TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ALATTİN YILMAZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/42171)
Karar Tarihi: 16/9/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Tuğba YILDIZ
Başvurucu
Alattin YILMAZ
Vekili
Av. Erdal SEYİTOĞLU
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yargı kararının icra edilmemesi nedeniyle kararın icrası hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, taşeron şirket bünyesinde 6/2/2015 tarihinde Derik Kaymakamlığına bağlı bir tesiste güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Başvurucunun 22/11/2016 tarihinde iş akdi feshedilmiştir. Başvurucu 7/4/2017 tarihinde iş akdinin feshi üzerine işçilik alacaklarına ilişkin iş mahkemesinde dava açmıştır.
3. Başvurucu, iş akdi feshedilmiş olsa da 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127. maddesiyle 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 24. madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna atanmak için başvurmuştur.
4. Başvurucunun talebi, Derik Kaymakamlığı (Kaymakamlık) tarafından 8/3/2018 tarihli işlemle reddedilmiştir. Başvurucu anılan işlemin iptali talebiyle Mardin 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.
5. Mardin 1. İdare Mahkemesi 14/3/2019 tarihli kararla işlemin iptaline karar vermiş; karar gerekçesinde, başvurucunun 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçirilme talebiyle yaptığı başvurunun ilgili idare bünyesinde kurulacak/kurulmuş olan tespit komisyonuna intikal ettirilmesi gerekirken yetki kurallarına aykırı olarak Kaymakamlık tarafından tesis edilen ve Kaymakam tarafından imzalanan işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığını ifade etmiştir. Ayrıca bu kararın başvurucunun doğrudan sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sonucunu doğurmayacağı da vurgulanmıştır. Karar, kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiştir.
6. Başvurucu 27/5/2019 tarihinde mahkeme kararının uygulanması ve durumunun yetkili birimlerce değerlendirilmesi yönünde tekrar başvuru yapmış, yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine Mardin 2. İdare Mahkemesinde iptal davası açmıştır.
7. Mardin 2. İdare Mahkemesi 12/4/2021 tarihli kararla işlemin iptaline karar vermiştir. Karar gerekçesinde; ilgili idare bünyesinde kurulacak/kurulmuş olan tespit komisyonunca sonuca bağlanması gerekirken, aksi yönde davranılıp hareketsiz kalınmak suretiyle başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmediği belirtilmiştir. Kanun yoluna başvurulmamıştır.
8. Başvurucu, yargı kararının icra edilmediği şikâyetiyle 10/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
10. Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucunun uygulanmadığını ileri sürdüğü kararın gereklerinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin Kaymakamlıktan bilgi istenmiştir.
11. Kaymakamlık tarafından gönderilen yazı ve eklerinde Mahkeme kararı üzerine 9/8/2021 tarihinde Mardin Valiliği Tespit Komisyonunca (Komisyon) yeni bir karar alındığı ifade edilmiştir. Komisyon kararında; 375 sayılı KHK gereği sürekli işçi kadrosuna atanma şartlarından birinin 4/12/2017 tarihi itibarıyla idare veya idarenin şirketlerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışıyor olmanın gerektiği, başvurucunun 22/11/2016 tarihinde iş akdinin feshedildiği ve 4/12/2017 tarihinde çalışmadığı anlaşıldığından şartları sağlayamadığı için talebinin reddine karar verildiği ifade edilmiştir.
12. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen belgelere göre başvurucunun anılan ret kararına karşı Mardin 3. İdare Mahkemesinde iptal davası açtığı ve açılan davanın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği tespit edilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
13. Başvurucu 12/4/2021 tarihli mahkeme kararı gereği oluşturulacak tespit komisyonu tarafından karar alınması gerektiğini, idarece hareketsiz kalındığını, mahkeme kararının yerine getirilmediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
14. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında başvuru formunda belirtilen bilgilerde ve başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bunun Anayasa Mahkemesine bildirilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Diğer yandan 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi ile İçtüzük'ün 83. maddesinde başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvurunun reddedileceği ve yargılama giderlerinin dışında ilgilinin 2.000 Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verileceği öngörülmüştür.
15. Genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö. [2. B.], B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
16. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).
17. Somut olayda başvurucu, Mahkemece verilen iptal kararının Komisyon tarafından uygulanmadığını ileri sürerek bireysel başvuruda bulunmuştur. Kararın yerine getirilmesinden anlaşılması gereken; idare mahkemesinin iptal kararı üzerine başvurucu hakkında Komisyonun olumlu veya olumsuz bir karar almasıdır. Somut başvuruyla ilgili yapılan yazışmalar neticesinde başvurucunun aleyhine de olsa Komisyonun 9/8/2021 tarihinde yeni bir karar aldığı hatta anılan bu karara karşı başvurucunun tekrar iptal davası açtığı ve açılan davanın da kesinleştiği anlaşılmıştır. Başvurucu, anılan bu gelişmelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemiştir.
18. Bireysel başvurunun yapılmasından sonraki süreçte Komisyonun başvurucu hakkında karar alması başvurucunun özellikle mağdur statüsünün değerlendirilmesi bağlamında kabul edilebilirlik incelemesi bakımından oldukça önemlidir. Buna karşılık başvurucu, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda belirtilen Komisyon kararına ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmamıştır.
19. Bu itibarla başvurucunun başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan unsurlar hakkında bilgi vermediği, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemek suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği sonucuna varılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 16/9/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.