TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
VİZYON İSTANBUL TARIM VE MADENCİLİK A.Ş. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2021/42449)
|
|
Karar Tarihi: 18/10/2023
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
Raportör
|
:
|
Duygu KALUKÇU
|
Başvurucu
|
:
|
Vizyon İstanbul Tarım ve Madencilik A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av. Fatoş KILIÇ BIÇAKCIOĞLU
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, işe iade davasında Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kesinleşen lehe kararın maddi hata düzeltme yoluyla ortadan kaldırılarak uyuşmazlığın esasının yeniden ele alınması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu aleyhine 5/12/2018 tarihinde Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde işe iade talepli tespit davası açılmıştır. Mahkeme, iş sözleşmesinin feshi itibarıyla işveren nezdinde otuz işçinin çalışıyor olmaması ve iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmeyip işçi tarafından eylemli olarak feshedilmesinden dolayı iş iade davası açmanın şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir.
3. Davacı, gerekçeli karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi yaptığı incelemede uyuşmazlığın hangi mevzuat kapsamında ele alınması gerektiğini tartışmış, somut olay kapsamında 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümlerinin uygulama alanı olmadığını, taraflar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini değerlendirmiştir. Bu kapsamda davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanma imkânı bulunmadığından davanın reddi gerekirken Mahkemece başka gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak davanın esastan reddine hükmetmiştir. 21/4/2021 tarihli bu karar kesin olmak üzere verilmiştir.
4. Davacı 31/5/2021 tarihli dilekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinden maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, maddi hata dilekçesinin kabulüne, 6/7/2021 tarihinde duruşma açarak aynı tarihte verdiği ek karar ile 21/4/2021 tarihli kararın maddi hataya dayandığından ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının işe iadesi ile hesaplanan işçilik alacaklarının ödenmesine hükmetmiştir. Kararın gerekçesinde, davacının 4857 sayılı Kanun ve buna bağlı iş güvencesi kapsamı dışında sayılması bakımından maddi hatanın bulunduğu değerlendirilmiş; bu çerçevede somut olay yeniden ele alınarak davacının 4857 sayılı Kanun uyarınca iş güvencesine tabi olduğu, başvurucu tarafından iş sözleşmesinin geçerli şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı belirtilerek feshin geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
5. Başvurucu, nihai hükmü 6/7/2021 tarihinde öğrendikten sonra 5/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu, lehine verilmiş ve istinaf incelemesi neticesinde kesinleşmiş kararın hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak bozulduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
8. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, Anayasa Mahkemesinin kanun yolu şikâyeti kapsamında verdiği kararlara değinilerek inceleme yapılırken bu kararlar ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında başvuru formunda ileri sürdüğü hususları yinelemekle yetinmiştir.
9. Anayasa Mahkemesi, benzer iddiaları Mustafa Altın ([GK], B. No: 2018/10018, 27/10/2021) kararında ele alarak meseleyi adil yargılanma hakkı yönünden incelemiştir. Anılan kararda, olay tarihinde yürürlükte bulunan 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı mülga İş Mahkemeleri Kanunu'nda iş mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme kanun yolu ihdas edilmediğinden kesinleşmiş mahkeme kararının maddi hata denetimi adı altında yeniden delil değerlendirilmesi yapılarak hükmün esasını değiştirecek şekilde kanun yolu denetimine tabi kılınmasının mümkün olmadığı, kanuni dayanağı olmaksızın kesinleşmiş hükme müdahale edilmesini gerektirecek zorlayıcı ve istisnai durumların yine usul hukukunda öngörülen müesseseler çerçevesinde objektif ve kabul edilebilir ölçüde ortaya konulmadığı belirtilerek adil yargılama hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (Mustafa Altın, §§ 66-73).
10. Bireysel başvuruya konu eldeki yargılamada Bölge Adliye Mahkemesinin dosyadaki delil durumu ve hukuki nitelendirmeyi dikkate almak suretiyle davanın reddi kararının maddi hatadan kaynaklandığı şeklinde olağan bir yargılamada kabul edilecek bir gerekçeye dayanarak verdiği kararda, kesinleşmiş bir mahkeme kararının ortadan kaldırmasını gerektirecek zorlayıcı ve istisnai durumların bulunmadığı, söz konusu inceleme yönteminin kanuni bir dayanağının olmadığı anlaşılmıştır.
11. Somut başvuruda anılan karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmaması nedeniyle başvurunun bu kısmının Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı yönünden ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
12. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılmasına ve tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
13. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
14. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin adil yargılanma hakkına yönelik ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine (E.2021/628, K.2021/735) iletilmesi için Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine E.2018/863, K.2021/49) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
E. 487,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 18/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.