TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
NİHAT ZEYBEKCİ BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2021/44049)
Karar Tarihi: 5/11/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Furkan Samet ESER
Başvurucu
Nihat ZEYBEKCİ
Vekili
Av. Hasan OYMAK
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Olay tarihinde Denizli Belediye Başkanı olan başvurucu, sosyal medya üzerinden ismi kullanılmak suretiyle açılan bir hesap ve bu hesaptan yapılan bazı paylaşımlar nedeniyle şikâyetçi olmuştur. Başvurucunun şikâyeti üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından gerçekleştirilen soruşturma sonucunda şüpheli S.Y. hakkında hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından 18/6/2010 tarihli iddianame düzenlenmiştir.
3. İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde eylemlerin S.Y. tarafından işlenmediği gerekçesiyle 23/3/2011 tarihinde beraat kararı verilmiş ve aynı yargılamada tanık olarak dinlenen S.U. hakkında karar kesinleştikten sonra suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Bahse konu beraat kararı Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24/3/2014 tarihli ilamıyla kesinleşmiş ve karar kesinleştikten sonra S.U. hakkında hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından suç duyurusunda bulunulmuştur.
4. Yapılan suç duyurusuna istinaden Başsavcılık tarafından S.U. hakkında soruşturma başlatılmış ve aynı suçlardan 10/2/2015 tarihli iddianame ile dava açılmıştır. İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 19/7/2016 tarihinde hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilmiş; diğer suçlardan ise mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. HAGB kararı 4/10/2016 tarihinde itiraz incelemesinden geçerek kesinleşmiş; diğer suçlar yönünden verilen mahkûmiyet kararları ise Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 7/7/2021 tarihli ilamıyla bozulmuş ve açılan davaların zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.
5. Başvurucu vekili 7/10/2021 tarihinde Yargıtay 12. Ceza Dairesinin kesin nitelikteki kararından haberdar olmuş ve 15/10/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu, başvuruya konu yargılamanın karmaşık olmadığını ve uyuşmazlığın kısa süre içinde çözülebileceğini beyan etmiş; kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle yargılamanın uzun sürmesinin kabul edilebilir bir gecikme olmadığını ileri sürmüştür.
8. Başvurucu, yalnızca yargılamanın uzun sürmesine ilişkin şikâyetlerde bulunmuş; soruşturmanın etkili gerçekleştirilmediğine dair herhangi bir ihlal iddiası ileri sürmemiştir. Başvurucunun başvuru formunda ileri sürdüğü ihlal iddiası gözönüne alınarak Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkı yönünden inceleme yapılmıştır.
9. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz [1. B.], B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
10. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Dolayısıyla bir ceza davasında haklarında suç isnadı bulunmayan mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).
11. Somut olayda, müşteki konumunda bulunan başvurucu hakkında herhangi bir suç isnadına ilişkin olmayan ve üçüncü kişinin cezalandırılmasına yönelik olduğu görülen ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.