TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
MUSTAFA BEŞİKTAŞ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/48255)
Karar Tarihi: 5/11/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Şahap KAYMAK
Başvurucu
Mustafa BEŞİKTAŞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, temin faaliyeti tamamlanmamış olan subay adaylarının temin faaliyetlerinin olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesiyle iptal edilmesi üzerine açılan davanın Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesi yerine incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) subay olmak amacıyla 21/2/2016 tarihinde subay temel askerlik ve subaylık anlayışı kazandırma eğitimine kursiyer olarak başlamıştır. Başvurucu, eğitimi devam etmekteyken benzer durumdakilerin tamamını kapsadığı anlaşılan 2/8/2016 tarihli emirle izne gönderilmiştir.
3. 3/10/2016 tarihli ve 675 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (675 sayılı KHK) 6. maddesinin (a) bendindeki temin faaliyeti tamamlanmamış astsubay ve subay adayları hakkındaki işlemlerin iptal edilmesi kuralı kapsamında başvurucunun TSK ile ilişiği kesilmiştir. Başvurucu, söz konusu işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi talebiyle Ankara 23. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.
4. Mahkeme, davanın incelenmeksizin reddine karar vermiş; karar gerekçesinde 675 sayılı KHK'nın anayasal hükümler çerçevesinde bir yasama faaliyeti olduğunu, idari bir makam tarafından düzenlenmiş olsa bile maddi anlamda kanun niteliği taşıdığını, ayrıca KHK'da ilişik kesme konusunda idareye herhangi bir değerlendirme yapma ya da başka yönde işlem kurma olanağı tanınmadığını belirtmiştir.
5. Başvurucu, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş; bunun üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir. Söz konusu karara yönelik olarak başvurucu, temyiz kanun yoluna başvurmuş; Danıştay Beşinci Dairesi temyiz talebini reddederek kararı kesin olarak onamıştır.
6. Başvurucu, nihai hükmü 27/9/2021 tarihinde öğrendikten sonra 8/11/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler
..."
9. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün "Başvuru süresi ve mazeret" başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."
10. Anayasa Mahkemesi Hüseyin Aşkan ([2. B.], B. No: 2017/15649, 21/7/2020) kararında otuz günlük süre kuralının bireysel başvurunun ön şartlarından biri olduğunu ve bu sürenin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihinin esas alınacağını belirtmiştir. Anılan kararda bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliğinin öğrenme şekillerinden biri olduğunu, bununla birlikte başka şekillerde de öğrenmenin söz konusu olabileceğini ifade etmiştir (Hüseyin Aşkan, §§ 20-23).
11. Bu doğrultuda kullanıcıların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yaptıkları işlemlerin (doküman oluşturma, düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma gibi) kayıt altına alındığı evrak işlem kütüğünün Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi sonucunda nihai kararın açılarak okunduğuna ilişkin bir işlemin tespiti hâlinde bu işlemi yapan ilgililerin işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrendiklerinin kabul edileceği, böyle bir durumda bireysel başvuru süresinin de bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği belirtilmiştir (Hüseyin Aşkan, §§ 26-29).
12. Başvuru konusu olayda Danıştay Beşinci Dairesinin 21/6/2021 tarihli nihai kararına ilişkin olarak UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede ilgili kararı başvurucunun ilk kez 27/9/2021 tarihinde okuduğu, bu tarihten itibaren otuz gün içinde ve en geç 27/10/2021 tarihine kadar bireysel başvuruda bulunması gerekirken bu tarih geçtikten sonra 8/11/2021 tarihinde başvuru yaptığı anlaşılmıştır. Başvuru süresinin son gününün resmî tatil gününe denk gelmediği ve başvurucunun da mazeret bildirmediği görülmüştür.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.