TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
CEMİL BAŞER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/50018)
Karar Tarihi: 31/10/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Muhammed Nuri ÖZGÜR
Başvurucu
Cemil BAŞER
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, adli emanette bulunan ve yargılama sonucunda iadesine karar verilen eşyanın teslim edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alınan tanığın sanık tarafından duruşmada sorgulanmasına imkân verilmemesi nedeniyle de tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvuru, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle diğer birtakım temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin şikâyetleri de içermektedir.
2. Van Cumhuriyet Başsavcılığı başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu şüphesiyle başlattığı soruşturma sonucunda başvurucunun FETÖ/PDY'ye üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlemiş; iddianamede başvurucunun örgütün askerî mahrem yapılanmasında yer alan örgüt üyeleri tarafından ankesörlü telefon, büfe telefonu ve VOİP telefonlardan ardışık olarak aranmasına ilişkin kayıtlara dayanmıştır.
3. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etmiş, yetkisizlik kararı vererek dosyayı Isparta Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir. Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülen dava sonucunda başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, adli emanette bulunan telefonların, hafıza kartlarının ve SIM kartın başvurucuya iadesine karar vermiştir. Gerekçeli kararda Mahkeme, tanık H.B.nin anlatımlarına ve bununla örtüşen ardışık arama kayıtlarına dayanmıştır.
4. Karar, kanun yolu denetiminden geçerek 24/2/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
5. Nihai kararı 14/7/2021 tarihinde öğrenen başvurucu 9/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Adli emanette bulunan telefonlar, hafıza kartı ve SIM kart bulunduğu ceza infaz kurumu aracılığıyla başvurucuya 10/9/2021 tarihinde teslim edilmiştir.
7. Komisyon adli yardım talebinin kabulüne, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; soruşturma ve kovuşturma sürecinde el konulan telefon, hafıza kartı ve SIM kartın mahkeme kararına rağmen kendisine teslim edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, beyanları hükme esas alınan tanığın ifadesinin huzurda alınmaması ile tanığı sorgulama imkânı bulamaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle diğer birtakım temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin şikâyetleri de içermektedir.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde şikâyetlerin maddi olay ve olguların kanıtlanması ve delillerin değerlendirmesi kapsamında olduğu, derece mahkemelerinin açıkça keyfî davrandığına işaret eden bir husus bulunmadığı bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formunda belirttiği iddiaları yinelemiştir.
10. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir.
11. Bu kapsamda özellikle Anayasa Mahkemesini yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 29, Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015).
12. Anayasa Mahkemesi Huriye Afşar Şener (B. No: 2016/67906, 13/12/2023) başvurusunda; Hâkimler ve Savcılar Kurulunun meslekten çıkarma kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddi işlemi üzerine özel hayata saygı hakkı, seyahat hürriyeti, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarını incelemiş; anılan işleme karşı başvurucunun iptal davası açtığını bildirmemesi ve yargılama aşamasında dava dosyasına giren bilgi ve belgeleri Anayasa Mahkemesinin bilgisine sunmaması nedeniyle başvuru hakkının kötüye kullanıldığı sonucuna ulaşmış, ileri sürülen ihlal iddialarının tümü yönünden başvurunun reddine karar vermiştir.
13. Somut olayda başvuru tarihinden sonra, mahkûmiyet kararında başvurucuya iade edilmesine karar verilen adli emanette bulunan eşya 10/9/2021 tarihinde başvurucuya teslim edilmiştir (bkz. § 6). Emanetteki eşyanın mahkeme kararına rağmen kendisine teslim edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri süren başvurucu açısından bu olgu, ihlal iddiasına yönelik kabul edilebilirlik ve esas incelemesi bakımından oldukça önemlidir. Buna rağmen başvurucu, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı şekilde yukarıda ifade edilen olguya ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmamıştır. Başvurucunun, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı bir unsur hakkında bilgi vermeyerek bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli bir gelişme hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmediği, bu suretle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği anlaşıldığından başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle başvurunun reddine karar verilmesi gerekir.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA, 31/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.