logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Cuma Çam [2.B.], B. No: 2021/741, 19/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CUMA ÇAM BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/741)

 

Karar Tarihi: 19/3/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Cuma ÇAM

Vekili

:

Av. Seda KARAŞAHİN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ve tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü (Emniyet Müdürlüğü) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğüne gelen CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) başvuruları ve bazı istihbari bilgiler üzerine konunun iletildiği Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından soruşturma başlatılmıştır. Edinilen bilgiye göre Gaziantep'teki bazı okulların kantin işletmelerine ilişkin ihalelerde bazı kişiler organize şekilde, ihaleye katılmak isteyenleri şiddet ve silahlı tehditle engellemekte, ihaleye kendileriyle irtibatlı kişileri sokup ihaleyi kazananlardan pay almaktadır. Bu konuda iletişimin tespitiyle ve fiziki takiple deliller toplanmış, müştekiler dinlenmiş ve teşhis işlemleri yaptırılmıştır.

3. Emniyet Müdürlüğünün fezlekesine göre iletişimin tespiti ve fiziki takip sonuçları ile güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesi neticesinde C. olarak bilinen bir suç örgütünün okulların kantini ihalelerini takip ettiği, kendileriyle irtibatlı kişilerin ihaleleri kazanması sonucu yüksek kazanç elde ettiği yönünde bilgilere ulaşılmıştır. Fezlekenin ilgili kısmı şöyledir:

"...

[Ş.K.]; ... [C.] olarak bilinen tolum üzerinde baskı ve korku yaratabilecek yapıya sahip suç geçmişi kabarık grupla ... İhale şartlarını ve fiyatlarını etkilemek amacı ile cemaat adı altında toplantı yapan, buradan aldığı güçle [M.D.] isimli şahsın ihaleye girmesini engellenmeye çalışan, [C.] adına ihaleleri organize eden, ayarladıkları adamlarını ihalelere sokan şahıs,

...

Cuma Çam [başvurucu]; [Y.Y.] isimli şahsın [S.Y.] ile bir araya gelerek kantin ihalesinin kazanılması konusunda izin aldığı, bu durumdan haberdar olan parasal konuda sıkıntı çıkaran [A.B.] ile [Ş.K.nin] isteği üzerine irtibat kuran... ihalesi alınan... Lisesinden elde edilen haksız kazançtan pay isteyen, [Ş.K.nin] talimatı ile hareket eden şahıs

...

[E.Y.]; Kantin sözleşmesinin feshedilmesini istemeyen [C.] isimli gruba mensup şahıs

...

Cuma Çam [başvurucu]; resmi olarak [E.Y.] üzerine kayıtlı olan kantini gayri resmi olarak satın alıp işleten ve edimin ifasına fesat karıştıran şahıs

...

[C. ] olarak bilinen suç geçmişi kabarık ve toplum üzerinde baskı ve korku yaratabilecek yapıya sahip [S.Y.] liderliğindeki ... [M.Y.,İ.Y.,M.Ş.A., Ç.D., Ş.K.] ve bunların adamları tarafından takip edildiği, ihalelerin organize edilerek kendi adamlarına kazandırıldığı, ihalesi kazanılan okul kantinlerinin üçüncü şahıslara satılması sonucu yüksek miktarlarda kazanç sağladıkları ve ihalelere fesat karıştırdıkları, ...grup adına resmi işlemleri [Ş.K.nin] yaptığı, [Ş.K.nin] de [Y.Y., A.S.Y., Cuma Çam (başvurucu), M.A.,A.B.,A.D.,A.K., Ha.O., Hak.O.] isimli şahıslarla ihaleleri tertiplediği ve grubun lideri olan [S.Y.nin] güdümünde hareket ettikleri ve [C.nin] nüfuzunu kullanarak ihaleleri kazandıkları, [Ş.K.nin] ayrıca eski kantinciler odası başkanı olduğu...

[Fezlekenin devamında Ş.K. ile başvurucu arasında gerçekleştirilen telefon konuşmalarına da yer verilmiştir.]"

4. Başvurucu ve diğer 68 şüpheli hakkında olayla ilgili soruşturma yürütülmüş ve başvurucu ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği isnadıyla 24/7/2020 tarihinde gözaltına alınmıştır.

5. Başsavcılık tarafından başvurucu ve diğer şüphelilerin ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin ve tutuklama nedenlerinin bulunduğu belirtilerek tutuklama talebinde bulunulmuştur. Başvurucu ve bir kısım şüpheli Gaziantep 6. Sulh Ceza Hâkimliği (Hâkimlik) tarafından 27/7/2020 tarihinde müsnet suçtan "... atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren TAPE kayıtları, görüntü inceleme tutanakları, fiziki takip tutanakları, ihale evrakları, kollukça tanzim edilen tutanaklar şeklindekidelillerinvarlığı, kanunda bu suça öngörülen cezanın üst haddi, itibari ile şüphelilerinkaçma şüphesinin bulunması,soruşturma konusu fiiil için öngörülen ceza ve güvenlik tedbiri nazara alındığında tutuklamanın haksızlığa yol açmayacak mahiyette bulunması ve tutuklama ile hedeflenen amaca adli kontrol ile ulaşmanın mümkün olmaması..." gerekçesiyle tutuklanmıştır. Bazı şüpheliler ise adli kontrol tedbirine hükmedilerek serbest bırakılmıştır.

6. Başvurucunun tutukluluk hâline yaptığı itirazlar -tespit edilebildiği kadarıyla 26/8/2020, 14/9/2020, 21/9/2020, 7/10/2020, 8/10/2020, 20/10/2020, 3/11/2020, 19/11/2020, 26/11/2020, 7/12/2020 tarihli- suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delillerin henüz toplanmamış olması, henüz ifadesi alınmamış şüphelilerin bulunması, delillerin karartılması şüphesinin olması, atılı suç için kanunda öngörülen ceza miktarının alt ve üst sınırı, yargılama sonucunda alınabilecek muhtemel ceza miktarına göre tutuklama tedbirinin gelinen aşamalarda ölçülü olup adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacak olması gerekçeleriyle reddedilmiş ve tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir.

7. Başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına ilişkin olarak Hâkimliğin kararına karşı yaptığı itiraz 28/12/2020 tarihinde Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliğince reddedilmiştir.

8. Başvurucu, ret kararını 29/12/2020 tarihinde öğrendiğini belirtmiş; 31/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde Başsavcılığın 17/8/2020 tarihli müzekkereyle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından ihaleye fesat karıştırma suçu ve kamu zararının oluşup oluşmadığı hususlarıyla ilgili olarak ihale uzmanı üç kişiden oluşan bir bilirkişi heyetinden rapor temin edilmesini talep ettiği, söz konusu raporun 11/1/2021 tarihli yazı ile Başsavcılığa iletildiği anlaşılmıştır.

10. Başsavcılık 14/1/2021 tarihinde "...rapor hazırlanması için Ankara CBSye talimat yolu ile gönderildiği bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda söz konusu 11 okula ait kantin ihalesinde hile, desise, vait, tehdit, nüfuz kullanma ve çıkar sağlama amacıyla fesat karıştırıldığının tespit edildiği, ancak oluşan kamu zararı açısından söz konusu okul kantinlerinde emlak bilirkişileri tarafından yaptırılacak tespit neticesinde kamu zararının tespitinin mümkün olduğunun bildirildiği, gerek yerelde emlak bilirkişilerine yaptırılacak inceleme, gerek ise bu incelemenin akabinde ihale uzmanı bilirkişi heyetinden aldırılacak ek rapor sürecinin yakın zaman zarfında sonuçlanmayacağı şüphelilerin tutuklulukta geçirmiş oldukları süre 7242 sayılı yasa ile infaz kanunda yapılan değişiklik ile birlikte göz önüne alındığında muhtemel mahkumiyetleri halinde dahi alacakları ceza açısından artık tutuklama tedbirinin orantılı olmayacağı değerlendirilmekle, şüphelilerin 5271 sayılı [CMK'nın] 103/1 maddesi gereğince tutuklu bulunduğu 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan ayrı ayrı tahliyeleri ile, [CMK'nın] 109/3-b maddesi gereği 'belirli yerlere başvurmak' ve [CMK'nın] 109/3.k maddesi gereğince 'mernis adresinin bulunduğu il sınırlarını terk etmemek şeklinde' adlî kontrol altına alınarak serbest bırakılmaları" talebinde bulunmuştur.

11. Bunun üzerine Gaziantep 3. Sulh Ceza Hâkimliği 14/1/2021 tarihinde, başvurucu hakkında belirli yerlere başvurma, Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) adresinin bulunduğu il sınırlarını terk etmeme ve yurt dışına çıkmama şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle başvurucunun tahliyesine karar vermiştir. Sonrasında başvurucu hakkındaki belirli yerlere başvurma ve MERNİS adresinin bulunduğu il sınırlarını terk etmeme adli kontrol tedbiri 15/11/2021 tarihinde, yurt dışına çıkmama adli kontrol tedbiri ise 19/4/2022 tarihinde kaldırılmıştır. Soruşturma devam etmektedir.

12. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Tutukluluğun Makul Süreyi Aştığına İlişkin İddia

13. Başvurucu, uzun süredir tutuklu olduğunu belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş veya hükümlü hâle gelmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No: 2014/6500, 29/9/2016, §§ 33-45; Ahmet Kubilay Tezcan, B. No: 2014/3473, 25/1/2018, § 26). Somut olayda 14/1/2021 tarihinde tahliye edilen başvurucu yönünden anılan kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durumun olmadığı anlaşılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Tutuklamanın Hukukiliğine İlişkin İddia

16. Başvurucu; tutuklanması için ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedeni bulunmadığını, tedbirin ölçülü olmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

17. Başvurunun bu kısmı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.

18. Tutuklamanın hukukiliğine ilişkin genel ilkeler daha önce Anayasa Mahkemesince belirlenmiştir. Buna göre kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin ölçütlerin belirlendiği Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen şartlara uygun olmadığı müddetçe Anayasa'nın 19. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu sebeple sınırlamanın Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen ve tutuklama tedbirinin niteliğine uygun düşen, kanun tarafından öngörülme, Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir (Halas Aslan, B. No: 2014/4994, 16/2/2017, §§ 53, 54).

19. Somut olayda öncelikle başvurucunun tutuklanmasının kanuni dayanağının olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Başvurucu, ihaleye fesat karıştırma suçundan 5271 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca tutuklanmıştır. Dolayısıyla başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin kanuni dayanağı bulunmaktadır.

20. Kanuni dayanağı bulunduğu anlaşılan tutuklama tedbirinin ön şartı olan suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir. Başvurucunun tutuklanmasına esas teşkil eden eylemi işlediği yönünde çeşitli müşteki beyanları, iletişimin tespiti ve fiziki takip kayıtları mevcuttur. Tutuklamaya esas bu deliller gözönüne alındığında başvurucunun isnat edilen eylemi işlediğine yönelik kuvvetli suç şüphesinin mevcut olduğuna ilişkin kabulün temelsiz ve keyfî olduğu söylenemeyecektir.

21. Diğer taraftan başvurucu hakkında uygulanan ve kuvvetli suç şüphesinin bulunması şeklindeki ön şartı yerine gelmiş olan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bu bakımından ise Hâkimliğin tutuklama kararında belirttiği gerekçelerin (bkz. § 5) ilgili ve yeterli olduğu, bu tespitlerden ayrılmayı gerektirecek bir durumun bulunmadığı görülmüştür.

22. Bu durumda son olarak başvurucu hakkındaki tutuklama tedbirinin ölçülü olup olmadığının da tespiti gerekir. Başvurucunun tutuklanmasına temel olan soruşturmada birçok şüphelinin bulunduğu ve delillerin toplanılmasına devam edildiği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak başvurucunun iştirak hâlinde işlendiği iddia olunan bir suç nedeniyle tutuklandığı ve tutuklu kaldığı süre de dikkate alındığında Hâkimliğin isnat edilen suç için öngörülen yaptırımın ağırlığını, işin niteliğini ve önemini de gözönünde tutarak başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfî ve temelsiz olmadığı görülmektedir.

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Tutukluluğun makul süreyi aşması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Cuma Çam [2.B.], B. No: 2021/741, 19/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı CUMA ÇAM
Başvuru No 2021/741
Başvuru Tarihi 31/12/2020
Karar Tarihi 19/3/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ve tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi