TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
NİMET DEĞİŞ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/9923)
Karar Tarihi: 2/10/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Raportör
Hikmet Murat AKKAYA
Başvurucu
Nimet DEĞİŞ
Vekili
Av. Mehdi ÖZDEMİR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, karar sonucunu değiştirebilecek nitelikteki esaslı iddiaların karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu olayların geçtiği dönemde Bolu F tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak tutulmaktadır. Ceza İnfaz Kurumu İdaresi, başvurucuyla birlikte silahlı terör örgütü üyeliği (PKK) suçundan hükümlü veya tutuklu olanların çatı ve oda havalandırma bahçelerine tek tek girerek yaptığı tespitte otuz iki odanın kamera direklerinin devrildiği ve kameraların görüntü alamayacak şekilde zarar gördüğünü tespit etmiştir. Bunun üzerine kamu malına zarar verme suçu kapsamında birçok kişi hakkında 6/1/2014 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur.
3. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişi raporu aldıktan sonra dosyanın aynı odada tutulan kişiler bakımından tefrik edilmesine karar vermiştir. Daha sonra başvurucu ve iki oda arkadaşı hakkında 8/5/2014 tarihinde iddianame düzenlenmiştir.
4. İddianamenin kabulü sonucunda yürütülen yargılamada Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) başvurucu ve diğer iki sanık hakkında kamu malına zarar verme suçu kapsamında 2 yıl hapis cezası tesis etmiştir.
5. Temyiz incelemesi sonucunda hüküm, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 3/11/2020 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
6. Başvurucu nihai hükmü 1/2/2021 tarihinde öğrendikten sonra 25/2/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Komisyon; başvurucunun iddialarını bir bütün olarak adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirerek makul sürede yargılanma hakkına ilişkin şikâyetin Veysi Ado [GK] (B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararına atfen başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna, gerekçeli karar hakkına ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
8. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra gelişen olaylara bakıldığında aynı davada yargılanan bir sanığın yargılamanın yenilenmesini talep etmesi üzerine Mahkemenin 28/2/2023 tarihli ek kararıyla talebin kabulüne ve infazın durdurulmasına karar verilmiştir. Başvurucu ve diğer sanığın talebi olmasa da yenileme sebebinin niteliği itibarıyla bu sanıklar yönünden de resen infazın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
9. Başvurucu bu arada ceza infaz kurumundan 10/3/2023 tarihinde tahliye olmuştur. Yargılamanın yenilenmesi üzerine yürütülen yargılamada başvurucunun savunması talimat yoluyla alınmıştır. Başvurucu kameranın üzerine ip attıklarını ve bu şekilde kameranın yönünü değiştirdiklerini, mala zarar vermediğini belirtmiştir.
10. Duruşma sonunda Mahkeme, başvurucunun ve diğer sanıkların kamu malına zarar verme suçuna teşebbüs ettiği gerekçesiyle her bir sanık yönünden 9 ay hapis cezası vermiştir. 21/12/2023 tarihli kararın gerekçesi özetle şu şekildedir:
"Sanıkların olay tarihinde Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı C.İ.K nda hükümlü olarak bulundukları, havalandırma bahçesine bakan kuruma ait kamerayı fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle zarar vermek kastıyla ip geçirerek asılıp kameranın bulunduğu direği ve kamerayı devirdikleri, mahkememizce Bolu F Tipi C.İ.K na müzekkere yazıldığı, verilen yanıtla düzenlenen tutanağın gönderildiği, buna göre direklerin devrildiği için kameranın görüntü alamadığı, tamir masrafının olmadığı, kurum teknisyenleri tarafından kamera direğinin tekrar yerine montaj yapılarak kameranın bağlandığı ve görüntü aldığı, herhangi bir tamir masrafı bulunmadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamı nazara alındığında yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleştiği mahkememizce kabul olunan eylemde sanıkların kamu malına zarar verme kastıyla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek icra hareketlerine başladıkları, ancak eylemlerini tamamlayamadıkları, bu haliyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla..."
11. Başvurucu müdafii ile diğer sanık müdafiileri hükmü temyiz etmiştir. Yargıtay incelemesi devam etmektedir.
II. DEĞERLENDİRME
12. Başvurucu, oda havalandırma bahçesindeki kameranın özel hayatını ihlal ettiğini ileri sürerek kameranın yönünü değiştirmek istediğini belirtmektedir. Bu kapsamda kamu zararı oluşmadığını, eğrilen direğin eskisi gibi kullanılabildiğini, eksik ve yetersiz gerekçeyle mahkûm edildiğini iddia etmektedir.
13. Başvuru gerekçeli karar hakkı kapsamında incelenmiştir.
14. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin yerine getirilmemesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle yargı mercileri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
15. Anılan Anayasa ve kanun hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için ihlale neden olduğu iddia edilen işlem veya eylem için öngörülen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerekir. Bireysel başvurunun ikincil nitelikte bir hak arama yolu olması nedeniyle, asıl olan hak ve özgürlüklere kamu otoritelerince saygı gösterilmesi ve olası bir ihlal durumunda bunun idari ve/veya yargısal olağan yollarla giderilmesidir. Bu nedenle bireysel başvuru yoluna ancak kanunda öngörülen olağan yollar tüketilmesine rağmen ihlalin ortadan kaldırılamadığı durumlarda gidilebilir (Ramazan Aras, B. No: 2012/239, 2/7/2013, § 28).
16. Yargılamanın yenilenmesi, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenmişse de mahkemece yargılamanın yenilenmesine karar verilmesi hâlinde yapılacak duruşma sonucunda dava hakkında yeniden hüküm verilecektir. Anılan hükme karşı kanun yollarına başvurulması imkânı da bulunmaktadır. Dolayısıyla bu süreçte, adil yargılanma hakkına yönelik ihlal iddialarının öncelikle yargı mercilerince incelenmesinin beklenilmesi Anayasa Mahkemesinin ikincil nitelikteki rolüne uygun olacaktır (benzer yöndeki karar için bkz. Orhan Eren, B. No: 2014/3003, 9/3/2017, § 34). Bireysel başvuru sonrasında yaşanan gelişmenin bireysel başvuru incelemesinde nazara alınacağı kuşkusuzdur (benzer yöndeki karar için bkz. Hakan Soytemiz, B. No: 2020/9350, 16/6/2022, § 17).
17. Somut olayda başvurucu hakkında verilmiş olan ilk karar, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 13. Dairesinin 3/11/2020 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ancak bireysel başvurudan sonra aynı davada yargılanan bir sanığın olağanüstü kanun yolu niteliğinde olan yargılamanın yenilenmesi talebiyle kararı veren mahkemeye yaptığı başvuru kabul edilmiştir (bkz. § 8). Aynı kararla yenileme sebebinin niteliği nedeniyle başvurucu ve diğer bir sanık hakkındaki hükmün de infazının durdurulmasına karar verilmiştir. Yapılan duruşma sonunda ise bu sefer başvurucunun kamu malına zarar verme suçuna teşebbüs ettiği gerekçesiyle hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir. Bununla birlikte temyiz incelemesi devam etmektedir.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/10/2024tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.