TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HÜSEYİN GÜLLÜ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/13630)
Karar Tarihi: 17/4/2024
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Tuğçe TAKCI
Başvurucu
Hüseyin GÜLLÜ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, bir başka ülkede gözaltında kalınan sürenin hükmolunan cezadan mahsup edilmemesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına üye olma isnadıyla yürütülen soruşturma kapsamında 10/7/2017 tarihinde Isparta Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştır. Başvurucu 28/7/2018 tarihinde Lefkoşa kolluk kuvvetlerince yakalanmış ve 30/7/2018 tarihinde Türkiye'ye iade edilene kadar burada gözaltında kalmıştır.
3. Başvurucu, Mersin Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından 31/7/2018 tarihinde teslim alınmış ve aynı tarihte Isparta Sulh Ceza Hâkimliğince başvurucunun tutuklanmasına karar verilmiştir. Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin (Ağır Ceza Mahkemesi) 12/6/2019 tarihli kararıyla başvurucu müsnet suçtan 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş, anılan mahkûmiyet hükmü onanarak kesinleşmiştir.
4. Bu hüküm gereğince başvurucunun hapis cezasının infazına başlanmış ve başvurucu hakkında 11/8/2020 tarihinde müddetname düzenlenmiştir. Bu müddetnamede, 30/7/2018 ile 31/7/2018 tarihleri arasındaki bir gün gözaltı süresi ile 31/7/2018 ile 6/8/2020 tarihleri arasındaki 737 günlük tutukluluk süresi başvurucunun cezasından mahsup edilmiştir.
5. Başvurucu 16/11/2021 tarihli dilekçesinde, 11/8/2020 tarihli müddetnamede gözaltında kaldığı sürenin yanlış belirtildiğini ileri sürmüş ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğünce (Polis Genel Müdürlüğü) düzenlenen, kendisinin 28/7/2018 ile 30/7/2018 tarihleri arasında iki gün gözaltında kaldığına dair belgeyi dilekçesinin ekinde sunmuştur. Başvurucu, bu sürenin de cezasından mahsup edilmesini talep etmiştir.
6. Tarsus İnfaz Hâkimliğince (İnfaz Hâkimliği) 9/12/2021 tarihli müzekkereyle Ağır Ceza Mahkemesinden başvurucunun gözaltında geçirdiği sürelerin ve bu sürelerin daha önce mahsup edilip edilmediğinin bildirilmesi istenmiştir. 10/12/2021 tarihli yazıda; başvurucunun 30/7/2018 ila 31/7/2018 tarihlerinde gözaltında kaldığı, başka gözaltı süresinin bulunmadığı belirtilmiştir. Bunun üzerine İnfaz Hâkimliği 23/12/2021 tarihli kararıyla başvurucunun mahsup talebini reddetmiştir. Başvurucunun itirazı, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4/1/2022 tarihinde reddedilmiştir.
7. Başvurucu, kesinleşme şerhinin 14/1/2022 tarihinde kendisine tebliğiyle nihai kararı öğrendiğini bildirmiş olup 28/1/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
8. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne, yargılama giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasına, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) 17/4/2023 tarihli görüş yazısında, başvurucunun 12/9/2022 tarihli dilekçeyle mahsup edilmeyen iki günlük gözaltı süresinin mahsup edilmesi talebini yenilediği bildirilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi, Polis Genel Müdürlüğüne 13/9/2022 tarihinde yazdığı müzekkereyle, başvurucunun iki gün gözaltında kaldığına ilişkin evrakın ve hangi suçtan gözaltında kaldığının iletilmesini istemiştir. Polis Genel Müdürlüğünün 28/2/2023 tarihli yazısında başvurucunun 28/7/2018 tarihinde suç işlemeye teşebbüs suçundan tutuklandığı ve 30/7/2018 tarihinde Türkiye'ye iade edildiği bildirilmiştir.
10. Ağır Ceza Mahkemesi 20/3/2023 tarihinde İnfaz Hâkimliğine söz konusu yazıyı iletmiş ve başvurucunun mahsup talebinin değerlendirilmesini istemiştir. İnfaz Hâkimliği 29/3/2023 tarihli kararıyla başvurucunun mahsup talebini kabul etmiş ve iki gün KKTC'de gözaltında kaldığı sürenin cezasının infaz süresinden mahsup edilmesine karar vermiştir. Başvurucu hakkında 23/3/2023 tarihinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilerek başvurucu ceza infaz kurumundan tahliye edilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
11. Başvurucu, KKTC'deki iki günlük gözaltında kaldığı sürenin cezasından mahsup edilmemesi üzerine mahsup talebinin hukuka aykırı şekilde reddedildiğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Bakanlık görüşünde, başvurucunun mahsup talebinin reddedilmesinin ardından bireysel başvuruda bulunmasından sonra yeniden müddetname düzenlendiği ve bu müddetnamede bireysel başvuruya konu edilen iki günlük gözaltı süresinin de mahsup edildiği bildirilmiştir. Bu nedenle başvurucunun mağdur sıfatının bulunup bulunmadığının ve müddetnamedeki mahsup hesabının düzeltildiğinin yapılacak incelemede gözetilmesi gerektiğini belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
13. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”
14. Bireysel başvuru sonrasında, İnfaz Hâkimliği tarafından başvurucunun mahsup talebinin kabul edilerek eksik kaldığı iddia edilen gözaltı süresinin başvurucunun cezasından mahsup edilmesine karar verilmiştir. Dolayısıyla başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan somut olayda İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesini gerekli kılan istisnai koşulların da bulunmadığı değerlendirilmiştir.
15. Açıklanan gerekçelerle, başvurunun bu kısmının incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun bu kısmının düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 17/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.