TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET İSMAİL UYSAL BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/21981)
Karar Tarihi: 22/5/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Muhammed Nuri ÖZGÜR
Başvurucu
Mehmet İsmail UYSAL
Vekili
Av. Serkan AĞAR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza miktarını etkileyen kurallarda lehe düzenlemenin uygulanmaması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında başlattığı soruşturma sonucunda başvurucunun trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlemiştir.
3. Afyonkarahisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülen dava sonunda başvurucunun anılan suçtan 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim altında tutulmasına 14/11/2017 tarihinde karar verilmiştir. Beş yıllık denetim süresi içinde başvurucunun kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine Mahkeme, dosyayı ele alarak 21/9/2021 tarihinde duruşma hazırlığı işlemlerini yapmış ve duruşma gününü belirlemiştir. Tek celsede tamamlanan duruşma sonunda Mahkeme; açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına, başvurucunun 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına 16/12/2021 tarihinde karar vermiştir.
4. Başvurucu, diğer nedenlerin yanı sıra 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesinde düzenlenen "basit yargılama usulü" uygulanmadan karar verilmesi nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kanun yolu incelemesinden geçen mahkûmiyet kararı 18/1/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
5. Başvurucu, nihai kararı 8/2/2022 tarihinde öğrendikten sonra 2/3/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile, 5271 sayılı Kanun’a eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi "1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi 21/4/2023 tarihinde verdiği norm denetimi kararında; anılan bentte yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir (AYM, E.2020/87, K.2022/44, 21/4/2022). Kuralın belirtilen kısmının iptaline ilişkin bu kararın 2/8/2022 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanması üzerine Başsavcılık, kovuşturma sürecinin 1/1/2020 tarihinde devam ettiğini de belirterek mevcut yasal düzenleme doğrultusunda başvurucunun hukuki durumunun değerlendirilmesini Mahkemeden talep etmiştir. Bu talep üzerine Mahkeme 5/8/2022 tarihli ek kararı ile başvurucu hakkında seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi amacıyla ilamın infazının durdurulmasına ve dosyanın Başsavcılığa gönderilmesine karar vermiştir.
7. Mahkemenin ihbarı üzerine Başsavcılık, aynı eyleme yönelik yeni bir soruşturma dosyası açmıştır. Başsavcılık soruşturma sonucunda 1/1/2020 tarihinden sonra ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlandığı 2/8/2022 tarihinden önce kesinleşen dosyalarda bu usulün uygulanamayacağı sonucuna ulaşmış ve ihbar nedeniyle açılan soruşturmada, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermiştir. Bu durumun bildirilmesi üzerine Mahkeme, başvurucu hakkında daha önce durmasına karar verilen infazın aynen devamına dair ek karar vermiştir. Başvurucu bu ek karara, diğer nedenlerin yanı sıra basit yargılama usulü uygulanmadan mahkûmiyetine karar verildiği gerekçesiyle itiraz etmiştir. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi, başvurucunun itirazını kabul etmiş; basit yargılama usulü uygulanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ek kararı kesin olarak kaldırmıştır. Başvurucu müdafi bu kararı 1/3/2023 tarihinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sisteminden açıp okumuştur.
8. Mahkeme, itiraz mercinin kesin kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için Başsavcılığa 27/3/2023 tarihinde müzekkere yazmıştır.
II. DEĞERLENDİRME
9. Başvurucu 1/1/2020 tarihinden önce kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanamayacağını düzenleyen kuralda bazı ibarelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirtmiştir. Başvurucu; iptal kararı ile basit yargılama usulünün kendisi hakkında uygulanması imkânı olduğu hâlde, lehine düzenleme içeren bu usulün uygulanması değerlendirilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi, istinaf kararının çok kısa sürede verilmesi ve kararın gerekçesiz olması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, adil yargılama hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık); Anayasa Mahkemesinin seri muhakeme usulünün "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." dosyalarda uygulanamayacağına ilişkin kuralı iptal etmesinden sonra somut davada, Mahkemenin seri muhakeme usulü yönünden işlem yapılıp yapılmayacağını Başsavcılıktan sorduğunu, Başsavcılığın bu usulün uygulanmayacağı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verdiğini belirtmiştir. Mahkemenin bu durum üzerine infazın aynen devamına dair ek karar verdiğinin altını çizen Bakanlık, bu ek kararın itiraz merci tarafından basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği gerekçesiyle kaldırıldığını vurgulamıştır. Bakanlık; basit yargılama usulüne yönelik kanuni düzenlemelerde hâkimin takdirine vurgu yapıldığını, duruşma günü tayin edilen dosyada basit yargılama usulünün uygulanamayacağını, somut olayda 21/9/2021 tarihli tensip zaptı ile duruşma gününün belirlendiğini ifade etmiştir. Bakanlık görüşüne karşı başvurucu görüş bildirmemiştir.
11. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir.
12. Bu kapsamda özellikle Anayasa Mahkemesini yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 29, Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015).
13. Öte yandan Anayasa Mahkemesi Huriye Afşar Şener (B. No: 2016/67906, 13/12/2023) başvurusunda, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun meslekten çıkarma kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddi işlemi üzerine özel hayata saygı hakkı, seyahat hürriyeti, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarını incelemiş; anılan işleme karşı başvurucunun iptal davası açtığını bildirmemesi ve yargılama aşamasında dava dosyasına giren bilgi ve belgelerin Anayasa Mahkemesinin bilgisine sunulmaması nedeniyle başvuru hakkının kötüye kullanıldığı sonucuna ulaşmış, ileri sürülen ihlal iddialarının tümü yönünden başvurunun reddine karar vermiştir.
14. Somut olayda Mahkeme; başvurucu hakkındaki ilamın infazını, seri muhakeme usulünün kanunda belirlenen tarihten önce kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış dosyalarda uygulanmayacağına ilişkin kuralın iptal edilmesi nedeniyle, başvurucunun hukuki durumunun tayin edilmesi amacıyla durdurmuştur. Mahkeme, seri muhakeme usulünün uygulanması için Savcılığa ihbarda bulunmuş, Başsavcılık başvurucu hakkında bu usulün uygulanamayacağı sonucuna ulaşmış ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Bu durum üzerine Mahkeme daha önce durdurulan infazın aynen devamına dair ek karar vermiştir. Bu ek karara başvurucu itiraz etmiş, itiraz merci basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği gerekçesiyle ek kararı kesin olarak kaldırmıştır (bkz. § 7). Bu hususlara açıkça yer verilen Bakanlık görüş yazısı 15/7/2023 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir. Bunun yanında başvurucu vekili itiraz mercinin anılan kararını 1/3/2023 tarihinde UYAP üzerinden açıp okumuştur.
15. Cezada indirim yapılması imkânı sunan basit yargılama usulünün uygulanmaması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri süren başvurucu açısından bu olgular, ihlal iddiasına yönelik kabul edilebilirlik ve esas incelemesi bakımından oldukça önem taşımaktadır. Buna karşılık başvurucu, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda ifade edilen olguya ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmamıştır. Başvurucunun, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı bir unsur hakkında bilgi vermeyerek, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli bir gelişme hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmediği, bu suretle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği anlaşılmıştır.
16. Açıklanan nedenlerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.