TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
A.A. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/30644)
Karar Tarihi: 5/6/2024
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Yüksel GÜNARSLAN
Başvurucu
A.A.
Vekili
Av. Seda DEMİR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutuklama koruma tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından, mağdur M.A.nın babasının 13/2/2022 tarihinde kolluk görevlilerine yaptığı şikâyet üzerine başvurucu hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan soruşturma işlemlerine başlanmıştır.
3. Olay tarihi itibarıyla 14 yaşında olan başvurucu, Başsavcılığın talimatı ile 14/2/2022 tarihinde gözaltına alınmıştır.
4. Başsavcılık, başvurucuyu çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan tutuklanması talebiyle İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) sevk etmiştir. Hâkimlik, sorgunun ardından 15/2/2022 tarihinde başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir. Bu karara karşı yapılan itiraz İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 22/2/2022 tarihinde reddedilmiştir.
5. Başvurucu, itirazın reddi kararını 23/2/2022 tarihinde öğrendikten sonra 14/3/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Tutukluluk hâlinin devamı kararına yapılan itirazı inceleyen İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi 12/5/2022 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.
7. Başsavcılık tarafından başvurucunun çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılması talebiyle 18/10/2022 tarihli iddianame düzenlenmiştir. İddianamenin kabulü ile açılan dava İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) tarafından yürütülmüştür.
8. Yargılama neticesinde Mahkeme, başvurucunun mağdurun yaşı hususunda hataya düştüğü gerekçesiyle isnat edilen eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki olarak nitelemiş ve mağdurun şikâyetinden vazgeçmiş olması nedeniyle 16/2/2023 tarihinde düşme kararı vermiştir. İstinaf incelemesinden geçen hüküm 24/5/2023 tarihinde kesinleşmiştir.
9. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu; suç tarihinde çocuk olduğunu, bu durumun tutuklama kararında dikkate alınmadığını, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümleri yerine 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun genel ilkelerine göre tutuklandığını, özellikle çocuklar yönünden son çare niteliğindeki tutuklama tedbirinin diğer tedbirler değerlendirilmeksizin hukuka aykırı olarak uygulandığını beyan ederek adil yargılanma hakkı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğinden yakınmıştır.
11. Başvurucunun şikâyetinin özü, tutukluluğun hukuki olmadığına ilişkindir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamındaki kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
12. Anayasa Mahkemesi tutuklamaya konu davanın kesinleşmiş olması hâlinde başvurucuların tutuklamanın hukuka aykırı olduğu iddiasına yönelik olarak 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında tazminat davası açabileceğini belirtmiş ve anılan iddiayı başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulmuştur (Reşat Ertan, B. No: 2013/5700, 15/4/2015, § 26; Ömer Köse, B. No: 2014/12036, 16/11/2016, § 34; Eyyüp Güneş [GK], B. No: 2017/28308, 21/10/2021, § 88; Murat Ağırel ve diğerleri [GK], B. No: 2020/11655, 7/4/2022, §§ 23-26).
13. 5271 sayılı Kanun’un koruma tedbirleri nedeniyle tazminat isteyemeyecek kişileri düzenleyen 144. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi kanuna uygun olarak yakalanan ve tutuklananlar açısından geçerlidir (benzer değerlendirmeler için bkz. Eyyüp Güneş, § 91). Dolayısıyla kanuna aykırı olarak yakalandığını veya tutuklandığını iddia eden kişiler açısından ceza soruşturması veya kovuşturması neticesinde kovuşturmaya yer olmadığı, beraat, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş olması tazminat talep etme hakkı yönünden belirleyici değildir. Başvurucu, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan tutuklanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda düşme kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Somut olayda da kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan başvurucunun hukuka aykırı olduğunu ileri sürdüğü tutuklama tedbiri açısından 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen tazminat yoluna başvurabilmesi mümkündür.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/6/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.