TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
A.A.H. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/31558)
Karar Tarihi: 17/7/2025
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Merve ARSLANTÜRK
Başvurucu
A.A.H.
Vekili
Av. Zeynep ERTEKİN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, sınır dışı etme kararı nedeniyle kötü muamele yasağı ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Etiyopya vatandaşı olan başvurucu hakkında İzmir Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünce 19/6/2021 tarihinde 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (g) bendi uyarınca sınır dışı etme ve aynı Kanun'un 57. maddesi kapsamında altı ay süreyle idari gözetim kararı alınmıştır.
3. Başvurucunun anılan kararın iptali istemiyle açtığı dava İzmir 1. İdare Mahkemesi tarafından 24/1/2022 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
4. Başvurucu, nihai nitelikteki kararı 2/3/2022 tarihinde öğrendikten sonra 31/3/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Göç İdaresi Başkanlığının cevabi yazısı ve eklerinde yer alan bilgilere göre başvurucu 25/11/2023 tarihinde İstanbul Havalimanı'nı kullanmak suretiyle kendi isteğiyle Türkiye'dençıkış yapmıştır.
6. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Anayasa Mahkemesi tarafından adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için gerekli şartlar Mehmet Şerif Ay ([2. B.], B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23) kararında, yabancıların adli yardım talepleri konusunda benimsenen ilkeler ise Nadali Aghelı Kohne Shahrı ([1. B.], B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 17, 18) kararında yer almaktadır. Anılan ilkelere göre adli yardım için gerekli şartlar mevcutsa karşılıklılık şartı gerçekleşmese bile yabancının adli yardım talebi kabul edilmelidir. Somut başvuruda yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir..
8. Başvurucu; ülkesinde yaşanan çatışmalar, keyfî gözaltılar ve etnik temelli şiddet olaylarını gerekçe göstererek Tigray kökenli olması nedeniyle Etiyopya'ya sınır dışı edilmesi hâlinde kötü muameleye maruz kalma riski bulunduğunu belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Ayrıca Türkiye'de eşi ve çocuğuyla yaşadığını, sınır dışı edilmesi hâlinde aile bütünlüğünün bozulacağını belirterek aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun iddiaları değerlendirilirken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda benimsediği ilkelerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı başvuru formundaki beyanlarını yinelemiştir.
10. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir."
11. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün80. maddesi şöyledir:
"(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir."
12. Başvurucu hakkında verilen sınır dışı etme kararının uygulanmasının olası sonuçlarıyla ilgili iddiaların incelenebilmesi için sınır dışı kararının uygulanması ya da uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir (M.A. [2. B.], B. No: 2021/43562, 26/3/2025, § 16).
13. Anayasa Mahkemesine sunulan Göç İdaresi Başkanlığının cevabi yazısı ve ekindeki bilgi ve belgelerden başvurucunun 25/11/2023 tarihinde Türkiye'den kendi isteğiyle ayrıldığı ve hakkında tesis edilen sınır dışı etme kararının fiilen uygulanmadığı anlaşılmıştır (bkz. § 5). Bu durumda gönüllü olarak Türkiye'den ayrılan başvurucu yönünden sınır dışı etme işleminin herhangi bir sonuç doğurmayacağı açıktır. Öte yandan başvurunun Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması ya da temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesi bakımından önemli bir mesele içermediği, insan haklarına saygının gerektirdiği bir durum bulunmadığından başvurunun incelenmesine devam edilmesini gerektiren bir durum da bulunmamaktadır.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediğinden düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden olmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,
D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 17/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.