TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
Z. S. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/74587)
Karar Tarihi: 3/7/2025
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Merve ARSLANTÜRK
Başvurucu
Z. S.
Vekili
Av. Salih EFE
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağı,özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, sınır dışı etme davasında bazı usul güvencelerine uyulmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Afganistan İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucu hakkında Kayseri Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünce 28/3/2022 tarihinde, 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (i) bendi uyarınca sınır dışı etme kararı alınmıştır.
3. Başvurucunun anılan kararın iptali için açtığı dava Kayseri 1. İdare Mahkemesi tarafından 29/6/2022 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
4. Başvurucu, nihai kararı 9/7/2022 tarihinde öğrendikten sonra 3/8/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Bölüm tarafından 4/8/2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca sınır dışı etme işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
6. Başvurucu, bireysel başvuru dosyasına sunduğu 27/3/2025 tarihli dilekçeyle bireysel başvurusundan feragat ettiğini belirtmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (yabancıların adli yardım taleplerinin değerlendirilmesinde dikkate alınan ölçütler için bkz. Nadali Agheli Kohne Shari [1. B.], B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 17, 18).
8. Başvurucu, Hazara etnik kimliğine ve Şii mezhebine mensup bir kadın olarak Afganistan'a sınır dışı edilmesi hâlinde Taliban'ın hedefi hâline geleceğini, bu nedenle kötü muamele yasağının ihlal edileceğini ileri sürmüştür. Sınır dışı kararına itiraz süresinin kısa tutulduğunu, avukat yardımından faydalanabileceğine ilişkin bildirim yapılmadığını ve idare mahkemesinin kararına karşı kanun yollarının kapalı olduğunu belirterek adil yargılanma ve etkili başvuru haklarının da ihlal edildiğini iddia etmiştir. Türkiye'de uzun yıllar statüsüz ve kimliksiz bırakılması nedeniyle temel hizmetlere erişemediğini belirten başvurucu, sınır dışı edilmesi hâlinde özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının da ihlal edileceğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, Anayasa ve mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili içtihadının yanı sıra somut olaya özgü tespitlerin de dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı sunduğu beyan dilekçesinde başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.
9. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (5) numaralı fıkrasında davadan feragat hâlinde düşme kararı verileceği belirtilmiştir. İçtüzük'ün 80. maddesinde ise başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi hâlinde düşme kararı verilebileceği ancak Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edilebileceği ifade edilmiştir. Somut olayda, başvurucunun bireysel başvurusundan feragat ettiği ve incelemeye devam edilmesini gerektiren bir durum bulunmadığı dikkate alındığında başvuru hakkından feragat nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
10. Açıklanan gerekçelerle başvurunun feragat nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. Başvurunun feragat nedeniyle DÜŞMESİNE,
D. Sınır dışı etme işlemine dair verilen tedbir kararının SONLANDIRILMASINA,
E. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığına ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.