logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Gökmen Alioğlu [2. B.], B. No: 2022/80608, 17/9/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GÖKMEN ALİOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/80608)

 

Karar Tarihi: 17/9/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Gökmen ALİOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, adli para cezasının toplama kararına dâhil edilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Kocaeli 1. İnfaz Hâkimliği 15/6/2022 tarihinde başvurucu hakkında Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince 1/3/2012 tarihinde verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 16/2/2011 tarihinde verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesince 21/11/2012 tarihinde verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10/8/2011 tarihinde verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesince 28/2/2017 tarihinde verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasının, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesince 25/4/2013tarihinde verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince 18/12/2018 tarihinde verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının, Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesince 21/11/2012 tarihinde verilen 2.000 TL adli para cezasından çevrili 100 gün hapis cezasının 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99. ve 101. maddeleri uyarınca 25 yıl 20 ay 100 gün hapis cezası olarak toplanmasına karar vermiştir.

3. Başvurucu, adli para cezasının toplama kararına dâhil edilmesi nedeniyle 100 gün açık ceza infaz kurumuna geç ayrılacağını ve 100 gün denetimli serbestlikten geç yararlanacağını belirterek toplama kararına itiraz etmiştir.

4. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi 6/7/2022 tarihinde toplama kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.

5. Bu karar 19/7/2022 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 16/8/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Toplanan bu hapis cezalarına ilişkin 27/6/2022 tarihli müddetnamede koşullu salıverilme tarihi 23/3/2031 olarak belirlenmiştir. Müddetnamede, başvurucunun 2.000 TL adli para cezasından çevrili 100 gün hapis cezasının toplamaya dâhil edildiği belirtilmiştir.

7. Daha sonraki süreçte Kandıra 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin 14/4/2023 tarihli müddetnamede ikinci kez tekerrüre esas alınan ilam bulunduğundan başvurucunun koşullu salıverilmeden yararlanamayacağı belirtilmiş, hak ederek tahliye tarihi 12/4/2024 olarak belirlenmiştir.

8. Başvurucu, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 17/6/2020 tarihinden itibaren tutuklu yargılandığı davada 13 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır. 8/6/2021 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. 29/3/2023 tarihinde Yargıtay bu kararı onamıştır.

9. Bu mahkûmiyete ilişkin düzenlenen 22/5/2023 tarihli müddetnamede ikinci kez tekerrüre esas alınan ilam bulunduğundan başvurucunun koşullu salıverilmeden yararlanamayacağı belirtilmiş, bu cezanın infazına 12/4/2024 tarihinde başlanacağı, hak ederek tahliye tarihinin 23/12/2037 olduğu belirtilmiştir.

10. Kandıra 1. Asliye Ceza Mahkemesince4/11/2021 tarihinde verilen 5 ay hapis cezası da yukarıda belirtilen toplama kararına dâhil edilmiştir (25 yıl 25 ay 100 gün olarak toplanmıştır.). Bu toplanan cezalara ilişkin düzenlenen 13/8/2023 tarihli son müddetnamede bu cezanın infazının 23/12/2037 tarihinde başlayacağı, koşullu salıverilme tarihinin 12/3/2046 olduğu belirtilmiştir.

11. Komisyonca, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

12. Başvurucu; hakkında verilen adli para cezasının içtimaya dâhil edilmesi nedeniyle açık ceza infaz kurumuna 100 gün geç ayrılacağını, adli para cezalarının ödenmese bile açık ceza infaz kurumunda infaz edildiğini, denetimli serbestlik tedbirinden 100 gün geç yararlanacağını belirterek eşitlik ve suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

13. Başvurucunun iddiaları kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.

14. Bir mahkûmiyet kararının infazına ilişkin olarak Anayasa'nın 19. maddesi açık bir hüküm içermemektedir. Bununla birlikte Anayasa'nın 19. maddesinin amacı kişileri keyfî bir şekilde hürriyetten yoksun bırakılmaya karşı korumak olup maddede öngörülen istisnai hâllerde kişi hürriyetine getirilecek sınırlamaların da maddenin amacına uygun olması gerekir (Abdullah Ünal [2. B.], B. No: 2012/1094, 7/3/2014, § 38). Bir kimsenin mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi kapsamında hürriyetinden yoksun bırakıldığının söylenebilmesi için her şeyden önce hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbiri bir mahkeme tarafından verilmelidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi bir askere üstü tarafından verilen oda hapsi cezasının yetkili bir mahkeme tarafından verilmediğini belirterek Anayasa'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir (Hasan Baki Gülcan [2. B.], B. No: 2013/760, 12/3/2015, §§ 36-50). İkinci olarak, yerine getirilecek kararın hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbirlerine ilişkin olması gerekir. Ceza veya güvenlik tedbiri içermeyen bir karara dayanılarak bir kimsenin hürriyetinden yoksun bırakılması mümkün değildir. Son olarak hürriyetten yoksun bırakılmanın mahkemece verilen hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbirinin kapsamını aşmaması gerekir (Ercan Bucak (2) [1. B.], B. No: 2014/11651, 16/2/2017, § 40). Hapis cezasının hatalı bir şekilde hesaplanması dolayısıyla kişinin fazla hapis yatması, kişinin hukuk sisteminin öngördüğünden daha uzun bir süre hapsedilmesi Anayasa'nın 19. maddesinin ihlaline sebebiyet verecektir.

15. Anayasa'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi bir mahkûmun af yasasından ya da erkenden şartlı tahliye veya kesin tahliye durumlarından yararlanması gibi hususları güvence altına almamaktadır. Ancak mahkemelerin bu tür bir imkândan faydalanmak için kanunda belirtilen koşulları yerine getiren herkese, herhangi bir takdir yetkileri bulunmadan bu tedbiri uygulamakla yükümlü olmaları hâlinde durum farklıdır (İsrafil Hurman [1. B.], B. No: 2014/1782, 9/6/2016, § 33).

16. Somut olayda başvurucu temel olarak adli para cezasından çevrili hapis cezasının toplama kararına dâhil edilmesinden şikâyetçidir. 5275 sayılı Kanun'un "birden fazla hükümdeki cezaların toplanması" başlıklı 99. maddesine göre bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanabilmesi yönünden infaz hâkimliğinden bir toplama kararı istenir. Adli para cezasından çevrilen ve ceza infaz kurumunda infaz edilme aşamasına gelen hapis cezaları da toplama kararına dâhil edilir. Bu hükümden adli para cezasından çevrilen hapis cezasının toplama kararına dâhil edilebilmesi için ceza infaz kurumunda infaz edilme aşamasına gelmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Adli para cezasından çevrili hapis cezalarının infazında öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirinin uygulanması gerektiğinden ve adli para cezalarının infazında 5275 sayılı Kanun'un 16. madde hükümleri saklı kalmak üzere koşullu salıverilme hükümleri uygulanmadığından, mezkûr Kanun'un 106. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince adli para cezasından çevrilen hapis cezasının öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma şeklinde, bu mümkün olmadığı takdirde açık ceza infaz kurumunda infaz edilmesi gerekmektedir.

17. Başvurucunun infaza konu içtimalı cezaları içinde 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü bulunması nedeniyle 2/9/2012 tarihli ve 28399 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrası ile (2) numaralı fıkrasının (a) bendi hükmü birlikte değerlendirildiğinde, kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılma için koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az sürenin kalması gerekmektedir. Bu süre belirlenirken hükümlünün içtimaya dâhil adli para cezasından çevrili hapis cezasının infazının 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda infazı gerektiğinden, kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılma ile ilgili olarak yapılan hesaplama ve değerlendirmede, adli para cezasından çevrili hapis cezasının dikkate alınmaması ve doğrudan verilen hapis cezalarının süresi dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiği söylenebilir. Ancak içtimalı cezaya adli para cezasından çevrili hapis cezası dâhil edilmese bile söz konusu cezaya ilişkin müddetname nazara alındığında her hâlükârda koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalmayacağı için başvurucunun bu cezasından dolayı açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi ve dolayısıyla denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi bu aşamada zaten mümkün değildir.

18. Öte yandan başvurucunun bu içtimalı cezasından önce 1 yıl hapis cezasının ve 13 yıl 9 ay hapis cezasının infaz edileceği görülmektedir. Sonuç olarak açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve dolayısıyla denetimli serbestlik tedbirinden faydalanma ihtimalinin gündeme bile gelmediği bu aşamada başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik güncel bir müdahalenin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 17/9/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Gökmen Alioğlu [2. B.], B. No: 2022/80608, 17/9/2025, § …)
   
Başvuru Adı GÖKMEN ALİOĞLU
Başvuru No 2022/80608
Başvuru Tarihi 18/8/2022
Karar Tarihi 17/9/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, adli para cezasının toplama kararına dâhil edilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı İnfaz, koşullu salıverme Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi