TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ALİ KEMAL RENKLİOĞLU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/171)
|
|
Karar Tarihi: 12/2/2013
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Mehmet
ERTEN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Erdal
TERCAN
|
|
|
Zühtü
ARSLAN
|
Raportör
|
:
|
Şebnem
NEBİOĞLU ÖNER
|
Başvurucu
|
:
|
Ali
Kemal RENKLİOĞLU
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, Fransa Cumhuriyeti Devletinden aldığı emekli
maaşından kesinti yapıldığını belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 4/10/2012 tarihinde
Konya Bölge İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 25/12/2012
tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı
alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAYLAR VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu otuz yedi yıl Fransa’da çalışarak, prim
ödemiştir.
6. Başvurucunun emeklilik hakkını kazanmasıyla, Fransa
sosyal güvenlik kurumu tarafından kendisine 9/9/2009
tarihine kadar aylık 667,00 Avro emekli maaşı ödenmiştir.
7. Belirtilen tarihten itibaren ise, bu devlet tarafından
maaşında kesinti yapılarak, aylık 250,00 Avro ödeme yapılmaya başlanmıştır.
8. Başvurucu tarafından, Fransa Cumhuriyeti Devletince maaş
miktarında yapılan kesinti işlemiyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine başvurulmuştur.
9. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 16/5/2012
tarihli kararıyla, başvurucunun talebi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 34
ve 35. maddesinde yer verilen şartları taşımadığı belirtilerek reddedilmiştir.
10. Başvurucu nihai karar olarak Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin belirtilen kararına dayanmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 12/2/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 4/10/2012 tarih ve 2012/171 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, otuz yedi yıl prim ödemek suretiyle Fransız
sosyal güvenlik sisteminden emekli olduğunu, daha önce aylık 667,00 Avro olan
emekli maaşında bu devlet tarafından 9/9/2009
tarihinden itibaren kesinti yapılarak aylık 250,00 Avro ödeme yapılmaya
başlanıldığını ve büyük oranda maddi kayba uğradığını, bu işleme ilişkin olarak
yaptığı başvurunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince de reddedildiğini
belirterek, Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
13. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş
olması şarttır.”
14. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru
hakkı” kenar başlıklı 45. maddesi şöyledir:
“(1) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf
olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”
(2) İhlale neden
olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve
yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce
tüketilmiş olması gerekir.
(3) Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine
doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile
Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun
konusu olamaz.”
15. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü
fıkrası ve 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca,
Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkese
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla belirtilen bu hak ve
özgürlüklerin kamu gücünü kullanan organlar tarafından ihlal edildiği iddiaları
bireysel başvuru yoluyla ileri sürülebilir. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin
(2) numaralı fıkrası kapsamında başvurunun konusu, kamu gücünün işlemleri,
eylemleri ya da ihmalleridir. “Kamu gücü”
nü kullanan organlar ise başta devlet tüzel kişiliği içinde yer alan yasama,
yürütme ve yargı organları ve bu organlara tabi olan merciler ile yerinden
yönetim kuruluşlarıdır.
16. Bireysel başvuru kamu gücü kullanan organların icrai ya da ihmali bir eylemine ya da işlemine karşı
yapılabilir. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasında Anayasa’dan
ve bireysel başvurunun niteliğinden kaynaklanan sebeplere dayanılarak “kamu gücü” kavramının kapsamı
belirginleştirilmiş; yasama işlemleri ve düzenleyici idari işlemlerin yanı sıra
Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı
işlemler bireysel başvurunun kapsamı dışında bırakılmıştır.
17. Anayasa’nın 148 ve 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesi
uyarınca işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle bireysel başvuruda bulunulan kamu
gücü faaliyeti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait veya O’nun adına kullanılmış
olmalıdır. Bu anlamda, ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kamu gücü kullanan
organlarına atfedilebilir şekilde gerçekleşmiş temel hak ve özgürlük ihlalleri
bireysel başvuru konusu olabilir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin, yabancı
devletlerin ya da uluslararası veya uluslarüstü
örgütlerin işlemleri aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleme yetkisi
bulunmamaktadır.
18. Başvurucunun ihlal iddiasının Fransa Cumhuriyeti Devleti
tarafından gerçekleştirildiği belirtilen emeklilik maaşında kesinti yapılması
işlemine dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Fransa Cumhuriyeti Devletinin işlemine
dayalı ihlal iddiası Türkiye Cumhuriyeti Devletine atfedilemez.
19. Açıklanan nedenlerle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
tarafından gerçekleştirilen bir işlem, eylem ya da ihmal iddiası bulunmadığı
anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin “Anayasa Mahkemesinin
yetkisizliği” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun,
“mahkemenin yetkisizliği”
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 12/2/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.