TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
TÜRKAN ALTUN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/388)
|
|
Karar Tarihi: 25/12/2012
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör
|
:
|
Bahadır YALÇINÖZ
|
Başvurucu
|
:
|
Türkan ALTUN
|
Vekili
|
:
|
Ahmet BOZKURT
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, müştereken malik olduğu taşınmazının 1993
yılında kamulaştırılmasından sonra kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığından
bahisle idare adına olan tapu kaydının iptaline ve yeniden kendi adına
tesciline karar verilmesi talebiyle açtığı davada verilen ret kararının
mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 19/10/2012 tarihinde
Anayasa Mahkemesine bizzat yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, başvurunun karara bağlanması
için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAYLAR VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Kayseri İli, Cırgalan Köyü, Ovacık Mevkii 3 pafta, 2189 parselde
kayıtlı, başvurucunun müştereken maliki olduğu taşınmaz, 1993 yılında
kamulaştırılmıştır.
6. Başvurucu, taşınmazın
kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmadığı gerekçesiyle 11/2/2010 tarihinde Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesine tapu
iptali ve tescil davası açmıştır. Bu dava, Mahkemenin 27/7/2010
tarih ve E. 2010/210, K. 2010/678 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
7. Başvurucunun temyizi üzerine söz konusu Mahkemenin
kararı, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 7/12/2010 tarih
ve E. 2010/11451, K. 2010/15719 sayılı kararı ile onanmıştır.
8. Başvurucunun karar düzeltme talebi ise aynı Dairenin 22/3/2011 tarih ve E. 2011/2171, K. 2011/3854 sayılı kararı
ile reddedilmiş, karar aynı tarihte kesinleşmiştir.
B. İlgili Hukuk
9. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası, geçici 18.
maddesinin yedinci fıkrası, 30/3/2011 tarih ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası, geçici
1. maddesinin (8) numaralı fıkrası, 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı mülga Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesinin birinci fıkrası, 432. maddesinin
birinci fıkrası, 440. maddesinin birinci fıkrası ve 442. maddesinin birinci
fıkrası.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 25/12/2012 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 19/10/2012 tarih ve 2012/388 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
11. Başvurucu, müştereken malik olduğu
taşınmazın 1993 yılında tren istasyonu ve ray depolama yeri olarak
kamulaştırıldığını, bu projeden daha sonra vazgeçilmesine rağmen kendisine
herhangi bir bildirimin yapılmadığını, taşınmazın kamulaştırma amacına aykırı
olarak kullanıldığını, taşınmazın kendisine iadesi için açtığı tapu iptali ve
tescil davasının Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla reddedilmesinden
dolayı mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve anılan kararın
iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
12. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının
tüketilmiş olması şarttır.”
13. Anayasa’nın geçici 18. maddesinin yedinci fıkrası
şöyledir:
“Bireysel başvuruya ilişkin düzenlemeler iki
yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bireysel başvurular kabul edilir.”
14. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar
başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek
Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü
tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”
15. 6216 sayılı Kanun’un 76. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Bu Kanunun;
a) 45 ilâ 51 inci maddeleri 23/9/2012 tarihinde,
…
yürürlüğe girer.”
16. 6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012
tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
17. Anılan Anayasa ve kanun hükümleri uyarınca Anayasa
Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012
tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir.
18. Hukukun genel ilkelerinden birisi hukuk güvenliği
prensibidir. Bu ilke, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm
eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmelerini, devletin de hukuki
düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli
kılar. Kanunlar, ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve
eylemlere uygulanmak üzere çıkarılır. Bu nedenle, bireysel başvurular bakımından
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin
belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk
güvenliği ilkesinin bir gereğidir.
19. Başvuru konusu olayda, başvurucu, 1993 yılında kamulaştırılan
taşınmazın amacına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle Kayseri 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinde 11/2/2010 tarihinde tapu iptali ve tescil
davası açmış, bu dava anılan Mahkemenin 27/7/2010 tarih ve E. 2010/210, K.
2010/678 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Söz konusu ret kararı Yargıtay 18.
Hukuk Dairesinin 7/12/2010 tarih ve E. 2010/11451, K.
2010/15719 sayılı kararı ile onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme talebi ise
anılan Dairenin 22/3/2011 tarih ve E. 2011/2171, K.
2011/3854 sayılı kararı ile reddedilmiş, ret kararı aynı tarihte
kesinleşmiştir.
20. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu kararın bireysel
başvuruların incelenmeye başlandığı tarih olarak belirlenen 23/9/2012
gününden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
şartları yönünden incelenmeksizin “zaman
bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “zaman
bakımından yetkisizlik” nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 25/12/2012 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.