TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDURRAHMAN AKYÜZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/620)
|
|
Karar Tarihi: 12/2/2013
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Cüneyt DURMAZ
|
Başvurucu
|
:
|
Abdurrahman AKYÜZ
|
Vekili
|
:
|
Av. Altan BALANTEKİN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, Spor Genel Müdürlüğü Merkez Ceza Kurulunca
kendisine verilen disiplin cezasına karşı Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu'na
itiraz başvurusunda bulunduğunu ancak sonuç alamadığını belirterek, Anayasa’nın
36. maddesi ile tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 14/11/2012 tarihinde
Anayasa Mahkemesine şahsen yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 25/12/2012
tarihinde başvurunun çözümünün ilke kararını gerektirmesi nedeniyle Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Türkiye Wushu Federasyonu
Başkanı olan başvurucu, 11/8/2011 ila 17/8/2011
tarihleri arasında Çin’de düzenlenen bir organizasyona Federasyon Başkanı
sıfatıyla katılmıştır. Başvurucu’nun başkanlığındaki
heyette bir tercüman da görev almıştır.
6. Tercüman, gezi sırasında görevden ayrılmış, 17/8/2011 tarihinde diğer heyet üyeleri ile birlikte
Türkiye’ye dönüş yapmamıştır.
7. Başvurucu hakkında Gençlik ve Spor Bakanlığının 21/5/2012 tarih ve 843 sayılı Oluru ile soruşturma
açılmıştır. Soruşturma sonucunda Spor Genel Müdürlüğü Merkez Ceza Kurulunun 28/9/2012 tarih ve E.2012/4, K.2012/7 sayılı kararıyla,
başvurucuya; tercümanı görevli olarak Çin’e götürdüğü, heyet 17/8/2011
tarihinde Türkiye’ye döndüğü halde tercümanın dönüş biletinin isteği dışında
iptal edilmesi nedeniyle 28/8/2011 tarihinde döndüğü ve bu suretle görev suçu
işlediği gerekçesiyle Amatör Spor Dalları Ceza Yönetmeliği’nin 51. maddesi
uyarınca “üç ay hak mahrumiyeti” cezası verilmiştir.
8. Başvurucunun itirazı üzerine kararı inceleyen Spor Genel
Müdürlüğü Tahkim Kurulu, 18/10/2012 tarih ve
E.2012/140, K.2012/188 sayılı kararında, isnat edilen eylemin sübut bulduğuna
ilişkin Merkez Ceza Kurulu’nun kararında isabetsizlik görülmediğini, ancak
eylemin anılan Yönetmeliğin 51. maddesi yerine 33. maddesi kapsamında
değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, başvurucuya Yönetmeliğin 33. maddesi
uyarınca “üç ay hak mahrumiyeti” cezası vermiştir.
9. Başvurucunun karar düzeltme talebi de koşulları
oluşmadığı gerekçesiyle 22/10/2012 tarih ve
E.2012/140, K.2012/195 sayılı karar ile reddedilmiştir.
B. İlgili Hukuk
10. 21/5/1986 tarih ve 3289 sayılı Gençlik ve
Spor Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ek 9. maddesinin
dokuzuncu fıkrası şöyledir:
“Tahkim Kurulu, …
Federasyon başkanı ile yönetim, disiplin ve denetim kurulu üyelerinin, spor
ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarının tespiti halinde Bakan tarafından
Genel Müdürlük Merkez Ceza Kuruluna sevk edilmeleri sonucunda, Merkez Ceza
Kurulunca verilecek kararlara karşı, ilgililerin itirazı üzerine karar verir.”
11. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Amatör Spor Dalları Ceza
Yönetmeliği’nin “Centilmenliğe Aykırı
Hareketler” kenar başlıklı 33. maddesi şöyledir:
“Onur kırıcı ve spor ahlakına ve centilmenliğe
aykırı harekette bulunan yarışmalarda kural dışı hareket eden kişiler, bu
hususlarda aynı ceza hükmü bulunmadığı taktirde yirmi
günden bir yıla kadar yarışmalardan men veya bir aydan bir yıla kadar, hak
mahrumiyeti cezası ile cezalandırılır.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 12/2/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 14/11/2012 tarih ve 2012/620 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, Spor Genel Müdürlüğü
Merkez Ceza Kurulunca kendisine verilen "üç ay hak mahrumiyeti"
cezasına karşı Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu'na başvuruda bulunduğunu
ancak sonuç alamadığını, Tahkim Kurulunun bağımsız ve tarafsız olmadığını,
kendisine yöneltilen suçlamanın niteliğinden haberdar olmadığını, göstermiş
olduğu tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, tahkim kurulu kararına
karşı itiraz yolunun bulunmadığını belirterek Anayasa’nın 36. maddesinde
tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence
altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla
Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
15. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45.
maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
“(3) Yasama işlemleri ile düzenleyici idari
işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa
Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de
bireysel başvurunun konusu olamaz.”
16. Anayasa’nın “Hak arama
hürriyeti” kenar başlıklı 36.
maddesi şöyledir:
“Herkes, meşrû
vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya
davalı olarak iddia ve savunma (Değişik ibare: 3.10.2001-4709/14 md.) ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki
davaya bakmaktan kaçınamaz.”
17. Anayasa’nın “Sporun
geliştirilmesi ve tahkim” kenar başlıklı 59. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Spor federasyonlarının spor
faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak
zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu
kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.”
18. Anayasa’nın hak arama özgürlüğüne ilişkin 36. maddesiyle
güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, bir temel hak niteliği
taşımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde
yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden
birini oluşturmaktadır. Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı
kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme
karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin en
etkili ve güvenceli yolu, yargı mercileri önünde dava hakkını
kullanabilmesidir. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil
yargılamanın ön koşulunu oluşturur. Öte yandan, Anayasa’nın 125. maddesinde
belirtilen idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olması
ilkesine göre, idari işlemlere karşı yargı yolu, Anayasa’da belirtilen kimi
ayrık durumlar dışında yasalarla sınırlandırılamaz (Anayasa Mahkemesinin 2/6/2011 tarihli ve E.2008/88, K.2011/85 sayılı kararı).
19. Anayasa koyucu, 17/3/2011
tarihli ve 6214 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun’la Anayasa’nın 59. maddesinde değişikliğe giderek spor
federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin
kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceğini, tahkim
kurulu kararlarının kesin olduğunu ve bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine
başvurulamayacağını hüküm altına almıştır.
20. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı
fıkrasında Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerin bireysel
başvurunun konusu olamayacağı hükme bağlanmıştır. Anayasa’nın 59. maddesinde
spor tahkim kurulu kararlarının kesin olduğu ve hiçbir yargı merciine
başvurulamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
21. Başvuru, Tahkim Kurulu tarafından
verilen disiplin cezasına ilişkindir. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3)
numaralı fıkrası uyarınca bu konuda bireysel başvuruda bulunulamaz.
22. Açıklanan nedenlerle, Anayasa ile
yargı yolu kapatılan Tahkim Kurulu’nun verdiği disiplin cezasına yönelik
başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
şartları yönünden incelenmeksizin “konu
bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “konu bakımından
yetkisizlik” nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 12/2/2013
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.