TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
SERKAN MADSAR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2012/751)
Karar Tarihi: 16/10/2014
Başkan
:
Alparslan ALTAN
Üyeler
Engin YILDIRIM
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör
Şükrü DURMUŞ
Başvurucu
Serkan MADSAR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, uyuşturucu madde kullanımı suçu kapsamında yapılan yargılama sonucunda sürücü belgesine süresiz olarak el konulması nedeniyle hak arama özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 22/11/2012 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış ve Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 25/12/2012 tarihinde başvurunun Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm tarafından 12/2/2013 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir
5. Başvuru konusu olay ve olgular 15/2/2013 tarihinde Adalet Bakanlığına bildirilmiştir. Adalet Bakanlığı, görüşünü 16/4/2013 tarihinde sunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
7. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/5/2009 tarih ve E.2009/23670 sayılı iddianame ile başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak " suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
8. Davanın görüldüğü Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 11/12/2009 tarih ve E.2009/307, K.2009/378 sayılı kararıyla başvurucunun uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkûmiyetine ve sürücü belgesinin daimi olarak geri alınmasına, uyuşturucu madde kullanmak suçundan ise beraatine hükmetmiştir. Kararın temyizi üzerine, hüküm, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 7/12/2010 tarihli kararı ile bozulmuştur.
9. Bozma sonrası yapılan yargılamada Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/5/2011 tarih ve E.2011/36, K.2011/111 sayılı kararı ile, uyuşturucu madde kullanmak suçundan tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine, sürücü belgesinin ise 2918 sayılı Kanunun 119. maddesi uyarınca daimi olarak geri alınmasına hükmedilmiştir. Karar temyiz edilmeden 23/5/2011 tarihinde kesinleşmiştir.
10. Başvurucu 24/9/2012 tarihli dilekçeyle sürücü belgesinin iadesi talebinde bulunmuş, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi 26/9/2012 tarih ve 2012/979 Değişik iş sayılı karar ile sürücü belgesinin daimi geri alınmasına ilişkin kararın yasal yollara müracaat edilmeksizin kesinleşmiş olması nedeniyle talebin reddine karar vermiştir. Bu karara yapılan itiraz, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2012 tarih ve 2012/908 Değişik İş sayılı kararı ile reddedilmiştir.
11. Bu karar, başvurucuya 22/10/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu, 22/11/2012 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
13. Adalet Bakanlığı 28/2/2014 tarihli yazı ile Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin başvurucu hakkındaki 12/5/2011 tarih ve E.2011/36, K.2011/111 sayılı “ehliyetin geri alınması”na dair kararının kanun yararına bozulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iletildiğini belirtmiştir.
14. UYAP sisteminde başvurucu ile ilgili olarak yapılan araştırmada Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 10/3/2014 tarihli kararı ile “Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/5/2011 tarihli ve 2011/36 esas ve 2011/111 karar sayılı hükmün 5271 sayılı CMK.’nın 39. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca sanık hakkında 2918 sayılı Kanun’un 119. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına,” karar verildiği tespit edilmiştir.
B. İlgili Hukuk
15. 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi şöyledir:
“(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
(4) Bozma nedenleri:
a) 223 üncü maddede tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.
b) Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
c) Davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hükümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılamayı gerektirmez.
d) Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.
(5) Bu madde uyarınca verilen bozma kararına karşı direnilemez.”
16. 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 119. maddesi şöyledir:
“Diğer cürümlerden mahkümiyeti halinde, mahkemece ceza süresini geçmemek üzere geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınmasına da karar verilebilir.
Geçici olarak sürücü belgesinin geri alınması hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlerinin infazından sonra yerine getirilir.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 16/10/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 22/11/2012 tarih ve 2012/751 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/5/2011 tarih ve E. 2011/36, K. 2011/111 sayılı kararıyla, sürücü belgesinin daimi olarak geri alınmasına hükmedilmesi üzerine sürücü belgesinin iadesi talebinin reddedilmesi ve buna karşı yaptığı itirazın da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2012 tarihli ve 2012/908 Değişik iş sayılı kararı ile reddedilmesinden şikayetçi olmuş ve sürücü belgesinin geri verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi ve şartları” kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”
20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 'Düşme kararı' başlıklı 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi şöyledir:
“Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
….
ç)Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.”
21. Somut olayda başvurucu Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduktan sonra Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/5/2011 tarih ve E. 2011/36, K. 2011/111 sayılı sürücü belgesinin daimi olarak geri alınmasına ilişkin kararının, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 10/3/2014 tarihli kararı ile kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. Böylece başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığından İçtüzük'ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi uyarınca düşme karar verilmesi gerekir.
22. Açıklanan nedenlerle, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşıldığından, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “düşmesine” karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle başvurunun, “incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmamış olması” nedeniyle DÜŞMESİNE, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına 16/10/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.