TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SÜLEYMAN ÇETİN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/883)
|
|
Karar Tarihi: 5/3/2013
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Selami ER
|
Başvurucu
|
:
|
Süleyman ÇETİN
|
Vekili
|
:
|
Av. Mehmet Zeki KÖSE
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, göçmen konutları
projesi kapsamında ödediği avans ve peşinat tutarının borçlanma bedelinden
mahsup edilmesi talebiyle açtığı davada verilen ret kararı nedeniyle kanun
önünde eşitlik ilkesi ile hak arama hürriyeti ve mülkiyet hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 3/12/2012
tarihinde Anayasa Mahkemesine şahsen yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci
Komisyonunca, 25/12/2012 tarihinde başvurunun karara
bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden,
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3)
numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki
ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, göçmen konutları
projesi kapsamında hak sahibi olabilmek için 1991 ve 1992 yıllarında ileride
konut maliyetinden düşülmek üzere peşinat ödemiş, T. Emlak Bankası A.Ş. ile
kredi sözleşmesi yapmış ve aldığı kredi taksitlendirilmiştir.
6. Yapılan tüm ödemelerin
inşaat maliyetinin altında kaldığı gerekçesiyle ödemiş olduğu peşinat ve avans
miktarı kredi borçlarına mahsup edilmeyen başvurucu, 7.000 TL peşinat ve
avansın iadesi için 27/7/2011 tarihinde Ankara 6.
Tüketici Mahkemesinde Toplu Konut İdaresi aleyhine dava açmıştır.
7. Ankara 6. Tüketici Mahkemesi
konut maliyet bedelinin borçlandırma bedelinden yüksek olduğu gerekçesiyle
başvurucunun talebini, 23/5/2012 tarih ve E.2011/878,
K.2012/606 sayılı kararıyla reddetmiştir.
8. Başvurucunun temyiz talebi,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4/9/2012 tarih ve
E.2012/17332, K.2012/18515 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Dava konusu
uyuşmazlığın miktarı karar düzeltme sınırının altında olduğundan Dairenin
kararı bu tarihte kesinleşmiştir. Kesinleşen karar başvurucuya 2/11/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
B. İlgili
Hukuk
9. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 18/6/1927
tarih ve 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/9/2004 tarih
ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki hâlleriyle 427.
maddesinin birinci fıkrası ve 440. maddesinin (III) numaralı fıkrasının (1)
numaralı bendi.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 5/3/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun
6/12/2012 tarih ve 2012/947 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği
düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
11. Başvurucu, göçmen konutları
projesi kapsamında hak sahibi olabilmek için 1991 ve 1992 yıllarında ileride
konut maliyetinden düşülmek üzere ödediği peşinat ve avans miktarlarının aldığı
kredinin taksitlerinden mahsup edilmediğini, aynı konuda açılan davaların 2011
yılından önce davacılar lehine sonuçlandığını, ancak Yargıtay’ın 2011 yılında
içtihadını değiştirdiğini ve bu durumun aynı konuda farklı kararlar verilmesine
sebep olduğunu belirterek eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı kararlarla ödemiş
olduğu peşinat ve avansın iade talebinin reddedilmesinin hak arama özgürlüğünü
ve mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
12. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45.
maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek
Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü
tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği
hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın geçici 18. maddesinin yedinci fıkrasında
bireysel başvuruya ilişkin düzenlemelerin iki yıl içinde tamamlanacağı ve
uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvuruların
kabul edileceği, 6216 sayılı Kanun’un 76. maddesinin (1) numaralı fıkrasında
ise Kanunun 45 ila 51. maddelerinin 23/9/2012
tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
13. 6216 sayılı Kanun’un geçici
1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”
14. Anılan Anayasa ve Kanun
hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları
inceleyebilecektir. Bu açık düzenlemeler karşısında, anılan tarihten önce
kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının
genişletilmesi mümkün değildir.
15. Öte yandan, Anayasa
Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve
Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği
ilkesinin bir gereğidir. (B. No: 2012/51 § 18, 25/12/2012)
16. Bir hükme karşı
başvurulabilecek kanun yolunun kalmaması veya baştan böyle bir yolun
bulunmaması ile hüküm şeklî anlamda kesinleşir. Kesinleşme olağan kanun
yollarının tüketilmesiyle gerçekleşmektedir.
17. 1086 sayılı Kanun’un 440.
maddesinin (III) numaralı fıkrası uyarınca, 2012 yılı için karar düzeltme
sınırı olan 10.300 TL’nin altında kalan davalarda Yargıtayca
verilen onama veya bozma kararları karar düzeltmeye konu edilemeyeceğinden bu
kararlar verildiği tarihte kesinleşmektedir. Dolayısıyla kararın tebliğinin
hükmün kesinleşmesi üzerinde bir etkisi bulunmayıp tebliğ, tarafların
kararlardan haberdar olmalarını sağlar.
18. Başvuru konusu olayda, 1991
ve 1992 yıllarında göçmen konutları projesi kapsamında hak sahibi olabilmek
için ödediği peşinat ve avans miktarlarının iadesi talebiyle dava açan
başvurucunun talebi Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin 23/5/2012
tarih ve E.2011/878, K.2012/606 sayılı kararıyla reddedilmiş, başvurucunun
yaptığı temyiz başvurusu üzerine anılan karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin
4/9/2012 tarih ve E.2012/17332, K.2012/18515 sayılı kararıyla onanmıştır. Dava
konusu uyuşmazlığın miktarı karar düzeltme sınırının altında kaldığından karar
bu tarihte kesinleşmiştir. Kesinleşen karar başvurucuya 2/11/2012
tarihinde tebliğ edilmiştir.
19. Açıklanan nedenlerle,
başvuru konusu kararın Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin
başladığı 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu
anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin “zaman bakımından
yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun,
“zaman bakımından
yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 5/3/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.