TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Y.C.K. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/889)
|
|
Karar Tarihi: 26/3/2013
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Mehmet ERTEN
|
|
|
Z. Ayla PERKTAŞ
|
|
|
Erdal TERCAN
|
|
|
Zühtü ARSLAN
|
Raportör
|
:
|
Serhat ALTINKÖK
|
Başvurucu
|
:
|
Y. C. K.
|
Vekili
|
:
|
Av. Adem DEMİR
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, oda hapsi cezasıyla cezalandırılmasının yargı
kararına dayanmaması ve verilen cezaya karşı yargı yolunun kapalı olması
nedeniyle Anayasa’nın 19. ve 36. maddelerinde düzenlenen temel haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 4/12/2012 tarihinde
Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 28/2/2013
tarihinde başvurunun çözümünün ilke kararını gerektirmesi nedeniyle Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, 1987 doğumlu olup Samsun’da ikamet etmektedir.
6. Başvurucu TCG … Komutanlığı
emrinde astsubay kıdemli çavuş olarak görev yapmaktadır.
7. Başvurucu, “… Limanı’nda bulunmakta olan gemiye (görev
yerine) son dönüş tarih ve saati olan 15/4/2012 tarih
ve saat 23:59’da dönmesi gerekmekte iken, 16/4/2012 tarihinde saat 07:30’da
döndüğü” gerekçesiyle 4/5/2012 tarihinde 15/6/1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri
Ceza Kanunu’nun 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından 7 gün oda hapsi
cezası ile cezalandırılmıştır.
8. Başvurucu, 1632 sayılı Kanun’un 188. maddesinde yer alan
oda hapsi cezalarına karşı iç hukukta tanınan bir üst amire başvuru yoluna,
itirazının sonuçsuz kalacağı düşüncesiyle başvurmamıştır.
9. Başvurucu hakkında verilen oda hapsi cezası 31/10/2012
ilâ 7/11/2012 tarihleri arasında … Disiplin Ceza
Tutukevinde infaz edilmiştir.
B. İlgili Hukuk
10. 1632 sayılı Kanun’un 171. ve 188. maddeleri.
11. 1632 sayılı Kanun’un 181. (Mülga: 31/1/2013-6413/45
md.) maddesi şöyledir:
“Bir disiplin cezası resmi surette mahküma
tebliğ edildiği vakit katileşir. … Bu cezanın kaldırılması veya değiştirilmesi
ancak şikayet yoluyla veya ceza veren amirin mahküm lehine yapacağı müracaat üzerine veyahut affı ali
ile kabildir. Yanlış verilen … disiplin cezaları daha
yüksek makam tarafından … kaldırılabilir
veya değiştirilebilir.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 26/3/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 4/12/2012 tarih ve 2012/889 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, hakkında hiçbir mahkeme kararı bulunmaksızın
yetkili amirin kararıyla 7 gün süreyle kişisel özgürlüğünden yoksun
bırakıldığını, bu tür cezaların yargı makamlarınca verilmesi gerektiğini
belirterek Anayasa’nın 19. maddesindeki kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ve
36. maddesindeki hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüş ve
tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı
Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasada güvence
altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın geçici 18.
maddesinde uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel
başvuruların kabul edileceği, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
76. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise Kanun’un 45 ila 51. maddelerinin 23/9/2012 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
15. 6216 sayılı Kanun’un geçici
1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden
sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
16. Anılan Anayasa ve 6216 sayılı Kanun
hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları
inceleyebilecektir. Mahkemenin zaman bakımından yetkisine ilişkin bu
düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihaî
işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün
değildir (B. No: 2012/832, § 14, 12/2/2013).
17. Anayasa Mahkemesinin zaman
bakımından yetkisi için kesin tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin
geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir (B.
No: 2012/51, § 18, 25/12/2012).
18. Başvuru konusu
olayda başvurucu 4/5/2012 tarihinde 1632 sayılı
Kanun’un 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından yedi gün oda hapsi
cezası ile cezalandırılmıştır. Başvurucu 1632 sayılı Kanun’un 188. maddesine
göre bir üst amire itiraz hakkını itirazının sonuçsuz kalacağı düşüncesiyle
kullanmamıştır. Başvurucu hakkında verilen ceza, 1632 sayılı Kanun’un 181.
maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara ilişkin zaman
bakımından yetkisinin başladığı tarihten önce kesinleşmiştir.
19. Başvurucu hakkında verilen oda
hapsi cezası Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi başladıktan sonraki
tarih olan 31/10/2012 ilâ 7/11/2012 tarihleri arasında
infaz edilmiş ise de infazın verilen cezanın kesinleşmesi üzerinde herhangi bir
etkisi bulunmamaktadır.
20. Açıklanan
nedenlerle, başvuru konusu işlemin 23/9/2012
tarihinden önce kesinleşmiş olduğu
anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemezliğine karar verilmesi
gerekir.
HÜKÜM
Başvurunun, “zaman bakımından
yetkisizlik” nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
26/3/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.