TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İSMAİL BUĞRA İŞLEK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/1177)
|
|
Karar Tarihi: 26/3/2013
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Mehmet ERTEN
|
|
|
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
|
|
Erdal TERCAN
|
|
|
Zühtü ARSLAN
|
Raportör
|
:
|
Recep ÜNAL
|
Başvurucu
|
:
|
İsmail Buğra İŞLEK
|
Vekili
|
:
|
Av. Aykanat KAÇMAZ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, 27/7/1967 tarih
ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun geçici 32.
maddesinden yararlanma talebinin Milli Savunma Bakanlığınca reddine dair
işlemin iptali istemi ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açtığı davanın
reddine karar verilmesi nedeniyle Anayasa’nın 2., 10.,
35. ve 60. maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 8/2/2013
tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci
Komisyonunca, 28/2/2013 tarihinde başvurunun karara
bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı
fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki
ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, astsubay olarak
görev yapmakta iken, Yüksek Askeri Şûra kararına istinaden 3/12/2007
tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiştir.
6. Başvurucunun, 10/3/2011 tarih ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er
Kanunu’nun 10. maddesi ile 926 sayılı Kanun’a eklenen geçici 32. maddeden
yararlanma istemi ile Milli Savunma Bakanlığına yaptığı başvuru, “uyuşturucu kullandığı, uyuşturucu satıcıları ile
irtibatta olduğu, TSK Personelini uyuşturucuya özendirdiği ve kullanmaya teşvik
ettiği” gerekçeleriyle reddedilmiştir.
7. Başvurucu, Milli Savunma
Bakanlığının ilgili işleminin iptali istemi ile 9/9/2011
tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) dava açmış ve AYİM Birinci Dairesinin
6/12/2012 tarih ve E.2012/365, K.2012/1370 sayılı kararı ile davanın reddine
karar verilmiştir.
8. Karar başvurucuya 11/1/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu bu karara
karşı 16/1/2013 tarihinde karar düzeltme yoluna
başvurmuş, ancak başvurucunun karar düzeltme talebi henüz karara
bağlanmamıştır.
B. İlgili
Hukuk
9. 926 sayılı Kanun’un geçici
32. maddesi şöyledir:
“12 Mart 1971
tarihinden bu Kanunun yayımı tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari
işlemler veya Yüksek Askerî Şûra kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden
ilişiği kesilenler veya vefatları hâlinde hak sahipleri, bu madde hükümlerinden
yararlanabilmek için altmış gün içinde Milli Savunma Bakanlığına başvururlar.
Milli Savunma Bakanı, başvurunun kabulüne veya reddine en
geç altı ay içinde karar verir. Milli Savunma Bakanı, hazırlık amacıyla sadece
gerekli yazışmaların yapılması hususunda yardımcı olmak üzere gerektiğinde
komisyonlar kurabilir ve bu komisyonlara, ilgili bakanlıklar ile kamu kurum ve
kuruluşlarından temsilci çağırabilir. İlgililerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinden
ilişiklerinin kesilmesine esas bilgi ve belgeler Genelkurmay Başkanlığınca en
geç altmış gün içinde Milli Savunma Bakanlığına gönderilir.
…”
10. 4/7/1972 tarih ve 1602 sayılı Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun “Askeri
Yüksek İdare Mahkemesinin kararlarının sonuçları” kenar başlıklı 63.
maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Daireler ve Daireler Kurulu kararları kesin olup,
kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını hasıl eder. Bu
kararlar aleyhine, ancak bu kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir.”
11. 1602 sayılı Kanun'un “Kararın düzeltilmesi” kenar başlıklı 66.
maddesi şöyledir:
“Daireler
ile Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak
üzere, ilamın tebliği tarihinden itibaren onbeş gün
içinde aşağıda yazılı sebepler dolayısiyle kararın
düzeltilmesi istenebilir.
a) Kararın
esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması;
b) Bir
ilamda birbirine aykırı hükümler bulunması;
c) Kararın
usul ve kanuna aykırı bulunması;
Kanunun 45
inci maddesine göre verilen kararların düzeltilmesi işlemi kabul edilerek
davaya yeniden bakılması ve esas hakkında karar verilmesi halinde de karar
düzeltilmesi isteminde bulunulabilir.
Daireler ile Daireler Kurulu, kararın düzeltilmesi
dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle bağlıdır.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 26/3/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun
8/2/2013 tarih ve 2013/1177 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği
düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
13. Başvurucu, 6191 sayılı
Kanun’un demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı, haksız, orantısız ve
meşru bir amaç gütmeyen bir kanun olduğunu belirterek Anayasa’nın 2. maddesinde
belirtilen “hukuk devleti” ve 10.
maddesinde belirtilen “eşitlik”
ilkelerine aykırı olduğunu iddia etmiş ve anılan kanunda yer alan düzenlemeler
ve hakkında herhangi bir ceza soruşturması yürütülmeksizin verilen disiplin
cezası nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş olmasına rağmen
kanundan yararlandırılmaması sonucu Anayasa’nın 35. ve 60. maddelerinde
düzenlenen mülkiyet ve sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiğini ileri
sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrası şöyledir:
“…
Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
15. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel
başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
“İhlale
neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş
idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce
tüketilmiş olması gerekir.”
16. Anılan Anayasa ve Kanun
hükümlerine göre bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek
için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve
özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup, bu ödevin
ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve
yargısal makamların görevidir. Bu nedenle, temel hak ve özgürlüklerin ihlal
edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu
makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır.
17. Bu nedenle Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece
mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir
kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun
yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa
Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve
yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi
ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava
ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir.
18. 1602 sayılı Kanun’un 63. maddesine göre AYİM
Daire ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki
sonuçlarını doğurur. Bu nedenle bu kararlardan sonra bireysel başvuru yoluna
gidilmesi mümkündür. Ancak anılan Kanun’un 66.
maddesinin birinci fıkrası uyarınca AYİM kararlarına karşı ilamın
tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabilir. Bu
yola başvurulması halinde karar düzeltme talebine ilişkin bir karar verilinceye
kadar olağan kanun yolları tüketilmiş olmayacaktır. Bir başka ifadeyle, kanun yolunun tüketildiğinden söz edilebilmesi için
öncelikle yapılan başvurunun sonucunun beklenmesi gerekir. Bu çerçevede, askeri
idari yargı önündeki davalarda karar düzeltme yoluna başvurulması halinde
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için, öncelikle karar
düzeltme talebinin sonucunun beklenmesi, böylece bu yolun tüketilmesi gerektiği
açıktır.
19. Başvuru konusu olayda, başvurucunun Milli
Savunma Bakanlığının ret işleminin iptali istemi ile Askeri Yüksek İdare
Mahkemesinde açtığı dava Birinci Dairenin 6/12/2012
tarih ve E.2012/365, K.2012/1370 sayılı kararı ile reddedilmiş, bu karara karşı
16/1/2013
tarihinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş, karar
düzeltme talebi hakkında henüz karar verilmeden Anayasa Mahkemesine bireysel
başvuru yapılmıştır. Başvurucunun, etkili ve sonuç almaya yeterli görerek
başvurduğu bir kanun yolunun sonucunu beklemeksizin bireysel başvuruda
bulunduğu ve dolayısıyla yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmediği
anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle, başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “başvuru yollarının
tüketilmemiş olması” nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 26/3/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.