logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(VİNNEL BROWN AND ROOT SERVİCE COOP. [1.B.], B. No: 2013/2041, 10/6/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

VİNNEL BROWN AND ROOT SERVİCE COOP. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/2041)

 

Karar Tarihi: 10/6/2015

R.G. Tarih- Sayı: 14/7/2015-29416

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Erdal TERCAN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Bahadır YALÇINÖZ

Başvurucu

:

Vinnel Brown And Root Service Coop.

Vekili

:

Av. Mustafa Hakan ÇINAR

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 21/3/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Komisyonun 3/7/2014 tarihli kararıyla aynı başvurucuya ait 2013/2149, 2013/2151 ve 2013/3239 başvuru numaralı dosyaların 2013/2041 numaralı dosya ile birleştirilmelerine, incelemenin 2013/2041 numaralı dosya üzerinden sürdürülmesine ve belirtilen dosyaların kapatılmalarına karar verilmiştir

4. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 28/11/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

5. Başvuru dilekçesi ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Vergi dairesi tarafından, 06 AL 086 plaka numaralı 1959 model taşıtın 2006, 2007, 2010, 2011 yıllarına ait MTV’nin tahsili amacıyla başvurucu adına ödeme emirleri düzenlenmiştir. Ödeme emirlerine konu toplam alacak tutarı 1.059 TL'dir.

7. Başvurucu, ödeme emirlerine konu aracın kendi adına kayıtlı olmadığını böyle bir aracının bulunmadığını belirterek ödeme emirlerinin iptali istemiyle her yıl için ayrı dava açmıştır.

8. Ankara 4. Vergi Mahkemesi 29/3/2012 tarihli ve E.2011/1493, K.2012/405, 29/3/2012 tarihli ve E.2011/1494, K.2012/406, 20/6/2012 tarihli ve E.2011/1496, K.2012/899 ve 20/6/2012 tarihli ve E.2011/1495, K.2012/898 tarihli kararlarıyla davayı reddetmiştir. Kararların gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir:

"Dava dosyasının incelenmesinden; davalı idare sicil kayıtlarında Vınnel Corporatıon Brown and root S. Corporatıon adına kayıtlı 06 AL 086 plakalı 1959 model Plymouth marka Belvedere tipi aracın … yılı motorlu taşıtlar vergisinin vadesi içerisinde ödenmemesi üzerine 6183 sayılı Yasa'nın 55. maddesine istinaden ödeme emri düzenlenerek … tarihinde davacı şirkete 1379 sok. no: 53 Çankaya/İzmir adresinde tebliğ edildiği, davacı tarafından; (Vinnel Borwn & Root Services Coop.) üzerine kayıtlı böyle bir aracın bulunmadığı, müvekkil şirketin vergi numarasının "9250009973" olduğu, oysa ki ödeme emrinde ödevli şirketin vergi numarasının "9250009965" olduğu iddia edilmekte ise de; davalı idare savunması ekinde yer alan belgelerden de anlaşıldığı üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar neticesinde ilgili müdürlük tarafından verilen 12.02.2007 tarih ve 045398 sayılı cevabi yazıda; 06 AL 086 sayılı plakada, Vınnel Corporation adına kayıtlı, 235103453 şase ve 253305 motor numaralı, 1959 model, Plymout marka, hususi otomobilin dosya kontrolünde 11.11.1961 tarihinde tescil kaydının yapıldığı, herhangi bir nakil, devir ve hurda durumunun bulunmadığı, kayıtlarının halen devam ettiğinin bildirildiği, her ne kadar dava dilekçesinde şirketin vergi numarası ile ödeme emrindeki vergi numarasının farklı olduğu belirtilmekte ise de "9250009965" vergi numarası ile "9250009973" sayılı vergi numarasının VEDOP merkezi sorgulamasında aynı şirkete ait çıktığı, yani her iki vergi numarasının da aynı şirkete ait olduğu, otomasyon öncesi aynı şirket tarafından farklı iki vergi numarası alınmasının da imkan dahilinde olduğu, davacı tarafın ilgisinin bulunmadığını belirttiği 9250009965 vergi kimlik numaralı şirket adresi olan 1379 sok. No: 53 Çankaya/İzmir adresinde gelir stopaj vergisi yönünden 01.12.1990 tarihi itibariyle terk edilen adreste müvekkil şirkete ait olduğu belirtilen "9250009973" vergi kimlik numaralı şirkete 10.02.2010 tarihinden itibaren şube faaliyetinden dolayı kayıtlı aynı adreste 14.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup, … yılı motorlu taşıtlar vergisinin vadesi içerisinde ödenmemesi nedeniyle 6183 sayılı Yasa'nın 55. maddesine istinaden ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda usulüne uygun olarak düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. "

9. Söz konusu kararlar Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. Kurulu tarafından onanmış, karar düzeltme istemleri de aynı Kurulun 17/1/2013, 6/2/2013 ve 2/4/2013 tarihli kararlarıyla reddedilmiştir.

10. Nihai kararlar, 21/2/2013, 27/2/2013 ve 17/4/2013 tarihlerinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucu, 21/3/2013, 27/3/2013 ve 16/5/2013 tarihlerinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmıştır.

B. İlgili Hukuk

12. 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

“Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.

Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.”

13. 6183 sayılı Kanun’un 55. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

" Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir "ödeme emri" ile tebliğ olunur."

14. 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:

“Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Mahkemenin 10/6/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 21/3/2013 tarihli ve 2013/2041 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

16. Başvurucu, ödeme emirlerine konu aracın kendi adına kayıtlı olmadığını, 1959 model aracın trafik kayıtlarına göre 1961 yılından beri trafik tescilinde "Vinnel Corporation" adına kayıtlı olduğunu, bu şirketin isminin kendi ismiyle benzerlik gösterdiğini, kendisinin ise 1988 yılında Türkiye'de faaliyete başladığını, 1980 sonrasında başlayan vergi numarası uygulamasında isim benzerliği nedeniyle hata yapılmış olabileceğini, bu iddialarının Mahkemece karşılanmadığını, verilen kararın eksik incelemeye dayandığını ve kararın gerekçesiz olduğunu belirterek, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

17. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Bu kapsamda başvurucunun iddialarının, yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı iddiası çerçevesinde değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

18. Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Maddede geçen “adil yargılanma hakkının” kapsamı Anayasa’da açık bir şekilde düzenlenmediğinden bu hakkın kapsam ve içeriğinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesi çerçevesinde belirlenmesi gerekir.

19. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, bariz takdir hatası veya açık keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).

20. Adil yargılanma hakkı bireylere dava sonucunda verilen kararın değil, yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme imkânı verir. Bu nedenle, bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına saygı gösterilmediğine, bu çerçevede yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını sunamadığı ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi, mahkeme kararının oluşumuna sebep olan unsurlardan değerlendirmeye alınmamış eksiklik, ihmal ya da açık keyfiliğe ilişkin bir bilgi ya da belge sunmuş olması gerekir (Nadi Karakoç, B. No: 2013/2767, 2/10/2013, § 22).

21. Başvuru konusu olayda, başvurucu Vinnel Brown & Root Services Coop., üzerine kayıtlı böyle bir aracın bulunmadığını, müvekkil şirketin vergi numarasının "9250009973" olduğunu, oysa ki ödeme emrinde ödevli şirketin vergi numarasının "9250009965" olduğunu iddia etmiş ve ödeme emirlerinin iptalini istemiştir.

22. İlk Derece Mahkemesi ise 06 AL 086 sayılı plakada, Vinnel Corporation adına kayıtlı, 235103453 şase ve 253305 motor numaralı, 1959 model, Plymout marka, hususi otomobilin dosya kontrolünde 11/11/1961 tarihinde tescil kaydının yapıldığı, herhangi bir nakil, devir ve hurda durumunun bulunmadığı, kayıtlarının halen devam ettiği, her ne kadar dava dilekçesinde şirketin vergi numarası ile ödeme emrindeki vergi numarasının farklı olduğu belirtilmekte ise de "9250009965" vergi numarası ile "9250009973" sayılı vergi numarasının vergi dairesi otomasyon projesi merkezi sorgulamasında aynı şirkete ait çıktığı, yani her iki vergi numarasının da aynı şirkete ait olduğu, otomasyon öncesi aynı şirket tarafından farklı iki vergi numarası alınmasının da mümkün olduğu, başvurucunun ilgisinin bulunmadığını belirttiği vergi kimlik numaralı şirketin adresine daha sonra kendisinin olduğunu belirttiği vergi kimlik numarasına ilişkin tebligatın yapıldığı anlaşılmış olup, MTV’lerin vadesi içerisinde ödenmemesi nedeniyle 6183 sayılı Kanun’un 55. maddesine istinaden ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar vermiştir.

23. Diğer taraftan başvurucu tarafından aynı iddialar ile Mahkememize yapılan ve devam eden yıllara ait MTV için düzenlenen ödeme emirlerine dair yapılan diğer başvurular da incelendiğinde; Ankara Bölge İdare Mahkemesinin istikrar kazanmış kararlarının, ilgili araç için başvurucu adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı şeklinde olduğu görülmektedir.

24. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediğine veya kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi Mahkemenin kararında bariz takdir hatası veya açıkça keyfilik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.

25. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, Derece Mahkemesi kararının bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik de içermediği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir. Üye Hicabi DURSUN bu görüşe katılmamıştır.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, Üye Hicabi DURSUN’un karşı oyu ve OY ÇOKLUĞUYLA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, OY BİRLİĞİYLE,

10/6/2015 tarihinde karar verildi.

 

 

 

KARŞIOY YAZISI

 Başvurucu, 2013/2041 numaralı başvurusunda motorlu taşıtlar vergisinin tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açtığı davada ileri sürdüğü esaslı iddialarının karşılanmadan karar verildiğini, bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

 Gerekçeli karar hakkı, adil yargılanma hakkının somut görünümlerindendir. Anayasa Mahkemesi de birçok kararında gerekçeli karar hakkı ve silahların eşitliği ilkesi gibi ilke ve haklara, Anayasa'nın 36. maddesi kapsamında yer vermiştir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 38).

Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı organlarına davacı veya davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddeyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisidir. Bu bağlamda Anayasa'nın, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılmasını ifade eden 141. maddesinin de, hak arama hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği açıktır (B. No: 2013/307, 16/5/2013, § 30).

Mahkeme kararlarının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının unsurlarından birisi olmakla beraber, bu hak yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle, gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir. Bununla birlikte başvurucunun ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren usul veya esasa dair iddialarının cevapsız bırakılmış olması bir hak ihlaline neden olacaktır (B. No: 2013/1213, 4/12/2013, § 26).

Somut olayda, başvurucu adına kayıtlı olduğu öne sürülen araca ait motorlu taşıtlar vergisinin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiş, başvurucu, söz konusu aracın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Başvurucu, anılan aracın 1961 yılından beri “Vinnel Coorperation isimli bir şirket adına kayıtlı olduğunu, kendi şirketlerinin isminin ise “Vinnel Brown and Roat Service Coorperation olduğunu ve 1988 yılında kurularak bu tarihten itibaren Türkiye’de faaliyette bulunmaya başladığını, 1961 yılında Türkiye’de henüz faaliyette bulunmadıklarına göre, o tarihte aracın adına tescil edildiği şirketin kendi şirketleri olmasının imkânsız olduğunu, “Vinnel Coorperationile isim benzerliği dışında hiçbir ilgilerinin bulunmadığını, adreslerinin ve vergi numaralarının da farklı olduğunu belirtmiş ve bu iddialarının derece mahkemelerince karşılanmadığını ifade etmiştir.

İhtilaf konusu aracın 1961 yılından beri “Vinnel Coorperation isimli şirket adına kayıtlı olduğu ve başvurucu şirketin de 1988 yılında kurulduğu yolundaki başvuru iddiasının aksini ortaya koyacak herhangi bir bilgi veya belge dosyaya sunulmamıştır. Başvuru şirket 1988 yılında kurulduğuna göre, 1961 yılından beri aracın adına kayıtlı olmasının mümkün olamayacağı tartışmasızdır. Başvurucunun iddiasının gerçeği yansıtması durumunda adına motorlu taşıtlar vergisi tarh edilmesi hukuken mümkün olamayacağından anılan iddianın uyuşmazlığın çözümüne etkisi olacağı açıktır. Derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümüne etkisi bulunan bu iddianın gerçeği yansıtıp yansıtmadığı araştırılmadan ve ihtilaf konusu aracın 1961 yılından beri adına kayıtlı bulunduğu “Vinnel Coorperation isimli şirket ile başvurucu şirketin aynı şirket olduğu kanaatine nasıl ulaşıldığı ortaya konulmadan davanın reddine karar verilmiştir.

Bu durumda, başvurucunun ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren, uyuşmazlığın çözümü için esaslı bir iddia olan, 1988 yılında kurulan başvurucu şirketin 1961 yılından beri aracın adına kayıtlı olan “Vinnel Coorperation isimli şirket ile aynı şirket olmasının mümkün olamayacağı yolundaki iddiası, ilk derece mahkemesi kararında tartışılmamış ve karşılanmamıştır. Bu nedenle, yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

 

Üye

Hicabi DURSUN

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(VİNNEL BROWN AND ROOT SERVİCE COOP. [1.B.], B. No: 2013/2041, 10/6/2015, § …)
   
Başvuru Adı VİNNEL BROWN AND ROOT SERVİCE COOP.
Başvuru No 2013/2041
Başvuru Tarihi 21/3/2013
Karar Tarihi 10/6/2015
Birleşen Başvurular 2013/2151, 2013/3239, 2013/2149
Resmi Gazete Tarihi 14/7/2015 - 29416

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Gerekçeli karar hakkı (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1
55
58
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi