TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NEHİR EĞİTİM REHABİLİTASYON
MERKEZİ TAŞIMACILIK İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/3779)
|
|
Karar Tarihi: 16/9/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan
ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
|
|
Celal
Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M.
Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Akif
YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Nehir
Eğitim Rehabilitasyon Merkezi Taşımacılık İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
|
Temsilcisi
|
:
|
Aşkın
NEHİR
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yolcu taşımak için yetki belgesi alınmadığı
gerekçesiyle tesis edilen idari para cezasına yapılan iptal başvurusunun, aksi
yöndeki yargı kararlarına karşın mahkemece reddedilmesinin adil yargılanma
hakkını ihlal ettiği iddiası hakkındadır.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 23/5/2013 tarihinde Sarıgöl Sulh Ceza Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesi neticesinde başvuruda, Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonca 19/1/2015 tarihinde, kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Adalet Bakanlığına (Bakanlık) başvuru konusu olay ve
olgular bildirilmiş, başvuru belgelerinin bir örneği görüş için gönderilmiştir.
Bakanlığın 2/7/2015 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına
ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı
bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu hakkında, öğrencilerin naklinde kullandığı
aracına, taşıma yetki belgesi bulundurmadığı gerekçesiyle 2.426,00 TL idari
para cezası tesis edilmiştir.
7. Başvurucunun, söz konusu aracı ticari bir amaçla değil,
rehabilitasyon merkezlerine devam eden öğrencilerin naklinde kullandığını
belirterek anılan idari para cezasının kaldırılması istemiyle Sarıgöl Sulh Ceza
Mahkemesine 11/12/2012 tarihinde yapmış olduğu başvuru, aynı Mahkemenin
26/3/2013 tarihli ve 2013/9 Değişik İş sayılı kararıyla reddedilmiş ve anılan
karar bu tarihte kesinleşmiştir.
8. Gerekçenin ilgili kısmı şöyledir:
“Tüm
dosya içeriğinden itiraz edenin ticari faaliyette bulunduğu, ulaştırma
bakanlığı yetkililerince yetki belgesine haiz olmaksızın taşımacılık
yaptığından bahisle idari para cezası tanzim edildiği görülmüş olup, itiraz
edenin yetki belgesine haiz olup olmadığı ilgili kurumlardan sorulmuş olup,
alınan cevabi yazılardan itiraz edenin yetki belgesi bulunmadan taşımacılık
yaptığı ve bu durumun idari para cezası tutanağı ve ekleri ile de sabit olduğu
dikkate alınarak her ne kadar ticari bir faaliyette bulunmadığı da ifade edilmiş
ise de itirazın reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.”
9. Karar başvurucuya 30/4/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
10. Bireysel başvuru 23/5/2013 tarihinde yapılmıştır.
B. İlgili Hukuk
11. 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolları Taşıma
Kanunu’nun 5. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:
“Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri
komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için
Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur.
Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri
komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi
alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali
yeterlilik ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. (Değişik cümle:
23.01.2008-5728 S.K./516.mad) Ayrıca, karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı
faaliyetlerinde kullanılan ticari araçlarda çalışan şoförlerin, sürücü mesleki
yeterlilik belgesi almaları zorunludur. Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle belirlenir. 18/01/1954 tarihli ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi
Teşvik Kanunu hükümleri saklıdır.
Taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak
taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt
belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve
taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilir.”
12. 4925 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrasının
ilgili kısmı şöyledir:
“5 inci Maddesine göre yetki belgesi almadan
veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan
faaliyetlerde bulunanlara bin Türk Lirası,… idari para
cezası verilir.”
13. 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun
28. maddesinin (10) numaralı fıkrası şöyledir:
“Üçbin Türk Lirası
dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 16/9/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 23/5/2013 tarihli ve 2013/3779 numaralı bireysel başvurusu
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, rehabilitasyon merkezlerine devam eden
öğrencilerin nakli için kullandıkları aracı, yolcu taşımacılığında kullandığı
ve yetki belgesi bulundurulmadığı gerekçesiyle idari para cezası
uygulanmasının, idari para cezasına yapmış olduğu itirazın da benzer olaylarda
verilen yargı kararlarına rağmen reddedilmesinin, Anayasa'nın 36. maddesinde
güvence altına alınan hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkını ihlal
ettiğini ileri sürmüş ve ihlalin ortadan kaldırılması talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
16. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi
gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun
başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
18. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü
fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen
kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel
başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.
19. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri
önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece
mahkemelerince, uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup
olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece
mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda
bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermesi ve bu
durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal
etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular,
bariz takdir hatası veya açık keyfîlik bulunmadıkça
Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati
Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
20. Başvurucu, ticari faaliyette kullanmadığı aracına taşıma yetki
belgesi bulundurmadığı gerekçesiyle idare tarafından idari para cezası işlemi
tesis edildiğini, bu cezaya karşı yaptığı başvurunun da aksi yönde yargı
kararları olmasına rağmen reddedildiğini belirtmekte olup başvurucunun
iddialarının özünün, hukuk kurallarının değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında
isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu
anlaşılmaktadır.
21. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu
deliller ve görüşler hakkında bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve
iddialarını sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve
iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da
uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi
tarafından dinlenmediğine veya kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin bir bilgi ya
da kanıt sunmadığı gibi mahkemenin kararında bariz takdir hatası veya açıkça keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit
edilmemiştir. Başvurucunun, aksi yönde olduğunu belirtip sunduğu yargı
kararlarının ise ilk derece mahkemesi bakımından bağlayıcılığı bulunmayan yerel
mahkemelerce verilen kararlar olduğu görülmüştür.
22. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen
iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, derece mahkemesi
kararlarının bariz takdir hatası veya açık keyfîlik
de içermediği anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları
yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan
yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun “açıkça
dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
16/9/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.