TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
REMZİ İSPİR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2013/5521)
Karar Tarihi: 15/4/2014
Başkan
:
Serruh KALELİ
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Erdal TERCAN
Zühtü ARSLAN
Raportör
Yunus HEPER
Başvurucu
Remzi İSPİR
Vekili
Av. Ruşen İSPİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, aleyhine açılan ceza davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, başvurucu vekili tarafından 18/7/2013 tarihinde Kahramanmaraş Adalet Komisyonu Başkanlığı vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 8/1/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu hakkında 23/7/2003 tarihinde işlediği iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca 2005 yılında kamu davası açılmıştır. Başvurucu hakkındaki dava Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/10 Esas sayılı dava dosyasında görülmüştür.
6. Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin 20/3/2006 tarihli kararı ile başvurucunun 2 yıl 1 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
7. Temyiz üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 1/11/2010 tarihli ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı onanmış ve karar kesinleşmiştir.
8. Başvurucu, 25/4/2013 tarihli dilekçe ile 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna gitmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunmuştur.
9. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 11/6/2013 tarihli kararı ile Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin kararına itirazı gerektirecek maddi ve hukuki sebepler bulunmadığı gerekçesi ile talebi reddetmiştir.
10. Karar başvurucuya 26/6/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
B. İlgili Hukuk
11. 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 15/4/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 5/2/2014 tarih ve 2013/5521 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, aleyhine açılan ceza davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir.
15. 6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”
16. Anılan Anayasa ve Kanun hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin yetkisinin zaman bakımından başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Bu açık düzenlemeler karşısında, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihaî işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün değildir. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir. (B. No: 2012/51, 25/12/2012, § 18)
17. Başvuru konusu olayda, başvurucu hakkında 23/7/2003 tarihinde işlediği iddia edilen nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmıştır. Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin 20/3/2006 tarihli kararı ile başvurucunun hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 1/11/2010 tarihli ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı onanmış ve karar kesinleşmiştir. Başvurucu bu kez 25/4/2013 tarihli dilekçe ile 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna gitmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 11/6/2013 tarihli kararı ile Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin kararına itirazı gerektirecek maddi ve hukuki sebepler bulunmadığı gerekçesi ile talebi reddetmiştir.
18. Ceza yargılamasında tüketilmesi gereken son başvuru yolu temyiz aşaması olup, temyiz incelemesinden geçen kararlara karşı itiraz yolu, 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına tanınmıştır. Dolayısıyla başvurucunun itiraz yoluna gidilmesi istemi, sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının takdirini harekete geçirmeye yönelik bir taleptir. Bu kapsamda yapılan başvurular bireysel başvuru öncesinde tüketilmesi gereken bir yol olarak kabul edilmediğinden, bu yola gidilmesinin bireysel başvuru süresi üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır (B. No: 2013/2001, 16/5/2013, § 18).
19. Somut olayda başvuru yolları 1/11/2010 tarihinde Yargıtay 11. Ceza Dairesinin Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinin kararını onaması ile tüketilmiştir. Bu tarih ise Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara ilişkin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden öncedir.
24. Açıklanan nedenlerle, olayda başvuru yollarını tüketen nihai kararın, Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce verildiği anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 15/4/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.