TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
AHMET TEMİZ BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2013/6602)
Karar Tarihi: 4/11/2015
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hasan Tahsin GÖKCAN
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör
Murat ŞEN
Başvurucu
Ahmet TEMİZ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, Ceza İnfaz Kurumu tarafından Demokratik Modernite dergisi (dergi) ve Özgür Gündem gazetesinin (gazete) bazı sayfalarının çıkartılarak haber ve fikirlere erişimin engellenmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ve bununla ilgili olarak kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 19/8/2013 ve sonraki tarihlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun belirlenen eksiklikleri tamamlatılmış ve Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. 2013/8818, 2014/1122, 2014/1360, 2014/1361, 2014/3049, 2014/3173, 2014/3174, 2014/3862, 2014/4155, 2014/4156, 2014/4157, 2014/4158, 2014/4160, 2014/4162, 2014/4906, 2014/4909, 2014/4911, 2014/5360, 2014/6154, 2014/6155, 2014/6498, 2014/6503, 2014/6505, 2014/6507, 2014/8338, 2014/8342, 2014/8504, 2014/8518, 2014/10216, 2014/10217, 2014/11243, 2014/11839, 2014/11840 ve 2014/13259 sayılı başvuruların; başvurucu ve konu bakımından aynı olmaları nedeniyle 2013/6602 sayılı başvuru ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
4. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 28/5/2015 tarihinde, başvurucunun adli yardım talebi kabul edilerek kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından 28/5/2015 tarihinde, başvuru belgelerinin bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Başvuru konusu olay ve olgular 28/5/2015 tarihinde Bakanlığa bildirilmiştir. Bakanlık, tanınan ek süre sonunda 21/7/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
7. Başvuru dilekçesi, ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, başvuru tarihlerinde Ankara 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunmaktadır.
9. Diyarbakır Gümrük Müdürlüğü, yurt dışından gelen kolilerin kontrolü esnasında 17 yayının yasak olabileceğini değerlendirerek yayınları Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
10. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 kitaptan 14’ü hakkında toplatma ve yasaklama kararı bulunduğunu tespit ederek hakkında karar bulunmayan üç kitabın 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi ile görevli Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar vermiştir.
11. Cumhuriyet Savcılığının (3713 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile görevli) “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak-Beşinci kitap)” (kitap) ve “İlk Konuşmalar (Belgeler zafer kazanan tarzın özdilidir)” isimli PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan tarafından yazılan iki ayrı kitaba ilişkin yaptığı inceleme sonucunda, kitaplarda sürekli KCK/PKK terör örgütünün propagandasının yapıldığı, terör örgütünden ve terör örgütü mensuplarının yaptığı eylemlerden övgüyle bahsedildiği, KCK/PKK terör örgütünün bundan sonra izleyeceği yolun nasıl olması gerektiğinin belirtildiği ve bu bağlamda kitapların, 3713 sayılı Kanun’un 7. maddesine ve 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 25. maddesine muhalefet ettiği değerlendirilerek her iki kitaba el konulmasına ve toplatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
12. Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliği (3713 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile görevli) Cumhuriyet Savcılığının değerlendirmesiyle aynı yöndeki gerekçelerle 4/10/2012 tarihli ve 2012/102 Değişik İş sayılı kararı ile anılan kitaplara el konulmasına ve toplatılmasına karar vermiştir.
13. Hâkimliğin anılan kararından sonra evrak Cumhuriyet Savcılığına gönderilmiş ve 2012/3121 Soruşturma sayılı soruşturma başlatılmıştır.
14. Cumhuriyet Savcılığı soruşturma sonucunda, 29/11/2012 tarihli kararı ile kitapların yurt dışından geldiği ve kitapların kim tarafından basıldığının tespit edilemediği, kitapların gönderildiği kişinin olaydan bilgisi olmadığına dair savunmasına karşı bir delil olmadığı gerekçesiyle olayla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, karar ile birlikte Diyarbakır 2 No.lu Hâkimliğinden (3713 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile görevli) kitapların müsaderesini talep etmiştir.
15. Hâkimlik, 30/11/2012 tarihli ve 2012/290 Değişik İş sayılı kararı ile kitapların müsaderesine karar vermiştir. Kitaplar 11/3/2014 tarihinde yakılarak imha edilmiştir.
16. Anılan kitaplardan “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)” isimli kitabın, İstanbul 2 No.lu Hâkimliğinin 21/9/2012 tarihli ve 2012/156 sayılı kararı ile toplatılmasına ve el konulmasına ilişkin kararına karşı yapılan bireysel başvuru konusunda Anayasa Mahkemesi, Abdullah Öcalan (B. No: 2013/409, 25/6/2014) kararında Anayasa’nın 26. maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir. Bunun üzerine Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği, 2/9/2014 tarihli ve 2014/467 Değişik İş sayılı kararı ile Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin 4/10/2012 tarihli toplatma ve el koyma kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
17. Başvurucuya gelen derginin 2013 yılı 6 ve 7. sayıları ile gazetenin 8-12-14-15 Aralık 2013, 4-11-12-18-19-25-26 Ocak 2014, 1-2-8-9-15-16-22-23 Şubat 2014, 1-2-8-9-16-30 Mart 2014, 5-6-12-13-19-20-26-27 Nisan 2014, 3-4-17-18-24-25-31 Mayıs 2014 ve 1 Haziran 2014 tarihli toplam kırk bir (41) nüshasında, Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin 4/10/2012 tarihli kararı ile el konulmasına ve toplatılmasına karar verilen kitabın bazı bölümleri yayımlanmıştır.
18. Ankara 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu (Eğitim Kurulu), anılan kitabın bölümlerinin yayımlandığı dergi ve gazetenin ilgili sayfalarının başvurucuya verilmesini uygun görmemiştir. Kararların ilgili kısımları şöyledir:
"Kurumumuzda yukarıda isimleri yazılı hükümlü/tutuklulara gelen ... dergi (gazete) incelenmek üzere Ceza İnfaz Kurumumuz Eğitim Kuruluna gelmiştir. Derginin (gazetenin) incelenmesi neticesinde ... sayfalar arası, Abdullah Öcalan'ın yazdığı, Diyarbakır 3 Nolu Hakimliğinin 4/10/2012 tarih ve 2012/102 D.İş sayılı "El Konulması ve Toplatılmasına" kararı bulunan Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak) Beşinci Kitabın ... sayfalarından birebir alıntılar olduğu tespit edilmiş olup, söz konusu dergi (gazete) sahibi hükümlülerin dilekçesi ile talep etmesi halinde, derginin (gazetenin) ... sayfalarının çıkarılarak kendisine verilmesine, herhangi bir talebi olmaması halinde derginin kütüphane deposuna kaldırılmasına, 5275 sayılı Kanun'un 62/3 ile Tüzük'ün 87/3 maddeleri gereğince, karara tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Sincan İnfaz Hakimliğine itiraz edebileceğinin tebliğine oy birliği ile karar verilmiştir. "
19. Eğitim Kurulunun yukarıda belirtildiği şekilde verilen kararları, başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve başvurucu, kararlara karşı Sincan İnfaz Hâkimliğine (Batı İnfaz Hâkimliği) ayrı ayrı şikâyette bulunmuştur. Şikâyetleri inceleyen Hâkimlik, değişik tarihli ve sayılı kararları ile başvurucunun şikâyetlerinin reddine karar vermiştir. Kararların ilgili kısımları şöyledir:
"Yapılan incelemede Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu'nun ... tarihli ve ... sayılı kararı ile daha önce Diyarbakır 3. Nolu Hakimlik tarafından el konulması ve toplatılması kararı bulunan ve terör örgütü sözde lideri Abdullah Öcalan tarafından Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak) Beşinci Kitap isimli kitabın ... sayfalarından birebir alıntılar olduğu gerekçesi ile derginin (gazetenin) ... sayfalarının çıkarılarak hükümlüye verilmesine karar verilmiştir .
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 62/1.maddesinde "Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanmak hakkına sahiptir." düzenlemesi yer almaktadır. Kanundaki bu düzenlemeye göre hükümlünün adına gelen yayınlardan yararlanabilmesi için yayının mahkemelerce yasaklanmamış olması şarttır. Eğitim Kurulu kararına konu yazının da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup Kanundaki düzenleme gözetildiğinde Eğitim Kurulu'nun kararında hukuka aykırılık sözkonusu değildir. Bu nedenle şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir."
20. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin ret kararlarına karşı ayrı ayrı itiraz yoluna başvurmuştur. İtirazı inceleyen Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi (Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi), İnfaz Hâkimliğinin kararlarının "usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle başvurucunun itirazlarının ayrı ayrı reddine karar vermiştir. Bu kararlar, başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
21. Başvurucu süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
22. Anayasa Mahkemesinin 8/4/2015 tarihli ve 2013/3614 sayılı kararında belirtilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
23. Mahkemenin 4/11/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 19/8/2013 tarihli ve 2013/6602 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
24. Başvurucu, kendisine gelen dergi ve gazetenin ilgili sayılarında Mahkemece yasaklanmış bir kitaptan alıntılar olmasına rağmen dergi ve gazete hakkında herhangi bir yasaklama kararı olmadığını belirtmiş; Eğitim Kurulunun dergi ve gazeteye ilişkin kararlarının haber alma ile kendi felsefi inanç ve düşüncelerine göre okuma hakkını engelleyerek Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğünü, ayrıca bu muamelenin kendisine siyasi kimliğinden ötürü yapılması nedeniyle Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
25. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Somut olayda, dergi ve gazetenin ilgili sayılarında Abdullah Öcalan’ın kitabından bir bölümün yayımlandığı sayfaların başvurucuya verilmesi engellenmiş ve buna ilişkin olarak yaptığı şikâyetler de sonuçsuz kalmıştır. Bu kapsamda başvurucunun iddiaları Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğü kapsamında incelenmiştir.
26. Öte yandan başvurucu, dergi ve gazeteye ulaşmasının engellenmesinin siyasi kimliğinden kaynaklandığı ve bu tutumun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Eşitlik ilkesi iddiaları yönünden başvurucunun, kendisiyle benzer durumdaki başka kişilere yapılan muamele ile kendisine yapılan muamele arasında bir farklılığın bulunduğunu ve bu farklılığın meşru bir temeli olmaksızın ırk, renk, cinsiyet, din, dil vb. ayırımcı bir nedene dayandığını makul delillerle ortaya koyması gerekir. Somut olayda başvurucu, benzer olaylar ile kendi durumunun aynı olduğunu ortaya koyamadığı gibi kendisine nasıl bir ayırımcılık yapıldığına ilişkin herhangi bir beyanda da bulunmamıştır. Bu nedenle başvurucunun Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik iddiaları ayrıca incelenmemiştir.
27. Anayasa’nın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanımında başvurulabilecek araçlar “söz, yazı, resim veya başka yollar” olarak ifade edilmiş ve “başka yollar” ifadesiyle her türlü ifade aracının anayasal koruma altında olması gösterilmiştir (Emin Aydın, B. No: 2013/2602, 23/1/2014, § 43).
28. İfade özgürlüğü; insanın haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine serbestçe ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanmaması, bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir (Emin Aydın, § 40).
29. Haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün norm alanı içinde olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Bu bağlamda Anayasa’da ifade özgürlüğüne ilişkin olarak daha ayrıntılı düzenlemeler de yer almakla birlikte mevcut koşullar altında başvurunun; iletişim araçlarına ulaşım hakkının engellenmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası yönünden, ifade özgürlüğüne ilişkin temel düzenleme olan ve madde metninde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün haber veya fikir almak özgürlüğünü de kapsadığının açıkça düzenlendiği Anayasa’nın 26. maddesi kapsamında incelenmesinin gerektiği değerlendirilmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
30. Başvurunun incelenmesi neticesinde ifade özgürlüğüne ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşıldığından başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
31. Anayasa’nın “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” kenar başlıklı 26. maddesi şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.”
32. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 10. maddesi şöyledir:
“1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir.
2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.”
33. Başvuru konusu olayda dergi ve gazetede yayımlanan bazı yazıların Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin 4/10/2012 tarihli ve 2012/102 Değişik İş sayılı kararı ile el konulmasına ve toplatılmasına karar verilen Abdullah Öcalan’ın kitabından alıntılar olması nedeniyle Eğitim Kurulu tarafından dergi ve gazetenin anılan kısmının ayrılarak başvurucuya verilmemesi söz konusudur.
34. Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin anılan toplatma kararına konu olan kitap, İstanbul 2 No.lu Hâkimliğinin kararı ile farklı bir toplatma ve el koyma kararına, ayrıca Anayasa Mahkemesi nezdinde başka bir bireysel başvuruya konu olmuştur. Anayasa Mahkemesi bu kararında kitaba ilişkin değerlendirme yapmış ve İstanbul 2 No.lu Hâkimliğinin toplatma kararıyla Anayasa'nın 26. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir (Abdullah Öcalan [GK], B. No: 2013/409, 25/6/2014).
35. Anılan karar gözetilerek Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin anılan toplatma kararına konu kitabın bazı bölümlerinin yayımlandığı Azadiya Welat gazetesinin ilgili sayfalarının hükümlüye verilmemesini Kamuran Reşit Bekir (B. No: 2013/3614, 8/4/2015) kararında ayrıca değerlendirmiştir. Başvuru konusu olayda Eğitim Kurulu, Sincan İnfaz Hâkimliği ve Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin ortaya koyduğu gerekçeler gözetildiğinde anılan kararda, ortaya konulan ilkelerden ve yapılan değerlendirmelerden somut olay açısından ayrılan bir yön bulunmamaktadır.
36. Mahkemenin; anılan kararlarda ortaya koyduğu ilkeler temelinde Ankara 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Eğitim Kurulu ve Sincan İnfaz Hâkimliğinin, Demokratik Modernite dergisinin ve Özgür Gündem gazetesinin bazı sayfalarının yasaklanmış bir kitaba ait olması gerekçesiyle başvurucuya verilmesinin engellenmesi kararı ile ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin Diyarbakır 3 No.lu Hâkimliğinin toplatma kararı ile bir bütün olarak yapılan değerlendirilmesinde başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
37. Açıklanan gerekçelerle Sincan İnfaz Hâkimliğinin ret kararlarına konu dergi ve gazetenin bazı sayfalarının çıkartılarak başvurucuya verilmemesi nedeniyle Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğü çerçevesinde haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılması gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
38. Başvurucu ihlal nedeniyle 3.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
39. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
40. Başvurucunun haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya, net 1.300 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
41. Adli yardım talebinin kabul edilmesiyle başvurucunun muaf tutulduğu yargılama giderlerinin tahsilinin, başvurucunun mağduriyetine neden olacağı anlaşılmakla 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi uyarınca yargılama giderlerini ödemekten muaf tutulması gerekir.
42. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca kararın bir örneğinin bilgi için Bakanlığa gönderilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 1.300 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. Başvurucunun yargılama giderlerinden tamamen MUAF TUTULMASINA,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
F. Kararın bir örneğinin 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Bakanlığa gönderilmesine
4/11/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.