TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SEMRA BEKİROĞLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/6717)
|
|
Karar Tarihi: 16/12/2015
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Erdal TERCAN
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Hikmet Murat AKKAYA
|
Başvurucular
|
:
|
Semra BEKİROĞLU ve diğerleri (bkz. ekli tablonun C ve D
sütunları)
|
Vekilleri
|
:
|
bkz. ekli tablonun E sütunu
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1.
Başvurular; iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle işten çıkartılan
işçilerce açılan davaların, benzer davalarda verilen onama kararlarıyla çelişir
biçimde Yargıtay tarafından reddedilmesinin ve gerçekleştirilen basın
açıklamasının yasa dışı eylem olarak nitelendirilmesinin Anayasa’nın 10., 13.,
26., 34., 36., 49., 53., 54. ve 56. maddelerinde düzenlenen kanun önünde
eşitlik ve temel hakların sınırlandırılması ilkelerine, düşünceyi açıklama
hürriyetine, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, adil yargılanma, çalışma,
toplu sözleşme, grev, sağlıklı bir çevrede yaşama haklarına aykırılık oluşturduğu
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2.
Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde
başvuruların Komisyonlara sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliklerinin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3.
Ekli tabloda isimleri bulunan başvuruculara ait aşağıda numaraları belirtilen
2013/5947, 2013/6718, 2013/6719, 2013/6720, 2013/6721, 2013/6722, 2013/6723,
2013/6724, 2013/6725, 2013/6726, 2013/6727, 2013/6728, 2013/6729, 2013/6730,
2013/6731, 2013/6732, 2013/6733, 2013/6734, 2013/6735, 2013/6736, 2013/6737,
2013/6738, 2013/6739, 2013/6740, 2013/6741, 2013/6742, 2013/6743, 2013/6744,
2013/6745, 2013/6746, 2013/6747, 2013/6748, 2013/6749, 2013/6750, 2013/6751,
2013/6753, 2013/6754, 2013/6927, 2013/6928, 2013/6929, 2013/6930, 2013/6931,
2013/6933, 2013/6934, 2013/6935, 2013/6936, 2013/6937, 2013/6938, 2013/7008,
2013/7027, 2013/7079, 2013/7200, 2013/7201, 2013/7202, 2013/7203, 2013/7205,
2013/7342, 2013/7343, 2013/7344, 2013/7345, 2013/7445, 2013/7446, 2013/7447,
2013/7456, 2013/7510, 2013/7687, 2013/7853, 2013/7855, 2013/7856, 2013/8177,
2013/9012, 2013/9306, 2013/9324, 2013/9422, 2013/9424, 2013/9425, 2013/9428,
2013/9430, 2013/9432, 2013/9433, 2013/9434, 2013/9435, 2013/9436, 2013/9437,
2013/9438, 2013/9439, 2013/9440, 2013/9441, 2014/140, 2014/141, 2014/480,
2014/643, 2014/951, 2014/2004, 2014/4829, 2014/12347 numaralı başvuruların konu
bakımından aynı nitelikte bulunmaları nedeniyle 2013/6717 numaralı başvuru ile
birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar
verilmiştir.
4.
Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 2013/6717 sayılı başvuru ile ilgili olarak
30/4/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5.
Bölüm Başkanı tarafından 30/9/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6.
Başvuru belgelerinin birer örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık)
gönderilmiştir. Bakanlığın 19/10/2015 tarihli yazısında Anayasa Mahkemesinin
önceki kararına (Türkan Bal [GK],
B. No: 2013/6932, 6/1/2015) ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru
hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
7.
Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı
Projesi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8.
Başvurucular olaylar sırasında, ayrı bir tüzel kişiliği olan Türk Hava Yolları
Anonim Ortaklığı (Türk Hava Yolları/THY) ile Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.de
kabin amiri, kabin memuru, teknisyen gibi unvanlarla işçi olarak çalışmaktadır.
9.
Başvurucuların üyesi olduğu Hava-İş Sendikası (Sendika), hava iş kolunda grev
yasağı öngören kanun değişikliği teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde
görüşülecek olması nedeniyle 29/5/2012 tarihinde 03.00 ile 24.00 saatleri
arasında çalışma yapmamaları yönünde üyelerini kısa mesaj ile
bilgilendirmiştir. Belirtilen tarihte Sendika ile THY arasındaki toplu iş
sözleşmesi görüşmeleri devam etmektedir.
10.
Bu çerçevede bazı çalışanlar 29/5/2012 tarihinde farklı gerekçelerle iş başı
yapmamış ve bu kişilerin bir kısmı Atatürk Havalimanında düzenlenen basın
açıklamasına da katılmışlardır. Başvuruculardan Bahar Kızılduman
hariç olmak üzere, belirtilen tarihte raporlu olanların çeşitli hastane ya da
aile hekimliklerinden farklı gerekçelerle ve farklı tarihlerde sağlık raporu
aldığı görülmüştür.
11.
Türk Hava Yolları daha sonraki bir tarihte, başvurucuların da dâhil olduğu 305
işçinin sözleşmesini, yasa dışı eyleme katıldıkları gerekçesiyle feshetmiştir.
12.
Başvuruculardan Bahar Kızılduman; süresi geçmiş
sertifikasını yenilemek ve kabin memuru olarak seferlere katılabilmek için
gerekli olan birkaç günlük eğitim programı kapsamında daha önce
görevlendirildiğini, eğitimine devam ettiği sırada programın iptal edilmesini
sonrasında kendisine ilgililer tarafından uçuş veya nöbet için herhangi bir
belge verilmediğini ve daha sonra havalimanına döndüğünü, üyesi olduğu
Sendikanın sadece basın açıklamasını dinlediğini, olay tarihinden sonra
görevlendirmenin yapıldığını ve 4/6/2012 tarihinde bir sefere gittiğini belirterek
işe iade istemli dava açmıştır. Diğer başvurucular ise 29/5/2012 tarihinde
sağlık raporu aldıklarını, eyleme katılmadıklarını iddia ederek muhtelif
tarihlerde iş akdinin feshine karşı Bakırköy ve Ankara İş Mahkemelerinde işe
iade istemli tespit davası açmışlardır.
13.
Yerel mahkemelerin tümü sonuç olarak tanıkların dinlenmesi; bilirkişi
raporlarının, sözleşme fesih sebeplerinin ve ilgili diğer belgelerin
incelenmesi suretiyle feshin geçersizliğine ve başvurucuların işe iadesine
hükmetmiştir.
14. Bu
kapsamda, sağlık raporu almasına ve eyleme katılmamasına rağmen sözleşmesinin
haksız yere feshedildiği düşüncesiyle dava açanlara ilişkin örnek olmak üzere
ekli listede 1 numaralı satırda yer alan Semra Bekiroğlu yönünden Bakırköy 6. İş Mahkemesi (İş
Mahkemesi) kararını verirken ilk olarak başvurucunun 29/5/2012 tarihinde
raporlu olduğunu, bu raporun sahte olduğunun ispat edilemediğini, davalı THY
tarafından sunulan CD'deki görüntülerden başvurucunun basın açıklamasına
katıldığının veya hava limanı içerisinde bulunduğunun tespit edilemediğini
belirtmiştir. İş Mahkemesi devamla başvurucunun katıldığı ispatlanamamakla
birlikte, bahse konu eylemin başvurucunun da katılma ihtimali düşünüldüğünde
demokratik bir hakkın kullanımı şeklinde gerçekleştiği, yasa dışı bir eylem
olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varmıştır. Mahkeme, feshin disiplin
kurulunun kararı bulunmaksızın yapıldığını da belirterek 12/3/2013 tarihli ve
E.2012/319, K.2013/147 sayılı karar ile başvurucunun işe iadesine hükmetmiştir.
Ankara ve Bakırköy İş Mahkemeleri benzer gerekçelerle sağlık raporu alan diğer
başvurucuların da açtıkları davaları kabul etmişlerdir.
15.
Başvurucu Bahar Kızılduman’a ilişkin olarak Bakırköy
11. İş Mahkemesi 29/3/2013 tarihli ve E.2012/325, K.2013/236 sayılı karar ile
başvurucunun o gün itibarıyla uçuş görevinin olmayışı, sertifika yenileme
eğitim programında olan başvurucuya herhangi bir uçuş görevi tebliğ edilmemesi,
davalı tarafından dosyaya sunulan görüntülerde başvurucunun basın açıklamasını
dinlerken görünmesi, yasaya aykırı olarak değerlendirilebilecek bir eyleminin
bulunmaması, aynı şekilde basın açıklamasına katılan bazı personelin iş
akitlerinin feshedilmediğinin de dosya kapsamından anlaşılması, bunun yanı sıra
12/9/2010 tarihinde referanduma götürülen 7/5/2010 tarihli Anayasa değişikliği
kapsamında Anayasanın 54. maddesinde yapılan değişiklikler ve Türkiye'nin taraf
olduğu ve Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kuralı hükmünde olan
uluslararası sözleşme hükümlerine göre eylemin yasa dışı eylem olarak
değerlendirilemeyeceği sebepleriyle başvurucunun işe iadesine hükmetmiştir.
16.
Kararların temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tüm başvurucular için
aşağıda yer alan gerekçelerle kararların bozularak ortadan kaldırılmasına ve
açılan davaların reddine kesin olarak karar vermiştir.
i. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi,
sağlık raporunun olması sebebiyle 29/5/2012 tarihinde işbaşı yapamayan
başvuruculara ilişkin “sendikanın,
üyelerinin cep telefonlarına gönderdiği mesaj sonrası ikiyüzyetmişdokuz
işçinin aynı gün rapor alması dikkate alındığında, bu raporların hastalık
sebebiyle değil, eyleme iştirak amacıyla alındığı…” sonucuna varmıştır. Daire, ispat yükünü
başvuruculara yöneltmiş ve davalı işverenlerin iddialarını çürütemediğine
ilişkin her bir başvurucu için ayrı ayrı şu değerlendirmelerde bulunmuştur:
“Alınan raporların işyeri hekimliğince
verilmediği ve rapor alındığının süresinde işveren yetkililerine bildirilmediği
davalı işveren vekili tarafından iddia edilmiştir. Yine davacı ve
arkadaşlarının doktor raporu alarak işe başlamadıkları, çalışmakta olanları da engellemeye
çalıştıkları, bu şekilde yapılan eylem sonucu Türk Hava Yollarında 233 seferin
iptal edildiği, çok sayıda seferin gecikmeli olarak yapıldığı ve binlerce
yolcunun mağdur edildiği, şirketin milyarla ifade edilen zararının doğduğu
ileri sürülmüştür. Davalı işverence Atatürk Havaalanında eylem yapan işçilerin
çalışanları söz ve alkışlarla protesto ettiklerine dair CD kayıtları dosyaya
sunulmuştur. Belirtilen iddiaların doğru olmadığına yönelik davacı işçi
tarafından herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmamıştır.”
ii. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi,
başvurucu Bahar Kızılduman’a ilişkin “dosyada mevcut bir kısım görüntülerden,
davacının havalimanına gittiği ve fakat uçuşa katılmayarak eyleme iştirak
ettiği”
sonucuna varmıştır. Daire, ispat yükünü başvurucuya yöneltmiş ve davalı
işverenin iddialarını çürütemediğine ilişkin şu değerlendirmede bulunmuştur:
“Her ne kadar davacı 29.05.2012 gününde uçuş
sertifikasının yenilenmesi için planlanan eğitimde hazır bulunduğunu, eğitimin
iptal edilmesine rağmen kendisine tebliğ edilen bir uçuş görevinin
bulunmadığını iddia etmiş ise de; davalı vekilince, o
gün yapılacak eğitimlerin iptal edilmesinin nedeninin, eylem sebebiyle daha
fazla iptal ve rötarın yaşanmaması için eğitimdeki personelin uçuşa
yönlendirilmesi olduğu savunulmuştur. Davalı tanığınca da bu husus
doğrulanarak, eğitimleri iptal edilerek uçuşa yönlendirilen işçilerin bir
kısmının seferlere katıldığı beyan edilmiştir. Nitekim dosya kapsamı ve
Dairemizce seri halde temyiz incelemesi yapılan diğer dosya içerikleri nazara
alındığında, olay günü işyerinde yaşanan eylem sebebiyle meydana gelen personel
eksikliğinin, sefer iptal ve gecikmelerine yol açtığı sabittir. Bu halde,
işverenin eğitimde bulunan davacıyla birlikte diğer işçilerin eğitimlerini
iptal etmesinin nedeninin, eğitimdeki işçilerin uçuşa yönlendirilerek personel
eksikliğinin giderilmeye çalışılması olduğu, davacının ise uçuş görevine
katılmak üzere havalimanına yönlendirildiği sonuca varılmıştır.”
17. Yargıtay
22. Hukuk Dairesi, iş bırakma eyleminin mesleki bir amaca da hizmet
edebileceğini göz önüne almakla birlikte grev yasağı öngören bir kanun
değişikliği teklifi vesilesiyle yapılması nedeniyle muhatabı ve amacı
itibarıyla eylemi “siyasi amaçlı grev”
olarak nitelendirmiştir. Daire, başvurucular ve arkadaşlarının veya Sendikanın
toplu eylem öncesi Hükûmet veya yasama organı yetkilileri ile görüşme,
arabulucudan yararlanma gibi barışçıl yöntemlerden faydalanmamaları ve iş
bırakmaya kıyasla daha hafif diğer protesto biçimlerini tercih etmemeleri
nedeniyle eyleme son çare olarak başvurulmadığı sonucuna ulaşmıştır. Eylemin,
yasa değişikliğini engellemek gibi meşru bir amacının bulunduğu kabul edilmiş
fakat ölçülü olmadığı vurgulanmıştır. Bu kapsamda, iş bırakma eyleminin 03.00
ile 24.00 saatleri arasında uzun sayılabilecek bir süre devam ettiğine, sefer
iptali ve gecikmeler nedeniyle binlerce yolcunun mağdur olduğuna ve davalıların
bu nedenle maruz kaldığı olası zarara vurgu yapılmıştır. Daire, kararında toplu
iş bırakma eylemine son çare olarak başvurulmaması ve ölçülülük ilkesine
uyulmaması nedeniyle fesih için haklı neden oluştuğunu kabul etmiştir. Yargıtay
22. Hukuk Dairesi, disiplin kurulu kararının alınmamasının feshi haksız hâle
getirdiğini belirtmiştir. Ancak Yargıtay uygulamasına göre geçerli sebebi
ortadan kaldırmadığından feshin yine de geçerli sebebe dayandığı
değerlendirilmiştir.
18.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi değişik tarih ve sayılı kararlarıyla sonuç olarak İş
Mahkemesi kararlarının bozularak ortadan kaldırılmasına ve başvurucuların
davalarının reddine kesin olarak karar vermiştir.
19.
Yargıtay ilamı başvuruculara 26/6/2013 ile 27/6/2014 tarihleri arasında tebliğ
edilmiştir.
20.
Başvurucular süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
21. Bu
sırada davalı THY ile Sendika arasında yapılan görüşmeler neticesinde Toplu İş
Sözleşmesi imzalanmıştır. Bundan bağımsız olarak taraflar, iş akitleri THY ve
THY Teknik A.Ş. tarafından feshedilen ve işe girme talebi olan işçilerden bir
kısmının istihdam edilmesinde uzlaşmaya varmışlardır.
22.
Anayasa Mahkemesince 8/12/2014 tarihinde gönderilen yazıyla istenen bilgi ve
belgeler çerçevesinde, başvurucuların tekrar işe alınıp alınmadıklarına ve işe
başlatılmışlarsa hangi koşullarda alındıklarına dair (yeni işçi gibi, işten
çıkarma tarihinden itibaren tazminatları ödenerek ve kıdemleri korunarak vs.)
açıklamalar ve bunlara ilişkin belge örnekleri Türk Hava Yollarından talep
edilmiştir.
23.
THY, 26/12/2014 tarihinde gönderdiği yazıda başvuruculardan Ayhan Doğan, Hacı
Mustafa Erten ve Özgür Certel’in THY Teknik A.Ş.de
çalışması sebebiyle personel özlük dosyalarının THY’de bulunmadığı, THY Teknik A.Ş.den bu bilgilerin istenebileceği belirtilmiş ve diğer
başvurucuların durumlarını gösterir çizelge yollanmıştır. Buna göre yeniden işe
girme talebi olan başvuruculardan bir kısmının kanuni tüm ödemeleri yapılmış
olması sebebiyle yeni işçi statüsünde istihdam edildiği, bir kısmının ise
değişik sebeplerle istihdam edilmediği anlaşılmaktadır.
24.
Daha sonra THY Teknik A.Ş.ye yukarıdaki paragrafta anılan üç kişinin durumları
sorulmuş ve THY Teknik A.Ş.nin gönderdiği yazıda
başvuruculardan Ayhan Doğan ile Özgür Certel’in
tekrar istihdam edildiği, diğer başvurucu Hacı Mustafa Erten’in ise işe tekrar
başlatılmasına izin verilmediği anlaşılmıştır.
B. İlgili Hukuk
25.
22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi şöyledir:
“İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve
fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan
bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile
ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı
bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.”
26.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesi
şöyledir:
“İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih
bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep
olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği
tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. (...) taraflar
anlaşırlarsa
uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat
yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia
ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde
sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay
içinde kesin olarak karar verir.
(İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin
19/10/2005 tarihli ve E.2003/66, K.:2005/72 sayılı Kararı ile.).”
27. 5/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı mülga Toplu İş Sözleşmesi,
Grev ve Lokavt Kanunu’nun 6. maddesi şöyledir:
“Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe
hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu
iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler
alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler
uygulanır.
Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine
aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri
geçerlidir.
Her ne sebeple olursa olsun sona eren toplu iş
sözleşmesinin hizmet akdine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar
hizmet akdi hükmü olarak devam eder.”
28. 7/11/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanunu’nun geçici 6. maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce başlamış toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve
toplu iş uyuşmazlıkları mülga 2822 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı tüzük ve
yönetmeliklere göre sonuçlandırılır.”
29. 8/2/1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 15.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:
“Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri
şunlardır:
1.Yargıtay dairelerinin bozma kararlarına
karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını inceleyerek karar vermek,
2. a) (Ek: 26/9/2004-5235/51 md.) Aynı veya farklı yer bölge adliye mahkemelerinin kesin
olarak verdikleri kararlar bakımından hukuk daireleri arasında veya ceza
daireleri arasında uyuşmazlık bulunursa,
b) Hukuk daireleri arasında veya ceza daireleri
arasında içtihat uyuşmazlıkları bulunursa,
c) Yargıtay dairelerinden biri; yerleşmiş
içtihadından dönmek isterse, benzer olaylarda birbirine uymayan kararlar vermiş
bulunursa,
Bunları içtihatların birleştirilmesi yoluyla
kesin olarak karara bağlamak,”
30. 2797 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) ve (5) numaralı
fıkraları şöyledir:
“İçtihadların birleştirilmesini Birinci Başkan, doğrudan
doğruya veya Yargıtay dairelerinin veya genel kurulların verdikleri karar
sonucunda veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bizzat yazı ile başvurması
halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olması zorunludur.
…
İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki
konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini
bağlar.”
31. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (HAVA-İŞ) ile Türk Hava
Yolları arasında imzalanan 1/1/2009-31/12/2010 yürürlük tarihli 22. Dönem
İşletme Toplu İş Sözleşmesi’nin 26. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilk
cümlesi şöyledir:
“İşten çıkarma cezası Disiplin Kurulu
kararıyla verilir.”
32. Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (HAVA-İŞ) ile Türk Hava
Yolları Teknik A.Ş. arasında imzalanan 1/7/2011-30/6/2013 yürürlük tarihli 3.
Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi’nin “İşten
Çıkarma Cezasında Usul” başlıklı 26. maddesinin (2) numaralı
fıkrasının ilk cümlesi şöyledir:
“İşten çıkarma cezası Disiplin Kurulu
kararıyla verilir.”
33. 29/5/2012 tarihinde yapılan iş bırakma eylemine katıldıkları
gerekçesiyle THY tarafından iş akitleri feshedilen ve İlk Derece Mahkemelerince
işe iadelerine hükmedilen kişilerin davalarına ilişkin Yargıtay kararları
aşağıdaki gibidir:
i. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi
12/4/2013 ve 26/4/2013 tarihlerinde verdiği kararlarda, olay günü raporlu olan
kişilerin hastaneye başvurmasının gerçeği yansıtmayacak nitelikte ve
göstermelik olduğu yönünde bir iddia bulunduğu takdirde, işverenin bu hususta
araştırma yapması veya delil sunması gerektiği yönündeki Derece Mahkemelerinin
kararlarını onamış veya bu yönde ulaştıkları sonucu uygun bulmuştur (12/4/2013
tarihli ve E.2013/10958, K.2014/6405; E.2013/10963, K.2014/6406; E.2013/11199,
K.2014/6412 sayılı ve 26/4/2013 tarihli ve E.2013/8796, K.2014/7705 sayılı
ilamlar). Bahse konu İlk Derece Mahkemeleri kararlarında, feshin geçerli bir
sebebe dayandığını ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu hususu
vurgulanmıştır. 26/4/2013 tarihinde verilen iki karara konu yargılamalarda ise
ispat yüküne dair açık bir ifadeye yer verilmemekle birlikte davalı THY’nin
sağlık raporlarının aksine bir delil getirmesi gerektiği belirtilmiştir
(26/4/2013 tarihli ve E.2013/13392, K.2014/7711 ile E.2013/13397, K.2014/7716
sayılı ilamlar). Yukarıda belirtilen tüm bu yargılamalarda davalı THY’nin,
Sendikanın gönderdiği kısa mesajları takiben 279 kişinin aynı gün
hastalanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu şeklindeki veya işe
gelmeme amacıyla rapor alındığına yönelik iddiaları Mahkemelerce kabul
edilmemiştir.
ii. Bununla beraber Yargıtay 9.
Hukuk Dairesi 4/2/2014 tarihli ilamlarıyla raporlu işçilerin eyleme
katıldığının işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davacıların işe
iadesine hükmedilmesini onamıştır (4/2/2014 tarih ve E.2013/9629, K.2014/3169
ve E.2013/9636, K.2014/3176 sayılı ilamlar). Yargıtay onamasına konu bu
yargılamalarda da toplu rapor alınmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı
şeklindeki davalı savunmaları Derece Mahkemelerince kabul edilmemiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 4/2/2014 tarihinde verdiği diğer iki kararda ise “feshin haklı ve geçerli bir nedene dayandığını”
ispat yükünün işverene düştüğüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararlarını
onamıştır (4/2/2014 tarihli ve E.2013/9266, K.2014/3156 ile E.2013/9272, K.2014/3162 sayılı ilamlar).
iii. Diğer yandan başvurucu Bahar
Kızılduman gibi Florya’daki eğitime katılan bir
işçinin açtığı davayı kabul eden Yerel Mahkeme; davacının olay günü uçuş
görevinin olmadığını ve eğitim çalışmasına katıldıktan sonra üyesi bulunduğu
Sendika tarafından basın açıklamasının yapıldığı Atatürk Havalimanına
geldiğini, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan fotoğrafta davacının basın
açıklamasını dinlerken gözüktüğünü, davacının yasaya aykırı nitelikte bir
eylemde bulunduğu konusunda ortaya konan somut bir kanıt mevcut olmadığı gibi bu
hususta yapılmış bir disiplin soruşturması da mevcut olmadığını belirtmiştir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 27/4/2013 tarihli ilamla yerel mahkeme kararını
onamıştır (27/4/2013 tarihli ve E.2013/8797, K.2013/7702 sayılı ilam).
iv. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
ise 14/5/2013 ile 24/2/2014 tarihleri arasında verdiği kararlarda Derece
Mahkemelerinin feshin haksız olduğu yönündeki kararlarını yukarıda (bkz. § 16,
17) paragraflarda belirtilen gerekçelerle bozmuş ve davaların reddine
hükmetmiştir (11/6/2013 tarihli ve 2013/9972, K.2013/14077 sayılı, 18/6/2013
tarihli ve E.2013/15629, K.13/14848 sayılı, 4/7/2013 tarihli ve E.2013/7453,
K.13/16466 sayılı, 26/9/2013 tarih ve E.2013/23667, K.2013/19913 sayılı,
22/10/2013 tarihli ve E.2013/27586, K.2013/22043 sayılı ile 24/2/2014 tarihli
ve E.2014/3002, 2014/3578 sayılı ilamlar).
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
34.
Mahkemenin 16/12/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvurucuların
2013/6717 numaralı bireysel başvuruları incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
35.
Başvurucular; kendisi gibi dava açan 305 işçinin İlk Derece Mahkemelerince işe
iadesine karar verildiğini, bu dosyalardan Yargıtay 7. Hukuk Dairesine tevzi
edilen kararların onandığını fakat kendi dosyalarının Yargıtay 22. Hukuk
Dairesi tarafından incelendiğini ve bozularak reddedildiğini belirtmişlerdir.
Başvurucular devamında olay günü raporlu veya eğitimde olmalarına rağmen 4857
sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasındaki ispat yükü tersine
çevrilerek işverenin iddialarının doğru olmadığını kendilerinin ispatlamak
zorunda bırakılmasından ve ayrıca sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının devlet
tarafından dikkate alınmamasından şikâyetçi olmaktadırlar. Başvurucular bu
nedenlerle Anayasa’nın 36. ve 10. maddelerinde güvence altına alınan adil
yargılanma hakkı ve kanun önünde eşitlik ilkesi ile sağlık hizmetleri ve
çevrenin korunması başlıklı Anayasa’nın 56. maddesinin ihlal edildiğini ileri
sürmüşlerdir.
36.
Başvurucular ayrıca diğer çalışanlara gözdağı vermek amacıyla, ayrımcılık
yapılmak suretiyle ve sendikal nedenlerle işten çıkarıldıklarını iddia
etmektedirler. Başvurucular, basın açıklamasına katılanların demokratik
haklarını kullandıklarını, temel hak ve hürriyetlerin sadece Anayasa’nın 13.
maddesine uygun olarak sınırlanabileceğini ve sendikal faaliyet nedeniyle iş
akitlerinin feshedilmesinin Anayasa’nın 13. maddesine aykırı olduğu gibi uluslararası
sözleşmelere de aykırı olduğunu, basın açıklamasına katılmanın yasa dışı eylem
olduğunu ileri sürmenin ve böyle bir eyleme katılma gerekçesiyle iş akdinin
feshedilmesinin Anayasa’nın 13., 26, 34., 54. ve 90. maddelerinin ihlali
niteliğinde olduğunu ileri sürmüşlerdir. Başvurucular “… siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve
lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve
diğer direnişler yapılamaz.” hükmü 2010 yılında yapılan değişiklikle
Anayasa’dan çıkarılmış olduğundan bu durumlarının anayasal bir hak hâline
geldiğini ve bu hakkın sınırlandırılmasının anayasal temelinin kalmadığını
ileri sürmüşlerdir.
37.
Başvurucular son olarak ilgili yasa maddelerinin ve işten çıkarılmalarına
ilişkin Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin yargılama esnasında uygulanmadığını
iddia ederek Anayasa’nın 49. maddesinde düzenlenen çalışma hakkının ve 53.
maddesinde yer alan toplu sözleşme hakkının ihlal edildiğini belirtmektedirler.
38.
Başvurucular, iddia ettikleri ihlaller nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını
ya da tazminata hükmedilerek yargılama giderlerinin karşılanmasını talep
etmişlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
39.
Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi
takdir eder (Tahir Canan, B. No:
2012/969, 18/9/2013, § 16).
40.
Buna göre başvurucuların, iş akdinin feshine karşı açtığı davanın
reddedilmesiyle ve hukuk kurallarının uygulanmasıyla bağlantılı olarak adil
yargılanma hakkının, kanun önünde eşitlik ilkesinin ve çalışma ile toplu
sözleşme haklarının ihlali iddialarının özü, Yargıtay dairelerinin birbirinden
farklı kararlar vermesine ilişkindir ve yargılamanın adil olmadığı iddiası
kapsamında değerlendirilmiştir. Başvurucuların iş bırakma eylemine katıldığı
gerekçesiyle iş akdinin feshine ilişkin iddiaları ise grev hakkı kapsamında ele
alınmıştır.
41.
Bahse konu açıklamalar çerçevesinde başvuruculara ait Anayasa'nın 10., 13., 26.
34., 49., 53., 56. ve 90. maddelerine ilişkin iddialar, yukarıda belirtilen
haklar kapsamında değerlendirileceğinden bu maddeler kapsamında ayrıca bir
inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
a. Adil Yargılanma Hakkının İhlali İddiası
42.
Anayasa’nın 148. maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken
hususlarda inceleme yapılamaz.”
43.
İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve
olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının
yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili
varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine
konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının
adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası içermesi ve bu
durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal
etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular
derece mahkemesi kararları açık keyfîlik içermedikçe
Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati
Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
44.
Bununla birlikte başvurucuların şikâyetleri, Yargıtay tarafından delillerin
değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığından
ya da yargılamanın sonucundan ziyade, özü itibarıyla Yargıtay dairelerinin aynı
olaydan kaynaklanan davalarda farklı sonuçlara ulaşması ile ilgilidir. Bu
sebeple Yargıtay kararlarındaki farklılaşmanın adil yargılanma hakkını
zedeleyip zedelemediğinin incelenmesi gerekmektedir.
45.
Dolayısıyla başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiği şikâyeti
açıkça dayanaktan yoksun olmadığı gibi diğer kabul edilemezlik nedenlerinden
herhangi biri de bulunmamaktadır. Bu nedenle başvuruların bu bölümüne ilişkin
olarak kabul edilebilirlik kararı verilmesi gerekir.
b. Grev Hakkının İhlali İddiası
46. 30/3/2011
tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2)
numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların
kabul edilemezliğine karar verebilir.”
47.
Somut başvurularda Yargıtay tarafından başvurucuların iş bırakma eylemine
iştirak amacıyla sağlık raporu aldıkları kabul edilmiş ve iş akdinin feshine
karşı açmış olduğu davalar reddedilmiştir.
48.
Bununla birlikte başvuru formu ve eklerinde başvurucular ısrarlı bir şekilde iş
bırakma eyleminin gerçekleştiği 29/5/2012 tarihinde “eyleme katılma amacıyla değil, hastalığı nedeniyle rapor aldığını”
belirtmektedirler. Başvurucular, şikâyetini kaleme alırken de kendisini hariç
bırakacak ve üçüncü kişilere atıf yapacak biçimde “Basın açıklamasına katılanlar ... demokratik haklarını kullanmışlardır.” ifadesine yer
vermiştir. Hak ihlali iddiaları, Yargıtay kararındaki “iş başı yapmamak maksadıyla rapor aldığı”
kabulüne dayandırılmış olup başvurucuların şikâyetleri bu hâliyle varsayımsaldır. Bunun yanında başvurucu Bahar Kızılduman sadece Anayasa’nın 10. ve 36. maddelerinin ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
49.
Bu kapsamda Yargıtayın ilgili dairesince
başvurucuların eyleme iştirak amacıyla sağlık raporu aldığının
değerlendirilmesi ve önceki emsal karardan farklı biçimde başvurucuların
davasının reddedilmesine yönelik hak ihlali iddiaları, adil yargılanma hakkını
ilgilendirdiğinden bu hak çerçevesinde başvurular ele alınacaktır (bkz. §§
64-78).
50. Sonuç itibarıyla grev hakkının ihlali
iddiaları başvurucular tarafından kanıtlanamadığından başvuruların bu kısmının,
diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
51.
Başvurucular, feshe karşı açtıkları davaların, ispat yükü kendilerine yöneltilecek
biçimde Yargıtay 22. Hukuk Dairesince reddedilmesinin, benzer nitelikteki
davalarda verilen onama kararlarıyla çelişki oluşturduğunu ileri sürmüşlerdir.
52.
Anayasa'nın 36. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak
suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile
adil yargılanma hakkına sahiptir.”
53.
Anayasa'nın 141. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bütün mahkemelerin her türlü kararları
gerekçeli olarak yazılır."
54.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"Herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili
uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda
karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme
tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak
görülmesini isteme hakkına sahiptir.…"
55.
Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin yargı organlarına davacı
ve davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve
adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddeyle güvence altına alınan
hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde diğer
temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların
korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisidir. Bu bağlamda
Anayasa'nın, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılmasını
ifade eden 141. maddesinin de hak arama hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde
gözetilmesi gerektiği açıktır (Vedat Benli,
B. No: 2013/307, 16/5/2013, § 30).
56.
Diğer yandan Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan
alt ilke ve haklar, Anayasa'nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma
hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 36. maddesi uyarınca
inceleme yaptığı birçok kararında ilgili hükmü Sözleşme'nin 6. maddesi ve AİHM
içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle gerek Sözleşme'nin lafzi içeriğinde yer
alan gerekse AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının koruma alanına dâhil
edilen ilke ve hakları, Anayasa'nın 36. maddesi kapsamında kabul etmektedir (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, § 38).
57.
Bu noktada, hukuk devletinin gereklerinden birini de hukuk güvenliği ilkesi
oluşturmaktadır (AYM, E.2008/50, K.2010/84, 24/6/2010; ve E.2012/50,
K.2012/128, 20/9/2012). AİHM de benzer biçimde adil yargılanma hakkının, hukuk
devletinin Sözleşmeci Devletlerin ortak mirası olduğunu belirten Sözleşme’nin
ön sözüyle birlikte yorumlanması gerektiğini belirtmektedir. Hukuk devletinin
asli unsurları arasında yer alan hukuki belirlilik veya güvenlik ilkesi ise
hukuki durumlarda belirli bir istikrarı temin etmekte ve kamunun mahkemelere
güvenine katkıda bulunmaktadır. Birbiriyle uyuşmayan mahkeme kararlarının sürüp
gitmesi, yargı sistemine güveni azaltarak yargısal bir belirsizliğe yol açabilir
(Nejdet
Şahin ve Perihan
Şahin/Türkiye [BD], B. No: 13279/05, 20/10/2011, § 57).
58. Bununla
birlikte farklı kararların aynı mahkemeden çıkmış olması tek başına, adil
yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmeyecektir (Benzer yöndeki AİHM
kararları için bkz. Pinto/Portekiz, B. No: 39005/04, 20/5/2008, § 41;
Tudor Tudor/Romanya,
B. No: 21911/03, 24/3/2009, §
29; Remuszko/Polonya, B. No: 1562/10, 16/7/2013, § 92). Değişik yönlerde kararlar verilmesi ihtimali Yargıtay,
Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi gibi çeşitli yüksek mahkemelerden
oluşan yargı sistemimizin kaçınılmaz bir özelliği olarak kabul edilmelidir.
59. Diğer
yandan bireylerin makul güvenlerinin korunması ve hukuki güvenlik ilkesi,
içtihadın değişmezliği şeklinde bir hak bahşetmemektedir (Benzer yöndeki AİHM
kararları için bkz. Unédic/Fransa, B. No: 20153/04, 18/12/2008, § 74; Nejdet Şahin ve Perihan Şahin/Türkiye, bkz. § 58). Mahkemelerin yorumlarında
dinamik ve evirilen bir yaklaşımın sürdürülememesi reform ya da
gelişimi engelleyeceğinden kararlardaki değişim, adaletin iyi idaresine
aykırılık teşkil etmez (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Atanasovski/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, B. No: 36815/03,
14/1/2010, § 38).
60.
Mahkeme içtihatlarındaki değişme yargı organlarının takdir yetkisi kapsamında
kalmakta olup böyle bir değişiklik özü itibarıyla önceki çözümün tatminkâr
bulunmaması anlamına gelir (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. S.S.Balıklıçeşme Beldesi Tarım Kalkınma Kooperatifi ve
diğerleri/Türkiye, B. No: 3573/05…, 30/11/2010, § 28). Ancak aynı
hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir hüküm kurulması hâlinde
mahkemelerce bu farklılaşmaya ilişkin makul bir açıklama getirilmesi
gerekmektedir (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Stoilkovska/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, B. No: 29784/07, 18/7/2013, § 49).
61.
Yüksek mahkemelerin oynaması gereken rol tam da yargı kararlarında doğabilecek
içtihat farklılıklarına bir çözüm getirmektir. Bununla birlikte yeni kabul
edilmiş bir yasanın yorumlanmasında olduğu gibi bazı hâllerde içtihadın müstekar hâle gelmesinin belirli bir zamana ihtiyaç
duyacağı açıktır (Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. Zielinski and Pradal and Gonzalez ve Digerleri/Fransa [BD], B. No: 24846/94…,
28/10/1999, § 59; Schwarzkopf ve Taussik/Çek Cumhuriyeti
(k.k.), B. No: 42162/02, 2/12/2008).
62.
İhtilaf konusu davalardaki uyuşmazlıkların veya olayların birbirinden farklılık
göstermesi, iki karardaki farklılaşan değerlendirmeleri haklı gösterir ve aynı
konuda verilmiş çelişen hükümlerden bahsedilemez (Benzer yöndeki AİHM kararı
için bkz. Erol Uçar/Türkiye (k.k.), B. No:
12960/05, 29/9/2009).
63.
Yüksek mahkemelerin ya da nihai merci olarak bir uyuşmazlığı çözüme bağlayan
mahkemelerin aynı konuya ilişkin kararlarında, davaların içeriğinden
kaynaklanmayan farklı kabullerin bulunması hâlinde ise hareket noktası, derece
mahkemelerinin değerlendirme veya yorumlarından hangisinin doğru olduğunun ve
tercih edilmesi gerektiğinin tespit edilmesi olmayacaktır (Benzer yöndeki AİHM
kararı için bkz. Stefanica
ve diğerleri/Romanya, B. No: 38155/02, 2/11/2010, § 34). Bununla
birlikte Anayasa Mahkemesi, kararlarda yaşanan değişimin hukuki bir
belirsizliğe yol açıp açmadığına ve başvurucu bakımından öngörülebilir olup
olmadığına yönelik bir inceleme yapabilir.
a. Kararlar Arasında Çelişkinin Varlığı
64.
Başvurucuların kararlarına dayandığı Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 12/4/2013 ve
26/4/2013 tarihli ilamlarına konu olaylarda davacılar 29/5/2012 tarihinde
başvurucular gibi raporludur. İlk Derece Mahkemeleri, davalı THY’nin “279 kişinin aynı gün hastalanmasının hayatın olağan
akışına aykırı olduğu” şeklindeki ya da “raporların eyleme iştirak amacıyla alındığı” yönündeki
savunmasını dikkate almamış ve sağlık raporlarının gerçeği yansıtmadığına
yönelik olarak davalı işverence bir delil getirilememesi nedeniyle feshin
haksız olduğuna karar vermişlerdir. Mahkemeler hüküm kurarken ayrıca feshin
haklı olduğunu ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğunu açıkça veya zımni
olarak belirtmişlerdir (bkz. § 33). Feshin haksız olduğu şeklinde verilen kararlar
veya ulaşılan sonuçlar Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır. Aynı
şekilde sertifikasyon eğitimi aldığı sırada iş sözleşmesi feshedilen bir
işçinin açtığı davada, yerel mahkemenin davayı kabul etmesine ilişkin karar
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27/4/2013 tarihli ilamı ile onanarak
kesinleşmiştir (bkz. § 33).
65.
Temyiz mercilerinin yargılamayı yapan mahkemenin kararına katılmaları hâlinde
bunu ya aynı gerekçeyi kullanarak ya da bir atıfla kararlarına yansıtmaları
yeterlidir. Burada önemli olan husus, temyiz merciinin bir şekilde temyizde öne
sürülmüş ana unsurları incelediğini, derece mahkemesinin kararını inceleyerek
onadığını ya da bozduğunu göstermesidir (Yasemin
Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 57). Bu nedenle Yargıtay 7.
Hukuk Dairesinin İlk Derece Mahkemesinin kararını veya ulaştığı sonucu ek bir
açıklama yapmaksızın uygun bulduğu ilamlardan, mahkemelerin gerekçelerinin
benimsendiğinin kabulü gerekir.
66.
Bahar Kızılduman’a ilişkin olarak başvurucunun o gün
itibarıyla uçuş görevi bulunmaması, sertifika yenileme eğitim programında olan
başvurucuya herhangi bir uçuş görevi tebliğ edilmemesi gerekçesiyle; diğer
başvurucular hakkında da olay tarihinde raporlu olunması ve davalılar
tarafından buna karşı bir delil getirilmemesi gerekçeleriyle Yerel Mahkemeler
başvurucular lehine karar vermiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise sağlık
raporunun eyleme iştirak amacıyla alındığını belirtmiştir. Bu kabulle
bağlantılı olarak davalıların rapora ve iş bırakma eylemine ilişkin
iddialarının aksini kanıtlama yükü başvuruculara yöneltilmiş ve Bahar Kızılduman’ın havalimanında olmasına rağmen uçuşa
katılmamasının eyleme katılma amacı taşıdığı ifade edilmiştir (bkz. § 16).
Nihayetinde Derece Mahkemesi kararlarının bozulmasına ve başvurucuların
davasının reddedilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
67.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin sağlık
raporu ve sertifika eğitimi konusunda ispat yükü hususlarındaki
değerlendirmelerinin, başvurucuların açtığı davaya konu olayların farklılığından
kaynaklanmadığı ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin aynı konudaki önceki tarihli
ilamlarıyla çelişki oluşturduğu anlaşılmaktadır.
b. Hukuki Belirlilik İlkesi Yönünde Değerlendirme
68.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin somut başvurulara konu kararlarının,
başvurucuların da aralarında bulunduğu çalışanların iş akitlerinin THY ve THY
Teknik A.Ş. tarafından feshedilmesine ilişkin yargılamaların tümü bağlamında
değerlendirilmesi gerekmektedir. Benzer olaylar çerçevesinde verilen mahkeme
kararlarında görülebilecek tutarsızlıklar, hukuki belirsizlik oluşturmaları
nedeniyle Anayasa Mahkemesinin yapacağı incelemede dikkate alınacaktır.
69.
Yargısal kararlardaki değişiklikler, hukukun dinamizmini ve mahkemelerin
yaklaşımlarını yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması yönüyle
olumludur. Ancak uygulamada birliği sağlamaları beklenen yüksek mahkemeler
içinde yer alan dairelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe
göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşmaları, bir kararın belirli bir daireye
düştüğü takdirde onanacağı, başka bir daire tarafından ele alındığı takdirde
bozulacağı gibi ihtimale dayalı ve birbirine zıt sonuçları ortaya çıkartır. Bu
ise hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine ters düşecektir. Ayrıca, böyle
bir algının toplumda yerleşmesi hâlinde bireylerin yargı sistemine ve mahkeme
kararlarına duymaları beklenen güven zarar görebilir.
70.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, sağlık raporlarının doğruluğunu kabul eden ve ispat
yükünün işverene düştüğüne dair İlk Derece Mahkemelerinin kararları istikrarlı
biçimde onamıştır. Bunun yanında sertifika eğitimi için görevlendirmenin
yapıldığı sırada eğitimin iptal edilip üye olduğu Sendikanın basın açıklamasını
dinlemenin işverene fesih hakkı tanımayacağına dair Yerel Mahkeme kararı da
aynı şekilde onanarak kesinleşmiştir. Bu nedenle hukuki belirlilik ilkesi
ışığında, başvurucuların kendi davalarında verilecek karara ilişkin makul bir
güvenin oluştuğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin,
sağlık raporu ve basın açıklamasının dinlenilmesi konularında farklı bir
değerlendirme yapması, her ne kadar takdir yetkisi kapsamında kabul
edilebilirse de mevcut başvurunun koşullarında öngörülebilir değildir ve
gerekçelendirmeye ihtiyaç duymaktadır.
71.
Mevcut başvurulara bakıldığında Yargıtay 22. Hukuk Dairesi sağlık raporunun ve
uçuş için gerekli bir eğitim olan sertifika eğitimi sırasında basın
açıklamasını dinlemenin eyleme iştirak amacıyla alındığı sonucuna ulaşırken “sendikanın, üyelerinin cep telefonlarına gönderdiği
mesaj sonrası ikiyüzyetmişdokuz işçinin aynı gün
rapor almasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve raporların hastalık
sebebiyle alınmadığını gösterdiği” ve “davacının havalimanına gittiği ve fakat
uçuşa katılmayarak eyleme iştirak ettiği” gerekçelerinden hareket etmiştir. Bununla birlikte belirtilen hususlar,
davalılar tarafından diğer davalarda da savunma olarak ileri sürülmüştür. Bu
iddianın, İlk Derece Mahkemelerince kabul edilmediği ve Yargıtay 7. Hukuk
Dairesinin bu kararları onadığı dikkate alındığında ilave bir açıklamaya yer
verilmeksizin sadece aynı ifadelere dayanılması yeterli bir gerekçe oluşturmaz.
Başvurucuları, işverenin iddialarının aksini ispatlamak zorunda bırakan kabul
bakımından ise Yargıtay ilamında herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
72.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin bahse konu ilamının, daha önceki kararlardan
farklı bir sonuca neden ulaşıldığına dair başvurucular ve üçüncü kişiler
tarafından objektif olarak anlaşılmasına imkân verecek yeterli gerekçeyi
içermediği değerlendirilmektedir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesinin direnme imkânının bulunmaması ve
ayrıca Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin de başvuru konusu olan kararlardan sonra
benzer davalarda onama yönünde kararlar vermesi (bkz. § 33), gerekçelendirmeye
duyulan ihtiyacı pekiştirmiştir.
73.
Anayasa Mahkemesi bu nedenlerle başvurucuların davalarının ne şekilde
sonuçlanması gerektiğine dair herhangi bir çıkarım yapmamakla birlikte nihai
yargılama makamını oluşturan Yargıtay daireleri arasındaki yorum
farklılıklarının, benzer nitelikteki davaların karara bağlanması sürecinde
hukuki belirsizliğe yol açtığını ve başvurucular için öngörülemez olduğunu
değerlendirmektedir.
74.
İncelenmesi gereken diğer bir husus ise farklı kararlar verilmesi hâlinde çözüm
sunabilecek yapısal bir mekanizmanın varlığı ve ne şekilde işletildiğidir.
75.
Başvurucuların işe iadesine dair İlk Derece Mahkemesi kararları, Yargıtay 22.
Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş ve 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin üçüncü
fıkrası çerçevesinde davalar, nihai olarak reddedilmiştir. Yargıtay dairesinin
kararının kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin direnmesi yoluyla
uyuşmazlığın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne getirilmesi ve böylelikle
Yargıtay dairelerinin birbiriyle çelişen yorumlarını birleştirecek bir karar
verilmesi ihtimali bulunmamaktadır.
76.
Dairelerin kararları arasındaki farklılık, birbirine benzer davalarda
delillerin değerlendirilmesinden ve bununla ilintili biçimde ispat yükünün
yöneltilmesinden kaynaklanmıştır. Dolayısıyla 2797 sayılı Kanun’un 15.
maddesinin ikinci fıkrasının (b) veya (c) bendi uyarınca Yargıtayın
ilgili dairesinin konuyu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulundan
ziyade Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne getirmesi ve yeknesak bir uygulamanın
sağlanması mümkün olabilirdi. Bununla birlikte Yargıtay daireleri bu gibi
durumlarda kendiliğinden içtihatlarını değiştirme yoluna gittiğinden yasada
belirtilen yolun teoride kaldığı ve etkili bir çözüm sunamadığı anlaşılmaktadır.
c. Sonuç
77.
Açıklanan nedenlerle mevcut yapısal mekanizmanın işletilmesindeki eksiklikle
birlikte ele alındığında Yargıtay dairelerinin ilamlarında yeterli gerekçeyle
desteklenmeyen farklılıkların bulunmasının, başvurucuların açtığı davaların görülmesi
bakımından hukuki belirsizliğe neden olduğu ve başvurucular açısından
öngörülemez bulunduğu sonucuna varılmıştır.
78.
Bu kapsamda başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan
adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
79.
Başvurucular, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapılmak üzere dosyanın ilgili yargı organlarına gönderilmesini veya tazminata
hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin ödenmesini talep etmişlerdir.
80.
6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili
mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan
hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava
açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme,
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
81.
Başvuruculardan bir kısmının istenen bilgi ve belgeler çerçevesinde kanuni tüm
ödemeleri yapılarak yeni giriş şeklinde istihdam edildiği anlaşılmıştır. Bu
başvurucular yönünden yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar
bulunmadığından ekli tablonun C ve D sütununda isimleri ve T.C. kimlik
numaraları belirtilen başvuruculardan, aynı tablonun 1 ila 59 numaralı
satırında yer alanlar yönünden yeniden yargılama yapılmasına ilişkin taleplerin
reddine ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma
hakkının ihlal edildiği yönündeki tespit dikkate alınarak her bir başvurucuya
ayrı ayrı olmak üzere takdiren net 10.000 TL tazminat
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
82.
İşe dönme talebinin olmaması, kabin personeli istihdam prosedürü ile
belirlenmiş olan istihdam kriterleri doğrultusunda kriterleri sağlayamaması,
işçi ile işveren arasında güven bağı kalmaması, yaş haddi gibi sebeplerle
sendika ve işveren arasında yapılan mutabakata rağmen THY ile THY Teknik A.Ş.de
istihdam edilmeyen diğer başvurucular yönünden ise ekli tablonun C ve D
sütununda isimleri ve T.C. kimlik numaraları belirtilenlerden, aynı tablonun 60
ila 97 numaralı satırında yer alan başvurucuların yeniden yargılama yapılması
yönündeki taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
83.
Dosyadaki belgelerden tespit edilen ve ekli tablonun (H) sütununda gösterildiği
şekilde geri verilmesi gereken harç miktarlarının ilgili başvuruculara ayrı
ayrı ödenmesine ve ekli tablonun (E) sütununda belirtildiği üzere vekilleri
aynı olan başvuruculara 1.500 TL vekâlet ücretinin müştereken diğer
başvuruculara ise ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. 1.
Grev hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
2.
Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların KABUL EDİLEBİLİR
OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde
güvence altına alınan adil yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C.
Ekli tablonun C ve D sütununda isimleri ve T.C. kimlik numaraları belirtilen
başvuruculardan aynı tablonun 1 ila 59 numaralı satırında yer alan
başvuruculara, ayrı ayrı olmak üzere net 10.000 TL TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
tazminata ve yeniden yargılamaya ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
D.
Ekli tablonun C ve D sütununda isimleri ve T.C. kimlik numaraları belirtilen
başvuruculardan, aynı tablonun 60 ila 97 numaralı satırında yer alan diğer
başvuruculara ilişkin olarak ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden
yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Yargıtay 22. Hukuk Dairesine
gönderilmek üzere ekli tablonun H sütununda gösterilen İlk Derece Mahkemelerine
GÖNDERİLMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. Ekli tablonun I sütununda
yer alan harç miktarlarının başvuruculara AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
F.
Ekli tablonun D sütununda T.C. kimlik numaraları gösterilen ve vekilleri aynı
olan başvuruculardan;
1.
Semra Bekiroğlu, Reyhan Aksun, Onur Atak, Doğa
Mutluer, Derya Akpınar, Begüm Çelen, Sinem Özdemir, Murat Düzer, Ülkü Yahşi,
Ceren Karakuş, Doğan Kalyoncu, Halime Ayçin Özalp, Tuğba Veli, Çiğdem Özdemir,
Esra Duygu Dalgıç, Seda Küçükbenli, Ayben Koç, Didem
Kurt, Ceyda Balcı, Seda Tükenmez, Seda Ay, Meltem Karadoğan,
Deniz Genç Çivicioğlu, Asude Fikriye Taşğın, Tayfun Baransel, Müge Burcu Aka, Neslihan Seyitler,
Nazik Soysal, Selda Şaylı, Işıl Şenay Nas, Özgür Certel, Ayhan Doğan, Tomris Caferoğlu, Esra Çelenk, Ayşegül
Üreten, Gonca Serbest, Merve Melis Gür, Fulya Bayrakcı,
Özlem Gün, Kumsal Deda, Zümre Süleymanoğulları, Ayça
Söker, Sibel Yılmaz, Ayşe Nur Selçuk, Onur Danacı, Gökçe Uyumaz, Merve İzmir,
Sezan Türe, Deniz Aygen, Burcu Sadiç, Başak Tanem
Tanyeri, Deniz Dikgöz, Mehmet Fatih Akguş, Esra Yılmazer, Ayşe Nur Atalay, Kerem Lami Şenkal,
Elif Sezen, Duygu Avdaç, Hacı Mustafa Erten, Emine
Aslı Gökmen, Gökhan Uluğ, Elçin Tavaslı, Gamze Tanak,
Adil Oktay, Merve Yıldız, Ferhan Ajlani, Zeynep
Gökçe, Dilek Özfidan ve Didem Misyağcı’ya
1.500 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
2.
Bahar Kızılduman, Asiye Parlar, Serpil İlhan, Yılmaz
Murat Ünlü, Okay Dömeke, İpek Bozkurt, Burçin Dülger,
Irmak Beytorun, Şebnem Demirci, Sezer Çömlek, Hafize
Sevinç ve Mine Ekşi’ye 1.500 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
3. Lalehan Onaran, Zeynep Merve Şenlik, Sabahat Çamsakız Gürel ve Zeynep Özkaraman’a
1.500 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
4. Dilşad Atakanı, Esra Gökben,
Yeşim Kokucu, Elif Gözler, Cansu Sinem Eden, Bora Özdemir, Seda Atalay, Berna
Şen ve Övgü Kantarcı’ya ise 1.500 TL vekâlet ücretinin AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
G.
Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru
tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde
bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ
UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin
Yargıtay Başkanlığına ve 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 3 numaralı fıkrası
uyarınca Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE,
16/12/2015
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
A
|
B
|
C
|
D
|
E
|
F
|
G
|
H
|
I
|
Sıra
|
Başvuru Numarası
|
Başvurucu
|
T.C. Kimlik No.
|
Vekili
|
Başvurucunun Hâlihazırdaki Durumu
|
Yeniden Yargılama Kararı Verilmeyen Dosyalar
İçin Hükmedilen NET Tazminat Tutarı (TL)
|
Yeniden Yargılama Kararı Verilen Dosyaların
İlgili Mahkemesi
|
Ödenmesi Gereken Başvuru Harcı (TL)
|
1
|
2013/6717
|
Semra BEKİROĞLU
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
2
|
2013/7202
|
Bahar KIZILDUMAN
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
3
|
2013/5947
|
Dilşad ATAKANI
|
-
|
Av. Fethullah Çağdaş YILMAZ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
4
|
2013/6718
|
Reyhan AKSUN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
5
|
2013/6720
|
Onur ATAK
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
6
|
2013/6721
|
Doğa MUTLUER
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
7
|
2013/6725
|
Derya AKPINAR
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
8
|
2013/6726
|
Begüm ÇELEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
9
|
2013/6728
|
Sinem ÖZDEMİR
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
10
|
2013/6729
|
Murat DÜZER
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
11
|
2013/6730
|
Ülkü YAHŞİ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
12
|
2013/6733
|
Ceren KARAKUŞ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
13
|
2013/6734
|
Doğan KALYONCU
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
14
|
2013/6735
|
Hâlime Ayçin ÖZALP
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
15
|
2013/6736
|
Tuğba VELİ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
16
|
2013/6738
|
Çiğdem ÖZDEMİR
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
17
|
2013/6739
|
Esra Duygu DALGIÇ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
18
|
2013/6740
|
Seda KÜÇÜKBENLİ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
19
|
2013/6741
|
Ayben KOÇ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
20
|
2013/6742
|
Didem KURT
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
21
|
2013/6744
|
Ceyda BALCI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
22
|
2013/6746
|
Seda TÜKENMEZ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
23
|
2013/6750
|
Seda AY
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
24
|
2013/6751
|
Meltem KARADOĞAN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
25
|
2013/6753
|
Deniz GENÇ ÇİVİCİOĞLU
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
26
|
2013/6754
|
Asude Fikriye TAŞĞIN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
27
|
2013/6927
|
Tayfun BARANSEL
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
28
|
2013/6928
|
Müge Burcu AKA
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
29
|
2013/6931
|
Neslihan SEYİTLER
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
30
|
2013/6934
|
Nazik SOYSAL
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
31
|
2013/6935
|
Selda ŞAYLI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
32
|
2013/6938
|
Işıl Şenay NAS
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
33
|
2013/7008
|
Aydın Yusuf UÇAN
|
-
|
-
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
34
|
2013/7079
|
Neşe SAYAN
|
-
|
-
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
35
|
2013/7201
|
Asiye PARLAR
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
36
|
2013/7205
|
Serpil İLHAN
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
37
|
2013/7342
|
Yılmaz Murat ÜNLÜ
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
38
|
2013/7343
|
Okay DÖMEKE
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
39
|
2013/7344
|
İpek BOZKURT
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
40
|
2013/7345
|
Burçin DÜLGER
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
41
|
2013/7445
|
Esra GÖKBEN
|
-
|
Av. Hasan KARA
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
42
|
2013/7447
|
Özgür CERTEL
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
|
198,35 TL
|
43
|
2013/7456
|
Yeşim KOKUCU
|
-
|
Av. Gülan ÇAVLI
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
44
|
2013/7510
|
Elif GÖZLER
|
-
|
Av. Selim MORAVA
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
45
|
2013/7687
|
Ayhan DOĞAN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
46
|
2013/7853
|
Lalehan ONARAN
|
-
|
Av. Cem GÖK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
47
|
2013/7856
|
Zeynep Merve ŞENLİK
|
-
|
Av. Cem GÖK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
48
|
2013/8177
|
Irmak BEYTORUN
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
49
|
2013/9012
|
Şebnem DEMİRCİ
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
50
|
2013/9424
|
Tomris CAFEROĞLU
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
51
|
2013/9434
|
Esra ÇELENK
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
52
|
2013/9435
|
Ayşegül ÜRETEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
53
|
2013/9436
|
Gonca SERBEST
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
54
|
2013/9440
|
Merve Melis GÜR
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
55
|
2013/9441
|
Fulya BAYRAKCI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
56
|
2014/140
|
Özlem GÜN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
57
|
2014/141
|
Kumsal DEDA
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
198,35 TL
|
58
|
2014/643
|
Sabahat ÇAMSAKIZ GÜREL
|
-
|
Av. Cem GÖK
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
206,10 TL
|
59
|
2014/4829
|
Cansu Sinem EDEN
|
-
|
Av. Ziya Metehan ARISOY
|
Hâlihazırda ilgili şirkette istihdam edilmektedir.
|
10.000 TL
|
---
|
206,10 TL
|
60
60
|
2013/6719
|
Zümre SÜLEYMAN-OĞULLARI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
61
|
2013/6722
|
Ayça SÖKER
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
62
|
2013/6723
|
Sibel YILMAZ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
63
|
2013/6724
|
Ayşe Nur SELÇUK
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
64
|
2013/6727
|
Onur DANACI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
65
|
2013/6731
|
Gökçe UYUMAZ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
66
|
2013/6732
|
Merve İZMİR
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
67
|
2013/6737
|
Sezan TÜRE
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
68
|
2013/6743
|
Deniz AYGEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
69
|
2013/6745
|
Burcu SADİÇ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 6. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
70
|
2013/6747
|
Başak Tanem TANYERİ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
71
|
2013/6748
|
Deniz DİKGÖZ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
72
|
2013/6749
|
Mehmet Fatih AKGUŞ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 14. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
73
|
2013/6929
|
Esra YILMAZER
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
74
|
2013/6930
|
Ayşe Nur ATALAY
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
75
|
2013/6933
|
Kerem Lami ŞENKAL
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
76
|
2013/6936
|
Elif SEZEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
77
|
2013/6937
|
Duygu AVDAÇ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
78
|
2013/7027
|
Ceren BEYTAŞ
|
-
|
-
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 9. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
79
|
2013/7200
|
Sezer ÇÖMLEK
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 9. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
80
|
2013/7203
|
Hafize SEVİNÇ
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 11. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
81
|
2013/7446
|
Hacı Mustafa ERTEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 13. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
82
|
2013/7855
|
Zeynep ÖZKARAMAN
|
-
|
Av. Cem GÖK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 2. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
83
|
2013/9306
|
Emine Aslı GÖKMEN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
84
|
2013/9324
|
Bora ÖZDEMİR
|
-
|
Av. Pınar AKGÜL DOĞUSOY
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Ankara 19. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
85
|
2013/9422
|
Gökhan ULUĞ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
86
|
2013/9425
|
Elçin TAVASLI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
87
|
2013/9428
|
Gamze TANAK
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
88
|
2013/9430
|
Adil OKTAY
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
89
|
2013/9432
|
Merve YILDIZ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 4. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
90
|
2013/9433
|
Ferhan AJLANİ
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 4. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
91
|
2013/9437
|
Zeynep GÖKÇE
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 4. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
92
|
2013/9438
|
Dilek ÖZFİDAN
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 4. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
93
|
2013/9439
|
Didem MİSYAĞCI
|
-
|
Av. Abdi PESOK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 7. İş Mahkemesi
|
198,35 TL
|
94
|
2014/480
|
Seda ATALAY
|
-
|
Av. Fırat PEKTAŞ
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 16. İş Mahkemesi
|
206,10 TL
|
95
|
2014/951
|
Berna ŞEN
|
-
|
Av. Ahmet Şükrü EYMİRLİ-
OĞLU
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 16. İş Mahkemesi
|
206,10 TL
|
96
|
2014/2004
|
Övgü KANTARCI
|
-
|
Av. Nagihan SAĞLAM-
TÜRK
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 16. İş Mahkemesi
|
206,10 TL
|
97
|
2014/12347
|
Mine EKŞİ
|
-
|
Av. Salim BAKİ
|
İlgili şirkette istihdam edilmemektedir.
|
---
|
Bakırköy 15. İş Mahkemesi
|
206,10 TL
|