TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ÖZKAN DOĞAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/7609)
|
|
Karar Tarihi: 22/6/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Derya ATAKUL
|
Başvurucu
|
:
|
Özkan DOĞAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Taner POLAT
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu,
“terör örgütüne üye olmak”
suçundan hakkında, 1/4/2009 ve 11/3/2010 tarihlerinde olmak üzere iki defa kamu
davası açıldığını, açılan bu davaların birleştirildiğini, yargılamayı yapan Van
3. Ağır Ceza Mahkemesince yeterli inceleme yapılmadan ve şartları oluşmadığı
halde aynı suçtan iki defa ceza verildiğini belirterek, suç ve cezaların
kanuniliği ilkesi ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş,
yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru,
8/10/2013 tarihinde Van Bölge İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari
yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 24/12/2014 tarihinde, kabul
edilebilirlik incelemesi bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru
formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi
ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu,
29/9/2008 tarihinde gözaltına alınmış, Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesinin,
2/10/2008 tarih ve 2008/379 Değişik İş sayılı kararı ile tutuklanmıştır.
6. Başvurucu
ve diğer üç şüpheli hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK. 250. maddesi
ile yetkili) 1/4/2009 tarih ve E.2009/197 sayılı iddianamesi ile “terör örgütüne üye olmak, terör örgütüne bilerek ve
isteyerek yardım etmek” suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası
açılmış, dava Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK. 250. maddesi ile görevli)
E.2009/137 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
7. Van
3. Ağır Ceza Mahkemesi, 30/7/2009 tarihli duruşmada başvurucunun tahliyesine
karar vermiştir.
8. Başvurucu,
ihbar üzerine 11/8/2009 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, 13/8/2009
tarihinde Van Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK. 250. maddesi ile yetkili) ifadesi
alınarak serbest bırakılmıştır.
9. Başvurucu
hakkında 1/4/2009 tarihinde açılan ve Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2009/137
sayılı dosyasına kaydedilen dava, 24/12/2009 tarihli tensip tutanağı ile
E.2009/137 sayılı dosyadan tefrik edilerek Mahkemenin E.2009/441 sayılı
dosyasına kaydedilmiştir.
10. Başvurucu
hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK. 250. maddesi ile yetkili)
11/3/2010 tarih ve E.2010/239 sayılı iddianamesi ile “terör örgütüne üye olmak” suçundan kamu davası açılmış,
dava Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK. 250. maddesi ile görevli) E.2010/137
sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
11. Mahkemece,
15/3/2010 tarihli tensip tutanağı ile E.2010/137 sayılı dava dosyası,
Mahkemenin E.2009/441 sayılı dava dosyası ile birleştirilmiş, yargılamaya
E.2009/441 sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
12. Mahkemece.
26/7/2012 tarih ve E.2009/441, K.2012/266 sayılı karar ile “sanığın 29/9/2008 tarihindeki eylemi nedeniyle
yargılaması devam etmekte iken araya hukuki ve fiili kesinti girdikten sonra bu
defa 11/8/2009 tarihinde örgütün dağ kadrosuna katılmak üzere Van iline geldiği
ve dağ kadrosuna katılacağı sırada kolluk tarafından yakalandığı, dolayısıyla
sanığın bu tarihte de örgütün dağ kadrosuna katılmak için geldiğinin sabit
olduğu, sanığın her iki eyleminde de terör örgütü ile organik bağını kesmediği,
üyelik iradesini ortaya koyup devam ettirdiği, … bu haliyle sanığın her iki
eyleminin araya hukuki ve fiili kesinti girmesi nedeniyle ayrı ayrı örgüt
üyeliği suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle başvurucunun “terör örgütüne üye olmak” suçundan iki
kez 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
13. Temyiz
üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 23/1/2013 tarih ve E.2012/10830,
K.2013/1299 sayılı ilâmıyla hüküm onanmıştır.
14. Karar,
başvurucuya 9/9/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu,
8/10/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
16. 26/9/2004
tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesinin (2) numaralı fıkrası.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 22/6/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 8/10/2013 tarih ve 2013/7609 numaralı bireysel başvurusu incelenip
gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, 29/9/2008 tarihinde gözaltına alınarak
2/10/2008 tarihinde tutuklandığını, Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 1/4/2009
tarihinde “terör örgütüne üye olmak” suçundan
hakkında kamu davası açıldığını, 30/7/2009 tarihinde tahliye edildiğini, ihbar
üzerine 11/8/2009 tarihinde tekrar gözaltına alındığını, Başsavcılıkça
11/3/2010 tarihli iddianame ile “terör
örgütüne üye olmak” suçundan tekrar kamu davası açıldığını, hakkında
açılan bu davaların birleştirildiğini, yargılamayı yapan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince
26/7/2012 tarihli karar ile “terör örgütüne
üye olmak” suçundan iki kez cezalandırılmasına hükmedildiğini ve
hükmün Yargıtay tarafından onandığını, yeterli inceleme yapılmadan ve şartları oluşmadığı
halde haksız yere aynı suçtan iki defa ceza verildiğini belirterek, suç ve
cezaların kanuniliği ilkesi ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Başvuru dilekçesinde başvurucu, suç ve cezaların kanuniliği
ilkesi ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Anayasa
Mahkemesi, başvurucuların ihlal iddialarına ilişkin nitelendirmeleri ile bağlı
olmayıp hukuki nitelendirmeyi bizzat yapar. Başvurucunun iddialarının yargılama
sonucunda verilen kararın adil olmadığına yönelik olduğu anlaşıldığından,
anılan iddialar adil yargılanma hakkının ihlali iddiası çerçevesinde
değerlendirilmiştir.
20. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken
hususlarda inceleme yapılamaz.”
21. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul
edilemezliğine karar verebilir.”
22. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü
fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen
kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel
başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.
23. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri
önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece
mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup
olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece
mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda
bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden
bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu
çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, bariz takdir hatası
veya açık keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (B. No:
2012/1027, 12/2/2013, § 26).
24. Başvuru konusu olayda başvurucu, 29/9/2008 tarihinde
gözaltına alınarak 2/10/2008 tarihinde tutuklandığını, Van Cumhuriyet
Başsavcılığınca 1/4/2009 tarihinde “terör
örgütüne üye olmak” suçundan hakkında kamu davası açıldığını,
30/7/2009 tarihinde tahliye edildiğini, ihbar üzerine 11/8/2009 tarihinde
tekrar gözaltına alındığını, Başsavcılıkça 11/3/2010 tarihli iddianame ile “terör örgütüne üye olmak” suçundan tekrar
kamu davası açıldığını, hakkında açılan bu davaların birleştirildiğini,
yargılamayı yapan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince 26/7/2012 tarihli karar ile “terör örgütüne üye olmak” suçundan iki
kez cezalandırılmasına hükmedildiğini ve hükmün Yargıtay tarafından onandığını,
yeterli inceleme yapılmadan ve şartları oluşmadığı halde haksız yere aynı
suçtan iki defa ceza verildiğini belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
25. 29/9/2008 tarihinde gözaltına alınarak, 2/10/2008
tarihinde tutuklanan başvurucu ile diğer üç şüpheli hakkında, Van Cumhuriyet
Başsavcılığının 1/4/2009 tarihli iddianamesi ile 29/9/2008 tarihli eylem
nedeniyle “terör örgütüne üye olmak, terör
örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan kamu davası
açılmış, dava Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2009/137 sayılı dosyasına
kaydedilmiştir. 30/7/2009 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar verilmiş,
24/12/2009 tarihinde, başvurucu hakkında 1/4/2009 tarihinde açılan dava
E.2009/137 sayılı dosyadan tefrik edilerek Mahkemenin E.2009/441 sayılı
dosyasına kaydedilmiştir. Başvurucu, ihbar üzerine 11/8/2009 tarihinde yakalanarak
tekrar gözaltına alınmış, başvurucu hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcılığının
11/3/2010 tarihli iddianamesi ile 11/8/2009 tarihli eylem ile 29/9/2008 tarihli
eylem arasında hukuki ve fiili kesinti olduğu kabul edilerek, bu kez 11/8/2009
tarihli eylem nedeniyle “terör örgütüne üye
olmak” suçundan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2010/137 sayılı
dosyasında kamu davası açılmıştır. Mahkemece, başvurucu hakkında açılan kamu
davaları birleştirilmiş, başvurucunun savunması, tefrik edilen dava
dosyasındaki sanıkların beyanları, ihbar tutanağı ile yakalama ve el koyma
tutanakları incelenerek 26/7/2012 tarihli karar ile “sanığın 29/9/2008 tarihindeki eylemi nedeniyle yargılaması devam
etmekte iken araya hukuki ve fiili kesinti girdikten sonra bu defa 11/8/2009
tarihinde örgütün dağ kadrosuna katılmak üzere Van iline geldiği ve dağ
kadrosuna katılacağı sırada kolluk tarafından yakalandığı, dolayısıyla sanığın
bu tarihte de örgütün dağ kadrosuna katılmak için geldiğinin sabit olduğu,
sanığın her iki eyleminde de terör örgütü ile organik bağını kesmediği, üyelik
iradesini ortaya koyup devam ettirdiği, …, bu haliyle sanığın her iki eyleminin
araya hukuki ve fiili kesinti girmesi nedeniyle ayrı ayrı örgüt üyeliği suçunu
oluşturduğu” gerekçesiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığının 11/8/2009
tarihli eylem ile 29/9/2008 tarihli eylem arasında hukuki ve fiili kesinti
olduğuna ve bu iki eylemin iki ayrı suçu oluşturacağına ilişkin değerlendirmesi
kabul edilerek, başvurucunun “terör örgütüne
üye olmak” suçundan iki kez 7 yıl 6 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına karar verilmiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay 9. Ceza
Dairesinin 23/1/2013 tarih ve E.2012/10830, K.2013/1299 sayılı ilâmıyla hüküm
onanmıştır.
26. Mahkemenin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları
incelendiğinde, iddiaların özünün Derece Mahkemeleri tarafından delillerin
değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığına ve
esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
27. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu
deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve
iddialarını sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve
iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da
uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının Derece Mahkemesi
tarafından dinlenmediğine ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi
Mahkemenin kararında bariz takdir hatası veya açık keyfilik oluşturan herhangi
bir durum da tespit edilememiştir.
28. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen
iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, Derece Mahkemesi
kararlarının bariz takdir hatası veya açık keyfilik de içermediği
anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden
incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun
olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurunun “açıkça
dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
22/6/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.