logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Serdar Ayaroğlu [2.B.], B. No: 2013/8667, 10/3/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET SERDAR AYAROĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/8667)

 

Karar Tarihi: 10/3/2015

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Engin YILDIRIM

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

Raportör Yrd.

:

Derya ATAKUL

Başvurucu

:

Mehmet Serdar AYAROĞLU

Vekili

:

Av. Serhat ARSLANARGIN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, 29/6/2001 tarih ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a muhalefet suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davanın makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 29/11/2013 tarihinde İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 29/1/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 17/2/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu ve diğer yirmi üç şüpheli hakkında, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 15/8/2007 tarihli suç ihbarı üzerine, 4708 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu işledikleri iddiasıyla Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/2/2009 tarih ve E.2009/5911 sayılı iddianamesi ile Şişli 13. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.

8. Şişli Adliyesinin kapatılması üzerine, yargılamaya İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edilmiştir.

9. İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi, 11/6/2013 tarih ve E.2009/824, K.2013/318 sayılı kararı ile başvurucu ve vekilinin yokluğunda, başvurucunun beraatine karar vermiştir.

10. Gerekçeli karar, 26/6/2013 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir.

11. Mahkemece, kararın 10/9/2013 tarihinde kesinleştiği, 5/11/2013 tarihinde kararın ekine yazılmıştır.

12. Başvurucu, 29/11/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

13. 4708 sayılı Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası, 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 29/11/2013 tarih ve 2013/8667 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

15. Başvurucu, 4708 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu işlediği iddiasıyla Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/2/2009 tarihli iddianamesi ile hakkında açılan kamu davasının makul sürede sonuçlanmadığını, 10/9/2013 tarihinde kesinleşen karara ilişkin kesinleşme şerhinin 20/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

16. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”

17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün “Başvuru süresi ve mazeret” başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”

18. Bireysel başvurunun ön şartlarından birisi de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür.

19. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir (B. No: 2012/1075, 12/2/2013, §§ 18-19).

20. Başvuru konusu olayda, başvurucu, İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığı davanın makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

21. Bireysel başvuruda bulunulmadan önce, ihlal iddiasının dayanağı olan işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerekmekle birlikte, hukuk sistemimizde, yargılamanın uzamasını önleyici etkiye sahip olan veya yargılamanın makul sürede yapılmaması sonucunda oluşan zararları tespit ve tazmin edici nitelik taşıyan bir idari veya yargısal başvuru yolunun bulunmadığı anlaşıldığından başvuru, kanun yollarının tüketilmesi yönünden kabul edilebilir niteliktedir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 28-30).

22. Bununla birlikte, temyiz yolu açık olan bir hükme yönelik olarak, etkili görmedikleri veya hukuki yararları olmadığı için bu yola başvurmayan başvurucular, Mahkemece verilen kararı öğrendikleri tarihte ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrenmiş olup, temyiz yoluna başvurmayarak, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanmışlarsa, buna ilişkin süreye riayet etmeleri beklenir. Her ne kadar derece mahkemesi kararı, temyiz başvuru süresi sonunda kesinleşmekte ise de başvurucular bu yola başvurmadığında, Mahkemece verilen kararın tebliği ile ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kararı öğrendiklerine göre, bu tarihten itibaren otuz gün içinde başvuruda bulunmaları gerekir. Temyiz yolunu etkili bir yol olarak görmeyen başvurucular bireysel başvuruda bulunma yolunu tercih etmişlerse bireysel başvuruya ilişkin süreye riayet etmelidirler.

23. Başvuru konusu olayda, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 11/6/2013 tarihinde başvurucu ve vekilinin yokluğunda, başvurucunun beraatine karar verilmiştir. Başvurucu her ne kadar başvuru dilekçesinde, kesinleşme şerhinin 20/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürmüşse de gerekçeli kararın 26/6/2013 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

24. Yukarıda anılan Kanun ve İçtüzük hükümleri uyarınca bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Ancak başvurucular, etkili yol olarak görmedikleri temyiz yoluna başvurmamışlarsa, mahkemece verilen kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunmaları gerekir.

25. Başvuru konusu olayda başvurucu, ihlale neden olduğunu düşündüğü İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararını 26/6/2013 tarihinde tebellüğ ettiği halde, bu tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresinin geçmesinden sonra 29/11/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Dolayısıyla başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

26. Açıklanan nedenlerle, ihlale neden olduğu ileri sürülen karara ilişkin olarak otuz gün geçtikten sonra yapılan başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun, “süre aşımı” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,

10/3/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mehmet Serdar Ayaroğlu [2.B.], B. No: 2013/8667, 10/3/2015, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET SERDAR AYAROĞLU
Başvuru No 2013/8667
Başvuru Tarihi 29/11/2013
Karar Tarihi 10/3/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, 29/6/2001 tarih ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a muhalefet suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davanın makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Süre Aşımı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 4708 Yapı Denetimi Hakkında Kanun 9
5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 223
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi