logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Arif Yücedağ [2.B.], B. No: 2013/8937, 7/1/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ARİF YÜCEDAĞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/8937)

 

Karar Tarihi: 7/1/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

 

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Mehmet Sadık YAMLI

Başvurucu

:

Arif YÜCEDAĞ

Vekili

:

Av. Ali PEHLİVAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, naklen atama işlemiyle ilgili hükme yönelik yargılamanın yenilenmesi isteminin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 6/12/2013 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.

6. Bakanlığın 18/11/2015 tarihli yazısında başvurucunun şikâyetinin delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının uygulanması ve Derece Mahkemelerinin uyuşmazlığa getirdiği çözümünün adil olmamasına ilişkin olduğunun anlaşıldığı ve başvurucunun şikâyetine benzer iddiaları içeren başvurulara yönelik olarak dikkate alınacak kriterlerin daha önceden belirlendiği, somut başvuru açısından bu kriterlerden ayrılmayı gerektirecek bir neden bulunmadığı, bu gerekçelerle görüş sunulmasına gerek görülmediği ifade edilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, Burdur İl Millî Eğitim müdürü olarak görev yapmakta iken hakkında 15/4/2000 tarihli ve 24021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Taşımalı İlköğretim Yönetmeliği'ne aykırı olarak öğrenci taşımacılığı yaptırdığı iddialarıyla hakkında 2004 yılında disiplin soruşturması açılmıştır.

9. Soruşturma sonucunda başvurucunun 2001-2002 ve 2002-2003 eğitim-öğretim yılları için ilgili komisyon tarafından Hacılar Köyü İlköğretim Okulunun, daha yakın ve daha elverişli olması nedeniyle Düğer Köyü İlköğretim Okuluna taşınmasına karar verildiği hâlde köy halkının imzasını da taşıyan köy muhtarının dilekçesi üzerine katkı payı da ödemeleri kaydıyla 2002-2003 öğretim yılında Düğer Köyü İlköğretim Okulu yerine İstiklal İlköğretim Okuluna taşınmalarını sağlayarak komisyon kararlarını uygulamadığı, iki ihale arasındaki farkı 300 TL imiş gibi Valilik onayına bağlamak suretiyle 3.965 TL fazla ödeme yapılmasına sebep olarak “devleti zarara uğrattığı”, bu fiilinin 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “hizmet içerisinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak” fiiline tekabül ettiği belirtilerek 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; ayrıca ifa etmekte olduğu görevinden alınarak ilköğretim müfettişliğine atanmıştır.

10. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali için Antalya İdare Mahkemesinde E.2004/906 sayılı davayı; il müdürlüğü görevinden alınarak müfettişliğe atanma işleminin iptali ile uğradığı maddi zararların tazmini için ise Gaziantep 1. İdare Mahkemesinde E.2004/1447 sayılı davayı açmıştır.

11. Gaziantep 1. İdare Mahkemesi 14/12/2005 tarihli ve E.2004/1447, K.2005/1918 sayılı “bağlantı kararı”nda, naklen atanma işleminin Antalya 1. İdare Mahkemesinin E.2004/906 sayılı dosyası ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle bağlantı hakkında karar vermek üzere dosyayı Danıştaya göndermiş; Danıştay İkinci Dairesi 24/2/2006 tarihli ve E.2006/300, K.2006/607 sayılı kararıyla il millî eğitim müdürlüğü görevinden ilköğretim müfettişliği görevine atama işlemine karşı açılan dava ile aylıktan kesme cezasına karşı açılan dava arasında 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. maddesi anlamında bağlantı bulunmadığı ve birinde verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle bağlantı istemini reddetmiştir. Bu karar üzerine dava, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinde E.2006/1379 sayılı esasına kaydedilmiştir.

12. Disiplin cezasına karşı açılan davada ise Antalya 1. İdare Mahkemesi 30/3/2006 tarihli ve E.2004/906, K.2006/418 sayılı kararıyla başvurucunun komisyon kararlarını uygulamadığı ve fazla ödeme yapılmasına neden olduğunun sabit görüldüğü gerekçesiyle disiplin cezasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğuna ve davanın reddine karar vermiştir.

13. Kararı temyiz aşamasında inceleyen Danıştay Onikinci Dairesi 19/12/2008 tarihli ve E.2006/3599, K.2008/7052 sayılı ilamıyla velilerin, öğrencilerin eskiden olduğu gibi Merkez İstiklal İlköğretim Okuluna taşınmaları talebinde bulunmaları üzerine başvurucunun bir müfettiş görevlendirerek durumu incelettirdiği; düzenlenen müfettiş raporunda velilerden katkı payı alınarak istekleri doğrultusunda öğrencilerin İstiklal İlköğretim Okuluna taşınmalarının uygun olacağı görüşüne yer verildiği, buna göre 2002-2003 öğretim yılı için aylık 300 TL katkı payı ödenmesi şartıyla öğrencilerin daha önceki okullarına taşınmalarının valilik onayına sunulduğu ve onayın alınması üzerine eski uygulamanın devam ettirildiği, onayda yer alan “ihale farkı olan 300 YTL” ibaresinin muhtarın dilekçesine göre onay hazırlayan memurun hatasından kaynaklandığı hususlarını tespit ederek davacının aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.

14. Bozma kararının ardından faaliyete yeni geçen Isparta İdare Mahkemesi, Antalya 1. İdare Mahkemesinin yetkisizlik nedeniyle gönderdiği dosyadaki bozma kararına uyarak 26/8/2010 tarihli ve E.2010/736, K.2010/564 sayılı kararıyla işlemin iptaline karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

15. Öte yandan Gaziantep 1. İdare Mahkemesi 4/7/2006 tarihli ve E.2006/1379, K.2006/1111 sayılı kararıyla davayı reddetmiştir. Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşen kararın gerekçesi şöyledir:

 … Taşımalı İlk Öğretim Yönetmeliği ve Yönergesinde belirtilen komisyonların kararlarına uygun hareket etmeyerek, iki merkez arasındaki ihale farkının 300.000.000 TL olmamasına rağmen 300.000.000 TL’ymiş gibi Valilik onayına bağlayarak Devleti zarara uğrattığı sübuta eren davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

 Bu durumda tazminat isteminin de yasal dayanağı bulunmamaktadır.

 Kaldı ki, aynı soruşturma kapsamında verilen disiplin cezasına karşı Antalya İdare Mahkemesinde açılan davada, 30.03.2006 gün ve E.2004/906, K.2006/418 sayılı kararla reddedilmiş bulunmaktadır.”

16. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı; taşımalı öğretim işi dolayısıyla kuruma verdikleri ileri sürülen 3.964 TL zararın, başvurucu ile diğer iki kişiden müşterek ve müteselsilen tahsilinin sağlanması için Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2004/385 sayısında kayıtlı tazminat davası açmıştır. Mahkeme 30/3/2010 tarihli ve K.2010/118 sayılı kararıyla olayda başvurucu ile diğer davalıların kusurlu bir eyleminin bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.

17. Başvurucu; aylıktan kesme disiplin cezasının Isparta İdare Mahkemesince kaldırıldığını, söz konusu kararla “devleti zarara uğratma” fiilinin sabit olmadığının açıklığa kavuştuğunu, dolayısıyla naklen atanma işleminin iptali ve tazminat istemiyle açılan davada verilen ret kararının gerekçelerinin ortadan kalktığını ve 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi istemiyle Gaziantep 1. İdare Mahkemesine başvurmuştur.

18. Mahkeme 21/1/2011 tarihli kararıyla istemin reddine karar vermiştir. Karar gerekçesi şöyledir:

 Davacının, Mahkememiz kararına esas alınan disiplin cezasına karşı Antalya İdare Mahkemesi kararının Danıştay 12. Dairesi tarafından bozulduğu, Isparta İdare Mahkemesi tarafından da bozma kararına uyularak davanın reddine karar verildiği, anılan kararlarda davacının “devleti zarara uğratma” fiilinin gerçekleşmediğinin kabul edildiği belirtilerek yargılamanın yenilenmesi istenilmiş ise de; Mahkememiz kararına disiplin cezasına karşı açılan davada Antalya İdare Mahkemesi tarafından verilen karar esas alınmadığı sadece bu hususa değinildiği görülmekle davacının 08.11.2010 havale tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler yukarıda anılan Yasa hükmünde belirtilen ve yargılamanın yenilenmesini gerektiren sebepler arasında bulunmadığından bu yöndeki isteminin reddi gerekmektedir.

19. Bu karar Danıştay İkinci Dairesinin 12/10/2012 tarihli ve E.2011/4212, K.2012/6083 sayılı kararıyla onanmış; karar düzeltme istemi ise 18/9/2013 tarihli ve E.2013/2390, K.2013/4784 sayılı kararla reddedilmiştir.

20. Nihai karar başvurucuya 7/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve bireysel başvuru 6/12/2013 tarihinde yapılmıştır.

B. İlgili Hukuk

21. 2577 sayılı Kanun'un “Yargılamanın yenilenmesi” başlıklı 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.

a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,

b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,

c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,

d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,

e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,

f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,

g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,

h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.

ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Mahkemenin 7/1/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

23. Başvurucu;

 i. Antalya 1. İdare Mahkemesinin disiplin cezası ile ilgili kararının, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin atama işlemi ile ilgili kararına esas alınmadığı gerekçesinin doğru olmadığını; zira Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin “bağlantı kararı”nda, naklen atanma işleminin Antalya 1. İdare Mahkemesinin E.2004/906 sayılı dosyası ile bağlantılı olduğunu tespit ederek bağlantı hakkında karar vermek üzere dosyayı Danıştaya gönderdiğini, dolayısıyla karara esas alındığını ve yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin gerekçenin hukuki gerçeklikle bağdaşmadığını,

 ii. Kamuyu zarara uğratmadığının hem Isparta İdare Mahkemesinin Danıştay Onikinci Dairesi bozma ilamı üzerine verdiği kararıyla hem de Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararıyla açıkça ortaya konulduğunu, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin “kamunun zarara uğratıldığı” gerekçesinin her iki karar ile de çeliştiğini, anılan çelişkinin yargılamanın yenilenmesi yoluyla giderilmesi talebinin kabul görmediğini, çelişik kararlar nedeniyle adil yargılanma hakkının unsurlarından olan hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edildiğini,

 iii. Atama işlemine karşı açılan davada verilen karar nedeniyle parasal ve özlük hakları bakımından kayıplara uğradığını bu nedenle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek ihlalin tespiti ile yargılamanın yenilenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

24. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bu iddialar, söz konusu kararın adil olup olmadığı hususu ile ilgili olduğundan ve başvurucunun mülkiyet hakkıyla ilgili iddiası ilk derece mahkemesinin yargılamanın yenilenmesi istemini kabul etmiş olması hâlinde incelenebileceğinden başvuru, yalnızca yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararla ilgili olarak adil yargılanma hakkı çerçevesinde değerlendirilmiştir.

25. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.

26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.

27. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında bireysel başvurulara ilişkin incelemelerde kanun yolunda gözetilmesi gereken hususların incelemeye tabi tutulamayacağı, 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir.

28. İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, derece mahkemesi kararları bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).

29. Adil yargılanma hakkı bireylere dava sonucunda verilen kararın değil, yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme imkânı verir. Bu nedenle bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına saygı gösterilmediğine, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını sunamadığı ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi mahkeme kararının oluşumuna sebep olan unsurlardan değerlendirmeye alınmamış eksiklik, ihmal ya da açık keyfîliğe ilişkin bir bilgi ya da belge sunmuş olması gerekir (Nadi Karakoç, B. No: 2013/2767, 2/10/2013, § 22).

30. Başvuruya konu olayda, Danıştay İkinci Dairesince il milli eğitim müdürlüğü görevinden ilköğretim müfettişliği görevine atanma işlemine karşı açılan dava ile aylıktan kesme cezasına karşı açılan davada verilecek kararların birbirini etkileyecek nitelikte olmadığına karar verilmesi üzerine Gaziantep 1. İdare Mahkemesi, atama işlemine ilişkin uyuşmazlıkta “komisyonların kararlarına uygun hareket etmeyerek, iki merkez arasındaki ihale farkının 300.000.000 TL olmamasına rağmen 300.000.000 TL’ymiş gibi Valilik onayına bağlayarak Devleti zarara uğrattığı sübuta eren davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı” sonucuna varmış ve kararın devamında “Kaldı ki, aynı soruşturma kapsamında verilen disiplin cezasına karşı Antalya İdare Mahkemesinde açılan davada, 30.03.2006 gün ve E.2004/906, K.2006/418 sayılı kararla reddedilmiş bulunmaktadır.” ifadelerine yer vermiştir.

31. Başvurucu, Antalya İdare Mahkemesi kararının hükme esas alındığını oysa bu kararın bozulduğunu, dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini istemiş; Gaziantep 1. İdare Mahkemesi ise Antalya İdare Mahkemesi kararının hükme esas alınmadığı, sadece kararda değinildiği ve başvurucunun ileri sürdüğü sebeplerin 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinde belirtilen sebepler arasında bulunmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir.

32. İdari yargılama usulünde kesinleşen hükümlere karşı yargılamanın yenilenmesi 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinde yazılı sebeplerle sınırlı olarak istenebilmektedir. Başvurucuların 53. madde gereğince yapılan yargılamalardaki hak ihlallerini, bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine getirmeleri mümkündür. Ancak Anayasa'da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ya da derece mahkemesi kararları açık keyfîlik içermedikçe kararlardaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru kapsamında ele alınamaz. Bu kapsamda derece mahkemelerinin delilleri takdirinde bariz şekilde keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz (Keskinkılıç Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., B. No: 2013/4413, 21/11/2013, § 34).

33. Mahkemenin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün, derece Mahkemesi tarafından delillerin ve mevzuatın değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucunun hukuka aykırılık teşkil ettiğine ilişkin olduğu görülmektedir.

34. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediğine veya kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin yargılamanın yenilenmesi istemini yukarıda (bkz. § 17) yer verilen gerekçe ile reddetmesinde bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.

35. Öte yandan başvurucu; devleti zarara uğratmadığının Mahkeme kararlarıyla ortaya çıktığını, dolayısıyla Gaziantep 1. İdare Mahkemesi kararının bu kararlarla çeliştiğini ve bu durumun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüşse de 2577 sayılı Kanun’da yargılamanın yenilenmesi nedenleri arasında sayılmayan çelişkili karar iddiasının, ancak derece mahkemesince yargılamanın yenilenmesi isteminin başka nedenlerle kabulü hâlinde incelenebileceği açıktır.

36. Açıklanan nedenlerle başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, Derece Mahkemesi kararının bariz takdir hatası veya açık keyfîlik de içermediği anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılamaya giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA

7/1/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Arif Yücedağ [2.B.], B. No: 2013/8937, 7/1/2016, § …)
   
Başvuru Adı ARİF YÜCEDAĞ
Başvuru No 2013/8937
Başvuru Tarihi 5/12/2013
Karar Tarihi 7/1/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, naklen atama işlemiyle ilgili hükme yönelik yargılamanın yenilenmesi isteminin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu 53
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi