TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
KEMAL ERTAŞ VE DİĞERLERİ
BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/9061)
|
|
Karar Tarihi: 8/9/2014
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh
KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
|
|
Nuri NECİPOĞLU
|
|
|
Hicabi
DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Raportör
|
:
|
Murat AZAKLI
|
Başvurucular
|
:
|
Kemal ERTAŞ
|
|
|
Şeyhmus
AYYILDIZ
|
|
|
Süleyman AYYILDIZ
|
|
|
İsmail AYYILDIZ
|
|
|
Behçet AYYILDIZ
|
|
|
Kayhan AYYILDIZ
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Ali AYDEMİR
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucular,
murisleri tarafından 16/9/1976 tarihinde açılan kadastro tespitine itiraz
davasının Mardin Kadastro Mahkemesinde halen devam ettiğini, makul sürede
yargılama yapılmadığını belirterek, mülkiyet ve adil yargılanma haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat talep etmişlerdir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 16/12/2013
tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön
incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, kabul edilebilirlik
incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine
karar verilmiştir.
4. Bölüm tarafından 19/3/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş
için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 18/4/2014 tarihli
yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan
görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve ekleri ile
başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar
özetle şöyledir:
7. Mardin ili Kızıltepe ilçesinde yapılan kadastro
çalışmaları sırasında 41, 42, 43 ve 44 parsel numaralı taşınmazlar E.Ç. ve 5
arkadaşı adına tespit edilmiştir.
8. Başvurucuların murisleri Hasan Ayyıldız ve Mehmet Sait
Ertaş ile Ali Bozan tarafından, E.Ç ve beş arkadaşı aleyhine, 16/9/1976
tarihinde Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası
açılmıştır.
9. Mahkemece, 6/11/1986 tarih ve E.1976/28, K.1986/33 sayılı
kararla davanın reddine, taşınmazların hisseleri oranında davalılar adlarına
tespit ve tapuya tescillerine karar verilmiştir.
10. Temyiz üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 13/10/1988
tarih ve E.1987/18172, K.1988/15740 sayılı ilamıyla; eksik inceleme ve araştırmaya
dayalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuş, yargılamaya Mahkemenin
E.1989/6 sayılı dava dosyasında devam edilmiştir.
11. Yine başvurucuların murisleri Hasan Ayyıldız ve Mehmet
Sait Ertaş ile Ali Bozan tarafından H.E. ve 2 arkadaşı aleyhine 16/9/1976
tarihinde Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin E.1976/29 sayılı dava dosyasında
kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır.
12. Kızıltepe Kadastro Mahkemesince E.1989/6 sayılı dava
dosyasında yapılan yargılama sırasında, 20/12/2001 tarih ve E.1989/6, K.2001/3
sayılı kararla; E.1979/29 sayılı dava dosyası ile hukuki ve fiili irtibat
bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamaya
E.1976/29 sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
13. Başvurucu Kemal Ertaş’ın murisi Mehmet Sait Ertaş’ın
vefatı üzerine, 14 mirasçısının kaldığı, Kemal Ertaş’ın 1985 yılında miras
şirketi temsilcisi olarak davaya katıldığı anlaşılmıştır.
14. Diğer başvurucuların murisi Hasan Ayyıldız’ın vefatı
üzerine mirasçıları olarak başvurucular davaya devam etmişlerdir.
15. Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya
Mardin Kadastro Mahkemesine devredilmiş olup, anılan Mahkemenin E.2013/69
sayılı dava dosyasında yargılamaya devam edilmektedir.
B. İlgili
Hukuk
16. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 30. maddesi, 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25.,
28., 29., 30., 32. ve 36. maddeleri.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 8/9/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucuların 16/12/2013 tarih ve 2013/9061 numaralı bireysel başvuruları
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
18. Başvurucular, 16/9/1976 tarihinde murisleri tarafından
Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasında
verilen kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, Mahkemece birleştirme kararı
verildiğini, Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılmasından sonra yargılamaya
Mardin Kadastro Mahkemesinin E.2013/69 sayılı dava dosyasında devam edildiğini,
makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, mülkiyet ve adil yargılanma
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
19. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
20. Başvurucular, murisleri tarafından açılan kadastro
tespitine itiraz davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil
yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) metni ile
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma
hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde
yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de
Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı bir çok
kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında
yorumlamak suretiyle, gerek Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan gerek AİHM
içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara,
Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §
38). Bu doğrultuda, makul sürede yargılanma hakkı da adil yargılanma hakkının
kapsamında değerlendirilmektedir.
22. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi
uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede
karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda, taşınmaz mülkiyeti
hakkında Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz
davasında, 3402 ve 6100 sayılı Kanun’larda yer alan
usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve
yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13,
2/7/2013, § 49).
23. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu,
tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun
davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir
davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması
gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
24. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak,
uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka
bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, bu tarih somut başvuru açısından
16/9/1976 tarihidir.
25. Başvuruya konu dava, başvurucuların miras bırakanlarından
intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre
değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların
yargılamaya katıldıkları an değil, somut olayda muris açısından değerlendirmeye
esas alınan sürenin başlangıç anıdır (B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
26. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden
yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını
içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi
olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
27. Başvuruya konu yargılama
sürecinin incelenmesinde, başvurucuların murislerinin, 16/9/1976 tarihinde
Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açtıkları davada, Mahkemece taraf teşkilinin
sağlanmasından sonra tapu kayıtlarının ve kadastro tutanaklarının getirtildiği,
birçok defa keşif ara kararlarının farklı nedenlerle ertelenmesinden sonra
yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 6/11/1986 tarihinde
davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Hükmün Yargıtay tarafında
bozulması üzerine, Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiş,
20/12/2001 tarihinde aynı Mahkemenin E.1976/29 sayılı dava dosyasıyla
birleştirilmesine karar verilmiştir. Başvurucuların murisleri vefat etmiş olup
başvurucular davaya devam etmişlerdir. Mahkemece, keşif kararlarının farklı
nedenlerle ertelendiği ve birçok defa dosyanın incelemeye alındığı
anlaşılmıştır. 21/6/2005 tarihinde keşif yapılarak bilirkişilerden rapor
alınmış, raporlara itiraz edilmesi üzerine ek rapor istenmiştir. Çelişkilerin
giderilemediği gerekçesiyle yeniden keşif kararı verilmiş, ancak keşif
yapılamamıştır. Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılması üzerine yargılamaya
Mardin Kadastro Mahkemesinin E.2013/69 sayılı dava dosyasında halen devam
edilmektedir.
28. Kadastro mahkemesi
nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce
bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle
3402 sayılı Kanun’da yer alan ve yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden
özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 38-62; B. No: 2013/1115, 5/12/2013, §§ 39-67; 2012/673, 19/12/2013, §§ 21-43).
29. Başvuruya konu davanın
mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu
yargılamanın karmaşık olduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak
bakıldığında, 3402 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine tabi bir yargılama
sürecine ilişkin somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini
gerektirecek bir yön bulunmadığı ve söz konusu yaklaşık otuz sekiz yıllık
yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
30. Açıklanan nedenlerle,
başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
31. Başvurucular ayrıca, uzun
süren yargılama nedeniyle taşınmazdan yararlanamadıkları gibi taşınmazdan
sağlanan gelir desteğinden de mahrum kaldıklarını belirterek, Anayasa’nın 35.
maddesinde tanımlanan mülkiyet haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş olup,
başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde
yukarıda yer verilen tespitler ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği
yönündeki iddialarının ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
32. Başvurucular, yargılamanın
makul sürede sonuçlanmaması ve bu sürede taşınmazı kullanamamaları nedeniyle
500.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep
etmişlerdir.
33. 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar
başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal
bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak
için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden
yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine
tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu
gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa
Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
34. Başvurucuların tarafı olduğu
uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık otuz sekiz yıldır devam yargılama süresi nazara
alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal
tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında ve başvurucuların
miras bırakanlarından intikal ile davayı takip etmekte oldukları nazara
alınarak, başvurucular İsmail Ayyıldız, Süleyman Ayyıldız, Şeyhmus
Ayyıldız’a ayrı ayrı 2.300,00 TL, başvurucu Kemal Ertaş’a 2.150,00 TL,
başvurucular Kayhan Ayyıldız ve Behçet Ayyıldız’a ayrı ayrı 500,00 TL manevi
tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
35. Başvurucular tarafından
maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile
iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından,
başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
36. Başvurucular tarafından
yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.500,00
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
37. Başvuruya konu yargılamanın
yaklaşık otuz sekiz yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma
hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan
bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü
zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa
sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir
örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucuların,
1.
Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2.
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma
haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucular İsmail Ayyıldız, Süleyman Ayyıldız, Şeyhmus Ayyıldız’a ayrı ayrı 2.300,00 TL; başvurucu Kemal
Ertaş’a 2.150,00 TL; başvurucular Kayhan Ayyıldız ve Behçet Ayyıldız’a ayrı
ayrı 500,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin
diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucular tarafından yapılan 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA
MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede
gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E. Kararın bir örneğinin Mardin Kadastro Mahkemesine
gönderilmesine,
8/9/2014
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.