TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MURAT ÇEVİK BAŞVURUSU (3)
(Başvuru Numarası: 2013/9505)
Karar Tarihi: 25/6/2015
Başkan
:
Alparslan ALTAN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör Yrd.
Gökçe GÜLTEKİN
Başvurucu
Murat ÇEVİK
Vekili
Av. Gökçe GARİPCAN OCAK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, okul aile birliğinden kiralanan kantinin kirası için katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapılmadığı gerekçesiyle resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi zıyaı cezası aleyhine açılan davaların reddedilmesi nedeniyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlali iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 17/12/2013 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 30/1/2015 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Edremit ilçesi Akçay beldesi Naim Süleymanoğlu İlköğretim Okulunda bulunan, okul aile birliğinden kiraladığı kantini işletmekte iken 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir Vergi Mahkemesinde dava açmıştır.
6. Mahkemenin, 11/5/2011 tarihli ve E.2010/818, K.2011/507 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmesi üzerine Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğünce başvurucu hakkında 22/9/2011 tarihli ödeme emri düzenlenmiştir.
7. İtiraz üzerine, Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 27/9/2011 tarihli ve E.2011/1866, K.2011/2096 sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesinin kararı onanmıştır.
8. Karar düzeltme istemi, aynı Mahkemenin 18/1/2012 tarihli ve E.2011/2795, K.2012/160 sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
9. Başvurucu, anılan ödeme emrinin iptali istemiyle Balıkesir Vergi Mahkemesinde dava açmış, Mahkemenin 21/11/2012 tarihli ve E.2012/21, K.2012/833 sayılı kararıyla; 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, borcu olmadığı, borcunu kısmen ödediği veya borcunun zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğden itibaren yedi gün içerisinde idari dava açabileceğinin hükme bağlandığını; uyuşmazlık konusu ödeme emrinin, Balıkesir Vergi Mahkemesinin 11/5/2011 tarihli ve E.2010/818, K.2011/507 sayılı kararının uygulanmasını teminen, vergi miktarı ve nevi olarak anılan Mahkeme kararına ve usulüne uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından, ödeme emrinde hukuka aykırılığın bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
10. İtiraz üzerine, Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 18/4/2013 tarihli ve E.2013/1132, K.2013/1412 sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesinin kararı onanmıştır.
11. Karar düzeltme istemi, aynı Mahkemenin 26/9/2013 tarihli ve E.2013/2883, K.2013/3012 sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
12. Karar, başvurucuya 18/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
13. Başvurucu, 17/12/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
14. 6183 sayılı Kanun’un “Ödeme emrine itiraz” kenar başlıklı 58. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 25/6/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 17/12/2013 tarihli ve 2013/9505 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu, okul aile birliğinden kiraladığı kantini işletmekte iken 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen KDV’ye ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı açtığı davanın Danıştayın yerleşik içtihadına aykırı olarak reddedildiğini, okul aile birliklerinden kantin kiralama işlemlerinin KDV'den istisna tutulduğunu, anılan Mahkeme kararının icra edilmesi amacıyla Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğünce hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı davada okul aile birliklerinden kantin kiralama işlemlerinin KDV'den istisna tutulduğuna ilişkin Danıştayın yerleşik içtihadının dikkate alınmadığını, ödeme emrine konu borcun tahsili nedeniyle cebri icra tehdidi altında bulunduğunu belirterek, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
17. Başvuru formu ve ekleri incelendiğinde, başvurucunun, 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen KDV’ye ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı davanın, Danıştayın yerleşik içtihadına aykırı olarak reddedildiğini, Balıkesir Vergi Mahkemesinin kararının icra edilmesi amacıyla Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğünce hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle aynı Mahkemede açtığı dava sonucunda verilen karar nedeniyle Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ihlal iddialarına ilişkin nitelendirmesi ile bağlı olmayıp hukuki nitelendirmeyi kendisi yapar. Başvurucunun iddialarının temel olarak yargılama sürecine ve sonucuna ilişkin olduğu, bu nedenle adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği neticesine varılmıştır. Başvurucunun, hakkında resen tarh edilen KDV’ye ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı E.2010/818 sayılı davanın Danıştayın yerleşik içtihadına aykırı olarak reddedildiği iddiası ise ayrıca değerlendirilmiştir
a. Balıkesir Vergi Mahkemesinin E.2010/818 sayılı Dava Dosyasında Yürütülen Yargılama Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
"Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler."
19. Anılan Kanun hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilir. Niteliği itibarıyla kamu düzenine ilişkin olan bu başvuru şartını taşımayan bireysel başvuruların incelenebilmesi mümkün değildir.
20. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir (Zafer Öztürk, B. No. 2012/51, 25/12/2012, § 18).
21. Başvuru konusu olayda, başvurucu, okul aile birliğinden kiraladığı kantini işletmekte iken 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen KDV’ye ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı davanın Danıştayın yerleşik içtihadına aykırı olarak reddedildiğini, okul aile birliklerinden kantin kiralama işlemlerinin KDV'den istisna tutulduğunu, mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
22. Başvurucu tarafından 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen KDV’ye ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir İdare Mahkemesinde açılan dava, Mahkemenin 11/5/2011 tarihli kararıyla reddedilmiş, itiraz üzerine, Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 27/9/2011 tarihli ve E.2011/1866, K.2011/2096 sayılı ilamıyla karar onanmıştır. Karar düzeltme isteminin 18/1/2012 tarihinde reddedilmesi üzerine aynı tarihte kesinleşmiştir. Bu durumda başvuru, zaman bakımından Anayasa Mahkemesinin yetkisi dışında kalmaktadır.
23. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu kararın 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Balıkesir Vergi Mahkemesinin E.2012/21 sayılı Dava Dosyasında Yürütülen Yargılama Yönünden
24. Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”
25. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
26. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
27. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.
28. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir takdir hatası içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (Muhammet Kaplan, B. No: 2013/1586, 18/9/2013, § 21).
29. Başvurucu, okul aile birliğinden kiraladığı kantini işletmekte iken 2005 yılı 1., 9., 10., 11. ve 12. vergilendirme dönemlerinde kira ödemesinden KDV tevkifatı yapmadığı gerekçesiyle hakkında resen tarh edilen katma değer vergisine (KDV) ve kesilen vergi zıyaı cezasına karşı Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı davanın reddedilmesi üzerine, Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğünce hakkında 22/9/2011 tarihli ödeme emrinin düzenlendiğini, anılan ödeme emrinin iptali istemiyle aynı Mahkemede açtığı davanın hukuka aykırı olarak reddedildiğini ileri sürmüştür.
30. Mahkemenin 21/11/2012 tarihli ve E.2012/21, K.2012/833 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, borcu olmadığı, borcunu kısmen ödediği veya borcunun zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğden itibaren yedi gün içerisinde idari dava açabileceğinin hükme bağlandığı, uyuşmazlık konusu ödeme emrinin Balıkesir Vergi Mahkemesinin 11/5/2011 tarihli kararının uygulanmasını teminen, vergi miktarı ve nevi olarak anılan Mahkeme kararına ve usulüne uygun olarak kesinleşmiş kamu alacağının takibi amacıyla düzenlendiği anlaşıldığından, ödeme emrinde hukuka aykırılığın bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
31. Mahkemenin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde, iddiaların özünün esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
32. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, karşı tarafça sunulan delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının Derece Mahkemesi tarafından dinlenmediğine ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi Derece Mahkemelerinin kararlarında bariz takdir hatası veya açık keyfilik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilememiştir.
33. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, Derece Mahkemelerinin kararlarının bariz takdir hatası veya açık keyfilik de içermediği anlaşıldığından, başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun,
1. Balıkesir Vergi Mahkemesinin E.2010/818 sayılı dava dosyasında yürütülen yargılamaya ilişkin iddialarının “zaman bakımından yetkisizlik”,
2. Balıkesir Vergi Mahkemesinin E.2012/21 sayılı dava dosyasında yürütülen yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı yönündeki iddiasının "açıkça dayanaktan yoksun olması",
nedenleriyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
25/6/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.