logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nesim Avunçli [2.B.], B. No: 2013/9106, 25/6/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NESİM AVUNÇLİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/9106)

 

Karar Tarihi: 25/6/2015

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Hüseyin TURAN

Başvurucu

:

Nesim AVUNÇLİ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, tutukluluk süresinin makul olmaması nedeniyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası hakkındadır.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 11/12/2013 tarihinde Oltu Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 30/5/2014 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 4/7/2014 tarihinde edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve başvurunun bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Başvurunun bir örneği ve ekleri görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Adalet Bakanlığının 17/7/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, tasarlayarak kan gütme saikiyle adam öldürme suçundan 7/10/2006 tarihinde tutuklanmıştır.

8. Başvurucu hakkında, kan davası gütmek suretiyle kasten öldürmek suçundan Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 6/2/2007 tarihli iddianamesiyle Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.

9. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2007/161 sayılı dosyasında tutuklu devam eden yargılamanın 25/7/2007 tarihli ilk duruşmasında başvurucunun “üzerine atılı suçun niteliği, sanıkların suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, CMK 100/3 maddesindeki koşulların bulunması dikkate alınarak” tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.

10. Başvurucu, 29/2/2009 tarihli duruşmada tahliye talebinde bulunmuş, ancak talebi “üzerlerine atılı suçun niteliği, suç şüphesinin varlığını gösteren kuvvetli olguların bulunması, suçun CMK.nun 100/3 maddesinde belirtilen suçlardan olması, ceza süresi dikkate alınarak” gerekçesiyle reddedilmiş ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.

11. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/2/2009 tarihli ve E.2007/161 sayılı kararıyla başvurucunun, atılı suçtan iki kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.

12. Başvurucunun temyizi üzerine karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 3/2/2011 tarihli ve E.2010/331, K.2011/295 sayılı ilamıyla bozulmuştur.

13. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 29/9/2011 tarihli ve E.2009/94 sayılı kararıyla başvurucunun atılı suçtan 32 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiş ve karar başvurucuya tefhim edilmiştir.

14. Başvurucunun temyizi üzerine karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 6/2/2014 tarihli ve E.2013/5944, K.2014/502 sayılı ilamıyla tekrar bozulmuştur.

15. Yargılama ilk derece mahkemesi önünde halen devam etmekte olup, başvurucu 11/2/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

16. 5271 sayılı Kanun’un 100. maddesi şöyledir:

“(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.

(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

b) Şüpheli veya sanığın davranışları;

1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,

Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:

 

 2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 25/6/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 11/12/2013 tarihli ve 2013/9106 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu, hakkında yürütülen kamu davasında 7,5 yıldır tutuklu olması nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etmiş ve adli yardım talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

19. Başvurucunun Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özü kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkindir. Bu nedenle başvurucunun şikâyetlerinin Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

1. Adli Yardım Talebi Yönünden

20. Somut olayda, tutuklu olarak ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun, sosyal güvenlik kapsamında bir geliri, adına kayıtlı taşıtı veya taşınmaz malı olmadığı, geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu sunduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen adli yardım talebinin değerlendirilmesine ilişkin ilkeler temelinde başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulü gerekir.

2. Kabul Edilebilirlik Yönünden

21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”

22. Bu hüküm gereğince Anayasa Mahkemesi, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler. Dolayısıyla Mahkeme’nin zaman bakımından yetkisi ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurularla sınırlıdır. Kamu düzenine ilişkin bu düzenleme karşısında, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihaî işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün değildir (G.S., B. No: 2012/832, 12/2/2013, § 14).

23. Başvurunun kabul edilebilmesi için ihlal iddiasına dayanak teşkil eden nihai işlem veya kararların 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmemiş olması gerekmektedir. Nihai işlem veya kararların anılan tarihten önce kesinleştikleri tespit edildiği takdirde ilgili şikâyetler bakımından başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir (Korcan Pulatsü, B. No: 2012/726, 2/7/2013, § 32).

24. Kişi serbest bırakılmadan ilk derece mahkemesi kararıyla mahkûm olmuşsa, mahkûmiyet tarihi itibarıyla tutukluluk hali sona erer. Çünkü bu durumda kişi “suç isnadına bağlı olarak” tutulma kapsamından çıkmaktadır. Bireysel başvuru incelemesi açısından, tutuklamanın şartları ile mahkûmiyete hükmedilmesi arasındaki esaslı fark bunu gerektirir. Zira mahkûmiyete karar verilmiş olmakla, isnat olunan suçun işlendiği, bundan failin sorumlu olduğunun sübuta erdiği kabul edilmektedir. Mahkûmiyetle birlikte kişinin kuvvetli suç şüphesi ve bir tutuklama nedenine bağlı olarak tutukluluk hali sona ermektedir (Korcan Pulatsü, § 33).

25. Somut olayda, başvurucu isnat edilen suçlar nedeniyle tutuklu olarak devam eden yargılamada Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29/9/2011 tarihli ve E.2009/94 sayılı kararıyla 32 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum olmuş, başvuru tarihi itibarıyla mahkûmiyet kararının açıklandığı 29/9/2011 tarihinde tutukluluk hali sona ermiştir.

26. Başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/9/2011 tarihli ve E.2009/94 sayılı hükümle birlikte verilen tutukluluğun devamına ilişkin kararı, Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden öncesine aittir.

27. Açıklanan nedenlerle, başvurunun “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olması ve talebinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması nedeniyle adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurucunun kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasının “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Başvurucunun adli yardım talebinin kabulü ile muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, başvurucunun mağduriyetine neden olacağı anlaşılmakla, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi uyarınca başvurucunun yargılama giderlerini ödemeden tamamen MUAF TUTULMASINA,

25/6/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Nesim Avunçli [2.B.], B. No: 2013/9106, 25/6/2015, § …)
   
Başvuru Adı NESİM AVUNÇLİ
Başvuru No 2013/9106
Başvuru Tarihi 11/12/2013
Karar Tarihi 25/6/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutukluluk süresinin makul olmaması nedeniyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası hakkındadır.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Zaman Bakımından Yetkisizlik

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 100
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi