logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(E.M. [1.B.], B. No: 2014/10253, 21/2/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

E.M. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/10253)

 

Karar Tarihi: 21/2/2018

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör Yrd.

:

İsmail Emrah Perdecioğlu

Başvurucu

:

E.M.

Vekili

:

Av. Emine POLAT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yürütülen soruşturma sonucu yer değiştirme suretiyle yapılan il içi atama işleminin iptali istemiyle açılan davanın hatalı değerlendirmeler ile reddedilmesi ve usulsüz olarak aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 19/6/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık tarafından görüş bildirilmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, Kayseri Merkez Vilayetler Hizmet Birliği Anaokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda getirilen idari teklif kapsamında Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi Toki Şehit Mahmut Fatih Bedir Anaokuluna müdür yardımcısı olarak atanmıştır. Aynı soruşturma kapsamında disiplin yönünden getirilen teklif sonucunda da başvurucuya uyarma cezası verilmiştir.

9. Başvurucu; hakkındaki yer değiştirme işlemine karşı Kayseri 2. İdare Mahkemesinde açtığı iptal davasında söz konusu işlemin yetki unsuru yönünden sakat olduğunu zira 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 8. maddesi ile görev yeri değişikliği konusunda valiye verilen yetkinin devri mümkün olmamasına karşın yer değiştirme işleminin vali yardımcısı tarafından gerçekleştirildiğini, ayrıca soruşturma sonucu verilen uyarma cezasının yer değiştirmeyi gerektirmediğini, eşinin il merkezinde çalışıyor olması nedeniyle yer değiştirme işleminden dolayı aile bütünlüğünün bozulduğunu ileri sürmüştür.

10. Davalı idare, dava dilekçesine karşı ilk derece mahkemesine sunduğu ilk savunma dilekçesinde itiraz ettiği birtakım hususların yanında ayrıca iptali istenen işlemin vali yardımcısının değil tüm iş ve işlemlerde vali yetkisi bulunan vali vekilinin 22/3/2013 tarihli ve 277260 sayılı atama onayı ile gerçekleştiğini belirtmiştir.

11. Yargılama kapsamında Kayseri 2. İdare Mahkemesi 24/10/2013 tarihinde duruşma açarak hazır bulunan başvurucunun ve davalı idare avukatının beyanlarını dinlemiş ve aynı tarihte başvurucu aleyhine duruşmalı işler için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 1.320 TL vekâlet ücretine hükmederek davayı reddetmiştir. Mahkeme kararında soruşturma raporu ve bu rapora ek belgelerin incelendiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda soruşturma dosyasında; başvurucunun okul müdürü ile öğretmenlere karşı olumsuz ve uygun olmayan tutum ve davaranışlar içine girdiğine, okul çalışanları üzerindeki saygınlığını yitirdiğine, bayan öğretmenlere karşı söylemiş olduğu sözler ve sergilediği davranışlardan dolayı öğretmenler nezdindeki güven duygusunu kaybettiğine, kurumun huzurunu olumsuz etkileme yönünde fiilleri bulunduğuna yönelik bilgilerin olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, bu bilgilerin okul idarecilerinin ve birçok öğretmenin soruşturma kapsamında alınan ifadeleri ile doğrulandığının anlaşıldığını belirtmiş ve sonuç olarak başvurucu hakkındaki isnatların yapılan soruşturma sonucu sübuta erdiğini ve davalı idare işleminin sebep unsurunun somut olarak ortaya konulduğunu açıklamıştır.

12. İlk derece mahkemesi kararına karşı başvurucu tarafından itirazda bulunulmuş ancak Kayseri Bölge İdare Mahkemesi 13/2/2014 tarihli kararı ile itirazı reddetmiştir.

13. Karar düzeltme istemi de Kayseri Bölge İdare Mahkemesince 22/4/2014 tarihinde reddedilmiş ve yargılama süreci sona ermiştir.

14. Karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilam başvurucuya 20/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu 19/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

15. Başvurucu ayrıca bireysel başvuru formunun II. kısmı C başlığı altında; geçirdiği soruşturma nedeniyle yerel gazetede kendisi hakkında yayımlanan bir yazıda şeref ve haysiyetini zedeleyici, aşağılayıcı, düşünce ve basın özgürlüğü sınırlarını aşan ifadeler kullanılmasından dolayı noter aracılığıyla ilgili gazeteye tekzip yazısı gönderdiğini ancak tekzibin yayımlanmadığını, bunun üzerine Kayseri 1. Sulh Ceza Mahkemesine başvuruda bulunduğunu ve başvuru sonucu Mahkemenin tekzip yazısının gazetede yayımlanmasına karar verdiğini, yine de ilgili gazetenin Mahkeme kararının gereğini yerine getirmediğini belirtmiştir. Ancak başvurucu, bu açıklamaların ötesinde herhangi bir bilgiye yer vermemiş; bu olayları bireysel başvuru konusu yaptığına ilişkin açık bir beyanda bulunmamıştır.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 21/2/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Soruşturma Zamanaşımı Süresinin Geçtiğine İlişkin İddia

17. Başvurucu, soruşturma zamanaşımı süresi geçmiş olmasına rağmen hakkında idari soruşturma yürütülerek uyarma cezası verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 59. maddesinin ilgili fıkraları uyarınca başvurucunun başvuru konusu olaylara ilişkin iddialarını açıklama, dayanılan Anayasa hükmünün ihlal edildiğine dair hukuki iddialarını kanıtlama, bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin, hangi nedenle ihlal edildiğini ve buna ilişkin gerekçeler ile delilleri sunma yükümlülüğü bulunmaktadır (S.S.A., B. No: 2013/2355, 7/11/2013, § 38; Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).

19. Belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince kabul edilemez olduğuna karar verilebilir (British American Tobacco Tütün Mamülleri San. ve Tic. A.Ş., B. No: 2014/13386, 20/7/2017, § 36).

20. Somut olayda başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği şikâyetine ilişkin yargılama sürecinin naklen atanması işleminin iptali için açtığı dava olduğu görülmektedir. Bu bağlamda başvurucunun zamanaşımının geçmiş olmasından sonra yürütülen soruşturma kapsamında uyarma cezası almış olduğuna yönelik şikâyetinin başvuruya konu edilen yargılama süreci ile nasıl bir bağlantısı olduğu tespit edilememiştir. Nitekim ilk derece mahkemesinin de kararında naklen atanma işleminin iptal istemini incelerken uyarma cezasına ilişkin bir değerlendirme yapmadığı görülmektedir (bkz. § 11).

21. Açıklanan gerekçelerle temellendirilmemiş şikâyet kapsamındaki başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Aleyhe Vekâlet Ücretine Hükmedilmesinin Usulsüz Olduğuna İlişkin İddia

22. Başvurucu; başvuruya konu yargılama sürecinde davalı idare vekilinin vekâletnamesini Mahkemeye ancak dava dosyasının karara çıkmasından sonra sunduğunu, bu hâliyle aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

23. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun bu husustaki iddiaları, açıkça belirtilmemişse de adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı çerçevesinde değerlendirilmiştir.

24. Vekâlet ücreti bir yargılama gideri olup kural olarak bu tür giderler mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil eder. Ancak gereksiz başvurular önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin gereksiz yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkları makul sürede bitirebilmesi amacıyla başvuruculara belli yükümlülükler öngörülebilir. Bu yükümlülüklerin kapsamını belirlemek kamu otoritelerinin takdir yetkisi içindedir (Mürsel Malkoç [GK], B. No: 2013/9466, 27/10/2015, § 29).

25. Somut olaya konu yargılama dosyası incelendiğinde davalı idare vekilinin 24/10/2013 tarihinde düzenlenmiş olan duruşmada hazır bulunduğu, bu doğrultuda ilk derece mahkemesinin de esasa ilişkin kararında başvurucu aleyhine duruşmalı işler için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen vekâlet ücretine hükmettiği anlaşılmakta (bkz. § 11), bu durumun başvurucu üzerinde ağır bir yük oluşturmadığı anlaşıldığından mahkemeye erişim hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu sonucuna varılmaktadır.

26. Öte yandan davalı idare vekilinin vekâletnamesini hangi süre içinde ve ne şekilde ibraz ettiğine yönelik takdir ve değerlendirmenin de derece mahkemelerinde olduğu kanaatine varılmaktadır.

27. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun söz konusu şikâyetine yönelik yapılan incelemede herhangi bir keyfîliğin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla iddia açısından açık ve görünür bir ihlal olmadığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. Yargılamanın Sonucunun Adil Olmadığına İlişkin İddia

28. Başvurucu; hakkındaki soruşturma sonucu verilen uyarma cezasına istinaden görev yeri değişikliği yapılamayacağını, yapılan değişikliğin idarenin keyfî davranışına dayandığını, sonuç olarak yer değişikliği yapılmasını gerektirecek herhangi bir dayanağın bulunmadığını, buna karşın açtığı davanın reddedildiğini, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca; yer değiştirme işleminin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğunu, konuya ilişkin mevzuat hükümlerine göre valiye tanınan yetkinin vali yardımcısı tarafından kullanıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

29. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

30. Başvuru konusu olayda Kayseri Merkez'de bir anaokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken hakkında açılan soruşturmanın sonuçlanmasının ardından Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde bir başka anaokuluna müdür yardımcısı olarak görevlendirilen başvurucu, buna ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmış; ilk derece mahkemesi yaptığı değerlendirmede hakkında yürütülen soruşturma sonucunda sübuta eren eylemleri nedeniyle görev yerinin değiştirilmesi uygun görülen başvurucunun hizmetin daha iyi ve verimli yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda çalıştığı okuldan başka bir okula naklen atanmasında hukuka ve mevzuata aykırı bir durum olmadığını belirterek iptal istemini reddetmiş; ilk derece mahkemesinin bu kararı da kanun yolları aşamalarından geçerek kesinleşmiştir (bkz. §§ 11-13).

31. Mahkemenin gerekçesi incelendiğinde yapılan disiplin soruşturması sonucunda tespit edilen fiiller nedeniyle başvurucunun kamu hizmetinin gereklerinin daha iyi ve verimli yürütülmesinin sağlanması için kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda başka bir okula atanması işleminde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediğine, bu kapsamda başvurucunun iddialarının özünün derece mahkemesi tarafından delillerin ve mevzuatın değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına, esas itibarıyla yargılamanın sonucunun hukuka aykırılık teşkil ettiğine ilişkin olduğu görülmektedir.

32. Başvurucu ayrıca; yer değiştirme işleminin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğunu, konuya ilişkin mevzuat hükümlerine göre valiye tanınan yetkinin vali yardımcısı tarafından kullanıldığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşse de başvuruya konu yargılama dosyası kapsamında yapılan incelemede ise davalı idarenin birinci savunmasında, başvurucunun atamasının yapılmasının vali yetkisi bulunan vali vekilinin 22/3/2013 tarihli ve 277260 sayılı atama onayı ile gerçekleştiğinin belirtildiği anlaşılmış ve söz konusu onayın yargılama dosyasında da mevcut olduğu tespit edilmiştir (bkz. § 10).

33. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.

34. Öte yandan başvurucu ayrıca söz konusu yargılama sürecinde deliller toplanmadan eksik inceleme ile sonuca varıldığına yönelik şikâyette bulunmuş olmakla birlikte Anayasa Mahkemesine yargılamayı etkileyebilecek nitelikte olabilecek hangi delillerin, hangi gerekçelerle yargılama kapsamında dikkate alınmadığına yönelik bir açıklama yapmadığından başvurucunun soyut nitelikte kalan bu iddiası yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Soruşturma zamanaşımı süresinin geçtiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 2. Aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin usulsüz olduğuna ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 3. Yargılamanın sonucunun adil olmadığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/2/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(E.M. [1.B.], B. No: 2014/10253, 21/2/2018, § …)
   
Başvuru Adı E.M.
Başvuru No 2014/10253
Başvuru Tarihi 19/6/2014
Karar Tarihi 21/2/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yürütülen soruşturma sonucu yer değiştirme suretiyle yapılan il içi atama işleminin iptali istemiyle açılan davanın hatalı değerlendirmeler ile reddedilmesi ve usulsüz olarak aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Kanun yolu şikâyeti (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi