TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ORHAN ÇELİK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/119)
Karar Tarihi: 18/5/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör
Okan TAŞDELEN
Başvurucu
Orhan ÇELİK
Vekili
Av. Selahattin KAYA
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, davanın çözümünde etkili olacak tanıkların mahkemece dinlenmemesi ve suçun nitelendirilmesinde hataya düşülmesi nedeniyle yargılamanın hakkaniyete uygun görülmesi hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/1/2014 tarihinde Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 29/5/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 9/3/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 21/3/2016 tarihli yazısında başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu 18/5/2011 tarihinde Almanya'dan Türkiye'ye hava yoluyla gelmiştir.
8. Havaalanında unuttuğu çantada telsiz ve dürbünlere rastlanması üzerine başvurucu gözaltına alınmıştır. Başvurucunun yanında getirdiği diğer bavullarda yapılan aramada da Y. marka el ve masa telsizleri, dürbünler, güneş enerji panelleri, gece görüş kamerası, gece görüş dürbünü, silahlara takılan pointer cihazı, bunlara ait parçalar ile bu malzemeleri getirmesi karşılığında aldığı paranın bir kısmı ele geçirilmiştir.
9. Başvurucu 20/5/2011 tarihinde Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde PKK silahlı terör örgütü üyesi iken çatışmada öldürülen kardeşinin cenazesini bulmak için Türkiye'ye gelmeye karar verdiğini, tanımadığı iki kişinin kendisiyle temasa geçtiğini ve çarşıda görüştüklerini, ekonomik sorunları olduğundan 5.000 avro karşılığında bu malzemeleri Türkiye'ye getirmeyi kabul ettiğini ve 1.000 avroyu peşin aldığını, bu kişilerinmalzemeleri ne amaçla gönderdiklerini söylemediklerini, çantaları teslim alacak kişinin havaalanına gelmediğini, PKK terör örgütüyle bir bağlantısı olmadığını, ele geçen eşyaların gümrüğe tabi olduğunu bilmediğini belirtmiştir.
10. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi 20/5/2011 tarihinde, PKK terör örgütüne yardım ve örgüt faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık suçlarından başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir.
11. Cep telefonu kayıtlarının incelenmesi sonucunda A.M. adına kayıtlı 537 ... numaralı telefondan başvurucunun arandığı tespit edilmiştir.
12. 4/7/2011 tarihinde ifadesi alınan A.M. beş yıl önce aldığı 537 ... numaralı hattı diğerleriyle birlikte kaybettiğini, başvurucuyu tanımadığını ve PKK'yla bağlantısının olmadığını söylemiştir.
13. Başvurucunun getirdiği Y. marka telsizlere ilişkin Malatya Emniyet Müdürlüğünün hazırladığı rapora göre cihazlar çalışabilir durumdadır ve Emniyet Genel Müdürlüğüne tahsisli kanallar ile FM bandından yayını olan diğer kurumları dinlemeye elverişlidir. Ayrıca telsizlerin tadilatı yapılmak suretiyle el yapımı bombalarda anahtar sistem olarak işlev görebileceği ve terör örgütünce de bu şekilde kullanıldığı bildirilmiştir.
14. Başvurucunun yakalandığı gün, başvurucunun ağabeyinin PKK'ya yakın olduğuna ve 530 ... numaralı hattı kullanan Ö.F.E.nin PKK terör örgütüne araç gereç götüreceğine yönelik Malatya Emniyet Müdürlüğüne ihbardabulunulmuştur.
15. Bingöl Emniyet Müdürlüğüne yapılan 10/6/2011 tarihli ihbarda ise Ö.F.E.nin yanında diğer bir kişi ile birlikte PKK terör örgütü mensuplarına malzeme götüreceği bildirilmiştir.
16. Bu kişilerin kullandıkları araçla kaçmaya çalışırken yakalandıkları ve araçlarında yapılan aramada Y. marka telsiz kullanım kılavuzunun da ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
17. Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Ö.F.E.nin kullandığı 530 ... numaralı telefon ile başvurucuyu arayan 537 ... numaralı telefonun irtibatlı olduğu tespit edilmiştir. Ö.F.E. ifadesinde 537 ... numaralı telefonu eşi Z.Ö.nün kullandığını ileri sürmüştür.
18. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı 8/7/2011 tarihinde PKK terör örgütüne yardım ve terör örgütü faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık suçlarından başvurucu hakkında iddianame düzenlemiştir. İddianamede, başvurucudan ele geçenlerle aynı türdeki telsizlerin daha önceki tarihli olaylara konu patlayıcı düzeneklerde kullanıldığı belirtilmiştir.
19. Başvurucu hakkındaki dava (kapatılan) Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250. madde ile görevli) E.2011/93 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
20. Mahkeme Ö.F.E.nin ifadesinin alınması için Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığına yazı göndermiştir. Ö.F.E. talimatla alınan ifadesinde Emniyette verdiği beyanlarını tekrar ettiğini, başvurucuyu ve ağabeyini tanımadığını, bavullarla ilgili bilgisinin bulunmadığını söylemiştir.
21. Diğer bir kovuşturmanın sanığı Ö.F.E. hakkında Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasının ilgili kısımları ve bu kişinin savunmasını içeren duruşma tutanakları 15/12/2011 tarihli duruşmada okunmuştur. Başvurucu müdafii, diğer hususların yanı sıra Ö.F.E.nin 537 ... numaralı hattı eşinin kullandığını söylediğini belirterek bu hususta anılan kişinin tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir. Mahkeme, mevcut delil durumu itibarıyla dosyaya yenilik getirmeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.
22. Başvurucu müdafii tanık dinletme talebini 29/3/2012 tarihli karar duruşmasında da tekrar etmiştir. Mahkeme daha önce değerlendirme yapıldığını ve dosyaya katkı sunmayacağını belirterek tanığın dinlenmesine gerek görmemiştir.
23. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi 29/3/2012 tarihli ve E.2011/93, K.2012/76 sayılı kararıyla başvurucunun terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme ve kaçakçılık suçlarından mahkûmiyetine hükmetmiştir.
24. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 3/12/2012 tarihli ve E.2012/9130, K.2012/14019 sayılı ilamı ile Gümrük idaresinin davaya katılımının sağlanmaması ve kaçakçılık suçunun nitelendirilmesinde hataya düşülmesi nedenleriyle kararı bozmuştur.
25. (Kapatılan) Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile görevli) bozma sonrasında 25/4/2013 tarihli ve E.2013/9, K.2013/37 sayılı kararıyla başvurucunun üye olmamakla birlikte silahlı örgüt adına suç işleme ve terör örgütü faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık suçlarından toplamda 21 yıl hapis ve 12.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
26. Mahkeme kararının ilgili kısımları aşağıdaki gibidir:
"...
...Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada ele geçirilen malzemeler arasında, sanık Orhan Çelik’te ele geçirilen telsizlerle aynı marka olan Y. marka telsizin kullanma kılavuzunun bulunduğu, Ö... F... E...ün Silahlı Terör Örgütü Kurmak Yönetmek Suçundan tutuklandığı, Bingöl M Tipi Cezaevine konulan şahsın cezaevine teslimi sırasında bilgi formuna 0 530 ... nolutelefon hattı numarasını bildirdiği, aracı kullanan ... kişinin daha sonra teslim olduğu, araçtaki 3. kişinin ... isimli şahıs olduğu ve yakalanarak PKK Terör Örgütü Üyesi olmak suçundan tutuklandığı, 4. kişinin de T... (K) ... isimli Pkk/Kongra-Gel terör örgütü üyesi olduğu anlaşılmıştır.
Malatya Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbara tekrar bakıldığında, Bingöl ilinde polisten kaçarken yapılan operasyonda yakalanan ve tutuklanan Ö... F... E...ün kullandığı ve ... adına kayıtlı 0 530 ... numaralı telefon hattı ile sanık Orhan Çelik ile suç tarihi olan 18.05.2011 tarihinde irtibat kuran A... M...ş isimli kişi adına kayıtlı 0 537 ... telefonun HTS dökümleri de dikkate alındığında irtibatlı olduğu, Ö... F... E...ün bahse konu hattı eşi Z...in kullandığını belirtmesine rağmen, ... polisten kaçarken yakalanması, araçta ele geçen malzemeler, araçta bulunan şahısların örgütle bağlantıları ve kimlikleri, yapılan ihbarın doğruluğu birlikte değerlendirildiğinde, eşi tarafından kullandığını belirttiği telefon hattı ile dolaylı yollardan sanık Orhan Çelik ile irtibat sağladığı, yurtdışından getirilen cihazlar ve elektronik eşyaları Pkk/Kongra-Gel terör örgütüne götüreceği, bu amaçla olay günü temasa geçtiği sonucuna varılmıştır.
...
Tüm bu açıklamalar ışığında sanık Orhan Çelik'in eylemlerine gelince;
Sanık Orhan Çelik'in gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın örgütün kırsalında kullanmak amacıyla suça konu eşyaları Türkiye'ye getirdiği, silahlı örgüte yardım bakımından yardımın konusunun suç teşkil etmesi nedeniyle eyleminin 5237 Sayılı TCK'nun 220/6. maddesi kapsamında düzenlenen örgüt adına suç işleme suçu kapsamında kaldığı, sanığın da atılı bu suçu işlediği, suça konu malzemelerin gümrük rejimine tabi olduğu, sanığın ithalat için gerekli işlemleri yaptırmaksızın PKK/KCK terör örgütüne gidecek malzemeleriyurtdışından yurdumuza kaçak olarak soktuğu, bu hususun sanığın kaçamaklı beyanı, sanık ile temasa geçen şahıslarla ilgili yapılan soruşturma, terör örgütü mensuplarının beyanları, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250. Maddesi ile Görevli) 2011/86 Esas sayılı dosyası, Olay Yeri İnceleme Raporları, diğer raporlar, Uzman Raporları, tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu nedenle de sanığın üzerine atılı Pkk/Kongra-Gel Silahlı Terör Örgütü adına suç işlemek ve bu kapsamda kaçakçılık suçlarını işlediği sonucuna varılmıştır.
Sanık müdafiinin ihbarları gönderenlerin ve içeriklerinin araştırılması, Ö... F... .E...nin eşinin ve M.... M... P...nin dinlenmesi yönündeki taleplerinin dosyaya etkisinin olmadığı, Ö... F... .E...nin Bingöl’de aralarında kaçan ve yakalanamayan, ancak diğer örgüt mensupları tarafından teşhis edilen terör örgütü mensubunun da içinde olduğu araçta polisle girdiği silahlı çatışma sonucu yakalandığı, yapılan ihbarın bu anlamda amacına ulaştığı, ihbarı gönderenin ya da içeriğininaraştırılmasının dosyaya yenilik katmayacağı, Ö... F... .E...nin eşine ait telefonu kullandığı, HTS raporlarına göre bu telefon ile olay günü sanık Orhan Çelik ile temasa geçildiği, Ö... F... .E...nin teknik takipten kurtulmak için bu yönde hareket ettiği kanaatinin hasıl olması nedeniyle eşinin dinlenilmesine gerek duyulmadığı, M.... M... P...nin de yer göstermesi sonucu sanıkta ele geçen telsizler ile benzer olan telsiz ve malzemelerin ele geçtiği, yeniden dinlenmesinin dosyaya katkısının olamayacağı, dosyanın uzamasına sebebiyet vereceğinden reddedilerek hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
Sanık müdafii tarafından suça konu eşyalar üzerinde lisansa tabi olup olmadığı hususunda .... Sanığın gümrük memurlarınca yapılan kontrolde çantalarda ne olduğunu beyan etmemiştir. Çantalardan birini hava alanında unutması üzerine olay ortaya çıkmıştır.Sanığın suça konu eşyaları yurda getirmek için herhangi bir resmi kuruma müracaatı dahi olmamıştır. Yargıtay CGK'nun 16.05.2006 tarihli ve 2006/7-118 Esas 2006/143 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir. Bu nedenle eşyaların niteliği, ele geçiriliş şekli nazara alınarak üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının dosyaya yarar sağlamayacağından talebin reddedilmesi ile hüküm kurulması yoluna gidilmiştir."
27. Başvurucu, duruşma dışındaki beyanları cezalandırılmasına dayanak yapılan Ö.F.E.nin ve 537 ... numaralı hat adına kayıtlı olan A.M.nin duruşmada dinlenmediği ve örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten cezalandırıldığından kaçakçılık suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği gerekçesiyle cezasında artırım yapılmasının hatalı olduğu nedenleriyle kararı temyiz etmiştir.
28. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 11/11/2013 tarihli ve E.2013/10170, K.2013/13390 sayılı ilamıyla söz konusu kararı onamıştır.
29. Başvurucu, bu karardan 30/12/2013 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir. Başvurucunun nihai kararı daha erken bir tarihte öğrenmiş olduğunu gösteren herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.
30. Başvurucu 3/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
31. Başvurucunun üye olmamakla birlikte silahlı örgüt suçundan cezalandırılmasına dayanak kanun maddeleri 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinin (6) numaralı fıkrası, 314. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkraları ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesidir.
32. Başvurucu 21/3/2003 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3. ve 4. maddesinin (1) numaralı fıkraları ile 3713 sayılı Kanun'un 4. maddesi ve 5. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca örgüt faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık suçundan da mahkûm edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
33. Mahkemenin 18/5/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
34. Başvurucu; Ö.F.E., Z.E. ve A.M. adlı şahısların kendisinin de bulunduğu bir duruşmada dinlenmeksizin ve soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan beyanları çerçevesinde hüküm kurulduğunu belirterek tanıkları sorgulama hakkını da içerecek biçimde adil yargılanma hakkının, örgüt üyeliğinden mahkûm edilmemesine rağmen kaçakçılık suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlendiği gerekçesiyle cezasında artırım yapıldığını, bir eşyanın izinsiz olarak ithal edilmesinin kabahat fiilini oluşturacağını ancak bu eylemin örgüt adına suç işleme olarak değerlendirildiğini belirterek suç ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu bu nedenlerle yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini ve her biri 50.000 TL olmak üzere maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
35. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyete uygun görülmesi hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
36. Anayasa'nın 148. maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz."
37. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir."
38. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.
39. Anılan kurallar uyarınca ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular,bariz takdir hatası veya açık keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
40. Somut olayda Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve örgüt faaliyeti çerçevesinde kaçakçılık suçundan başvurucunun mahkûmiyetine hükmederken ele geçen malzemelerle PKK terör örgütünün çeşitli olaylarda kullandığı malzemeler arasında bağlantı bulunduğuna ilişkin beyan ve tespitler, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyası, olaya ilişkin raporlar ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler gibi tanık delili haricindeki çok sayıda diğer delile dayanmıştır (bkz. § 26).
41. Yargılama safhasında başvurucu, 537 ... numaralı telefonun Ö.F.E.nin değil eşinin kullandığına dair tanık dinlenmesini talep etmiş ise de Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi dosyaya katkı sunmayacağını değerlendirmiş ve tanık dinlenilmesine gerek görmemiştir. Mahkeme gerekçeli kararında, Ö.F.E.nin suçtan kurtulmak için bahse konu numaranın eşine ait olduğunu söylediğini belirtmek suretiyle de başvurucunun talebinin reddedilmesi gerekçesini ortaya koymuştur (bkz. §§ 21, 22).
42. Bu itibarla Mahkemenin gerekçesi ve başvurucunun tanık dinlenmesine ve eylemlerinin nitelendirilmesine yönelik iddiaları incelendiğinde şikâyetlerin özünün, derece mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
43. Başvurucu, yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığına, kendi delillerini ve iddialarını sunma olanağı bulamadığına, sunulan delillere ve iddialara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığına ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının Derece Mahkemesi tarafından dinlenmediğine ilişkin bir bilgi ya da kanıt sunmadığı gibi Mahkemenin ve Yargıtayın kararında da bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan herhangi bir durum tespit edilememiştir.
44. Açıklanan nedenlerle başvurucunun iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşıldığından başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
18/5/2016tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.