logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Elif Güneş Yıldırım [2.B.], B. No: 2014/12391, 5/4/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

                                               

 

 

 

 

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

 

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

 

 

KARAR

 

 

 

ELİF GÜNEŞ YILDIRIM BAŞVURUSU

 

(Başvuru Numarası: 2014/12391)

 

 

 

Karar Tarihi: 5/4/2017


 

İKİNCİ BÖLÜM

 

 

KARAR

 

 

 

Başkan                     :   Engin YILDIRIM

Üyeler                       :   Serdar ÖZGÜLDÜR

                                      Osman Alifeyyaz PAKSÜT

                                      Muammer TOPAL

                                     M. Emin KUZ                    

Raportör                  :  Nahit GEZGİN

Başvurucu               Elif Güneş YILDIRIM

Vekili                        Av. Sinem GÜNDOĞDU

 

I.    BAŞVURUNUN KONUSU

1.    Başvuru, kolluk görevlilerinin toplantı ve gösteri yapmak isteyen gruba müdahale etmeleri sırasında meydana gelen yaralanma olayına ilişkin şikâyet sonucunda vali ve emniyet müdürü hakkında soruşturma izni verilmemesinin kötü muamele yasağını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

II.   BAŞVURU SÜRECİ

2.    Başvuru 18/7/2014 tarihinde yapılmıştır.

3.    Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4.    Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5.    Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6.    Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

7.    Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III.  OLAY VE OLGULAR

8.Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucu, İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda yapılmak istenen Taksim Yayalaştırma Projesi'ne yönelik protestoların yaşandığı dönemde 16/6/2013 tarihinde evine gitmek için yolda yürürken bir cismin alnına isabet etmesi sonucu yaralanmıştır.

10. Başvurucu, kolluk görevlileri tarafından yakın mesafeden ve hedef gözetilerek atılan gaz fişeğinin alnına isabet etmesi sonucu yaralandığını ileri sürerek İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü ile isimlerini ve unvanlarını belirtmediği İl Emniyet Müdürlüğünün üst düzey amirleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına (Cumhuriyet Başsavcılığı) suç duyurusunda bulunmuştur.

11. Cumhuriyet Başsavcılığı 18/12/2013 tarihinde görevsizlik kararı vererek soruşturma dosyasını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.

12. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında suç duyurusunda bulunulan kişilerin kamu görevlisi oldukları gerekçesiyle soruşturma izni verilmesi için dosyayı İçişleri Bakanlığına göndermiş, İçişleri Bakanlığı ise 14/3/2014 tarihinde soruşturma izni verilmemesine karar vermiştir.

13. Başvurucunun bu karara yaptığı itiraz, Danıştay Birinci Dairesinin 7/5/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

14. Söz konusu karar başvurucuya 25/6/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup18/7/2014tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.

15. Bakanlık görüşünde bildirildiğine göre, başvurucunun eylemleriyle yaralanmasına sebebiyet verdiğini iddia ettiği kolluk görevlileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma açılmış olup bu soruşturma halihazırda devam etmektedir.

IV.  İNCELEME VE GEREKÇE

16.  Mahkemenin 5/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A.   Başvurucunun İddiaları ve Bakanlığın Görüşü

17.  Başvurucu; kolluk görevlilerinin yakın mesafeden ve hedef gözeterekattıkları gaz fişeğinin alnına isabet etmesi sonucu yaralandığını iddia ettiği olayda sorumlulukları bulunduğunu ileri sürdüğü İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürühakkında soruşturma izni verilmediğini belirterek Anayasa’nın 10., 17., 18., 36., 37., 38., 40., 55. ve 74. maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve olay tarihindeki İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü hakkında ceza soruşturması açılmasının sağlanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

18. Bakanlık görüşünde, başvurucunun kötü muamele yasağına ilişkiniddialarının temelinde kendisine doğrudan müdahale ettiğini ileri sürdüğü kolluk görevlilerinin eylemlerinin yer aldığı, bu görevliler hakkındaki ceza soruşturmasının ise devam ettiği, ayrıca başvurucunun, iddiasına konuyaralanması ile İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü arasında doğrudan bağlantı kurabilecek nitelikteki herhangi bir durumu da ortaya koyamadığı, bu nedenlerle başvurunun kabul edilemez olduğunun değerlendirildiği ifade edilmiştir.

19. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı sunduğu beyanında kendisini yaralayanların yapılan toplantı ve gösteriye müdahale eden kolluk görevlileri olduğunu kabul etmekle birlikte İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürünün bu görevlilere, müdahale emri vermelerinden ve bu müdahaleyi denetimsiz bırakmalarından dolayı olayda sorumluluklarının bulunduğunu belirterek Bakanlığın görüşünü kabul etmediğini bildirmiştir.

B.   Değerlendirme

20.  Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” kenar başlıklı 17. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:

"Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

...

Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz."

21.  Anayasa'nın “Devletin temel amaç ve görevleri” kenar başlıklı 5. maddesinin ilgili bölümüşöyledir:

“Devletin temel amaç ve görevleri, … Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”

22.  Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü, kolluk görevlilerinin toplumsal olaya müdahaleleri sırasında yaralanması ile sonuçlanan olayda sorumlulukları bulunduğunu ileri sürdüğü kamu görevlileri hakkında soruşturma yürütülmediğidir.Bu nedenle söz konusu iddiaların, Anayasa'nın 17. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilmiş ve inceleme bu madde kapsamında gerçekleştirilmiştir.

23. Bireyin, bir devlet görevlisi tarafından hukuka aykırı olarak ve Anayasa’nın 17. maddesini ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulduğuna ilişkin savunulabilir bir iddiasının bulunması hâlinde olay hakkında etkili resmî bir soruşturmanın yürütülmesi gerekmektedir (Tahir Canan, § 25). Ancak bu konuda bir soruşturmanın başlayabilmesi için öncelikle söz konusu iddialar uygun delillerle desteklenmelidir. İddia edilen olayların gerçekliğini tespit etmek için her türlü makul şüpheden uzak kanıtların varlığı gerekir. Bu nitelikteki bir kanıt yeterince ciddi, açık ve tutarlı emarelerden ya da aksi ispat edilemeyen birtakım karinelerden de oluşabilir. Ancak bu uygun koşulların tespiti hâlinde bir soruşturma yükümlülüğünün bulunduğundan bahsedilebilir (C.D., B. No: 2013/394, 6/3/2014, § 28).

24.  Başvuru bu ilke bağlamında incelendiğinde öncelikle başvurucunun, olaylarla bir ilgisi olmadığı hâlde kolluğun toplantı ve gösteri yürüyüşü yapan gruba müdahalesi sırasında kasten yaralandığını, bunun sorumlusunun kendisini yaralayan kolluk görevlilerine müdahale emrini veren ancak bu müdahaleyi kontrolsüz ve denetimsiz bırakan olay tarihindeki İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü olduğunu iddia ettiği, bu kişiler hakkında ceza soruşturması izni verilmemesinden şikâyet ettiği görülmüştür.

25.Başvurucunun, varlığını ileri sürdüğü kolluğun müdahalesi ile üst düzey kamu görevlilerinin talimatları arasında ceza hukuku kapsamında bir illiyet bağının bulunduğunu savunulabilir kılan bir bilgi veya belge ortaya koyabildiği söylenemez. Ayrıca başvurucunun cezalandırılmalarına karar verilmesini istediği kamu görevlilerinin, gerçekleştirilen toplantı ve gösteriye müdahale edilmesi yönünde talimat verdiklerine ilişkin bir bilgi veya belge de başvuru dosyasında bulunmamaktadır. Öte yandan böyle bir talimatın varlığı kabul edilse bile bu durum da başlı başına anılan illiyet bağının kurulması için yeterli değildir. Zira başvuru konusu olayda, vali ve il emniyet müdürü olan üst düzey kamu görevlilerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü konusunda varlığı iddia edilen müdahale talimatının, kolluk görevlilerinin yetkisini aşacak ve suç oluşturacak nitelikte hareket etmelerine yönelik olduğuna ilişkin herhangi bir somut kanıt da gösterilebilmiş değildir.

26. Dolayısıyla somut olayda, İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü hakkında soruşturma izni verilmemesinin Anayasa'nın 17. maddesi kapsamındaki etkili soruşturma yükümlülüğünü ihlal ettiği iddialarının yeterince ciddi, açık ve tutarlı emarelerden ya da aksi ispat edilemeyen birtakım karinelerden oluşan her türlü makul şüpheden uzak kanıt unsuru içermediği, dolayısıyla söz konusu iddiaların soyut ve kanıtlanmamış şikâyetlerden oluştuğu kanaatine varılmıştır (bkz. § 23).

27. Bu itibarla başvurucunun şikâyetine konu ettiği kamu görevlileri -olay tarihindeki İstanbul Valisi ve İl Emniyet Müdürü- tarafından hukuka aykırı olarak ve Anayasa’nın 17. maddesini ihlal eder biçimde bir muameleye tabi tutulduğuna ilişkin iddiasının savunulabilir olmadığı sonucuna varılmıştır.

28.  Açıklanan nedenlerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V.  HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Elif Güneş Yıldırım [2.B.], B. No: 2014/12391, 5/4/2017, § …)
   
Başvuru Adı ELİF GÜNEŞ YILDIRIM
Başvuru No 2014/12391
Başvuru Tarihi 18/7/2014
Karar Tarihi 5/4/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kolluk görevlilerinin toplantı ve gösteri yapmak isteyen gruba müdahale etmeleri sırasında meydana gelen yaralanma olayına ilişkin şikâyet sonucunda vali ve emniyet müdürü hakkında soruşturma izni verilmemesinin kötü muamele yasağını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Diğer kötü muamele iddiaları Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi