TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HASAN KOÇ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/6506)
Karar Tarihi: 5/4/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör
Yunus HEPER
Başvurucu
Hasan KOÇ
Vekili
Av. Mehmet Nesim YILDIRIM
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; hükümlü olarak cezaevinde bulunan başvurucunun, odasında daha fazla kitap bulundurmasına izin verilmemesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7.İzmir 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan başvurucu, yanında bulundurduğu kitap sayısının artırılması için Eğitim Kurulu Başkanlığından talepte bulunmuştur. Kurul, tutuklu ve hükümlülerin yanlarında on adet kitap ile on beş adet dergi bulundurmalarına müsaade edildiğini, dini kitaplar ile eğitim ve öğretime devam eden tutuklu ve hükümlülerin ders kitaplarının bu sayıya dâhil olmadığını ve bu kitapları değiştirebildiklerini belirterek talebi reddetmiştir.
8. Kurul kararına başvurucunun şikâyeti üzerine İzmir 1. İnfaz Hâkimliği; hükümlülere yeterince kitap okuma imkânı verildiği, verilen kitapların da yenisi ile değiştirme olanağının bulunduğu gerekçesiyle şikâyeti reddetmiştir. Anılan karara başvurucunun yaptığı itiraz ise İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir. Nihai karar 11/4/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
9. Başvuru, 12/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 5/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11.30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
12. Anayasa Mahkemesi cezaevinde bir hükümlü veya tutuklunun idarece uygun bulunandan daha fazla kitap bulunduramamasına ilişkin yasağı, ifade özgürlüğüne müdahale olarak kabul etmiş ve daha sonra da müdahalenin haklı sebeplere dayandığına karar vermiş ve mevcut başvuruya benzer başvurularda uygulanacak ilkeleri belirlemiştir (Özkan Kart, B. No: 2013/1821, 5/11/2014).
13. Anayasa Mahkemesi, adı geçen kararda disiplini bozacak faaliyetleri önlemeye yönelik hukuki düzenlemeler olmadan bir cezaevinde düzen sağlanamayacağına dikkat çekmiş ve söz konusu cezaevi idaresi ve güvenliği olduğunda müdahale ile hak arasında makul bir denge kurma konusunda kamu gücünü kullanan makamlarıngeniş bir takdir yetkisine sahip olduğunu vurgulamıştır. Anayasa Mahkemesinin rolü başvuruya konu müdahalenin, olguların kabul edilebilir bir değerlendirmesine dayanarak yapıldığının ve keyfî olmadığının denetlenmesini kapsar (Özkan Kart, §§ 50-51, 53).
14. Müdahalenin önemi ve ağırlığı bir olayın kendine özgü olguları ile yakın ilişki içerisindedir. Koşullara göre belirli bir konuda araştırma ve inceleme yapan söz gelimi yazar veya araştırmacı gibi kişilerin araştırma ve incelemelerinin kapsamı ve mahiyeti daha fazla kitap bulundurmasını gerektirebilir. Buna karşılık somut olayda başvurucu, kitap sınırlaması nedeniyle araştırma ve incelemelerinin engellendiğini gösterebilmiş değildir. Hükümlülere yeterince kitap okuma imkânı verilmesi ve verilen kitapları da yenisi ile değiştirme olanağının bulunması karşısında başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin ağır olduğu söylenemez. Üstelik başvurucu, kitap sayısı dışında kitaba erişiminin engellendiği yönünde bir şikâyette de bulunmamıştır.
15. Başvurucu dini kitapların izin verilen kitap sayısına dâhil edilmemesinin ayrımcılık yasağına aykırılık oluşturduğunu ileri sürmesine karşın, farklı dinlere ait kitapların hükümlü ve tutuklulara verilmesinde ayrımcılık yapıldığını ileri sürmemiştir. Farklı dinlere ait kutsal kitapların ve dini kitapların sürekli okunan kitaplar olduğu gözetildiğinde cezaevi idaresinin bu kitaplara yönelik bir sınırlandırmaya gitmeyerek temel haklara yönelik bir müdahalede bulunduğu söylenemez.
16.Yukarıdaki hususlar dikkate alındığında yüksek güvenlikli cezaevinde hükümlü olarak bulunan başvurucunun odasında bulundurduğu kitap ve dergi sayısının sınırlandırılması ile elde edilmek istenen oda ve koğuş düzeninin sağlanması amacına ulaşmak için yapılan sınırlama işleminin ölçülü olmadığı söylenemez. Bu sebeple başvurucunun ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.
17. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına 5/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.