TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
GÜLENDAM ŞAHİN VE ALİ ÖZDAŞ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/12405)
Karar Tarihi: 15/12/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Gökçe GÜLTEKİN
Başvurucular
1. Gülendam ŞAHİN
2. Ali ÖZDAŞ
Vekili
Av. Emine AK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 25/7/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca 2014/12406 numaralı başvurunun kabul edilebilir olduğuna, esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Komisyonca 2014/12405 numaralı başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından 2014/12405 numaralı başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. 2014/12406 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının aralarındaki hukuki bağlantı nedeniyle 2014/12405 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2014/12405 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 25/12/2002 tarihli iddianamesi ile resmî belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmıştır. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2002/384 sayılı kararıyla başvurucuların beraatine karar verilmiş, temyiz üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. Bozmaya uyularak yürütülen yargılamada dava dosyasının Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2006/410 sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/7/2008 tarihli kararı ile başvurucuların beraatine karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar bozulmuş, bozmaya uyularak yürütülen yargılamada Mahkemenin 20/2/2012 tarihli kararıyla başvurucuların hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Anılan karar temyiz edilmiş ve bozulmuştur. Bozmaya uyularak yürütülen yargılamada Mahkemenin 27/6/2014 tarihli kararıyla başvurucuların beraatine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 15/12/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan Ali Özdaş tarafından yapılan başvuruda yer alan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Ceza yargılaması süresinin tespitinde, kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi tedbirlerin uygulandığı tarih ile suç isnadına ilişkin nihai karar tarihi (bireysel başvuruya konu devam eden yargılamalar yönünden Anayasa Mahkemesinin inceleme tarihi) arasında geçen süre esas alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).
14. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (B.E., § 29).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 13 yıl 11 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri HakkındaKanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
18. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında, yargılamadaki taraf sayısı da dikkate alınarak, başvuruculara ayrı ayrı net 13.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucunun bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harcın başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine ve 1.800 TL vekâlet ücretinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin Ali Özdaş tarafından yapılan bireysel başvuruda yer alan iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 13.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harcın BAŞVURUCULARA AYRI AYRI ÖDENMESİNE ve 1.800 TL vekâlet ücretinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Yargıtay 11. Ceza Dairesine (E.2015/2328) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.