TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MURAT TURHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/12517)
|
|
Karar Tarihi: 25/10/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Murat TURHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Osman ÇİMEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, delil toplanması taleplerinin gerekçesiz
reddedilmesi ve haksız yere mahkûmiyet kararı verilmesi nedenleriyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Niğde Belediyesi (Belediye) tarafından 29/5/2008
tarihinde, 800 ton 70/100 asfalt, 170 ton astar malzemesi alım işi ihalesi
yapılmıştır.
9. Başvurucu, o tarihte fen işlerinden sorumlu belediye başkan
yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
10. İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerince tanzim edilen 26/11/2008 tarihli raporda, Niğde Belediyesince 29/5/2008
tarihinde ihalesi yapılan alım işinde ihale teknik şartnamesine aykırı olarak Tüpraş ürün çıktı belgesi olmayan ürünler teslim alınarak
Belediyenin zarara uğratıldığı iddia edilmiştir. Buna ilişkin evrak, ilgililer
hakkında soruşturma yapılması için Niğde Cumhuriyet Başsavcılığına
gönderilmiştir.
11. Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı 29/5/2009
tarihli iddianamesiyle başvurucunun ihale kapsamındaki işin yönetim, kontrol ve
denetiminde sorumlu olduğu gerekçesiyle hakkında görevi kötüye kullanma
suçundan Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açmıştır.
12. Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 5/6/2009
tarihli kararıyla eylemin ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturabileceğinden
bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
13. Niğde Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen yargılamada eylemin "şartnamede belirlenen şartlara uygun olmayan
malın kabul edilmesi nedeniyle edimin ifasına fesat karıştırma suçunu
oluşturduğu" gerekçesiyle başvurucu ve diğer sanıklara ek
savunma hakkı tanınmıştır.
14.16/9/2011 tarihli duruşma tutanağının ilgili kısmı şöyledir:
"Celse arasında Belediye Başkanlığı’na
müzekkere yazılarak sanıkların suç tarihindeki görevlerinin ne olduğu, ne
şekilde istihdam edildikleri ve iddianamede belirtilen ihaleye ilişkin muayene
kabul komisyonunda bulunup bulunmadıklarının sorulmuş olduğu, Belediye
Başkanlığınca da yazımıza cevap verilerek olay tarihinde ...
sanık Murat Turhan’ın ise fen işleri müdürlüğünden
sorumlu başkan yardımcısı olduğunun bildirilmiş olduğu görül[müştür.]"
15. Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 2/11/2011
tarihli ve E.2010/229, K.2011/269 sayılı kararıyla edimin ifasına fesat karıştırma
suçundan başvurucunun 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar
verilmiştir.
16. Mahkûmiyet kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Niğde Belediyesi tarafından 29/05/2008 tarihinde yapılan 800 ton 70/100 asfalt, 170 ton
MC-30 Astar Bitüm malzemesi alım işiihalesini Y...
Petrol İnş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmanın kazandığı, ... ihale teknik şartnamesinde ihale konusu malın Tüpraş çıkışlı olmasının gerektiği yazılı olduğu halde
teslim alınan malların Tüpraş çıkışlı olduğuna dair
belge ibraz edilmeden ve tankerler mühürsüz olmasına rağmen yapılan işin her
aşamasında yönetim, kontrol ve denetiminde sorumlu olan sanıklardan A. ve
Belediye başkan yardımcısı sanık Murat'ın teknik şartnameye aykırı hareket
ettikleri, muayene ve kabul komisyonu başkanı olan sanık B.D. ile komisyon
üyeleri olan sanık A.A. ve Ş.A.'nın ihaleye konu
malın Türkiye Rafineri A.Ş. ürünü olması gerekirken bunu kanıtlayacak Tüpraş ürün çıktı belgesi olmayan ürünleri kabul ettikleri,
Ş.A. hakkında herhangi bir kamu davasının açılmamış olduğu, kovuşturmaya yer
olmadığına dair bir kararın da verilmediği, Ş.A.'nın
muhakkike verdiği ifadesinde tankerlerin Tüpraş
belgesi olmadığını sanık A.ya söylediklerini, onun da
"kabul edin" dediği için Tüpraş çıktısı
belgesi olmayan tankerleri kabul ettiğini belirttiği, söz konusu belediye
tarafından daha önceki yıllarda da asfalt alımının yapılmış olduğu, daha önceki
yıllarda tankerlerin mutlaka mühürlü olmasına ve şoförlerinde de Tüpraş çıktısı belgesi bulunmasına rağmen dava konusu
ihalenin Y... Petrol İnş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından
kazanılmasından sonra şartnamenin açık hükmüne rağmen Tüpraş
çıktısı belgesi bulunmayan mühürsüz tankerlerin kabul edildiği, hangi
eylemlerin ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturduğunun TCK nun 235. maddesinde tahdidi olarak sayıldığı, sanıkların
eylemlerinin bu suçu oluşturmadığı, sanıkların eylemlerinin TCK nun 236. maddesinde belirtilen şartnamede belirlenen
şartlara uygun olmayan malın kabul edilmesi nedeniyle edimin ifasına fesat
karıştırma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından bu suçtan sanıklara ek savunma
hakkı verilerek sanıkların bu suçtan cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiş
ve sanıklar hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur."
17. Başvurucu ve katılan tarafından hükmün temyiz edilmesi
üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 21/4/2014 tarihli
ve E.2014/2912, K.2014/4375 sayılı kararıyla hüküm onanmıştır.
18.Başvurucu, anılan karardan 10/7/2014
tarihinde haberdar olduğunu belirtmiştir.
19. Başvurucu 24/7/2014 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu'nun 236. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"Aşağıdaki fiillerin hileli olarak
yapılması hâlinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış sayılır:
...
d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan
malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya
niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.
..."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 25/10/2017tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Silahların Eşitliği
İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
22. Başvurucu, söz konusu ihale süreciyle ilgili yetki ve
sorumluluğunun neler olduğunun Belediyeden sorulması ve bilirkişi raporu
alınması istemlerinin Mahkeme tarafından gerekçesiz biçimde reddedildiğini
belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3),48.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca başvurucunun başvuru konusu
olaylara ilişkin iddialarını açıklama, dayanılan Anayasa hükmünün ihlal
edildiğine dair hukuki iddialarını kanıtlama, bireysel başvuru kapsamındaki
haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeleri
ve delilleri sunma yükümlülüğü bulunmaktadır (S.S.A., B. No:
2013/2355, 7/11/2013, § 38; Veli Özdemir,
B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
24. Başvuruya konu ihlal iddiasıyla ilgili deliller sunarak
ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini
başvuru dilekçesine ekleme sorumluluğunun başvurucuya ait olmasına rağmen
başvurucu, taleplerinin Mahkemece gerekçesiz olarak reddedildiğine ilişkin iddialarını
temellendirmemiştir. Bir başka ifadeyle hangi tarihli dilekçeyle veya hangi
tarihli celsede Belediyeye yazı yazılması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması
yönünde Mahkemeden talepte bulunulduğuna ilişkin deliller Anayasa Mahkemesine
sunulmamıştır. Mahkemenin anılan taleplerle ilgili verdiği karar da başvuru
formuna eklenmemiştir. Kaldı ki başvurucunun talebiyle ilgili olarak Belediyeye
yazı yazıldığı da görülmektedir (bkz. § 14).
25. Başvurucu, ayrıca hakkında 5237 sayılı Kanun'un 236.
maddesinin hangi fıkrasından hüküm kurulduğunun gösterilmemesi sebebiyle
savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmüştür.
26. Gerekçeli kararın hüküm kısmında, başvurucu hakkında 5237
sayılı Kanun'un 236. maddesinin hangi fıkrasından hüküm kurulduğu
anlaşılmamaktadır. Ancak hükmün gerekçe kısmında başvurucunun 5237 sayılı
Kanun'un 236. maddesinin (2) numaralı fıkrasında (d) bendinde belirtilen "şartnamede belirtilen şartlara uygun olmayan
malların kabul edilmesi eylemi" nedeniyle cezalandırıldığı
görülmektedir.
27. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın Sonucunun
Adil Olmadığına İlişkin İddia
28. Başvurucu; malın kabul edilmesine ve bedelin ödenmesine dair
hiçbir belgede kendi imzasının bulunmadığını, 2 No.lu hak edişin yapıldığı
tarihte yıllık izinde olduğunu beyan etmesine rağmen bu konunun kararda
tartışılmadığını, delillerin yanılgılı şekilde değerlendirilmesi sonucu mahkûm
edildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
29. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
30. Somut olayda Niğde Ağır Ceza Mahkemesince yapılan
yargılamada, başvurucunun işin her aşamasında yönetim, kontrol ve denetiminde
sorumlu olduğu ve şartnameye aykırı malları kabul ederek edimin ifasına fesat
karıştırma suçunu işlediği tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek
suretiyle karar verilmiştir. Başvurucunun iddialarının derece mahkemesi
tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına
ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Yapılan
yargılamada, Mahkemenin ve Yargıtayın kararında bariz
takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan
herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.
31. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının
yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
sonucuna varıldığından başvurunun bu kısmının
açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna
karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 25/10/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.