TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
TEKİN MEHMETOĞLU BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/13438)
Karar Tarihi: 8/11/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör
Tuğçe TAKCI
Başvurucu
Tekin MEHMETOĞLU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, olay yerinde bulunmayan tanığın beyanı da esas alınarak mahkûmiyet kararı verilmesi ve Yargıtaydaki temyiz incelemesinin duruşmasız yapılması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu 1975 doğumlu olup olayların gerçekleştiği tarihte Kars ilinde ikamet etmektedir.
7. Başvurucu ve müştekiler arasında 13/10/2006 tarihinde, Kars ili merkezinde hayvan alım satımı nedeniyle bir kavga çıkmıştır. Başvurucu ile diğer sanıkların müştekileri tehdit ederek müştekilerin paralarını aldıklarına ve içlerinden birini de ahıra kapattıklarına, daha sonra olay yerine gelen tanık Y.S.nin katılanı ahırdan çıkardığına ilişkin iddialarla Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurucu ve diğer sanıklar hakkında yağma, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından kamu davası açılmıştır.
8. Tanık Y.S., Kars Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) huzurundaki beyanında müştekilerden birinin ahırda kilitli tutulduğunu ve paraların zorla alınmış olduğunu belirtmiştir.
9. Aynı tanık sonradan Mahkemeye verdiği tarihsiz dilekçe ile, başvurucu aleyhine verdiği ifadeden döndüğünü ve başvurucunun olay yerinde bulunmadığını belirtmiştir.
10. Başvurucu hakkında Mahkemece "Katılanların olayın oluşumuna ilişkin anlatımlarının tarafsız tanık olan tanık Y. S. tarafından doğrulanarak, sanıkların kaparo karşılığında katılanlara 3 adet büyükbaş hayvan verdikleri yönündeki savunmalarının gerek katılanlar gerekse tanık Y. S. tarafından yalanlanmış olması karşısında, sanıkların kendilerini suçtan kurtarmayı amaçlayan savunmalarına itibar edilmediği" gerekçesiyle 30/12/2009 tarihli kararıyla yağma suçundan iki ayrı katılan için 10 yıl ve 8 yıl 4 ay olmak üzere toplam 18 yıl 4 ay hapis cezasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına karar verilmiştir.
11. Karar, başvurucu tarafından duruşmalı inceleme talebini de içerir şekilde temyiz edilmiştir.
12. Yargıtay 6. Ceza Dairesi 5/6/2014 tarihli ilamı ile kararı duruşma yapılmaksızın onamıştır.
13. Anılan karar, başvurucu vekiline 31/7/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 8/8/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 8/11/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Duruşmalı Yargılama Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
16. Başvurucu 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 299. maddesi uyarınca on yıl veya daha fazla hapis cezasıyla mahkûmiyete ilişkin hükümlerde temyiz incelemesinin resen duruşmalı yapılması gerektiğini belirtmiş ve duruşmalı inceleme talebinde bulunduğu hâlde Yargıtayın temyiz incelemesini duruşmalı yapmadan hükmü onadığını ileri sürmüştür.
17. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa'nın 141. maddesinde düzenlenen, yargılamanın açık ve duruşmalı yapılması ilkesidir. Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarında, ilk derece mahkemeleri önünde duruşmalı yargılama yapılıp karar verildikten sonra kanun yolu incelemesinin dosya üzerinden yapılması hâlinde adil yargılanma hakkının ihlalinden söz edilemeyeceğine karar vermiştir (Nevruz Bozkurt, B. No: 2013/664, 17/9/2013, § 32; Ali İlhan Bayar, B. No: 2013/725, 19/11/2014, §§ 44-46).
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın Sonucunun Adil Olmadığına İlişkin İddia
19. Başvurucu, olay yerinde bulunmayan ve sonradan beyan değiştiren tanık Y.S.nin anlatımı da dikkate alınarak ve suç vasfında hataya düşülerek hakkında haksız mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
20. İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içermesi, bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
21. Başvurucunun bu iddialarının derece mahkemelerinin delilleri değerlendirme ve yorumlarında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların beyanlarının güvenilirliğini değerlendirmek ve takdir etmek derece mahkemelerinin yetkisindedir. Derece mahkemesinin katılanların olayın oluşumuna ilişkin anlatımlarının tarafsız tanık Y.S.nin anlatımıyla uyuştuğunu ve sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu değerlendirdiği görülmektedir. Derece mahkemesinin bu yönde bir kanaate ulaşmasında bariz bir takdir hatası veya açık bir keyfîlik tespit edilmemiştir.
22. Açıklanan nedenlerle başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, derece mahkemesi kararlarının bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik de içermediği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Duruşmalı yargılama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Yargılama sonucunun adil olmadığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/11/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.