TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET ŞEN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/13552)
|
|
Karar Tarihi: 22/3/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Murat ŞEN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet ŞEN
|
Vekili
|
:
|
Av. Tahsin
ŞAHİN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, izin tecavüzü suçundan yakalanarak askerî cezaevine
konulan başvurucunun görevli personel tarafından ayağının kırıldığına dair
şikâyetinin sonuçsuz kalmasının işkence ve kötü muamale
yasağını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda
bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, zorunlu askerlik hizmetini yerine getirirken izin
tecavüzü suçunu işlediği iddiası ile açılan soruşturma kapsamında hakkında
yakalama emri çıkarılmıştır. Anılan yakalama emri uyarınca başvurucu ikamet
ettiği Almanya'dan Türkiye'ye giriş yaptığı esnada 30/6/2012 tarihinde
yakalanarak Mamak Askerî Cezaevine konulmuştur.
10. Cezaevinde bulunan görevli personel ile başvurucu arasında
meydana gelen olay esnasında başvurucunun ayağı kırılmıştır. Ayrıca görevli
askerî personelden bir kişi de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek
nitelikte yaralanmıştır.
11. Anılan olay nedeniyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askerî
Savcılığı başvurucu hakkında kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle
kasten yaralama suçundan, diğer askerî personel hakkında ise zor kullanma
yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan soruşturma başlatmıştır. Askerî
Savcılık, dosyadaki tarafların terhis olması gerekçesine dayanarak 7/3/2013
tarihinde verdiği görevsizlik kararı ile dosyayı Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına göndermiştir.
12. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda
15/4/2013 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
13. Başvurucunun bu karara karşı yapmış olduğu itiraz, Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesinin 22/7/2013 tarihli kararı ile kesin olarak
reddedilmiştir. Bu karar 28/8/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 29/8/2013 tarihinde anılan olaya ilişkin olarak
tekrar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyetçi olmuştur. Şikâyet dilekçesi
Kara Kuvvetleri Askerî Savcılığına gönderilmiş ve Askerî Savcılık 25/12/2013
tarihli kararıyla başvurucunun şikâyetine ilişkin 7/3/2013 tarihinde vermiş
olduğu görevsizlik kararını hatırlatarak tekrar görevsizlik kararı vermiş,
dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
15. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 5/2/2014 tarihinde
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Kararın gerekçesi şöyledir:
''... UYAP kayıtlarında yapılan incelemede
yukarıda belirtilen Görevsizlik Kararı üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızın
2013/54047 numarasına kayden yapılan soruşturma
sonunda 15/4/2013 tarih 2013/23737 sayı ile aynı olayla ilgilikovuşturmaya
yer olmadığına dair karar verildiği,
Bu itibarla aynı konu ile ilgili daha önce
soruşturma yapılarak karara bağlandığı anlaşıldığından CMK 223/7. maddesi
gereğince Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına ... karar verildi.''
16. Anılan karara itiraz, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin
26/5/2014 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir. Nihai karar
başvurucuya 23/7/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
17. Başvurucu 13/8/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 22/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
19. Başvurucu, işçi olarak çalıştığı Almanya'dan iznini geçirmek
üzere Türkiye'ye geldiğinde askerî izin tecavüzü suçu işlediği gerekçesi ile
havaalanında yakalanılarak gönderildiği Mamak Askerî Cezaevinde görevliler
tarafından dövüldüğünü, bu esnada bacağının kırıldığını ve burada insanlık dışı
muamelelere maruz kaldığını, haksız olarak konulduğu cezaevinde bacağının
kırılmasından dolayı tekrar Almanya'ya dönemediği için maddi kayba uğradığını
ve kendisine işkence yapan kişiler hakkında şikâyetçi olmasına rağmen ilgililer
hakkında kamu davası açılmadığını belirterek Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü
fıkrasında ve 36. maddesinde düzenlenen işkence ve kötü muamele yasağı ile adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ile maddi ve
manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
20. Bakanlık, başvurucunun iddialarının bireysel başvuruda ilk
kez Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/7/2013 tarihli kararıyla ileri
sürülebilir hâle geldiğini belirtmiştir. Bu nedenle Bakanlık tarafından,
başvurucunun anılan karar yerine herhangi bir açıklama getirmeden ikinci kez
yaptığı şikâyetin sonuçsuz kalması üzerine bireysel başvuruda bulunduğu
gözetilerek otuz günlük başvuru süresinin başlangıç tarihinin Sincan 1. Ağır
Ceza Mahkemesinin 22/7/2013 tarihli kararının öğrenildiği tarihin kabul
edilmesi ve bu nedenle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez bulunması
gerektiği ileri sürülmüştür.
21. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvurunun
süresinde yapıldığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği başvuru yollarının tüketildiği, başvuru
yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
bireysel başvuru yapılması gerekir.
23. Daha önce başvurulduğu ve reddedildiği için başarılı
olunmayacağı belli olan başvuru yoluna, yeni bir delil ileri sürmeksizin farklı
zamanlarda başvurulmasının bireysel başvuru süresinin yeniden canlandırılması
noktasında herhangi bir etkisi ve işlevi olmayacaktır (İbrahim Oğuz Yapar, B. No: 2012/829,
5/3/2013, § 32; Seyithan Akgül,
B. No: 2013/5869, 7/1/2016, § 38).
24. Somut olayda, başvuru yolları Kara Kuvvetleri Komutanlığı
Asker Savcılığının 7/3/2013 tarihli görevsizlik kararı ile dosyayı Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca
yapılan soruşturma sonunda 15/4/2013 tarihli ilk kovuşturmaya yer olmadığına
dair karara yapılan itirazın Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/7/2013 tarihli
kararı ile kesin olarak reddedilmesi ile tüketilmiştir. Dosya kapsamından bu
kararın başvurucu vekiline tebliğ tarihinin 28/8/2013 olduğu görülmektedir.
25. Daha önce başvurulduğu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair
karar verildiği için başarılı olunmayacağı belli olan başvuru yoluna, yeni bir
delil ileri sürmeksizin tekrar verilen şikâyet dilekçesi ile soruşturma
başlatılmasının bireysel başvuru süresine bir etkisi bulunmamaktadır. Nitekim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 5/2/2014 tarihli kavuşturmaya yer olmadığı
kararında (bkz. § 15) şikâyet konusunun daha önce soruşturulduğunu ve karara
bağlandığını hatırlatmıştır. Dolayısıyla başvuru yolunun tüketildiği tarihin
nihai karar olan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/7/2013 tarihli kararının
öğrenme tarihi olan 28/8/2013 olduğu kabul edilmelidir.
26. Bu kapsamda başvurucunun en geç 27/9/2013 tarihine kadar
bireysel başvuruda bulunması gerekirken 13/8/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunduğu anlaşılmış olup bireysel başvuru için öngörülen otuz günlük sürenin
geçtiği sonucuna varılmıştır.
27. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
22/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.