logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Orhan Altunsoy [2.B.], B. No: 2014/13558, 23/3/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ORHAN ALTUNSOY BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/13558)

 

Karar Tarihi: 23/3/2017

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör Yrd.

:

Gökçe GÜLTEKİN

Başvurucu

:

Orhan ALTUNSOY

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, gerekçeli karar hakkının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 11/8/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucunun çalıştığı işyeri 24/11/2005 tarihinde aranmış, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2005 tarihli iddianamesi ile 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'a muhalefet suçundan başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.

9. Başvurucu, Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 1/2/2007 tarihli kararı ile atılı suçu işlediği gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis ve 833 TL adli para cezaları ile cezalandırılmıştır.

10. Temyiz üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesi 25/11/2010 tarihli kararı ile "... Hükümden sonra 8/2/2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 40. maddesi ile; 5181 sayılı Yasa ile değişik 1219 sayılı Yasa'nın ek 7. maddesi değiştirilmiş olup, anılan düzenleme karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi uyarınca lehe olan yasanın belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması" gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.

11. Bozma sonrası yapılan yargılamada Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 19/4/2011 tarihli kararıyla başvurucunun 2 yıl 6 ay hapis ve 500 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Mahallinde suçun unsurlarının tespiti yönünden keşif yapılmış ve bilirkişinin raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür. Bilirkişinin raporunda; sanığın işyerinde ele geçirilen malzemelerin diş hekimliği faaliyetine ilişkin malzemeler olduğubelirtilmiştir.

Tüm dosya içeriğinden; sanık Orhan Altunsoy un 'Diş Protez Teknisyenliği Meslek' belgesi olup ilimiz Esenbey mahallesinde 'Kırıkhan Diş Protez Diş doktoru' adlı işyerinde Niğde Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/893 d.iş sayılı kararına istinaden yapılan aramada 24/11/2005tarihli tutanakta belirtildiği üzere işyerinde sorumlu hekim olmadığı halde münhasıran diş hekimlerinin kullanması gereken araç ve gereçleri iş yerinde bulundurduğu anlaşılmış olup her ne kadar sanık bulunan eşyaların ve işyerinin doktor H.A.'ya ait olduğunu, olaydan sonra emniyette alınan ifadesinde ise, işyerinin kendisine ait olduğunu işyerinde zaptedilen eşyaların ise diş doktoru V.D.'ye ait olduğunu beyan etmiş olması ve çelişkili beyanları karşısındas anığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmemi şolup, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği, sanığa 1219 sayılı Yasa'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 41. maddesinin uygulanması ihtimaline istinaden ek savunma hakkı tanındığı, eski madde ile kıyaslandığında içerdikleri ceza miktarı itibari ile yeni maddenin sanığın lehine olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."

12. Anılan karar, başvurucu tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 23/6/2014 tarihinde kararın düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Mahkemenin 23/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

14. Başvurucu; mahkeme kararının yeterli gerekçe ihtiva etmediğini, lehine delillerin değerlendirilmediğini belirterekadil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

15. Anayasa’nın 36. ve 141. maddeleri gereği mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olması gerekir. Ancak bu hak, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz (Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Ancak ileri sürülen iddialardan biri kabul edildiğinde davanın sonucuna etkili olması hâlinde mahkeme bu hususa belirli ve açık bir yanıt vermek zorunda olabilir(Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56).

16. Somut olayda, yapılan yargılama sonunda tarafların davanın sonucuna etkili olabilecek tüm iddia ve savunmaları ile dosya kapsamının dikkate alındığı; verilen kararda, hükme ulaşılması için yeterli gerekçe bulunduğu (bkz. § 11) görüldüğünden gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.

17. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

18. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

19. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

20. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak ise suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).

21. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (B.E., § 29).

22. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 8 yıl 7 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

23. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”

25. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

26. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

27. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 9.600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

28. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 9.600 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2011/77, K.2011/245) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 23/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Orhan Altunsoy [2.B.], B. No: 2014/13558, 23/3/2017, § …)
   
Başvuru Adı ORHAN ALTUNSOY
Başvuru No 2014/13558
Başvuru Tarihi 11/8/2014
Karar Tarihi 23/3/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, gerekçeli karar hakkının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Gerekçeli karar hakkı (ceza) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi