logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Arif Ergül [1.B.], B. No: 2014/15656, 9/3/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ARİF ERGÜL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/15656)

 

Karar Tarihi: 9/3/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Yakup MACİT

Başvurucu

:

Arif ERGÜL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, cezaevi disiplin kurulu kararına karşı yapılan itirazda, delillerin toplanmaması, mahkeme ve itiraz mercinin bu yöndeki talepleri gerekçesiz reddetmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 12/9/2014 tarihinde yapılmıştır.

3.Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş sunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu olay tarihinde Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Cezaevi) hükümlü olarak bulunmaktadır.

9. İhbar üzerine başvurucunun bulunduğu koğuşta yapılan aramada, ucu düzeltilerek keskinleştirilmiş el yapımı metal eşya ile boncuk tığı ve telefon kartı ele geçirilmiş, soruşturma neticesinde Cezaevi Disiplin Kurulunun 9/5/2014 tarihli kararı ile kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç gereç veya malzemeyi Ceza İnfaz Kurumuna sokmak, kullanmak veya bulundurmak eylemini gerçekleştirdiği belirtilerek başvurucu hakkında 11 gün hücreye koyma cezasına hükmedilmiştir.

10. Başvurucu 13/5/2014 tarihli dilekçesiyle Disiplin Kurulu kararına karşı Isparta İnfaz Hâkimliği nezdinde itirazda bulunmuştur.

11. Başvurucu itiraz dilekçesinde ihbarda bulunan hükümlü ile arasında husumet bulunduğunu, yasak olduğu belirtilen malzemelerin koğuşun ortak kullanım alanında ele geçirildiğini, tek kişinin -iftiraya dayalı- beyanına göre ceza verilmeyeceğini belirtmiştir.

12. Başvurucu 20/6/2014 tarihli duruşmada tanıklarının beyanlarının alınması, ele geçirilen yasak eşyaların Mahkemece incelenmesi ve eşyalar üzerinde DNA ve parmak izi incelemesi yapılması talebinde bulunmuş, tanık isimleri ile aramada ele geçirilen boncuk tığının Cezaevi kantininde satıldığına dair faturayı da 25/6/2014 tarihli dilekçe ile dosyaya eklemiştir.

13.Mahkeme 22/7/2014 tarihli duruşmada ele geçirilen eşyaları incelemiştir.

14. Mahkeme, 1/8/2014 tarihli kararında belirttiği "...Hükümlü ARİF ERGÜL'ün Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca kendisi hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılması talebi üzerine 6008 SY ile değişik 4675 SY gereğince yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak yapılan duruşmalı incelemede kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumlarına sokmak, bulundurmak, kullanmak fiilini işlediği anlaşılmakla, itiraz edenin alınan savunması da göz önüne alındığında Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 09/05/2014tarih ve 2014/746 karar sayılı 11 gün hücre hapis cezası ile ilgili kararın usül ve yasaya uygun olduğu ..." gerekçesiyle başvurucunun itirazını reddetmiştir.

15.Başvurucunun karara yaptığı itiraz, Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 15/8/2014 tarihli kararı ile hâkimlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

16.Isparta Ağır Ceza Mahkemesi kararı oy çokluğu ile almış, karara muhalefet eden Başkan, karşı oy gerekçesinde "yakalanan yasak eşyanın hükümlüye ait olduğunun kesin olarak saptanamadığını bu nedenle itirazın kabul edilerek disiplin cezasının kaldırılması gerektiğini" belirtmiştir.

17.Karar 25/8/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

18. Başvurucu Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı itiraz etmiş, aynı Mahkeme 28/8/2014 tarihinde itirazın yeniden değerlendirilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

19. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı 4/9/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 15/9/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

20. 16/5/2011 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 4. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak."

21. 4675 sayılı Kanun'un 6. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Şikayet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında resen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır.Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir.

İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.

İnfaz hâkimi, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4/4/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre inceleme ve işlemlerini yürütür ve kararını verir.

İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikayetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir.

İtiraz, infaz hâkimliğinin kurulduğu yer ağır ceza mahkemesine, ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde (2) numaralı daireye yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz."

22. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"(1) Hücreye koyma cezası, hükümlünün eylemlerinin nitelik ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar, açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere, geceli ve gündüzlü bir hücrede tek başına tutulması ve her türlü temastan yoksun bırakılmasıdır.

2) Bir günden on güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır:

g) Üçüncü fıkranın (g) bendinde belirtilenler dışında kalıp da Kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumlarına sokmak, bulundurmak, kullanmak.

(3) Onbir günden yirmi güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır:

...

g)Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak.

…"

23.5275 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bir eylemden dolayı verilen disiplin cezası kesinleştikten sonra bu cezanın kaldırılması için gerekli süre içinde yeniden disiplin cezasını gerektiren bir eylemde bulunan hükümlü hakkında, her defasında bir üst ceza uygulanır."

B. Uluslararası Hukuk

24. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“Herkes davasının medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde, görülmesini isteme hakkına sahiptir.."

25. AİHM, kaçma tehlikesi olduğu gerekçesiyle cezalarının hücrede infazına karar verilen başvurucularla ilgili olarak Gülmez/Türkiye kararına atıfta bulunarak kısıtlamaların başvurucuların medeni haklarını etkilediği sonucuna ulaşmış ve başvuru konusu davada Sözleşme'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının uygulanabilir olduğuna karar vermiştir (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Stegarescu Et Bahrin/Portekiz, B. No: 46194/06, 6/4/2010, §§ 34-40).

26. AİHM, dellillerin davada esas alınıp alınmayacağı hususuyla ilgili yaptığı değerlendirmelerde, somut olay açısından da uygulanabilecek genel ilkeleri tespit etmiştir. Buna göre Sözleşme'de, yargılamada sunulan kanıtların kabul edilebilir olup olmadığına karar verme usulünü gösteren ve hangi kanıtların kabul edilebilir olduğunu hangilerinin kabul edilemez olduğunu belirleyen bir kuralın olmadığını (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Schenk/İsviçre, B.No: 10862/84, 12/7/1988, §§ 45-46), kanıtların kabulü ve değerlendirilmesinin öncelikle ulusal mahkemelerin görevi olduğunu belirtmiştir (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Van Mechelen ve Diğerleri/Hollanda, B. No: 21363/93, 23/4/1997, § 50).

V. İNCELEME VE GEREKÇE

27. Mahkemenin 9/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

1. Başvurucunun İddiaları

28. Başvurucu, husumetli olduğu bir hükümlünün iftira niteliğindeki beyanına dayanılarak hakkında disiplin cezası verildiğini, yasak eşyaların koğuşun ortak kullanım alanında ele geçirildiğini, eşyaların kendisine ait olmadığını, eşyalar üzerinde DNA ve parmak izi incelemesi yapılmadığı gibi malzemelerin Cezaevi kantininde satıldığı hususlarının da araştırılmadığını, buna yönelik taleplerinin görmezden gelindiğini veya gerekçesiz olarak reddedildiğini, ele geçirilen eşyaların kendisine ait olduğuna ilişkin hiçbir delil olmadığını, tek kişinin iftirasına dayanılarak hücre cezası verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, mağduriyetinin giderilmesi talebinde bulunmuştur.

2. Değerlendirme

29. Anayasa Mahkemesi, hakkında iki ayrı hücreye koyma disiplin cezası verilen hükümlünün yaptığı başvuruyla ilgili olarak hücre hapsinin infazı ile başvurucunun haberleşme veya iletişim araçlarından ve ziyaretçi kabulünden yoksun bırakılma sonucunun ortaya çıkacağını belirterek disiplin cezasına ilişkin uyuşmazlığın "medeni hak" ile ilgili olduğunu kabul etmiş, Anayasa'nın 36. maddesi ile Sözleşme'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının başvuru konusu olayda uygulanabilir olduğunu belirterek kıyas yoluyla ceza boyutundaki usule ilişkin güvenceler çerçevesinde somut olayı değerlendirmiştir (Cihan Yeşil, B. No: 2013/8635, 6/5/2015, § 35). Buna göre ihlal iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

30. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği, yine 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 49. maddesinin (6) numaralı fıkrasında Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamayacağı aynı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise Mahkemenin açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebileceği belirtilmiştir.

31. Anayasa Mahkemesi bu konudaki temel yaklaşımını, derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmamasının bireysel başvuru incelemesine konu olamayacağı bunun tek istisnasının, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olması, bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvuruların açıkça keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemeyeceği şeklinde belirlemiştir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

32. Yine Anayasa Mahkemesi yargılama makamlarının taraflarca ileri sürülen iddiaları ve gösterdikleri delilleri gereği gibi incelemek zorunda olduğunu, bununla birlikte belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme ve gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisinin esasen derece mahkemelerine ait olduğunu, mevcut yargılamada geçerli olan delil sunma ve inceleme yöntemlerinin adil yargılanma hakkına uygun olup olmadığını denetlemenin Anayasa Mahkemesinin görevi kapsamında olmayıp Mahkemenin görevinin başvuru konusu yargılamanın bütünlüğü içinde adil olup olmadığının değerlendirilmesi olduğunu, genel anlamda hakkaniyete uygun bir yargılamanın yürütülebilmesi için silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ışığında, taraflara iddialarını sunmak hususunda uygun olanakların sağlanmasının şart olduğunu, taraflara tanık delili de dâhil olmak üzere delillerini sunma ve inceletme noktasında da uygun imkânların tanınması gerektiğini, bu anlamda delillere ilişkin dengesizlik veya hakkaniyetsizlik iddialarının da yargılamanın bütünü ışığında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir (Muhittin Kaya ve Muhittin Kaya İnşaat Taahhüt Madencilik Gıda Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, B. No: 2013/1213, 4/12/2013, § 27).

33. Somut olayda Cezaevi Disiplin Kurulunun K.2014/746 sayılı soruşturma dosyasında, başvurucu vediğer hükümlüler ile tanıkların beyanlarına dayanılarak 11 gün hücreye koyma cezasına hükmedildiği, itiraz üzerine Isparta İnfaz Hâkimliğinin E.2014/462 sayılı dosyasında duruşma açılarak yapılan yargılamada başvurucunun itirazlarını yazılı ve sözlü olarak Mahkemede dile getirdiği, itirazına dayanak kantin faturasını dosyaya sunduğu, başvurucunun talebi üzerine ele geçirilen eşyaların Mahkemece incelendiği, malzemeler üzerinde DNA ve parmak izi incelemesi yapılması ve malzemelerin Cezaevi kantininden temin edilebileceğinin tespitine yönelik Cezaevi'ne yazı yazılması talebi dikkate alınmadan itirazın reddine karar verildiği, Hâkimlik kararına karşı yapılan itirazın da bu karara atıf yapılmak suretiyle Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği anlaşılmıştır.

34. Delilleri değerlendirme ve gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisinin esasen derece mahkemelerine ait olduğu, derece mahkemelerinin dava konusuna, elde edilen delillerin ağırlığına ve iddia ile savunmalara göre tanık beyanı, keşif icrası ve bilirkişi incelemesi gibi delilleri toplamama veya incelememe konusunda takdir yetkisine sahip olduğu (Ahmet Yeter, B. No: 2014/5100, 16/2/2017, § 30), somut olayın koşulları açısından davacının talep ettiği DNA ve parmak izi incelemesi ve Cezaevine yazı yazılması taleplerinin yerine getirilmemesi hususunda, infaz hâkiminin olayı kabul edişi, olay tutanağı, tanık beyanları ve toplanan diğer delillere göre yaptığı değerlendirmedeki takdirinin keyfî olmadığı, bu açıdan başvurucunun iddialarının özünün Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

35. Açıklanan nedenlerle başvurucunun belirtilen iddiasının kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu, Derece Mahkemesi kararlarının açık keyfîlik veya bariz takdir hatası da içermediği anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Arif Ergül [1.B.], B. No: 2014/15656, 9/3/2017, § …)
   
Başvuru Adı ARİF ERGÜL
Başvuru No 2014/15656
Başvuru Tarihi 12/9/2014
Karar Tarihi 9/3/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, cezaevi disiplin kurulu kararına karşı yapılan itirazda, delillerin toplanmaması, mahkeme ve itiraz mercinin bu yöndeki talepleri gerekçesiz reddetmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 4675 İnfaz Hakimliği Kanunu 4
6
5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 44
48
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi