TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NUSRET ŞİMŞEK VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/15998)
|
|
Karar Tarihi: 14/12/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Sabri
ŞİMŞEK
|
|
|
2. Tahirhan ŞİMŞEK
|
|
|
3. Nusret
ŞİMŞEK
|
Vekili
|
:
|
Av. Nejdet EDEMEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/9/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurucuların adli yardım talepleri kabul
edilerek başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/16146 ve 2015/5531 sayılı bireysel başvuru dosyalarının
konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/15998 sayılı dosya üzerinde
birleştirilmesine karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvuruculardan Nusret Şimşek ve Tahirhan
Şimşek aleyhine 21/3/2007 tarihinde doğrudan, başvurucu Sabri Şimşek'in murisi
aleyhine ise 13/3/2007 tarihinde açılan ve birleştirilen kadastro tespitine
itiraz davası, başvurucular Tahirhan Şimşek ve Sabri
Şimşek yönünden Yargıtayın 7/12/2015 tarihli onama
kararıyla sona ermiş, başvurucu Nusret Şimşek yönünden ise bozma kararı
verilerek dava hâlen yerel Mahkeme aşamasında derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 14/12/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken, sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili
kararını verdiği tarih esas alınır (Güher
Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50-52).
14. Başvuruya konu dava, başvurucu Sabri Şimşek'in murisinden
intikalle takip etmekte olduğu bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre
değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının
yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye
esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren
Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvurucular Tahirhan Şimşek ve Sabri Şimşek yönünden yaklaşık 9 yıl,
başvurucu Nusret Şimşek yönünden ise yaklaşık 10 yıl süren yargılama süresinin
makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
18. Başvurucular uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazlarını
kullanamadıklarını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet
haklarının da ihlal edildiğini iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler
ışığında mülkiyet haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca
değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
B. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
20. Başvurucular manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
21. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
22. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucu Tahirhan Şimşek'e net 8.000,00
TL, başvurucu Sabri Şimşek'e net 500,00 TL ve başvurucu Nusret Şimşek'e net
10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
23. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 1.800,00 TL vekâlet
ücretinden oluşan yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucu Tahirhan Şimşek'e net
8.000,00 TL, başvurucu Sabri Şimşek'e net 500,00 TL ve başvurucu Nusret
Şimşek'e net 10.000,00 TLmanevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin
BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Başkale Kadastro Mahkemesine
(E.2007/543, K.2015/92) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
14/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.