TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ESMA OĞURLU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/16964)
|
|
Karar Tarihi: 11/5/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucu
|
:
|
Esma OĞURLU
|
Vekili
|
:
|
Av. Vedat
ÖZKAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan
başvuru ve akabinde açılan davada makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 21/10/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar
verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Van ili Çatak ilçesi Korulu-Sığırcık mevkisinde ikamet etmekte iken meydana gelen terör olayları
nedeniyle 1990 yılında yerleşim yerini terk etmek zorunda kaldığını iddia
etmiştir.
9. Başvurucu 8/2/2008 tarihinde 5233 sayılı Kanun kapsamına
giren zararlarının karşılanması talebiyle Van Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna
(Komisyon) başvurmuştur.
10. Komisyon 5/1/2009 tarihli ve 2009/1-18006 sayılı kararında
başvurucunun talebin reddine karar vermiştir.
11. Başvurucu tarafından, belirtilen ret işlemi aleyhine iptal
davası açılmıştır.
12. Van 2. İdare Mahkemesinin 11/2/2010 tarihli ve E.2009/1173,
K.2010/166 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
13. Davalı idarenin temyizi üzerine Danıştay Onbeşinci
Dairesinin 9/10/2012 tarihli ve E.2011/8295, K.2012/6546 sayılı ilamı ile İlk
Derece Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir.
14. Başvurucu Esma Oğurlu 25/11/2013
tarihinde vefat etmiştir.
15. Bireysel başvuru formunda, iptal kararının kesinleşmesine
rağmen idarece henüz yeni bir işlem tesis edilmediği belirtilmiştir.
16. 21/10/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 11/5/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
18. Başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
ileri sürülmüştür.
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
(İçtüzük) 83. maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği
başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla
bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde
başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında ilgilinin 2.000 Türk
lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar
verilir.
20. İlgili düzenlemeler vasıtasıyla genel hukuk teorisinde bir
kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça
öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının
hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının
bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda
bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu
gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların, başvuru hakkının kötüye
kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
21. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek
olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması,
başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi
verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu
değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında
mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat
oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak
kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya
tahrik edici bir üslup kullanılması, söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin
tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla
bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru
hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., § 29, Mehmet Güven
Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015; Osman Sandıkçı, B. No: 2013/6297, 10/3/2016; Selman Kapan ve diğerleri, B. No:
2013/7302, 20/4/2016).
22. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28.
maddesine göre gerçek kişiler hakkında sağ doğmakla başlayan kişilik, ölümle
sona ermekte olup ölüm ile kişiliği sona erenler için artık hak ve fiil
ehliyetine sahip olduklarından söz etmeye olanak bulunmamaktadır. 11/1/2011
tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 43. maddesinde ve 513.
maddesinin birinci fıkrasında yer alan hükümlerinden anlaşıldığı üzere ise
hukuki işlemden doğan vekâlet veren ile vekil arasında temsil yetkisine dair sözleşme,
aksi kararlaştırılmadıkça veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça
taraflardan birinin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflası ile hiçbir işleme
gerek kalmaksızın kendiliğinden son bulacaktır (Abdurrehman
Uray, B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 28). Bu bakımdan müvekkilin ölümü ile
davaya vekâlet son bulduğundan müvekkilin sağlığında düzenlediği vekâletname
ile yetkili kıldığı vekili (avukatı), müvekkilin ölümünden sonra onun adına
dava açamaz (Abdulhalim Özdemir ve diğerleri, B. No: 2014/9850, 16/11/2016, §
28).
23. Başvuru konusu olayda, başvurucu Esma Oğurlu
25/11/2013 tarihinde vefat etmiş, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde
tanımlanan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla
21/10/2014 tarihinde avukat tarafından bireysel başvuru yapılmıştır.
24. Bu durumda, başvuru tarihinden önce vefat eden başvurucu
adına aksi bir kanıya varılacak durum bulunmadığından vekâlet ilişkisi sona
ermiş olan avukat tarafından yapılan bireysel başvuruda, başvurucunun güncel
bir hakkının ihlal edildiği iddiasının değerlendirilmesi söz konusu
olamayacaktır.
25. Başvuru konusu olayda başvurucu Esma Oğurlu
9/1/2008 tarihinde Avukat Vedat Özkan’a vekâlet vermiştir. Nüfus kayıtlarına
göre başvurucunun 25/11/2013 tarihinde vefat ettiği tespit edilmiştir.
Başvurucu vekili tarafından 21/10/2014 tarihinde başvurucunun makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılmış,
başvuru formunda başvurucunun öldüğü konusunda bir bilgiye yer verilmediği gibi
başvuru sonuçlanana kadar da bir bildirimde bulunulmayarak Mahkemeyi yanıltıcı
bir davranışın ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
26. Açıklanan nedenlerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş
başvurucu adına vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan
bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye
kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
27. Avukat Vedat Özkan aleyhine Anayasa Mahkemesini yanıltıcı
nitelikte başvuru yapması nedeniyle 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca takdiren
2.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru
hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 83. maddesi uyarınca Avukat Vedat Özkan’ın
2.000 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
C. Başvuru, başvuru hakkının
kötüye kullanılması nedeniyle reddedildiğinden 206,10 TL harcın
Avukat Vedat Özkan'dan TAHSİLİNE,
D. Kararın bir örneğinin Van Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna
GÖNDERİLMESİNE,
E. Kararın bir örneğinin Adana Barosuna GÖNDERİLMESİNE 11/5/2017
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.