TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
DAVUT BOZAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası:2014/1778)
Karar Tarihi:13/9/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Recai AKYEL
Raportör Yrd.
Yusuf Enes KAYA
Başvurucu
Davut BOZAN
Vekili
Av. Şeyhmus TAŞKIN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 13/2/2010 tarihinde gözaltına alınmış; 24/2/2010tarihinde, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Mardin Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanmıştır.
9. Soruşturma evrakının atılı suç yönünden görevli ve yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine hazırlanan E.2010/114 sayılı iddianame ile başvurucu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmıştır.
10. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2010/516 sayılı dosyası kapsamında 14/7/2010 tarihinde yapılan tensiple başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir.
11. 24/12/2013 tarihli duruşmada başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir. Başvurucunun bu karara yaptığı itiraz, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/1/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
12. Başvurucu, 5/2/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
13. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 6/2/2014 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.
14. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kapatılması üzerine dosyanın yetkili ve görevli Mardin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/253 sayılı dosyasında yargılama devam etmektedir.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tazminat istemi" kenar başlıklı 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;
...
d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler."
17. 5271 sayılı Kanun'un "Tazminat isteminin koşulları" kenar başlıklı 142. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"(1) Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 13/9/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu, tutukluluk hâlinin devamına ilişkin kararlara yaptığı itirazların her seferinde matbu ve soyut gerekçelerle reddedildiğini, dört yıla yakın tutukluluk süresinin makul olmadığını, tutuklamanın geçici olduğunu, kanunda öngörülen azami tutukluluk süresinin yanlış yorumlandığını, bu yanlış yorum nedeniyle uzun süredir tutuklu kaldığını belirterek anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
20. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özü, tutukluluğun uzun süre devam etmesine ve kanunda öngörülen azami süreyi aşmasına yöneliktir. Bu nedenle başvurucunun şikâyetleri bir bütün olarak kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü ve yedinci fıkraları çerçevesinde değerlendirilmiştir.
21. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).
22. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğunu belirtmektedir (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No: 2014/6500, 29/9/2016,§§ 33-45).
23. Somut olayda bireysel başvuruda bulunduktan sonra 6/2/2014 tarihinde tahliyesine karar verilen başvurucunun tutukluluğunun kanunda öngörülen azami süreyi ve makul süreyi aştığına ilişkin iddiası, 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi kapsamında açılacak davada da incelenebilir. Bu madde kapsamında açılacak dava sonucuna göre başvurucunun tutukluluğunun kanundaki azami süreyi ve makul süreyi aştığının tespiti hâlinde görevli mahkemece başvurucu lehine tazminata da hükmedilebilecektir. Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen dava yolunun başvurucunun durumuna uygun telafi kabiliyetini haiz etkili bir hukuk yolu olduğu ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.
24. Açıklanan nedenlerle tutukluluğun makul süreyi ve kanunda öngörülen azami süreyi aştığı iddiasının yargısal başvuru yolları tüketilmeden bireysel başvuru konusu yapıldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/9/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.