logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Oktay Karakaya [2.B.], B. No: 2014/6272, 13/9/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

OKTAY KARAKAYA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası:2014/6272)

 

Karar Tarihi:13/9/2017

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Recai AKYEL

Raportör Yrd.

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Oktay KARAKAYA

Vekili

:

Av. Mutlu ÇAKIR

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; tutukluluğun makul süreyi aşması, tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız yapılması, soruşturma dosyasında kısıtlama kararı verilmesi nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 7/5/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.

7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9.Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında kasten insan öldürme, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, ruhsatsız silah kullanma ile kasten insan öldürmeye teşebbüs suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında Selçuk Sulh Ceza Mahkemesinin 20/11/2012 tarihli kararı ile başvurucunun tutuklanmasına karar verilmiştir.

10. Selçuk Sulh Ceza Mahkemesi 19/11/2012 tarihli kararıyla soruşturma dosyasının incelenmesinin 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar vermiştir.

11. Yapılan soruşturma sonucunda Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığınca fezleke düzenlenerek dosya İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

12. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 3/9/2013 tarihliiddianamesiyle başvurucu ve sekiz şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır.

13.İddianamenin kabul edildiği 20/9/2013 tarihi itibarıyla kısıtlılık, Kanun gereği kendiliğinden sona ermiş ve dosyaya erişim imkânı sağlanmıştır. İddianame başvurucuya 6/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

 14. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2013/366 sayılı dosyasında yargılama başvurucu yönünden tutuklu olarak sürdürülmüştür.

15. 19/3/2014 tarihinde yapılan duruşmada başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir.

16. Başvurucu 19/3/2014 tarihli duruşmada verilen tutukluluk hâlinin devamına ilişkin karara itiraz etmiş, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/4/2014 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir.

17.Başvurucu 7/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

18.Başvurucu 18/3/2015 tarihinde tahliye edilmiştir.

19. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2015 tarihli kararıyla başvurucunun olası kasıtla adam öldürme suçundan 16 yıl 8 ay hapis, kasten yaralama suçundan toplam 3 yıl 8 ay 48 gün hapis, mala zarar verme suçundan toplam 8 ay 10 gün hapis, ruhsatsız ateşli silah ve mermi taşıma suçundan 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına ve başvurucu hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verilmiştir.

20.Anılan karar temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir.

IV. İLGİLİ HUKUK

21. 5271 sayılı Kanun'un "Şüpheli veya sanığın salıverilme istemleri" kenar başlıklı 104. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(1) Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir.

(2) Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Ret kararına itiraz edilebilir."

22.5271 sayılı Kanun'un "Tazminat istemi" kenar başlıklı 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:

"Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

...

d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,

...

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler."

23. 5271 sayılı Kanun'un "Tazminat isteminin koşulları" kenar başlıklı 142. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir."

24.5271 sayılı Kanun'un "Müdafiin dosyayı inceleme yetkisi" kenar başlıklı 153. maddesinin (2) ve (4) numaralı fıkraları şöyledir:

"(2) Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir. Bu karar ancak aşağıda sayılan suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilir:

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

...

1. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

...

(4) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

25. Mahkemenin 13/9/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Tutukluluğun Makul Süreyi Aştığına İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

26.Başvurucu; tutukluluğun makul süreyi aştığını, tutukluğun devamına ilişkin gerekçelerin şablon ve soyut nitelikte olduğunu belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

27.Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen bu şikâyet hakkında görüş sunulmayacağını bildirmiştir.

2. Değerlendirme

28. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özünün tutukluluğun uzun süredir devam etmesine yönelik olduğu anlaşıldığından iddiaların tamamının Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrası kapsamında incelenmesi gerekir.

29. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).

30. Tutukluluk hâli sona erdikten sonra tutukluluğun Kanun'da öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığını iddia eden başvurucunun, devam eden tutukluluk hâlinden farklı olarak iddia edilen ihlalin tespitini ve tazminat ödenmesini sağlayabilecek bir hukuk yolu mevcut ise bu yolu tüketmesi gerekir (Hamit Kaya, B. No: 2012/338, 2/7/2013, § 46).

31.Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğunu belirtmektedir (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No: 2014/6500, 29/9/2016,§§ 33-45).

32. Somut olayda bireysel başvuruda bulunduktan sonra 18/3/2015 tarihinde tahliyesine karar verilen başvurucunun tutukluluğunun makul süreyi aştığına ilişkin iddiası, 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi kapsamında açılacak davada da incelenebilir. Bu madde kapsamında açılacak dava sonucuna göre başvurucunun tutukluluğunun makul süreyi aştığının tespiti hâlinde görevli mahkemece başvurucu lehine tazminata da hükmedilebilecektir. Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen dava yolunun başvurucunun durumuna uygun telafi kabiliyetini haiz etkili bir hukuk yolu olduğu ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.

33. Açıklanan nedenlerle tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasının yargısal başvuru yolları tüketilmeden bireysel başvuru konusu yapıldığı anlaşıldığından, başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Soruşturma Dosyasına Erişimin Kısıtlandığına İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

34. Başvurucu; soruşturma aşamasında alınan gizlilik kararı nedeniyle bir yılsüreyle dosyadaki bilgi ve belgelerden, toplanmasını istediği delillerden haberdar olamadığını, tutukluluğunun bu döneminde savunma yapamadığını, yasal koşulları oluşmadığı hâlde gizlilik kararı verildiğini ileri sürmüştür.

35. Bakanlık görüşünde, iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dosyaya erişimin sağlandığı, iddianamenin kabul edilmesinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvurunun yapılması gerektiği belirtilmiştir.

36. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında aleyhe olan görüşlere katılmadığını belirtmiştir.

2. Değerlendirme

37.Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.

38.Somut olayda başvurucu 5271 sayılı Kanun'un 153. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince iddianamenin kabul edildiği 20/9/2013 tarihi itibarıyla kısıtlılık Kanun gereği kendiliğinden sona ermiş ve dosyaya erişim imkanı sağlanmıştır. İddianame, başvurucuya 6/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun dosyaya erişimin kısıtlanmasına yönelik başvurusunu 6/11/2013 tarihinden itibaren otuz gün içinde yapması gerekmektedir. Otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 7/5/2014 tarihinde yapılan bireysel başvuruda süre aşımı bulunduğu anlaşılmıştır.

39. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. İtiraz İncelemesinin Duruşmasız Yapıldığına İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

40.Başvurucu, tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız olarak dosya üzerinden gerçekleştirildiğini ileri sürmüştür.

41. Bakanlık görüşünde, başvurucunun tutukluluğunun devamına karar verildiği tarih ile itiraz incelemesinin yapıldığı tarih arasında yirmi bir gün olduğu ve bu sürenin makul olduğu belirtilmiştir.

42. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında aleyhe olan görüşlere katılmadığını belirtmiştir.

.

2. Değerlendirme

43.Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir:

"Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir."

44. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder(Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine riayet edilmediğine yönelik iddiasının Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.

45. Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca tutukluluğun devamına ilişkin olarak mahkemelerce verilen kararlara yapılan her itirazda başvurucunun dinlenilmesi gerekli olmamakla beraber tutuklu kişinin makul aralıklarla dinlenilmeyi talep etme hakkı vardır. Tutukluluğun gözden geçirilmesi esnasında yapılan incelemede “çelişmeli yargı” ve “silahların eşitliği” ilkelerine riayet edilmesi gerekir (Firas Aslan ve Hebat Aslan,B. No: 2012/1158, 21/11/2013, § 68).

46. Bununla birlikte 5271 sayılı Kanun'un 108. maddesine göre şüpheli veya sanığın istemi olmaksızın tutukluluğun resen incelenmesi durumunda hürriyeti kısıtlanan kişiye tanınan yargı merciine başvurma hakkı kapsamında bir değerlendirme yapılmadığından bu incelemelerin Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamına dâhil edilmesi mümkün değildir (Firas Aslan ve Hebat Aslan,§ 32; Faik Özgür Erol ve diğerleri, B. No: 2013/6160, 2/12/2015 § 24).

47. Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasında öngörülen kural dikkate alındığında hürriyeti kısıtlanan kişinin durumu hakkında kısa sürede karar verilmesi dâhil olmak üzere tutukluluk kararına karşı yapılan her itirazda duruşma yapılması, ceza yargılaması sistemini işlemez hâle getirecektir. Bu nedenle Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan yargılama usulüne ilişkin yükümlülükler, duruşma yapmayı gerektirecek özel bir durum olmadığı sürece tutukluluğa karşı yapılacak her itiraz için duruşma yapılmasını gerektirmez (Firas Aslan ve Hebat Aslan, § 73).

48. Somut olayda başvurucu hangi tutukluluğa itiraz incelemesinde duruşma yapılmadığından şikâyetçi olduğunu açıkça belirtmemiştir. Bu nedenle başvuruya konu olan 10/4/2014 tarihli itiraz incelemesi kararıyla sınırlı bir inceleme yapılmıştır.

49. Somut olayda başvurucu hakkında, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/3/2014 tarihli duruşmasında tutukluluğun devamına karar verilmiş, bu duruşmada başvurucu ve müdafii de hazır bulunmuştur. Bu karara yapılan itiraz, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/4/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Bu nedenle İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemeden yirmi bir gün gibi makul bir süre sonra 10/4/2014 tarihinde İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan itiraz incelemesinde duruşma yapılması bir zorunluluk olarak kabul edilemez. Dolayısıyla başvurucunun vemüdafiinin sözlü olarak dinlenilmesinden sonra tutukluluğun devamına karar verildiği tarihten yirmi birgün sonra yapılan itiraz incelemesinin duruşmasız olmasının Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasına bir aykırılık oluşturmayacağı açıktır.

50.Açıklanan nedenlerle başvurucunun tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız olarak yapıldığı iddiasına ilişkin olarak bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A.  1. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında tutukluluğun makul süreyi aştığına ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında soruşturma dosyasına erişimin kısıtlandığına ilişkin iddianın süre aşımı edeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

 3. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız yapıldığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/9/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Oktay Karakaya [2.B.], B. No: 2014/6272, 13/9/2017, § …)
   
Başvuru Adı OKTAY KARAKAYA
Başvuru No 2014/6272
Başvuru Tarihi 7/5/2014
Karar Tarihi 13/9/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması, tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız yapılması, soruşturma dosyasında kısıtlama kararı verilmesi nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Tutulan kişinin yargı merciine başvuru hakkı (hakim önüne çıkarılma) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Süre Aşımı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 104
141
142
153
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi