TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
|
KARAR
|
|
MUSA KAYA BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2014/19397)
|
Karar Tarihi: 25/3/2015
|
|
R.G. Tarih- Sayı: 17/6/2015-29389
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Musa KAYA
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, ‘mahkumlara yönelik oy
kullanma yasağı’ndan
ötürü, 1997 yılından itibaren seçme ve seçilme hakkını kullanamadığını, bu
durumun ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (Sözleşme) yer alan haklarının
ihlali niteliğinde olduğunu iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 9/12/2014 tarihinde Kırıkkale Cumhuriyet
Başsavcılığı vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin
bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca 5/2/2015 tarihinde,
kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Erzincan Devlet
Güvenlik Mahkemesinin 12/3/1997 tarih ve E.1994/645, K.1997/432 sayılı kararı
ile Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmının Devlet idaresinden
ayırmaya çalışmak suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
6. Başvurucunun cezasının
infazı, başvuru tarihi itibarı ile Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda yapılmaktadır.
7. Başvurucu, ‘mahkumlara yönelik oy
kullanma yasağı’ndan
ötürü, önümüzdeki seçimlerde de oy kullanamayacağını belirterek, 9/12/2014
tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
8. Anayasa'nın 67. maddesinin
beşinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
“ … taksirli suçlardan
hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy
kullanamazlar.”
9. 26/4/1961 tarih ve 298
sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 7.
maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Aşağıda yazılı olanlar oy
kullanamazlar:
....
3. Ceza infaz kurumlarında
hükümlü olarak bulunanlar.”
10. 26/9/2004 tarih ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Kişi, kasten işlemiş
olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya
geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve
gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime
tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme
ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
…
Yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş
bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar bu hakları kullanamaz.”
11. Yüksek Seçim Kurulu
Başkanlığının (YSK) 21/12/2013 tarih ve 590 sayılı kararının gerekçesinin
ilgili kısmı şöyledir:
“…Her ne kadar 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin birinci fıkrası hükmü, madde gerekçesi ve
doktrinde ileri sürülen görüşler dikkate alındığında, kısa süreli hapis cezası
ertelenmiş veya fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler
hakkındaki mahkûmiyet hükümleri hariç olmak üzere, kişilerin kasten işlemiş
olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak
uygulanması gereken hak yoksunluklarının bu kapsamda da seçme ehliyetinin,
mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden başlayarak, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar, diğer bir ifadeyle hak ederek salıverilmesine kadar devam etmesi
gerekmekte ise de; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 67. maddesinin beşinci
fıkrası ve 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek
Protokol’ünün 3. maddesi, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanun’un 7. maddesi, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 57.
maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmü ve Söyler/Türkiye kararı ile yukarıda
yer alan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, seçme ehliyetinden yoksun
kılma yönündeki hak yoksunluğunun kişinin sadece ceza ve infaz kurumunda
bulunduğu dönemde kullanılmasına engel olabileceği, diğer bir ifadeyle
hakkındaki hapis cezasını gerektiren mahkûmiyet kararının kesinleşmesinden
sonra ancak bu cezanın infazı için ceza ve infaz kurumuna alınmasıyla başlayıp
ceza infaz kurumundan koşullu olarak salıverilmesiyle birlikte sona erecektir.
Yukarıda yapılan
açıklamalar karşısında; sadece kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda
bulunan hükümlülerin oy kullanamayacağının, buna mukabil hakkındaki mahkûmiyet
hükmü kesinleşmiş olup da henüz cezaevine alınmayanlarla, ceza infaz
kurumlarından koşullu salıverilen
ancak hak ederek tahliye edileceği süreyi daha doldurmayan ve mahkemesince uzun
süreli cezasının ertelenmesine karar verilen hükümlülerin cezaevinde
bulunmamaları nedeniyle, bu süre içinde yapılacak olan seçimlerde seçmen
olabileceklerinin, başka bir ifadeyle sözü edilenlerin oy kullanabileceklerinin
kabulü gerekmektedir…”
12. YSK’nın 20/6/2014 tarih ve
3002 sayılı kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“…Yukarıda yapılan
açıklamalar karşısında; sadece kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda
bulunan hükümlülerin oy kullanamayacağının, buna mukabil hakkındaki mahkûmiyet
hükmü kesinleşmiş olup da henüz cezaevine alınmayanlarla, ceza infaz
kurumlarından koşullu salıverilen ya da
denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak tahliye edilen ancak
hak ederek tahliye edileceği süreyi daha doldurmayan ve mahkemesince uzun
süreli cezasının ertelenmesine karar verilen hükümlülerin cezaevinde
bulunmamaları nedeniyle, bu süre içinde yapılacak olan seçimlerde seçmen
olabileceklerinin, başka bir ifadeyle sözü edilenlerin oy kullanabileceklerinin
kabulü gerekmektedir…”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
13. Mahkemenin 25/3/2015
tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 9/12/2014 tarih ve 2014/19397
numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
14. Başvurucu, ‘mahkûmlara yönelik oy
kullanma yasağı’ndan
ötürü, 1997 yılından itibaren seçme ve seçilme hakkını kullanmadığını,
önümüzdeki seçimlerde de oy kullanamayacağını, temel bir hakkın başka bir ceza
nedeniyle kısıtlanmasının insan haklarına aykırı olduğunu, hükümlü olmanın
iradi kısıtlılığa sebep olmaması gerektiğini, seçme hakkının bireyin başka bir
durumdan kaynaklanan hukuki statüsüne bağlanamayacağını, hükümlülerin oy
kullanmalarının demokratik toplum ilkesine aykırı olmadığını, aksi tutumun Sözleşme’de yer alan haklarının ihlali niteliğinde olduğunu
iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
15. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes,
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”
16. Hukuk sistemimizde mahkumlara
yönelik oy kullanma yasağı, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanmakta (§§ 8-10) ve
kasıtlı bir suçtan kaynaklı hapis cezasının infazı için ceza infaz kurumunda
bulunan tüm hükümlülere yönelik olarak, başkaca bir karara gerek duyulmaksızın
(otomatik şekilde) uygulanmaktadır. YSK tarafından, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin Söyler/Türkiye (B.
No: 29411/07) kararına yollamada bulunulmak suretiyle bu yasağın şartla
tahliye/denetimli serbestlik tarihine kadar geçerli olduğu belirtilmekte ve son
uygulamaların bu yoruma uygun şekilde yapıldığı görülmektedir.
17. Başvuru formu ve ekli
belgelerden, kasıtlı bir suçtan mahkûm olan başvurucunun, 2015 yılı Haziran
ayında gerçekleştirilecek olan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde oy
kullanamayacak olmasını şikâyet ettiği anlaşılmaktadır.
18. Mahkûmların oy haklarına
ilişkin düzenlemeler, Anayasa'nın 67. maddesinde düzenlenen “seçme, seçilme ve faaliyette bulunma hakkına” ilişkindir.
Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrasında; vatandaşların, seçme, seçilme ve
siyasi faaliyette bulunma hakkına sahip olduğu ilke olarak belirlenmiş, beşinci
fıkrasında, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlülerin oy kullanamayacağı belirtilerek, “oy kullanma hakkı” bizzat Anayasa
tarafından kasıtlı suçlardan
mahkûm olanlar yönünden sınırlandırılmıştır.
19. Bu durumda, 298 sayılı
Kanun'un 7. maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (1) numaralı
fıkrasından kaynaklanan ‘mahkumlara yönelik
oy kullanma yasağı’nın Anayasa’nın 67.
maddesi ile uyumlu olduğu görülmektedir.
20. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrasına göre; herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Sözleşme kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından,
ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Dolayısıyla her hak
ve özgürlük değil, Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma kapsamında olan bir hak
ve özgürlük bireysel başvuru konusu yapılabilir. Diğer yandan bireysel başvuru
incelemelerinde de ölçü norm Anayasa’nın bizzat kendisidir.
21. Sonuç olarak, 298 sayılı
Kanun'un 7. maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (1) numaralı
fıkrasından kaynaklanan
‘mahkumlara yönelik oy kullanma yasağı’nın, Anayasa’nın 67. maddesiyle
uyumlu olduğu, diğer bir ifadeyle taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza
infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin oy kullanma hakkına bizzat Anayasa
tarafından sınırlama getirildiği, dolayısıyla başvurucu tarafından Anayasa
tarafından korunmayan bir hakka yönelik başvuruda bulunulduğu görülmektedir.
22. Açıklanan nedenlerle, başvurunun diğer kabul edilebilirlik
şartları yönünden incelenmeksizin 'konu
bakımından yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle, başvurunun “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA, adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun harçtan muafiyetine,
25/3/2015 OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.