TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
REMZİYE UYAR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/2845)
|
|
Karar Tarihi: 7/6/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Derya ATAKUL
|
Başvurucular
|
:
|
1. Remziye
UYAR
|
|
|
2. Gül YARAR
|
|
|
3. Murat
MARHAN
|
|
|
4. Kadir
UYAR
|
|
|
5. Mehmet
MENGÜTEKİN
|
|
|
6. Nejla MENGÜTEKİN
|
|
|
7. Nur UYAR
|
|
|
8. Muhammet
Emin MARHAN
|
|
|
9. Hamza
MARHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Temel
ÇOLAK
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, murislerin trafik kazasında vefat etmeleri sonucu
ortaya çıkan maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle açılan davada yargılamanın
uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal
edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve
bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular, murislerinin trafik kazasında vefat etmeleri
sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle 5/9/2003
tarihinde dava açmışlardır. Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 12/11/2003 tarihli
kararı ile Mahkemenin yetkisizliğine, talep edildiği takdirde dava dosyasının
yetkili Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
9. Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2004/193 sayılı dosyasına
kaydedilen davada Mahkemece 8/7/2004 tarihli karar ile davalıların
belirlenebilecek tüm gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar
verilmiştir. Fatsa Tapu Sicil Müdürlüğü 21/7/2004 tarihli yazı ile davalılardan
H.Ü. adına kayıtlı Ilıca köyü, Sarmaşık mevkiinde bulunan 1510, 1525, 1526,
1579 ve 1580 parsel numaralı taşınmazlara ihtiyati tedbir konulduğunu, diğer
davalıların adlarına kayıtlı taşınmaz mal kaydına rastlanılamadığını
bildirmiştir.
10. Mahkemece 15/6/2010 tarihli karar ile davanın kısmen
kabulüne karar verilmiş, davalı H.Ü.ye karşı açılan dava husumet yokluğundan
reddedilmiştir. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin (Daire)
29/6/2012 tarihli ilamı ile manevi tazminat miktarı yönünden bozulmuştur. Karar
düzeltme talebi, Dairenin 17/1/2013 tarihli ilamı ile kısmen kabul edilerek
davalı H.Ü. hakkında verilen Mahkeme kararı bozulmuştur. Fatsa 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinin kurulmasının ardından yargılamaya bu Mahkemede devam edilmiş,
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada 17/12/2013 tarihli karar ile
davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak başvuruculara verilmesine karar
verilmiştir. Karar, Dairenin 26/11/2014 tarihli ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
11. Başvurucular 31/1/2014 tarihinde Samsun 3. İcra Müdürlüğünün
E.2014/814 sayılı dosyasında davalılar aleyhine icra takibi başlatmışlardır.
Anılan takibe yönelik olarak davalı H.Ü. adına kayıtlı Ilıca köyü, 1510 parsel
numaralı taşınmaza ilişkin haciz işlemi yapılmış olup icra takip dosyasının,
takipsiz bırakılması nedeniyle 11/2/2015 tarihinde işlemden kaldırıldığı
anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 7/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
13. Başvurucular kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli
tutulması talebinde bulunmuşlardır. Başvurucuların, gizlilik taleplerinin kabul
edilebilmesi için somut bir olgu sunmadıkları görüldüğünden taleplerinin
reddine karar verilmesi gerekir.
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
14. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
17. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
18. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 11 yıl 2 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
B. Mülkiyet Hakkının
İhlal Edildiğine İlişkin İddia
20. Başvurucular; murislerinin trafik kazasında vefat etmeleri
sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle 5/9/2003
tarihinde açtıkları davada 21/7/2004 tarihinde davalılardan H.Ü.ye ait
taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, Mahkemece 17/12/2013 tarihli
karar ile toplam 273.037,75 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 38.000 TL
manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
davalılardan tahsiline karar verildiğini belirtmişlerdir. Başvurucular; uzun
süren yargılama esnasında davalıların mal varlıklarını üçüncü kişilere
devrettiklerini, dolayısıyla Mahkemece hükmedilen alacaklarını tahsil imkânı
olsa bile bunun uzun zaman alacağını belirterek adil yargılanma haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların ihlal iddialarının, Mahkemece
hükmedilen alacağın davalılardan tahsil edilememesine yönelik olduğu
anlaşılmıştır. Başvurucuların bu şikâyeti mülkiyet hakkı kapsamında
değerlendirilmiştir.
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun ihlal iddialarını
kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
23. Somut olayda başvurucular, murislerinin trafik kazasında
vefat etmeleri sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi zararlarının tazmini
talebiyle 5/9/2003 tarihinde dava açmışlardır. Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesinin
E.2004/193 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkemenin 8/7/2004 tarihli
kararı ile davalıların belirlenebilecek tüm gayrimenkulleri üzerine ihtiyati
tedbir konulmasına karar verilmiş, davalılardan H.Ü. adına kayıtlı taşınmazlara
ihtiyati tedbir konulmuştur. Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kurulmasının
ardından yargılamaya bu Mahkemede devam edilmiş, Mahkemece 17/12/2013 tarihli
karar ile davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tazminatın davalılardan
müştereken ve müteselsilen alınarak başvuruculara
verilmesine karar verilmiş ve karar, Dairenin 26/11/2014 tarihli ilamı ile
onanarak kesinleşmiştir. Başvurucuların 31/1/2014 tarihinde Samsun 3. İcra
Müdürlüğünün E.2014/814 sayılı dosyasında davalılar aleyhine icra takibi
başlattıkları, anılan takibe yönelik olarak davalı H.Ü. adına kayıtlı Ilıca
köyü, 1510 parsel numaralı taşınmaza ilişkin haciz işlemi yapıldığı ve icra
takip dosyasının takipsiz bırakılması nedeniyle 11/2/2015 tarihinde işlemden
kaldırıldığı anlaşılmıştır.
24. Başvurucular tarafından yapılan icra takibi, özel hukuk
kişileri arasındaki bir takip olup devletin taraf sıfatı bulunmamaktadır.
Başvuru konusu olayda, icra takibinin devam etmesinde İcra Müdürlüğüne
yüklenebilecek herhangi bir kusur da isnat edilmemiştir. Kaldı ki icra
takibinin, takipte bulunan alacaklı tarafından yürütülmesi esas olup İcra
Müdürlüğünün kendiliğinden hareket etmesi de mümkün değildir (Feridun Köylü, B. No: 2013/4454,
15/10/2014, § 49). Başvuru konusu olayda, icra takibine rağmen alacağın tahsil
edilememesi hususunda kamu makamlarından kaynaklanan bir gecikme olmadığı gibi
İcra Müdürlüğüne yüklenebilecek herhangi bir kusur da isnat edilmemiştir.
Dolayısıyla icra süreci nedeniyle mülkiyet hakkına yönelik bir ihlalin
olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.
25. Açıklanan nedenlerle, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan
yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
26. 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
27. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde
bulunmuşlardır.
28. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
29. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında dava konusu hukuki menfaatin niteliği, dava dosyasındaki taraf
sayısı ve aile birliği de dikkate alınarak başvurucular Nejla
Mengütekin ve Mehmet Mengütekin'e
müştereken net 14.000 TL, başvurucular Murat Marhan,
Muhammet Emin Marhan ve Hamza Marhan'a
müştereken net 14.000 TL, başvurucular Remziye Uyar ve Nur Uyar'a müştereken
net 14.000 TL, başvurucular Gül Yarar ve Kadir Uyar'a ayrı ayrı net 14.000 TL
manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
30. Başvurucular tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş
olmakla beraber tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında
illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından başvurucuların maddi tazminat
taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
31. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 1.236,60 TL harç ve
1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.036,60 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli
tutulması taleplerinin REDDİNE,
B. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucular Nejla Mengütekin ve Mehmet Mengütekin'e
müştereken net 14.000 TL, başvurucular Murat Marhan,
Muhammet Emin Marhan ve Hamza Marhan'a
müştereken net 14.000 TL, başvurucular Remziye Uyar ve Nur Uyar'a müştereken
net 14.000 TL, başvurucular Gül Yarar ve Kadir Uyar'a ayrı ayrı net 14.000 TL manevi
tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 1.236,60 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
3.036,60 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesine
(E.2013/94, K.2013/512) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
7/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.