TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MUHAMMET KAYA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/3110)
Karar Tarihi: 9/1/2018
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Recai AKYEL
Raportör
Gülbin AYNUR
Başvurucu
Muhammet KAYA
Vekili
Av. Mehmet SAĞLAM
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, polis meslek yüksekokuluna yapılan geçici kaydın silinmesine dayanak gösterilen yönetmelik hükmünün idari yargı tarafından iptal edilmesine rağmen yeniden kayıt hakkı tanınmaması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/3/2014tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvurucu, Adana Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksekokulunda geçici kayıtlı öğrenci adayı iken gözünden lazer operasyonu geçirmiş olması nedeniyle 4/8/2003tarihli ve 25189 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) Ek-3 IV/A maddesinin 3. bendinde belirtilen sağlık koşulunu taşımadığı gerekçesiyle 5/2/2010 tarihinde başvurucunun okuldan ilişiği kesilmiştir.
A. Başvurucunun İlişiğinin Kesilmesine İlişkin İşleme Karşı Açılan Dava
6. Başvurucunun okuldan ilişiğinin kesilmesine dair işlemin iptali istemiyle açtığı dava Ankara 12. İdare Mahkemesinin 12/11/2010 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Kararın gerekçesinde uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden başvurucunun Hacettepe Üniversitesi Hastanesine sevk edildiği, burada yapılan muayenesi neticesinde gözünden lazer operasyonu geçirdiğinin tespit edildiği, bu itibarla Yönetmelik'in Ek-3 IV/A maddesinde öngörülen sağlık şartını taşımadığının anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Söz konusu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
B. Yönetmelik Hükmünün İptali İstemiyle Açılan Dava
7. Başka bir şahıs tarafından, gözünden lazer operasyonu geçirdiği gerekçesiyle okuldan ilişiğinin kesilmesine dair idari işlemin iptali ve bu işlemin dayanağı olan Yönetmelik'in Ek-3 IV/A maddesinin 3. bendinde yer alan "Göze ait hiçbir operasyon ve lazer müdahalesi geçirmemiş olacak" ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda dava açılmıştır.
8. Danıştay Sekizinci Dairesinde (Daire) görülen bu davada Daire 21/3/2011 tarihli kararıyla yürütmenin durdurulması istemini reddetmiştir.
9. Davacı tarafın anılan karara karşı yaptığı itiraz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun (İDDK) 7/7/2011 tarihli kararıyla kabul edilmiş ve dava konusu ibarenin yürütmesi durdurulmuştur. Kararın gerekçesinde polislik mesleğinin özelliği gereği ileride bu mesleği yapacak olan polis meslek yüksekokulu öğrencilerinde kimi sağlık koşullarının aranmasının hizmetin gereği gibi işlemesi açısıdan önem taşıdığı ancak bu koşulların yerine getirilecek hizmetin aksatılmamasına yönelik olması, diğer bir anlatımla hizmetin gereklerine uygun olarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Gözden lazer operasyonu geçirilmesinin hizmetin yerine getirilmesinde ne gibi bir sakınca doğurduğunun davalı idare tarafından ortaya konulmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. Bu tespitlerden hareketle Yönetmelik'in dava konusu edilen kuralıyla herhangi bir ayrım yapılmaksızın gözden lazer müdahalesi geçirmiş olmanın öğrenciliğe mutlak anlamda engel olarak kabul edilmesinin hukuka uygun olmadığı ifade edilmiştir.
10. Belirtilen karar üzerine Emniyet Genel Müdürlüğünce 5/9/2011 tarihinde çıkarılan Genelge'de 7/7/2011 tarihli yürütmenin durdurulması kararının 5/9/2011 tarihi itibarıyla gözönünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
11. Daire, davanın esas incelemesi aşamasında 20/6/2012 tarihinde dava konusu Yönetmelik hükmünün iptaline karar vermiş; söz konusu karar İDDK tarafından 13/11/2014 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
C. Başvurucunun Kaydının Yenilenmesi Talebine İlişkin İdari ve Yargısal Süreç
12. Bu süreçte başvurucu, okuldan ilişiğinin kesilmesine dayanak alınan Yönetmelik hükmünün yürütmesinin durdurulmuş olması nedeniyle öğrenciliğe yeniden kabul edilmesi/okula kaydının yapılması talebiyle 3/8/2011 tarihinde idareye başvurmuş; başvuru 10/10/2011 tarihli işlemle reddedilmiştir.
13. Başvurucunun söz konusu işlemin iptali istemiyle açtığı dava Ankara 3. İdare Mahkemesinin 7/6/2012 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddedildiği ve söz konusu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği belirtilmiştir. İlişik kesmeye neden olan düzenleyici işlem hükmünün sonradan yürütmesinin durdurulmuş olmasının başvurucunun ve bu hüküm nedeniyle ilişiği kesilen tümöğrencilerin öğrenciliğe yeniden kabulü sonucunu doğurmasına hukuken olanak bulunmadığı ifade edilmiştir. Öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğünün5/9/2011 tarihli Genelgesi'nde yürütmenin durdurulması kararının 5/9/2011 tarihi itibarıyla gözönünde bulundurulması gerektiğinin belirtildiği hususuna da yer verilmiştir. Kararda ayrıca, başvurucunun açılacak sınavlara yeniden başvurması ve sınavı kazanması hâlinde söz konusu sağlık koşulu yönünden yürürlükteki mevzuata göre mevcut durumunun değerlendirmeye alınacağının açık olduğu vurgulanmıştır.
14. Karar, Dairenin 18/4/2013 tarihlikararıyla onanmıştır.
15. Başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 25/11/2013 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
16. Nihai karar 10/2/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
17. Başvurucu 10/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
18. 25/4/2001 tarihli ve 4652 sayılı Polis Yükseköğretim Kanunu'nun 30. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
" Polis meslek yüksek okullarının kuruluş, çalışma, disiplin ve eğitim-öğretim esasları ile bu okullara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yapılacak sınavlarla, enstitünün kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar ve diğer hususlar,
...
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir..."
19. 17/5/2008 tarihli ve 26897 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği'nin "Adaylarda aranacak nitelikler" kenar başlıklı 8. maddesinin(g) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli şöyledir:
"Sağlık yönünden, Sağlık Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak"
20. Aynı Yönetmelik'in olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 10. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"...
(2) Sınavlar ve değerlendirme;
a) Fiziksel yeterlilik sınavı,
b) Mesleki psikolojik değerlendirme,
c) Mülakat sınavı,
ç) Yazılı sınav,
olmak üzere dört aşamada yapılır.
(3) Fiziksel yeterlilik sınavı, mesleki psikolojik değerlendirme ve mülakat sınavında verilen puanlar adayın Polis Meslek Yüksek Okulu Giriş Puanını etkilemez, verilen puanlar adaylar hakkında "POLİS MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ ADAYI OLUR" veya "POLİS MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ ADAYI OLAMAZ" şeklinde karar verilmesinde esas alınır."
21. Anılan Yönetmelik'in 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"(1) Yüksekokullara, kesin başarı listesine göre planlanmış asıl adayların geçici kayıtları yapılır. Geçici kayıtları yapılan adayların sağlık kurulu raporları incelenmek üzere geçici kayıtları yapılır. Geçici kayıtları yapılan adayların sağlık kurulu raporları incelenmek üzere Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığına gönderilir...Sağlık Yönetmeliğine göre yüksekokul öğrencisi olup olamayacağına ilişkin karar verir ve bu kararı, gereği yapılmak üzere Başkanlığa bildirir.
(2) Sağlık işleri Dairesi Başkanlığınca" YÜKSEKOKUL ÖĞRENCİSİ OLAMAZ" kararı verilen adayların ilişikleri, Başkanlık onayı ile kesilir ve Yüksekokullara gereği yapılmak üzere bildirilir."
22. 4/8/2003 tarihli ve 25189 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 9. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Polis meslek yüksek okuluna alınacak öğrenci adaylarında, Ek-3'de belirtilen Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki A dilimi sağlık şartları aranır."
23. Aynı Yönetmelik'in olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 10. maddesinin (b) bendi şöyledir:
"Hastanelerce verilen sağlık kurulu raporlarının incelenmesinden; teşhis, bulgular veverilen kararın yönetmelik hükümlerine uygun olması halinde "öğrenci olur" ya da "öğrenci olmaz" şeklinde kesin karar verilir."
24. Aynı Yönetmelik'in olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle Ek IV-Göz Hastalıkları bölümünün A-3 maddesi şöyledir:
"Göz ve göz ekleri tam ve sağlam olacaktır. Göze ait hiçbir operasyon ve lazer müdahalesi geçirmemiş olacaktır."
B. Uluslararası Hukuk
25. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol’ün 2. maddesinin birinci cümlesi söyledir:
"Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz."
26. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşme'nin ek 1 No.lu Protokol'ün 2. maddesindeki düzenleme uyarınca taraf devletlerin belirli bir zamanda var olan eğitim kurumlarına erişim hakkınıgaranti ettiklerini; buna karşılık kendilerini belirli bir tipte veya seviyede eğitimi kurmak ya da desteklemekle yükümlü kılacak bir hakkı kabul etmediklerini ifade etmektedir (Belçika Eğitim Dili Davası, B. No: 1474/62, 1677/62, 1691/62, 1769/63, 1994/63, 2126/4, 23/7/1968, §§ 3, 4). Diğer bir ifadeyle AİHM'e göre taraf devletlerin belli eğitim kurumlarını kurma veya destekleme görevi bulunmamaktadır. Ancak devletler, kurdukları veya destekledikleri eğitim kurumlarına etkili bir şekilde erişimi sağlama yükümlülüğü altındadır (Ponomaryovi/Bulgaristan, B. No: 5335/05, 21/6/2011, § 49).
27. AİHM, 1 No.lu Protokol'ün 2. maddesinin üniversitelere kabulün başvuranlar arasından giriş sınavını geçen kişilerle sınırlandırılmasına izin verdiğini ifade etmektedir (Lukach/Rusya [k.k.], B. No: 48/041/99, 16/11/1999; Tarantino and Others/İtalya, B. No: 25851/09,29289/09 ve 64090/09,2/4/2013, § 46).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
28. Mahkemenin 9/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
29. Başvurucu; daha önce geçici kayıtlı olduğu Polis Meslek Yüksek Okulundan (PMYO) ilişiğinin kesilmesine dayanak alınan Yönetmelik hükmünün hukuka aykırı bulunarak yürütmesinin durdurulduğunu, ortaya çıkan bu yeni hukuki duruma görekendisine sınavsız olarak öğrencilik hakkı tanınması ve doğrudan PMYO'ya kaydının yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Başvurucu, belirttiği hususlar dikkate alınmaksızın PMYO'ya giriş için diğer kişiler gibi sınav koşuluna tabi tutulması nedeniyle eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
30. Başvurucu ayrıca, PMYO'dan ilişiğinin kesilmesine dayanak alınan Yönetmelik hükmünün daha sonra Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunarak yürütmesinin durdurulduğunu hatırlatmaktadır. Başvurucuya göre; düzenleyici işlemin iptali yönünde verilen yargı kararı genel bir nitelik taşıdığından aynı durumdaki tüm kişilerin bu kararın sonuçlarından aynı şekilde yararlanması gerekmekte, dolayısıyla söz konusu yargı kararı ile ortaya çıkan yeni hukuki durum kendisine yeniden öğrencilik hakkı tanınmasını zorunlu kılmaktadır. Başvurucu, bu yöndeki başvurusunun idarece reddedildiğini belirtmektedir. Kendisiyle aynı hukuki durumda bulunan şahıslar tarafından açılan aynı nitelikteki davalarda idare mahkemelerince verilen çok sayıda iptal kararı bulunduğuna ve bu kararların Danıştay onaması ile kesinleştiğine dikkat çeken başvurucu; kendi davasının reddedildiğinden, bu durumun eşitlik, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerini zedelediğinden şikâyet etmektedir. Aradan geçen süre nedeniyle yaş koşulu itibarıyla artık PMYO giriş sınavlarına katılmasına hukuken imkân bulunmadığını belirten başvurucu; kararın bu yönüyle de gerçekçi bir yaklaşım içermediğinin açık olduğundan, dolayısıyla adil olmadığından bahsetmektedir. Başvurucu, 5/9/2011 tarihinden önce öğrenciliği sonlandırılanlarla bu tarihten sonra öğrencilik başvurusunda bulunanlar arasında farklı uygulama yapılmasının hukuki bir temelinin bulunmadığını belirterek eşitlik ilkesinin ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
B. Değerlendirme
31. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun, daha önce geçici kayıtlı olduğu PMYO'dan ilişiğinin kesilmesine dayanak alınan Yönetmelik hükmü hakkında verilen iptal kararı gereğince kendisine yeniden öğrencilik hakkı tanınması yönündeki talebinin ve bu hususta açtığı idari davanın reddedilmesine ilişkin şikâyetlerinin bir bütün olarak eğitim hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
32. Anayasa'nın "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir."
33. Anayasa'nın 42. maddesinin birinci fıkrasında kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı belirtilmek suretiyle "eğitim hakkı" herkes yönünden güvenceye bağlanmıştır. Eğitim hakkı, kamu ve özel eğitim kurumlarını kapsadığı gibi eğitimin ilk, orta ve yüksek öğrenim seviyelerini de kapsar. Anayasa’da yer alan eğitim ve öğrenim hakkı, kamu otoritelerine bireyin eğitim ve öğrenim almasını engellememe negatif ödevini yüklemektedir (Hikmet Balabanoğlu, §§ 28, 29). Anayasa'nın anılan maddesinde düzenlenen eğitim hakkı, belli bir zamanda mevcut olan eğitim kurumlarına erişimin sağlanmasını ve bu eğitim kurumlarına devam edebilmeyi teminataltına almaktadır (benzer yönde karar için bkz. Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 68).
34. Somut olayda PMYO'ya geçici kayıt olduktan sonra yapılan muayenesinde başvurucunun daha önce gözünden lazer operasyonu geçirdiği tespit edilmiş ve ilgili Yönetmelik hükmü uyarınca 5/2/2010 tarihinde PMYO ile ilişiği kesilmiştir. Başvurucunun ilişik kesme işlemine karşı açtığı dava 12/11/2010 tarihinde verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen kararla reddedilmiştir. Başvurucunun geçici kaydı silinerek ilişiğinin kesilmesine gerekçe gösterilen ve PMYO'ya kesin kayıt yaptırabilme koşullarından biri olan "gözden lazer operasyonu geçirmeme" şartını öngören Yönetmelik hükmü, ilişiğinin kesildiği tarihten sonra Danıştay tarafından iptal edilmiştir.
35. Başvurucu, PMYO'ya kesin kayıt yaptırmasına engel teşkil eden Yönetmelik hükmünün iptal edilmiş olması nedeniyle eski kaydının yenilenmesi gerektiğini öne sürmektedir. Başvurucunun PMYO'daki geçici kaydının silinmesine ve okulla ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin, anılan işleme karşı açılan davanın 12/11/2010 tarihli mahkeme kararıyla reddedilmesiyle Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce kesinleştiğini not etmek gerekir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin değinilen ilişik kesme işlemi yönünden bir denetim yapmasının mümkün olmadığının altı çizilmelidir. Nitekim başvurucunun bu işleme ilişkin bir şikâyeti de bulunmamaktadır. Bu nedenle somut başvurudaki incelemenin başvurucunun kaydının yenilenmesi talebinin karşılanmaması ile sınırlı tutulması gerekmektedir.
36. Bu durumda öncelikle Danıştayın ilgili Yönetmelik hükmünü iptal etmesinin başvurucuya yeniden PMYO'ya kayıt yaptırma hakkı doğurup doğurmadığının incelenmesi gerekir. Vurgulanmalıdır ki PMYO'ya kesin kayıt yapılabilmesi için "gözden lazer operasyonu geçirmemiş olma" koşulunu öngören Yönetmelik hükmünün iptal edilmesinin başvurucu yönünden okula kayıt yaptırma hakkı doğurup doğurmadığının tespiti ve takdiriöncelikle derece mahkemelerine aittir. Anayasa Mahkemesinin derece mahkemelerinin yerine geçerek bu hususta karar vermesi bireysel başvurunun amacıyla bağdaşmaz. Bununla birlikte derece mahkemelerinin bu husustaki değerlendirmesinin bariz takdir hatası veya keyfîlik içermesi durumunda Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi saklıdır (benzer yönde değerlendirme için bkz. Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42). Eğitim hakkının devlete geniş takdir yetkisi tanıdığı gözetildiğinde Anayasa Mahkemesinin derece mahkemesinin ulaştığı kanaate müdahale edebilmesi için çok güçlü nedenlerinin bulunması gerektiği ifade edilmelidir.
37. İdare; Yönetmelik hükmünün yürütmesinin durdurulmasına/iptaline ilişkin Danıştay kararının karardan önce kesinleşen hukuki durumlara etki etmeyeceği görüşü ve geçmiş dönemde bu şartı taşımadıkları gerekçesiyle -başvurucu da dâhil olmak üzere- okulla ilişiği kesilenlerin okula yeniden kaydedilmeleri yönünde yaptıkları çok sayıdaki idari başvuruyu reddetmiştir. Başvurucu tarafından açılan davada da ilk derece mahkemesi, ilişik kesmeye neden olan düzenleyici işlem hükmünün sonradan yürütmesinin durdurulmuş olmasının bu hüküm nedeniyle ilişiği kesilen öğrencilerin yeniden öğrenciliğe kabulü sonucunu doğurmasına hukuken olanak bulunmadığını ifade ederek davayı reddetmiş ve bu karar Daire tarafından onanmıştır. Dolayısıyla derece mahkemeleri, düzenleyici işlemin iptal edilmesinin başvurucuya yeniden kayıt hakkı bahşetmediği sonucuna ulaşmıştır.
38. Başvurucu, bireysel başvuruda bulunduktan sonra Anayasa Mahkemesine sunduğu 21/5/2015 ve 18/8/2016 tarihli dilekçelerinde; İDDK'nın görüşünün aksi yönde olduğunu belirtmiş ve kendisiyle aynı durumda olan diğer birçok öğrenci tarafından açılan davalarda mahkemelerin ısrar kararları vermesi nedeniyle bu kişilerin kayıt hakkı elde ettiğini, kendi dosyasında ise ilk derece mahkemesinin Dairenin görüşü doğrultusunda davayı reddetmesi sebebiyle PMYO'ya kayıt yaptırma hakkından mahrum kaldığını ileri sürmüştür.
39. Daha önce PMYO'ya geçici kayıtlı olup da gözden lazer operasyonu geçirdiği ve bu sebeple gerekli sağlık şartını taşımadığı gerekçesiyle okuldan ilişiği kesilen öğrencilerin söz konusu sağlık şartını içeren Yönetmelik hükmünün iptal edilmesi nedeniyle yeniden öğrencilik hakkı kazanıp kazanamayacağı hususunun ilk kez bu olay nedeniyle yargı mercilerince tartışma konusu yapıldığı ve yorumlandığı hatırlatılmalıdır. Derece mahkemelerinin ilk defa önlerine gelen bir uyuşmazlıkla ilgili farklı görüşlere sahip olmaları doğal karşılanmalıdır (bu konuda daha geniş açıklamalar için bkz. İslam Şahin, B. No: 2014/7280, 21/1/2016, § 54; Uğur Çelik, B. No: 2015/20244, 15/6/2016, § 53; ). Bazı hâllerde içtihadın müstakar hâle gelmesinin belirli bir zamanı gerektirdiği hatırdan uzak tutulmamalıdır (geniş açıklama için bkz. Türkan Bal [GK], B. No: 2013/6932, 6/1/2015, § 56).
40. Öte yandan bir uyuşmazlığa ilişkin farklı içtihatların varlığı, tek başına belirsizlik ve öngörülemezlik oluştuğu yargısına ulaşmayı gerektirmez. İçtihat farklılığının hukuki belirliliği etkilediğinden söz edilebilmesi için uzun yıllardan beri devam etmesi ve sonraki dönemlerde sürdürülmeyeceğine ilişkin bir emarenin de bulunmaması gerekir. Zira içtihat farklılığının yeknesaklığın sağlanması bakımından geçmesi gereken makul süreden sonra da varlığını sürdürmesi hâlinde bu farklılık, hukukun bireyin davranışını yönlendirebilme gücünü zayıflatacak ve kamu düzenininin ciddi bir biçimde sarsılmasına yol açabilecektir (benzer yönde değerlendirme için bkz. Mehmet Arif Madenci, B. No: 2014/13916, 12/1/2017, § 84). Bununla birlikte spesifik bir uyuşmazlığa ilişkin olarak ortaya çıktığı ve sonraki yıllarda da devam etmeyeceği anlaşılan içtihat farklılığının kamu düzeni üzerindeki etkileri sınırlı kalacağından bu nitelikteki içtihat farklılıkları, Anayasa Mahkemesinin müdahalesini gerekli kılmamaktadır. Bu gibi hâllerde içtihat farklılığı birtakım bireysel mağduriyetlere yol açsa da bu mağduriyetlerin, Anayasa Mahkemesinin derece mahkemelerinin hukuku yorumlama yetkilerine müdahalesini haklı gösterecek bir boyuta ulaştığından söz edilemez.
41. Somut olayda PMYO'ya giriş için gerekli sağlık şartını içeren Yönetmelik hükmünün iptal edilmesi üzerine sadece belirli bir dönemde ortaya çıkan ve biten; sürekli, genel ve yaygın bir mahiyet taşımayan; spesifik bir uyuşmazlıkla ilgili olarak verilen kararlardaki bu içtihat farklılığının kamu düzenini bozucu bir etkisinin bulunmadığı ve dolayısıyla hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine ters düşecek şekilde bireylerin hukuka duyduğu güveni sarsıcı bir nitelik arz etmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda derece mahkemesinin başvurucunun PMYO'dan ilişiğinin kesilmesine neden olan Yönetmelik hükmünün sonradan iptal edilmiş olmasının başvurucuya yeni bir kayıt hakkı tanımadığı yolunda ulaştığı sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
42. Düzenleyici işlemin iptal edilmesinin başvurucuya yeni bir kayıt hakkı tanımadığı anlaşıldığından başvurucunun kayıt talebinin reddedilmesinin eğitim hakkına müdahale teşkil etmediği sonucuna ulaşılmaktadır.
43. Açıklanan nedenlerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZOLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.