TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
KAMURAN REŞİT BEKİR BAŞVURUSU (7)
|
(Başvuru Numarası: 2014/3163)
|
|
Karar Tarihi: 24/1/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Kamuran
REŞİT BEKİR
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir
dokümanın ceza infaz kurumu idaresi tarafından hükümlü olan başvurucuya
verilmemesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/2/2014 tarihi ve devamında yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/11242, 2014/12165, 2014/12569, 2014/12571, 2014/12613,
2014/12615, 2014/13252, 2014/13253, 2014/13255, 2014/13256, 2014/13705,
2014/13706, 2014/13707, 2014/14010, 2014/14013, 2014/14533, 2014/14537,
2014/14793, 2014/15665, 2014/15666, 2014/15965, 2014/15966, 2014/16399,
2014/16400, 2014/16403, 2014/16405, 2014/3164, 2014/3199, 2014/3733, 2014/3741,
2014/4169, 2014/4170, 2014/4172, 2014/4176, 2014/4179, 2014/4888, 2014/4889,
2014/4890, 2014/5677, 2014/5681, 2014/5684, 2014/5686, 2014/5687, 2014/5689,
2014/6156, 2014/6158, 2014/8330, 2014/8335, 2014/8498, 2014/8506, 2014/8507,
2014/8509, 2014/8510, 2014/8512, 2014/8514, 2014/8524, 2014/8525 sayılı
bireysel başvuru dosyalarının kişi ve konu bakımından hukuki irtibat nedeniyle
2014/3163 sayılı dosya üzerinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
8. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
10. Başvurucu başvuru tarihinde, yasa dışı silahlı örgüte üye
olmak suçundan Malatya (Kapatılan) 1 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin
17/11/1994 tarihli kararı ile hükümlü olarak Ankara 2 No.lu F Tipi Yüksek
Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundabulunmaktadır.
11.Başvurucuya gelen "Azadiya Welat"isimli gazetenin 14/1/2014 ve 28/8/2014
tarihleri arasında yayımlanan bazı nüshalarının belirli sayfaları, Ceza İnfaz
Kurumu Eğitim Kurulunun (Eğitim Kurulu) çeşitli tarihli kararlarıyla
başvurucuya verilmemiştir. Eğitim Kurulu söz konusu gazetenin 14/1/2014 tarihli
nüshasının yeminli tercümesinde, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan tarafından
yazılan ve Siirt (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 17/8/2012 tarihli kararıyla
hakkında toplatma ve el koyma tedbirlerinin devamına hükmedilen
"Demokratik Toplum Manifestosu Özgürlük Sosyolojisi (Üçüncü Kitap)"
isimli kitabın haftanın belli günleri söz konusu gazetede yayımlanacağı
bilgisine yer verildiğini tespit etmiştir. Bu doğrultuda anılan kitabın
yayımlandığı sayfalar, Eğitim Kurulu tarafından söz konusu kitabın yasaklı
olduğu gerekçesiyle başvurucuya verilmemiştir.Eğitim
Kurulu kararlarında, ilgili sayfalar çıkarıldıktan sonra geri kalan kısımların
talebi hâlinde başvurucuya verileceği de belirtilmiştir.
12. Eğitim Kurulu kararlarına karşı başvurucu, Ankara Batı İnfaz
Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliğine) şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği,
yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılan sayfaların başvurucuya
verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetleri
reddetmiştir.
13. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin ret kararlarına itiraz
etmiştir. İtirazları inceleyen Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi (Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesi), İnfaz Hâkimliğinin kararlarının usul ve yasaya uygun
olduğu gerekçesiylebaşvurucunun itirazlarını
reddetmiştir.
14. Başvurucu süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
15. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan ulusal hukuk kaynakları için bkz. Mehmet Çelebi Çalan, B. No: 2014/4163,
19/12/2017, §§ 14-15.
B. Uluslararası Hukuk
16. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için
bkz. Ahmet Temiz (6), B. No:
2014/10213, 1/2/2017, §§ 17-18.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 24/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu, başvuruya konu dokümanların kendisine
verilmemesinin keyfî olduğunu, nitekim söz konusu gazete hakkında mahkemeler
tarafından verilmiş herhangi bir yasaklama kararı bulunmadığını ileri sürmüş ve
anayasal haklarınınihlal edildiğini iddia etmiştir.
19. Bakanlık görüşünde; başvuruya konu dokümanlarda yer alan
yazıların, hakkında toplatma ve el koyma kararı bulunan bir kitaptan birebir
alıntı içermesi nedeniyle başvurucuya verilmediği, bu noktada Eğitim Kurulunun
söz konusu yazıların içeriği konusunda bir takdir yetkisinin olamayacağı ileri
sürülmüştür. Bakanlık, ceza infaz kurumuna kapatılmış kişilerin bilgi ve
kanaatlere ulaşma özgürlüklerinin bulunduğunun tartışmasız olduğunu, bununla
birlikte ceza infaz kurumlarında suçun önlenmesi, güvenliğin ve disiplinin
sağlanması amacıyla bu kişilerin bazı kısıtlamalara tabi tutulabileceklerini
belirtmiştir. Dolayısıyla Bakanlık, somut başvuruya ilişkin kısıtlamanın
demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve hedeflenen meşru amaçlarla orantılı
olduğunu ifade etmiştir.
20. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru
formunda yer verdiği iddiaları yinelemiştir.
B. Değerlendirme
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu bağlamda başvurucunun şikâyeti ifade
özgürlüğü kapsamında incelenmiştir.
22. Anayasa’nın 26. maddesi şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,
resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma
hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya
fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar...
Bu hürriyetlerin kullanılması, ... kamu düzeni,
kamu güvenliği, ... suçların önlenmesi, ... gereğine uygun olarak yerine
getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir...
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.”
1. Adli Yardım Talebi
Yönünden
23. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça
dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
2. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
24. Anayasa'nın 26. maddesinin birinci fıkrasında ifade
özgürlüğüne herkesin sahip olduğu belirtilmiş, bunun sonucu olarak da Anayasa
Mahkemesi pek çok kararında hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğünün de
Anayasa'nın koruması altında olduğunu vurgulamıştır. Mahkeme, hükümlü ve
tutukluların süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesinin bilgi ve kanaatlere
ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altında
bulunduğuna karar vermiştir (Kamuran Reşit
Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy,
B. No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim
Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Ahmet Temiz (6), § 34).
25. Öte yandan ifade özgürlüğü, Anayasa'da sayılan meşru amaçlar
uyarınca sınırlanabilir. Özellikle başvuru konusu olaydaki gibi terörle
mücadelenin söz konusu olduğu durumlarda, kişinin temel ifade özgürlüğü ile
demokratik toplumun terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendisini korumaya
ilişkin meşru hakkı arasında bir denge kurulması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır (Halil Bayık [GK], B. No: 2014/20002,
30/11/2017, § 32).
26. Başvurucunun şikâyeti, söz konusu gazete nüshalarının
hakkında toplatma kararı bulunan kitaptan alıntılar içeren sayfalarının
kendisine verilmemesidir. Başvurucu, sayfaların kendisine verilmemesine gerekçe
olarak gösterilen toplatma kararına karşı herhangi bir hukuk yoluna
başvurmamıştır. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesinin önündeki mesele ilgili
sayfaların verilmemesine gerekçe olarak gösterilen toplatma ve el koyma
kararının Anayasa'ya uygun olup olmadığı değil hakkında toplatma ve el koyma
kararı bulunan kitaptan alıntılar içeren sayfaların başvurucuya verilmemesine
ilişkindir (bkz. Sinan İyit
(2) [GK], B. No: 2013/1495, 30/11/2017, § 51).
27. Anayasa Mahkemesi Sinan İyit kararında, hakkında toplatma kararı bulunan
yayınların ya da bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ya da
tutuklulara verilmemesi şeklindeki müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli
olduğu sonucuna varmıştır. Anılan kararda, bireylerin ifade özgürlüğüne
toplatma ve el koyma kararlarıyla müdahalede bulunulduğu hâllerde mevcut olan
zorunlu toplumsal ihtiyacın, özellikle terörle mücadelenin söz konusu olduğu
durumlarda hükümlü ve tutuklular yönünden de mevcut olduğunda şüphe bulunmadığı
belirtilmiştir. Bu doğrultuda hakkında toplatma kararı bulunan yayınlar ya da
bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ve tutuklulara verilmemesi
şeklindeki müdahalenin ceza infaz kurumunun güvenliği, düzeni, disiplininin
sağlanması ve mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli
olmadığından bahsedilemeyeceği ifade edilmiştir (Sinan İyit(2), §§ 52-53).
28. Bu bağlamda terör suçundan mahkûm olan başvurucuya, hakkında
toplatma ve el koyma kararı bulunan bir kitaptan alıntılar içerdiği
gerekçesiyle yalnızca alıntı bulunan sayfaların verilmemesi şeklindeki
müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olduğu ve müdahalede açık bir
dengesizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
29. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul
edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Başvurucunun ihlal
iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı
veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
30. Açıklanan nedenlerle ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlal
olmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan
yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten
TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 24/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.