logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fikret Şalvan [2.B.], B. No: 2014/3539, 28/9/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FİKRET ŞALVAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/3539)

 

Karar Tarihi: 28/9/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Aydın ŞİMŞEK

Başvurucu

:

Fikret ŞALVAN

Vekili

:

Av. Ali Osman ÖZDİLEK

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/3/2014 tarihinde İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 24/2/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 7/5/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 28/5/2015 tarihli yazısında Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/25368 Soruşturma sayılı dosyası ile yürütülen soruşturma kapsamında 21/4/2009 tarihinde gözaltına alınmış ve Denizli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/4/2009 tarihli ve 2009/93 Sorgu sayılı kararı ile suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ihraç etmesuçlarından tutuklanmıştır.

8. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/9 sayılı fezlekesi ile başvurucu hakkındaki soruşturma dosyası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına (CMK mülga 250. maddesiyle görevli bölümü) gönderilmiştir.

9. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 31/8/2009 tarihli ve E.2009/293 sayılı iddianamesiyle başvurucunun suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçlarını işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle aynı yer ağır ceza mahkemesine kamu davası açılmıştır.

10. Dava, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK mülga 250. maddesiyle görevli) E.2009/176 sayılı dosyası üzerinden tutuklu olarak görülmüştür. Mahkemenin 20/1/2010 tarihli ve E.2009/176, K.2010/12 sayılı kararı ile başvurucunun yargılandığı davanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK mülga 250. maddesiyle görevli) E.2009/55 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

11. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/9/2012 tarihli ve E.2009/55, K.2012/178 sayılı kararı ile başvurucunun "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 2 yıl 6 ay hapis, "(12/2/2008 tarihli) uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan 16 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 33.740 TL adli para, "(9/4/2008 tarihli) uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan 15 yıl hapis ve 30.000 TL adli para, "(23/12/2008 tarihli) uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan 15 yıl hapis ve 30.000 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, hüküm ile birlikte "verilen cezanın miktarı ve tutuklulukta geçirdikleri süreler dikkate alınarak" başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına da karar verilmiştir.

12. Başvurucu, hakkında verilen mahkûmiyet hükmünü 17/9/2012 tarihinde temyiz etmiştir. Başvurucu müdafii tarafından sunulan 19/2/2013 tarihli (gerekçeli) temyiz dilekçesinde hükmün bozulmasının yanı sıra tahliyeye karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.

13. Başvurucu 14/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

14. Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/4/2015 tarihli ve E.2014/4056, K.2015/31053 sayılı ilamı ile başvurucu hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlgili Hukuk

15. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tutuklama kararı" kenar başlıklı 101. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen mahkemece karar verilir. Bu istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir.

(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/97 md.) Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda;

a) Kuvvetli suç şüphesini,

b) Tutuklama nedenlerinin varlığını,

c) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu,

gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 28/9/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, tutukluluğunun makul süreyi aştığını, kalp rahatsızlığı nedeniyle cezaevi koşullarının kendisi için dayanılmaz bir hâle geldiğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tahliyesine karar verilmesi ile birlikte tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu itibarla başvurucunun, tutukluluğun makul süreyi aştığı şikâyetinin Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür. Öte yandan kalp rahatsızlığı nedeniyle cezaevi koşullarının kendisi için dayanılmaz bir hâle geldiğini belirten başvurucunun Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının ihlal edildiği yönünde bir şikâyeti bulunmamaktadır. Başvurucunun, tutukluluğa ilişkin karar verilirken sağlık durumunun dikkate alınmadığına yönelen şikâyetinin Anayasa'nın 19. maddesi kapsamında dile getirdiği tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiası çerçevesinde incelenmesi gerekir (Levent Ersöz, B. No: 2013/5274, 16/7/2014, § 97).

19. 30/11/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

"Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler."

20. Bu hüküm gereğince Anayasa Mahkemesi, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler. Dolayısıyla Mahkemenin zaman bakımından yetkisi ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurularla sınırlıdır. Kamu düzenine ilişkin bu düzenleme karşısında anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün değildir (G.S., B. No: 2012/832, 12/2/2013, § 14).

21. Kişi serbest bırakılmadan yargılanmakta olduğu davada ilk derece mahkemesi kararıyla mahkûm olmuşsa mahkûmiyet tarihi itibarıyla tutukluluk hâli sona erer. Çünkü bu durumda kişinin hukuki durumu "bir suç isnadına bağlı olarak tutuklu" olma kapsamından çıkmaktadır. Bu açıdan mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması ayrıca gerekmez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtay, mahkûmiyet kararı sonrası tutulma hâlini tutukluluk olarak nitelendirmemektedir (Korcan Pulatsü, B. No: 2012/726, 2/7/2013, § 33). "Bir suç isnadına bağlı olarak" tutuklulukta geçen sürenin başlangıcı, başvurucunun ilk kez yakalanıp gözaltına alındığı durumlarda bu tarih, doğrudan tutuklandığı durumlarda ise tutuklama tarihidir. Sürenin sonu ise kural olarak kişinin serbest bırakıldığı ya da ilk derece mahkemesince hakkında hüküm verildiği tarihtir (Murat Narman, B. No: 2012/1137, 2/7/2013, § 66).

22. Somut olayda başvurucu 21/4/2009 tarihinde gözaltına alınmış ve 24/4/2009 tarihinde tutuklanmıştır. Tutuklu olarak devam eden yargılama sonunda İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/9/2012 tarihli kararı ile başvurucunun suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından toplam 48 yıl 16 ay 15 gün hapis ve 93.740 TL adli para cezaları cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan karar ile başvurucu hakkında verilen mahkûmiyet hükümleri, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/4/2015 tarihli ilamı ile onanmış ve bu tarih itibarıyla kesinleşmiştir. Dolayısıyla başvurucunun bir suç isnadına bağlı olarak özgürlüğünden yoksun bırakılması, İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet kararını verdiği 14/9/2012 tarihinde sona ermiştir.

23. Açıklanan nedenlerle tutukluluğa ilişkin sürecin Anayasa Mahkemesinin yetkisinin başladığı tarihten önce sona erdiği anlaşıldığından, başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 28/9/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Fikret Şalvan [2.B.], B. No: 2014/3539, 28/9/2016, § …)
   
Başvuru Adı FİKRET ŞALVAN
Başvuru No 2014/3539
Başvuru Tarihi 14/3/2014
Karar Tarihi 28/9/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Zaman Bakımından Yetkisizlik

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 101
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi